Fernando Santos: Sahaya ölmek için çıkmalıyız
Beşiktaş Teknik Direktörü Fernando Santos, "Benim tek amacım kazanmak. Kaybettiğim zaman uyuyamam. Benim takımım her zaman kazanmak zorunda. Sahaya ölmek için çıkmalıyız" dedi.
Beşiktaş'ta yeni teknik direktör Fernando Santos için imza töreni düzenlendi. Törende başkan Hasan Arat ve teknik direktör Fernando Santos, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Doğru oyuncularla, doğru karakter göstererek başarıya ulaşacaklarını dile getiren Fernando Santos, "Beraber çalışacağız. Taraftarlar çok önemli. Bu yolda onlara ihtiyacımız var. Hepimiz herkes çok önemli. Şu an sakin ve gerçekçi olmamız lazım. İdmanlarda takımı izlemek önemli. Onların yanında olup oyuncu karakterlerine bakacağız. Kalite çok önemli. Tutku, hareket ve sahada kulübü iyi temsil etme yeteneği lazım. Taraftarlarımıza bunu göstermeleri gerekiyor. İyi hazırlandık. İyi bir grubumuz var. Ben oyuncularımla aile gibi olurum. Benim aileme birisi saldırırsa birlikte bir yumruk gibi oluruz. Önemli olan birlik olmak. Doğru yolu seçmeliyiz. Bu takımı iyi yerlere getirmek için hep beraber çalışmalıyız. Geçmişle alakalı konuşmayı sevmem. Şenol Güneş, burada çok iyi işler başardı. Buraya gelen her hoca değerli. Ekibimizle, oyuncularla, taraftarımızla beraber çalışacağız. Doğru oyuncularla, doğru karakter göstererek başarıya ulaşacağız. Zafer için önemli olanları yapmak zorundayız. Önemli olan isimlerden ziyade takım ruhunu oluşturmak" diye konuştu.
"GELMEDEN ÖNCE PEPE, QUARESMA VE SIMAO İLE KONUŞTUM"
Beşiktaş'ta gelmeden, daha önce siyah-beyazlı formayı giyen Pepe, Quaresma ve Simao gibi isimlerle konuştuğunu belirten Fernando Santos, "Beni bu kararımdan dolayı tebrik ettiler. Büyük bir kulübe geldiğimi söylediler. Çoğu oyuncumla konuşuyorum hepsi tebrik etti. Kulüple ilgili herkes bana ne kadar büyük olduğunu söylediler. Türkiye'de futbol tutku üst seviyede. Taraftarların büyük bir tutkusu var. Bir arkadaşım maça geldiğini söyledi. 'Stadın dışındaki insanlar içerden daha fazlaydı' dedi. Futbola karşı büyük bir tutku var. Herkesin bize saygı duyması gerekiyor. Her şeyi kazanabiliriz. Önemli olan saygıdan asla ödün vermemek. Kazanmak, doğru yolda yürümek çok önemli. Beşiktaş her zaman kazanmak ister. Hava her zaman güneşli olmuyor, bazen yağmur yağabilir. Biz ekibimizle güneşli günlere dönmek istiyoruz. Sayın başkanla uzun süredir konuşuyoruz. Taraftarın acı çektiğini biliyorum. Bu kötü havayı çevirmek için hepimiz birlikte çalışacağız. Dünyanın en büyük takımlarında olan durumlar bunlar. Her takım tökezleyebilir" ifadelerini kullandı.
