NAK'ın kadın operasyon sorumlusu, görev aldığı 400'ü aşkın operasyonda binlerce canlının hayatına dokundu
Bursa'da, Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) Derneği'nde Operasyon Sorumlusu ve Ekip Lider Yardımcısı Pınar Bulmuş (38), 14 yılda görev aldığı 400'den fazla operasyonda binlerce insan ve hayvanın hayatına dokundu. Afet bölgelerinde, kadın arama-kurtarmacılara ön yargıyla yaklaşıldığını belirten Bulmuş, operasyonun ardından ise bu kanaatinin dağıldığına dikkat çekti. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi hemcinslerine tavsiyelerde bulunarak, erkeklerin bulunduğu her alanda, kadınların da görev alabileceğini söyleyen Pınar Bulmuş, "Bütün kadınlara söylemek istediğim, ilk başta kendi ön yargılarımızı kırmamız gerekiyor. Kendimize güvenmemiz gerekiyor. Kadının yapamayacağı hiçbir şey yok, istedikten sonra" dedi.
Bursa'da yaşayan Pınar Bulmuş, 2010 yılında bir arkadaşının önerisiyle arama-kurtarma gönüllüsü oldu. Aldığı eğitimlerin ardından göreve başlayan Bulmuş, Van, Elazığ, İzmir ve Kahramanmaraş depremlerinin yanı sıra yurt içi ve yurt dışındaki sel, orman yangını gibi birçok afette görev aldı. 2011 yılından itibaren Nilüfer Arama Kurtarma Derneği'nde gönüllü olarak aktif görev alan Bulmuş, 6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin ardından da depremin merkez üssüne ekibi ile birlikte gitti. Sahada derneğin operasyon sorumlusu ve ekip lider yardımcısı olarak görev yapan Bulmuş, 23 kişinin kurtarılmasına katkı sağladı.
'DEZAVANTAJIMIZ ÖNYARGI'
Nilüfer Arama Kurtarma Derneği'nin 2004 yılında topluluk olarak başladığını, 2011'de dernek olarak kurulduğunu belirten Pınar Bulmuş, bir kadın olarak arama-kurtarmacılığın zorluğunun olmadığını ama çevrenin ön yargılı olduğunu ifade etti. Kadın oldukları için ilk etapta başarılı olamayacaklarının düşünüldüğünü belirten Bulmuş, "Bir süre sonra alışıyor insanlar. Kadın olmanın dezavantajından çok avantajı var aslında. Dezavantajımız ön yargı. Ekip arkadaşlarımız bizi biliyor ama gittiğimiz yerlerde vatandaşlar, aile yakınları, biraz erkek işiymiş gibi, 'kadın yapamaz' diye düşünerek yaklaşabiliyor. Ama işimizi yaptıktan sonra dezavantajlarından çok avantajlarını yaşıyoruz” dedi.
Arama-kurtarma gönüllüsü olarak 14 yıldır görev aldığını söyleyen Pınar Bulmuş, "Deprem olarak, ilk Van Erciş depremine gittim. Ardından Elazığ, İzmir ve en son Kahramanmaraş depremlerinde görev aldım. Ayrıca Kastamonu'daki sel felaketi, Libya'daki sel felaketine gittim. Toplamda 400'ün üzerinde münferit olaylara müdahale etmişimdir” diye konuştu.
