Tuz Gölü Havzası'ndaki çiftçiler, 4'lü karışımla 120 milyon ton su tasarrufu sağlayacak
Aksaray'da Tuz Gölü Havzası'ndaki çiftçiler, az su tüketen yem bezelyesi, Macar fiği, tritikale ve yulaftan oluşan karışım ekimine yöneldi. Böylelikle havzada yer altı su seviyesinin azalması da engellenecek. Tuz Gölü Havzası'nın az su tüketen 4'lü karışım yem bitkisiyle tekrar hayat bulacağını belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Nejdet Demir, "İlimizde toplam yonca ve silajlık mısır üretimi yaklaşık 340 bin dekar civarında. Bu alanın 200 bin dekarını bu 4'lü karışımdan yaptığımızda, yıllık yaklaşık su tasarrufumuz 120 milyon ton civarında olacak" dedi.
Aksaray Tarım ve Orman Müdürlüğü, Tuz Gölü Havzası'nda yer altı su seviyesinin azalmasını engellemek için bölgedeki çiftçilerin az su tüketen bitkileri üretmesini sağlıyor. Çiftçiler, az su tüketen yem bezelyesi, Macar fiği, tritikale ve yulaftan oluşan karışım ekimine yöneldi.
Bu bitkilerin ekimi ile bölgede yıllık 120 milyon ton su tasarrufu sağlanacağını söyleyen Aksaray Tarım ve Orman Müdürü Nejdet Demir, "Aksaray, yonca üretiminde yaklaşık 2 bin dekar alanla Türkiye birincisi. İlimizde mevcut 327 bin büyükbaş, 830 bin civarında küçükbaş hayvanımız var. İlimizin yem karşılama oranı yüzde 130 civarında. Aksaray ülkemizde su kısıtı olan illerden birisi.
Burada yem bitkisi ihtiyacını karşılamak için yoğunlukla yonca ve silajlık mısır tarımı yapılıyor. Burada çiftçimize önerdiğimiz 4'lü karışımda yem bezelyesi, Macar fiğ, tritikale ve yulaf karışımı var. Bunun yüzde 70'i bakla bitkisi, yüzde 30'u da buğdaygiller. Ürünlerin boyu 1 metre 80 santime kadar yükselmekte. Burada bizim asıl amacımız, az suyla daha kaliteli yem bitkisi üretimini sağlamak.
İlimizde toplam yonca ve silajlık mısır üretimi yaklaşık 340 bin dekar civarında. Bu alanın 200 bin dekarını bu 4'lü karışımdan yaptığımızda, yıllık yaklaşık su tasarrufumuz 120 milyon ton civarında olacak. Bu rakam, Aksaray için çok büyük bir rakam. Özellikle su kısıtlı olduğu ilimizde bu rakam yabana atılacak bir rakam değil. Buradan yaklaşık 7 ton ot bekliyoruz" dedi.
'YÜZDE 60 DAHA AZ SUYLA RAHATLIKLA YETİŞTİRİLEBİLİR'
Yem bitkisinin yağmur yağışlarıyla rahatlıkla yetişebildiğini ifade eden Demir, şöyle konuştu:
"Normal şartlarda yağışlar yolunda gittiğinde, biraz su ile hatta hiç su vermeden de bunu yetiştirebiliriz. Ama kurak geçen yıllarda da yonca ve mısırı 10 defa sulama yaparken; bu bitkiyi 2 sulama ile çok rahat yetiştirebiliyoruz ve bu karışımın besin değeri hemen hemen yonca ile aynı miktarda. Tuz Gölü Havzası içindeyiz ve Türkiye'nin en az yağış alan yerlerinden birisi.
Bu ürün, yonca ve silajlık mısıra göre yüzde 60 daha az suyla rahatlıkla yetiştirilebilir. Bu da bizim su kaynaklarını korumamız açısından ve üretim planlamamız açısından çok değerli bir rakam. Bakanlığımız tarafından 2024 yılından itibaren üretim planlamasına geçtik.
İlimizde yonca ve silajlık mısır alanlarımızın bir kısmında bu karışımlara dönerek hem ilimizin ihtiyacı olan yemi karşılayacağız, hem de çok değerli olan su kaynaklarımızın korunmasını ve tarımın sürdürülebilirliğini sağlayacağız."
'DAHA KALİTELİ SÜT ELDE EDİYORUZ'
Az su tüketen yem bitkisiyle kar ettiklerini söyleyen Kazıcık Tolu köyü çiftçilerden Hidayet Koçak ise "Hayvancılıkla alakalı en büyük sorunumuz, kaba yem. Daha kaliteli, daha verimli üst seviyede bir ürün almak için kaba yemimizi kendimiz yetiştiriyoruz.
Şu anda içinde bulunduğumuz arazi 100 dekar; burada dekara 7 ton yem bekliyoruz. Bunun içinde yem bezelyesi, tritikale, Macar fiği ve yulafla bir karışım yaptık. Böyle güzel ve kaliteli kaba yem yetiştirip, ihtiyacımızı karşıladığımızdan dolayı kar oranımız yükseliyor. Daha kaliteli süt elde ediyoruz. Kaliteli buzağılar elde ediyoruz. Hem devlet ekonomisine hem aile ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyoruz" diye konuştu.