"SAHAYA ÖLMEK İÇİN ÇIKMALIYIZ"
Takımından sahada her şeyi vermelerini beklediğini söyleyen Santos, "Bazı oyuncularımız son maçlarda bizimle değildi. Bazı durumlar var bilindiği gibi. Ben sadece futbolu düşünüyorum. Bazı şeyler değişebilir. Çoğu şeyi biz idmanlarda değiştireceğiz. Her hocanın kendine ait mantalitesi var. Benim de öyle. Bunu uygulayacağım. Benim tek amacım kazanmak. Kaybettiğim zaman uyuyamam. Benim takımım her zaman kazanmak zorunda. Kazanmak çok önemli. Sahada her şeyimizi vermek zorundayız. Bunu en kötü durumda bile yapmak zorundayız, savaşmak zorundayız. Sahaya ölmek için çıkmalıyız. Sistemler, taktikler, profesyonel durumlar önemli olan buraya geldiğimizde ruhu aşılamak. Bazı pozisyonlarla ilgili oyuncular almamız lazım. Çok fazla bunları konuşmayı seven biri değilim. Başkan her şeye karar verecek. Önce başkan sonra hoca. En iyi çözümleri bulacağız. Bu takımın iyi çözümlere ihtiyacı var. Dünyanın en iyi ekibi diyemeyiz kendimize ama gerçekleri görüp daha iyiye gideceğimiz bilmemiz lazım. Son maçları gördüm. Genç takımdan gelenleri gördüm. Semih 2 gol attı. Bu anlamda da iyi genç oyuncular var. Özkaynaktan gelen oyuncular önemli. Onların üzerinde de çok önemli planlarımız var. Çok iyi çalışmalar yapacağız. Tabii ki sihirli bir değnek yok. Dün gece geldim, sağlık kontörlünden geçtim. Buradayım ve buradan başkanla Rize'ye maça gideceğiz. En hızlı şekilde her şeyi organize edeceğiz" dedi.
"KULÜP HOCALIĞINA DÖNMEK BENİM İÇİN ÖNEMLİYDİ"
14 yıldır sadece milli takımlarda görev alması ve yeniden kulüp takımı çalıştırmasının kendisi adına zorlu olup olmayacağıyla ilgili gelen bir soru üzerine Portekizli teknik adam şöyle konuştu: "Tabii ki 14 yıldır milli takımlardayım. Ancak yıllarca kulüp takımlarında çalıştım. Çok zor bir durum. Kulüp takımlarında oyuncularla her gün birlikte olup, çalışmayı çok özlemiştim. Yunanistan takımından bir teklif aldım. Her gün gündelik çalıştıktan sonra milli takımda sürekli ara vermek zordu benim için. Oyuncular milli takıma gelip gidiyorlar. Her gün ne yaptıklarını gözlemleyemiyorum. Ben uyandığım anda idmanda ne yapacağımızı düşünmeyi seviyorum. Tekrar kulüp takımına geldiğim için mutluyum. Milli takım hocasıyken ara ara oyuncularla görüşüyorsunuz. Yunanistan benim ikinci ülkemdi. Oyuncuları tanıyordum. Bu sürekli olan hissiyatı olmayınca biraz zor oluyor milli takımlarda. 20 yıl boyunca yaptığım hocalığa dönmek benim için önemli."
"SADECE BİRKAÇ MAÇ KAZANMAK YETMEZ"
Sadece galip gelmenin yeterli olmayacağını sözlerine ekleyen Fernando Santos, "Bu takım maç kazanacak. Ama sadece birkaç maç kazanmak yeterli değil. Önemli olan Beşiktaş'ın hedeflerini belirlemek. Hedef kazanmak şampiyon olmaktır. Tarihinde bunlar var. Biz bunları geri getirmek için mücadele edeceğiz. Ben bir şeyleri bir günde çözmeyeceğim. Çalışa çalışa planlayarak en iyisini yapmaya çalışacağız" diye konuştu.
"GEDSON'U MİLLİ TAKIMA İLK KEZ BEN ÇAĞIRDIM"
Siyah-beyazlı ekibin Portekizli orta saha oyuncusu Gedson Fernandes'i A Milli Takım'a kendisinin davet ettiğini belirten Santos, "Gedson, ben milli takımda hocayken 2 maç oynadı. Onu ben ilk kez çağırdım. 4 yıl oluyor çok daha gençti. Çok yetenekli bir oyuncu. Büyük bir profesyonel. O yüzden bizim için çok önemli bir oyuncu. Kesinlikle böyle iyi olmaya devam edecek. Bireysel olarak oyuncular üstünden konuşmayı seven birisi değilim. Takımı konuşmak çok daha önemli. Farklı yorumlanabilir. Yanlış anlaşılabilir. Bir sürü oyuncuyu tanıyorum. İyi idman yapmayan, iyi oynayamaz. Bu yüzden iyi şeyler yapmak için çalışmak önemli. Bundan sonra bütün oyuncular kendilerini değerli hissedecek. Bir kadro var ve 25 oyuncuyu da oynatamayız. 11 oyuncuyla oynuyoruz. Bir oyuncunun 11'de oynaması o oyuncunun önemli olmadığı anlamına gelmez. Ricardo en iyilerden birisi. Milli takımda 2016'yı kazandığımızda çok önemli bir yere sahipti. Bazı taktiksel durumlarda o günkü duruma göre oyuncuyu oynatmayabilirsiniz. Ama oynamaması önemsiz olduğu anlamına gelmiyor. Herkesin bir 11 fikri olur. Yeri gelecek bana katılmayacaksınız. Futbolun doğası budur. Bazı oyuncular, bazı kişiler kararlar konusunda mutlu olmayacak. Haklı eleştiriler yararlıdır. Analizlere mantıklı şekilde beni eleştirmesi benim de gelişimime katkı sağlar" şeklinde konuştu.
