Hollanda’dan Rize’ye gelip çayın üretim aşamalarını gördüler
Rize'de üretici Cengiz Yoğurtçu'nun evinde oluşturduğu, el yapımı çayın üretim aşamalarının anlatıldığı çay atölyesi, yerli ziyaretçilerin yanında yabancı turistlerin de ilgi odağı oluyor. Türkiye’den sipariş ettikleri el yapımı çayın serüvenini merak edip, yerinde gözlemlemek isteyen Hollandalı Christina (56)-Johannes Kierner (54) çifti, Amsterdam’dan yola çıkarak Rize’ye geldi. Girdikleri çay bahçesinde elleriyle çay hasat eden çift, atölyede de kendi çaylarını üretti.
Pazar ilçesinde çay üreticisi Cengiz Yoğurtçu, kurduğu hobi atölyesinde kendi üretimi el yapımı çayın üretim aşamalarına ait görüntüleri, sosyal medyada paylaşarak işini büyüttü. Yurt dışından çay siparişi almaya başlayan Yoğurtçu, tüm ekipmanı temin edip, aldığı KOSGEB desteğiyle de atölyesini geliştirdi. Sürdürülebilir çay tarımı danışmanlığı yaptığı firmalara gönderdiği çayları beğeni toplayan Yoğurtçu'nun çay atölyesi, yerli ziyaretçilerin yanında yabancı turistlerin de ilgi odağı olmaya başladı. Türkiye’den sipariş ettikleri el yapımı çayın serüvenini merak edip, yerinde gözlemlemek isteyen Hollandalı Christina-Johannes Kierner çifti, Amsterdam’dan yola çıkarak Rize’ye geldi. Yaklaşık 4 bin kilometre yol katedip, geldikleri Rize’de girdikleri çay bahçesinde elleriyle çay hasat eden turist çift, atölyede de kendileri 'siyah', 'orlong' ve 'yeşil' türlü çaylarını üretti. Kierner çifti, ayrıca kendi ürettikleri çaylarını da birbirine hediye ederek, 35'inci evlilik yıl dönümünü kutladı.
'NASIL YAPILDIĞINI ÖĞRENMEK İSTİYORLAR'
Atölyesinin çay okulu olduğunu anlatan Cengiz Yoğurtçu, "Kendi çayıma nasıl katma değer sağlayabilirim, düşüncesiyle sosyal medyada paylaşımlar yapmaya başladım. Bazı firmalara sürdürülebilir çay tarımı danışmanlığı yapıyorum. O firmalar benden numune istedi. Onlar tur firmaları, turistlerle çalışıyorlar. Onlara çayı tanıtıp isteğe göre satış yapan firmalar. Benden numune istediler. İlk başta 1 kilo yaptım. Yaptıkça ekipman almaya başladım. Kazandığım parayla atölyemi geliştirdim. Sonrasında KOSGEB’de projem onay gördü.
Ürün çıkarmaya devam ettikçe sosyal medya hesabım da büyüdü. Yurt dışından talepler gelmeye başladı. Geçen yıl Hollanda’dan Fransa’dan misafirler ağırladım. Çay tarımını ve üretimini deneyimlemek için geldiler. Genellikle sınır olarak deneyimlemek için 5 kişi alıyoruz; yerimiz de küçük. Deneyimlemek isteyen olursa herkese kapımız açık. Bağlantıya geçebilirler. Biz bu işi aşk ile yapıyor, bölgemizi tanıtıyoruz. Buradaki amacım zaten Türk çayını tanıtmak, kendi çayıma katma değer sağlamak. Aslında insan tarlasındaki çaya kendi değerini biçmeli. Benden sadece çay istiyorlardı, şimdi nasıl yapıldığını öğrenmek istiyorlar" dedi.
'YABANCILAR TÜRK ÇAYINI TANIMIYOR'
Türk çayının yolculuğunu misafirlerine aktarmaya çalıştıklarını söyleyen grup rehberi Seda Algün, ‘"Avusturya’da eşimle birlikte bir çay dükkanımız var. Yıllardır Türk çayının tanıtılması için çalışıyoruz. Bu sene de ilk defa müşterilerimiz ile birlikte Rize’ye Cengiz Bey’in çay okuluna geldik. Çok güzel bir deneyim ve burada olan herkes çok mutlu. Çayın nasıl yapıldığını, ne kadar büyük emeklerden geçtiğini öğreniyoruz. Tadını alırken daha da düşünerek içeceğiz çayları. Dün topladığımız çayı soldurduk, bugün kıvırma işlemini yaptık. Çay fermente olacak, ardından fırına gidecek ve biz de tadına bakacağız. Misafirlerimiz çay sevdalısı; daha çok öğrenmek için buraya geldi. Türk çayını ne yazık ki sadece yurt dışında yaşayan Türkler tanıyor. Yabancılar Türk çayını pek tanımıyor. Özellikle kalitesi düşük bir çay olarak biliyorlar. Amacımız zaten bunu değiştirmek. Gerçekten kaliteli, leziz, el yapımı inanılmaz çaylarımız var" diye konuştu.
'ÇAY ÜRETMEK ÇOK SAYGI GEREKTİREN İŞ'
İlk kez geldikleri bölgeye hayran kaldıklarını anlatan çay meraklısı çiftten Christina Kierner de "35 yıldır evliyiz. 35'inci yılımızı burada kutlamak için özellikle bu çay turunu seçtik. İlk defa Türkiye’ye geldim. Çok etkilendim. Daha öncesinde çay ve Türkiye hakkında pek bir bilgim yokmuş. Öncelikle bunu öğrendim. Daha önceki bilgilerim ile şu anki bilgilerim arasında çok fark var. Gördüm ki çay üretmek çok saygı gerektiren bir iş. Çok zor ve yoğun bir iş" dedi.
‘İLK DEFA ÇAY BİTKİSİ GÖRDÜM’
Johannes Kierner ise "Daha çok Marmara Bölgesi'nden Türkiye’yi tanıyordum. Rize’yi de sadece haritadan biliyordum. Çay merakı için geldik ve çok etkilendim. İlk defa bir çay bitkisi gördüm. Buradaki dağlar, yemekler ve insanların sıcaklığı beni çok etkiledi. Çok minnettarım" ifadelerini kullandı.