Usta gazeteci Güneri Cıvaoğlu'na veda töreni yapıldı
Milliyet Gazetesi başyazarı ve televizyon programcısı Güneri Cıvaoğlu'nun cenazesi, Demirören Medya Center'da düzenlenen törenin ardından Teşvikiye Camii'ne getirildi. Cıvaoğlu'nun cenazesi öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Türk basınının duayen isimlerinden Milliyet gazetesi başyazarı Güneri Cıvaoğlu için Demirören Medya Center’da saat 11.00'de veda töreni düzenlendi. Kariyeri boyunca yaptığı politik analizler, köşe yazıları ve televizyon programlarıyla kitleleri etkilemiş Türk basın tarihine adını yazdıran Cıvaoğlu’nun naaşı, törenden sonra Teşvikiye Camii’ne götürülecek. Burada öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Veda törenine Güneri Cıvaoğlu’nun eşi Canan Cıvaoğlu, yeğenleri Ayşegül Mola, Kemal ve Kerem Ulubay, tarihçi yazar Prof. Dr, İlber Ortaylı, gazeteci siyasetçi Altan Öymen, Çekya Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, hukukçu Murat Aksu, Demirören Medya Dijital Grup Başkanı Gülgün Bostancı Yavuz, Demirören Medya İnsan Kaynakları Grup Başkanı Elif Karacaoğlu, Demirören Haber Ajansı Genel Müdürü Cemal Coşkun, Gazeteci Sedat Ergin, Süleyman Demir, Demirören Medya ve Teknoloji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, ailesi, sevenleri ve meslektaşları katıldı.
Törene ayrıca Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Meltem Demirören ve ailesi, Yıldırım Demirören ve ailesi, Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Koç ailesi, Şeffaf Oda ekibi, Baykara ailesi, Tibet ailesi, Türk Eğitim Vakfı ve Demirören Medya Milliyet ailesi de çelenk gönderdi.
‘GAZETECİLERİN İNSANCA YAŞAMA İMKANLARINI SAĞLAMAYA YÖNELİK ADIMLAR ATTI’
Törenin açılış konuşmasını Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Özay Şendir yaptı. Konuşmasında Güneri Cıvaoğlu’nun gazetecilik hayatındaki önemli dönemlere dikkat çekti. Cıvaoğlu’nun Güneş Gazetesi yıllarına ve siyasi yasakların kaldırılmasındaki etkin rollerini hatırlatan Şendir, “Yıllar sonra Güneş gazetesini kurarken Türk medyasında gazeteciliğin kaderini ve gazetecilerin insanca yaşama imkanlarını sağlamaya yönelik adımlar attı. Birçok kişiyi yanına çalışmak için çağırdı. Mesela, Akis kapanıp yeni İstanbul Gazetesi’ne geçtikten sonra Celal Bayar’la bir röportaj yapılıyor. Röportajda, Bayar ‘İsmet Paşa olsaydı siyasi haklarımız iade edilirdi’ diyor ve ardından siyasi haklar gerçekten iade ediliyor. Sonra Güneş gazetesinde Kenan Evren ile bir röportaj yapıyor.
O dönemde Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan hepsi yasaklıydı. Cıvaoğlu, Florya’daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde Evren’e ‘Siyasi yasaklar için ne düşünüyorsunuz?’ diye soruyor. Evren ise, ‘Mesut Yılmaz biz kaldıracağız ama Kenan Evren izin vermiyor diyor, kaldırsınlar beni hiç karışmayacağım’ diyor. Güneş bu sözleri manşet yapıyor ve Türkiye’de siyasi yasakların kalkma süreci başlıyor” dedi.
Şendir, Cıvaoğlu’nun iş disiplinini de yaşamından örneklerle anlattı:
“Güneri Cıvaoğlu, Almanya’dan bir görsel yönetmen getirip üç ay boyunca onunla gazetede yaşayan bir adamdır. TRT’ye sabah saat 05:00’te giden adamdır. Meslek hayatı boyunca hep çalışkan ve doğru çalışmanın örneklerinden biri olmuştur.”
‘SON ŞÖVALYE’
“Güneri Cıvaoğlu adına kurulacak bütün cümlelerde ortak bir duygu vardır: Zarafet ve nezaket” diyen Şendir; “O, medya camiasındaki pusulaların çok olduğu bir dünyada son şövalyeydi. Hepimizin başı sağ olsun. Ama bir yandan hepimiz çok şanslıyız ki hayatımıza Güneri Cıvaoğlu dokundu. Bu, Türk medya tarihinde çok nadir karşılaşılabilecek bir şeydi” diyerek sözlerini sonlandırdı.