"GİTMEK İSTEYEN VARSA GİDER"
Kadro dışı bırakılan isimlerle ilgili de konuşan tecrübeli teknik adam, "Her oyuncuyla konuşacağız. Bu takımın her parçasıyla konuşacağız. Rosier ile ilgili staff ile konuştum. Ben bu kararları duyduklarımla almam, gördüklerimle alırım. Önemli olan bazı şeyleri gözlemlemek. Herkesle konuşacağız. Gerçekten bizimle bu yolda devam etmeyi isteyenler kimler onlara kapımız açık. 3, 4 oyuncu milli takıma almadım. Bazı şeyler bireysel değildir. Benim için her şey profesyonel disiplin çerçevesinde. Disiplin sadece maç disiplini değildir. Her şeye uymak, önemli olan bu. Kimse bu takımdan uzaklaştırılmış değil. Umarım her oyuncu burada kalmak ister. Gitmek isteyen varsa gider" diye konuştu.
"BÜYÜK İSİMLER DEĞİL BÜYÜK KARAKTERLER GETİRMEK ZORUNDAYIZ"
İsim değil, karakter transfer edeceklerini dile getiren Santos, şöyle konuştu: "Buraya getirecek oyuncularımız var. Büyük isimler değil, büyük karakterler getirmek zorundayız. Buraya kimsenin tatile gelmesini istemiyorum. Benim buraya getireceğim oyuncuların hepsi çalışmaya gelmek zorunda. Tabii ki önemli, iyi oyuncular olabilir. Kişilik, karakter ve kalite. Kalitesi olan çok oyuncu var herhangi bir ülkede. Fakat en üst seviyeye gelmekte zorlanıyorlar. Bu anlamda sıkıntılar yaşıyorlar. Bu seçimleri doğru yapacağız."
"RONALDO KARARI TAMAMEN TAKTİKSELDİ"
Tecrübeli teknik adam, Cristiano Ronaldo'nun 2022 Dünya Kupası'nda az süre alması ile ilgili şu ifadeleri kullandı: "Çok taktiksel ve teknik bir karardı. İlk maçta oynadı ve teknik ekiple taktiksel bir karar aldık. Başka bir durum yok. Benim için taktiksel kararlar her zaman en önemli seçeneklerdir. O kararı almak zorundaydım ve doğru şekilde aldım. Devam etseydik ve elenmeseydik sıkıntı olmayacaktı."
"ÖNEMLİ OLAN KAĞIT ÜSTÜNDEKİ SİSTEM DEĞİL"
Oynayacağı formasyon hakkında da konuşan Fernando Santos, sözlerini şöyle noktaladı: "Ben 4-3-3 oynuyorum. Bazen iki altı numara oluyor. Oyuncuların her zaman kazanması için gerekeni koymamız gerekiyor. Hızlı oyuncunuz yoksa kontratak oynayamazsınız. Önde basan bir takım istiyorsanız rakibi oradan çıkartmayacak tipte oyunculara ihtiyacınız var. Oyuncu grubuna göre bazen çözümler bulmak gerekiyor. Bu kadro için en iyi çözümü arıyoruz. 4-4-2 olur, 4-3-3 olur. Nasıl sistem adapte edebiliriz ki takım her zaman kazansın. İyi hücum etmek zorundayız. Tabii ki defansif olarak da sağlam olmak çok önemli. Beraber oynamayı bilen, geçişlerde güçlü bir takım yaratmak önemli. Önemli olan sistemden ziyade dinamik şekilde oyunu devam ettirmek. 4-3-3 olarak sahaya yayılırsınız ama farklı dağılımlarda hücum yapabilirsiniz. Burada önemli olan kağıt üstündeki sistem değil. Langırt gibi bir oyun oynanmıyor. Pozisyonların değiştiği bir oyun."
HASAN ARAT: FERNANDO SANTOS'U YÖNETİM KURULU OLARAK SEÇTİK
Henüz yeni seçilmelerine rağmen hak etmedikleri eleştiriler aldıklarını belirten Beşiktaş Başkanı Hasan Arat, "Beşiktaş için en iyisi neyse onun için çalıştık. Henüz 30 günlük yönetimken hak etmediğimiz eleştirilerle karşı karşıya kaldık. Biz göreve gelirken camia bizden çok önemli çalışmalar bekledi. Bu sürede iyi çalıştık. 15'e yakın teknik direktör ile görüştük. İçindeki arzu ve kariyeri bağlamında bu işi en iyi yapabilecek kişi olarak Fernando Santos'u yönetim kurulu olarak seçtik. Kendisiyle uzun zamandır görüşüyoruz. Takımın durumunu bilerek görevi almak istedi. Bundan sonra çalışma tavrımız bir değişiklik olmayacak" ifadelerini kullandı.
Portekizli teknik adamın maaşıyla ilgili gelen bir soruya ise, "Bundan sonra da bu tip açıklamalar yapmayacağız. SPK kuralları ne gerektiriyorsa onu yapacağız" dedi.
"34 GÜNDE 2 OYUNCUYLA YOLLARI AYIRDIK"
34 günde 2 oyuncuyla yolları ayırdıklarını ve bu hamlelerin transfer yapmak kadar önemli olduğunu dile getiren Hasan Arat, şu ifadeleri kullandı: "Bizim 14 yabancı oyuncumuz var. Rehabilitasyon döneminde oyuncu göndermeden alma şansımız yoktu. Samet Aybaba burada önemli bir iş yaptı. Bailly'nin 3.5 milyon Euro'luk kontratından kurtulduk. Sadece ikinci yarı ödeyeceğimiz 1 milyon 650 bin Euro'yu sildik. Bu bizim için hem finansal hem de yeni alacağımız oyuncuyla ilgili çok önemliydi. Yine Beşiktaş'ın 10 milyon Euro'ya mal ettiği tarihi Onana meselesi vardı. Satın alma opsiyonuyla Marsilya'ya verdik. Chamberlain sakatlandı. Ne zaman oynayabilecek kendisiyle konuşacağız. Oluşan havuz çerçevesinde transfer yapacağız. 34 günde 2 oyuncu gitti. Bu transfer yapmak kadar önemli bir harekettir. Bundan sonra bu devam edecek. Türk oyunculara yatırıma devam edeceğiz. Semih'in sözleşmesi uzatıldı. Avrupa'nın en çok takip edilen oyuncularından bir tanesi. Samet hoca tarafından A takıma çıkan oyuncuların sözleşmeleri takip ediliyor. Dikkatli şekilde hareket edeceğiz. Türkiye Kupası hedefimiz, UEFA'ya gitme planımız var. Bugünden itibaren hocayla birlikte her türlü imkanı sağlamaya kararlıyız."
"HOCANIN LİDERLİĞİNDE HEDEFLERİMİZE GİDECEĞİZ"
Transfer konusunda Fernando Santos ile görüşmeler yaptıklarını dile getiren Hasan Arat, sözlerini şöyle noktaladı: "Hocayla transfer bölgelerini konuştuk. Teknik ekip ve Samet hoca birlikte dönecekler. Onlar belirtecek biz de Hüseyin Bey ile girişimleri yapacağız Ekonomik imkanları zorlamadan yapacağız. Bugüne kadar yapılan harcamalar disiplinsiz harcamalardır. 60 gün dolduğu anda konuşacağız. 30 günlük yönetime bu organize saldırı dünyanın hiçbir yerinde olmamıştır Beşiktaş bu günleri aşacaktır. Hocanın liderliğinde hedeflerimize gideceğiz. Sizlere karşı şeffaf olacağız. Şeffaflıkla her şeyi ulu ortam konuşmak aynı şey değildir."