'FİZİKEN DAHA KÜÇÜK OLDUĞUMUZ İÇİN ENKAZDA DAHA İYİ İLERLİYORUZ'
2010 yılında göreve başladığında kadın arama-kurtarma gönüllüsü sayısının fazla olmadığını belirten Bulmuş, şöyle konuştu:
“Az olduğumuz için işler biraz daha zordu. Kadın sayımız arttıkça işler daha da kolaylaştı. Zor yanlarıyla tabi ki de karşılaşıyoruz. Gittiğimiz yerlerde avantajını da yaşıyoruz. Aslında kadın-erkek diye ayırmaktan ziyade, ekip bizi kabul ettiğinde, gittiğimiz yerlerde bir sıkıntı yaşamıyoruz. Deprem üzerinden konuştuğumuzda, küçük yerlerde çalışıyoruz. Biz kadınlar, fiziki olarak biraz daha küçük ve esnek yapıya sahip olduğumuz için, enkaz içinde ilerlememiz daha da kolay oluyor. Ekipman da kullanabiliyoruz. Sadece ben değil, ekibimizdeki bütün kadınlar kullanabiliyor. Ben evli değilim ama evli olanlar da biraz daha doğuştan gelen anaç yapı var. Tabi ki duygusallık oluyor ama olay yerine gittiğimiz zaman, doktor nasıl ki ameliyat yaparken duygusallığa kapılmıyorsa biz de duygusallığa kapılmıyoruz. Sonrasında herkes bireysel olarak duygusallık yaşıyordur ama operasyona çıka çıka duygusallık bir kenarda kalıyor. Aslında zamanla duygusallığımızı yenmeyi öğreniyoruz."
'DEPREM BÖLGESİNDE KADIN OLMAMIZ AVANTAJDI'
Kahramanmaraş depremlerinin ardından Ebrar Sitesi'nde görev aldıklarını söyleyen Pınar Bulmuş, "Ben ekibin operasyon sorumlusuyum. Oradaki operasyonun ana kısmında sorumluydum. Enkazda bir kişiye ulaştığımızda diyalogları ben kuruyordum. Çünkü kadın olarak anaçlığımız devreye girdiği için, bizler biraz daha fazla sakinleştirici olabiliyoruz. Deprem bölgemiz doğu bölgesiydi. Gittiğimizde enkazda kadın varsa, kadın arama-kurtarmacı olmak çok büyük bir avantaj. Enkazdaki erkekse arama-kurtarmacının cinsiyetinin önemi yok. Ayırt edici yerel kültür işin içine girince, kadın arama-kurtarma personelinin çok avantajı var. Bazen yakınları ve kendisi erkek istemeyebiliyor. Enkaz altında kalmış, örtüsü çıkmış oluyor. Biz kadın olarak özellikle depremzedenin kadın olduğu durumlarda daha fazla faydalı oluyoruz" diye konuştu.
'KADINLAR 'SEN KADINSIN, O İŞLERİ YAPAMAZSIN' DİYE ŞARTLANDIRILDI'
NAK'ın 5'te 2'sinin kadın gönüllülerden oluştuğunu söyleyen Bulmuş, "Bütün kadınlarımız aktif. İlk geldiklerinde kadınlar biraz geride kalmayı tercih ediyorlar. Biraz çekiniyorlar. Çünkü kendi kapasitesini bilmiyor. Neyi yapıp, neyi yapamayacağını bilmiyor. Günlük hayatlarda yaptıkları işler değil. O yüzden ekipte eğitim aldıkça, kendi gücünün farkına varıyor. Ondan sonra keyif alarak bu işi yapmaya başlıyorlar. 'Sen kadınsın. Daha naifsin, o işleri yapamazsın' diyerek kadınlar şartlandırıldı. Operasyonda 'Ayağım kayar mı, bir şey olur mu?' diye daha bir özen gösteriliyor. Ama kadın kendinin farkına vardıktan sonra tam tersi oluyor. Biz yardım istemiyoruz. Zaten ihtiyacımız olduğu zaman söyleriz" ifadelerini kullandı.
'İLK ÖNCE KENDİ ÖN YARGIMIZI KIRALIM'
8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi hemcinslerine tavsiyelerde de bulunan Pınar Bulmuş, "Bütün kadınlara söylemek istediğim, ilk başta kendi ön yargılarımızı kırmamız gerekiyor. Kendimize güvenmemiz gerekiyor. Kendimize güvendikten sonra çevrenin ön yargılarıyla karşılaşıyoruz. Onları da yeniyoruz. İşin sonunda çok güzel işler başarıp, çok güzel yerlere gelebiliyoruz. Herkes kendine güvensin. Kadının yapamayacağı hiçbir şey yok, istedikten sonra" dedi. (DHA)