ORTAYLI: BASINDA ÇOK ÖNEMLİ BİRİYDİ
İlber Ortaylı ise “Gazeteden uğurlamak için bu kadar kalabalık bir grubun gelmesi onun iyi bir patron ve iyi bir gazeteci olduğunu gösteriyor. Ben de geç tanıdım fakat kabiliyetlerini keşfettim. Bu herkese nasip olmaz. Basında çok önemli biriydi. Allah rahmet eylesin” dedi.
ÖYMEN: GAZETECİLERİN HAKLARININ KORUNMASI AÇISINDAN ÇAĞ ATLATTI
Uzun yıllar meslektaş olarak aynı binalarda yan yana odalarda çalıştıklarını söyleyen Altan Öymen de “Güneri Cıvaoğlu ile onun gazeteciliğe ilk başladığı zamanlardan beri tanışıyoruz. O zamanlarda Ankara’daydık. O Akis gazetesi, ben ise Ulus gazetesindeydim ve aynı binalardaydık. Son olarak da Milliyet Gazetesi’nde odalarımız yan yana idi. Gazetecilikte çalışanların haklarının elde edilmesi açısından kendi uygulamaları çok önem taşır. Özellikle ileri yaşa gelmiş gazetecilerin haklarının korunması açısından bir nevi çağ atlatmış sayılır. Allah rahmet eylesin, bütün gazeteciler için de çok büyük bir kayıp. Ailesine de sabırlar dilerim” diye konuştu.
1939 yılında Ankara’da doğan Güneri Cıvaoğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1963 yılında Yeni İstanbul gazetesinde başladı. Ardından Akis dergisi, TRT, Güneş ve Sabah gazeteleri ile çeşitli televizyon kanallarında görev alan Cıvaoğlu, 1996 yılından bu yana Milliyet’te köşe yazarlığı yapıyordu. Meslekte 62 yılı geride bırakan Cıvaoğlu, birçok önemli habere imza atmıştı.
USTA GAZETECİ GÜNERİ CIVAOĞLU SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Milliyet Gazetesi başyazarı ve televizyon programcısı Güneri Cıvaoğlu (85) tedavi gördüğü hastanede dün sabah saatlerinde hayatını kaybetmişti. Cıvaoğlu için bugün sabah saatlerinde Demirören Medya Center'da tören düzenlendi.
Törenin ardından Teşvikiye Camii'nde, öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına, İstanbul Valisi Davut Gül, Eski Başbakan Tansu Çiller, iş insanı Ali Ağaoğlu, iş insanı Aydın Doğan, sanatçı Gülben Ergen ile medya, spor ve sanat camiasından çok sayıda isim yer aldı.
'55 YIL BOYUNCA BİRBİRİMİZİ SEVDİK'
Güneri Cıvaoğlu'nun eşi Canan Cıvaoğlu, "Söylenecek bir şey yok, benim için büyük bir kayıp, büyük bir boşluk olacak. 55 yıl boyunca birbirimizi sevdik. Çok şeyler söyledi fakat en aklımda kalan, sevdiğim, mezarlığına yasemin istiyordu, kokulu yasemin" dedi.
'SADECE GAZETECİLİK DE DEĞİL ONDAN ÖTE BİR MİSYONU VARDI'
İş insanı Ali Ağaoğlu ise, “Yattığı yer ışıklar içinde olsun yeri doldurulmaz bir gazeteciydi. Duayen gazeteciydi. Sadece gazetecilik de değil ondan öte bir misyonu vardı. Allah yattığı yeri cennet eylesin. Şunu söyleyeyim çok özel bir dostluğumuz vardı onunla, bence yeri doldurulmaz bir dosttu, arkadaştı. Söyleyecek bir şey yok gerçekten ifadelerini kullandı.
'BİR HÜZÜN VAR İÇİMDE ŞU ANDA'
Defne Samyeli ise, “Hem meslek hayatında hem özel hayatında gerçekten yaşsız ve yaşam sevinci ile dolu çok dinamik biri olduğu için şaşkınım, üzgünüm. Sanki konuşacak çok şeyimiz vardı. Son 1-2 yıldır pek görüşemiyorduk. Hani çok ani oluyor ya böyle kayıplarda, “Şunları da konuşurduk, bilseydik şu kadar görüşürdük diyorsunuz. Öyle bir hüzün var içimde şu anda diye konuştu.
Töreninin ardından Cıvaoğlu'nun cenazesi toprağa verilmek üzere Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürüldü.