Erzurum’daki Gazzeli öÄŸrenciler, ailelerinin ölüm korkusu nedeniyle ayrı yaÅŸadıklarını söyledi
Erzurum Atatürk Üniversitesi'nin çeşitli fakültelerinde okuyan, yüksek lisans ya da doktora yapan 18 Gazzeli, İsrail'in saldırıları altında yaşam mücadelesi veren ailelerinden günlerdir haber alamadıkları için büyük bir üzüntü yaşadıklarını söyledi. Anne, babalarının aynı şehirde olmasına rağmen bir diğerinin başına bir şey gelirse sağ kalan, aileye sahip çıksın diye ayrı yerlerde yaşamaya başladıklarını  belirten Gazzeli öğrenciler, bu katliamın bitmesinden başka bir şey istemediklerini ifade etti.
Gazzeli öÄŸrenciler, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) ÖÄŸretim Üyesi ve Palandöken Kızılay Åžube BaÅŸkanı Doç. Dr. Muhammet Tatar'ın organize ettiÄŸi yemekte bir araya geldi. Yemekte konuÅŸan öÄŸrenciler, Ä°srail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ile hastanenin bombalanmasına iliÅŸkin duygu ve düÅŸüncelerini paylaÅŸtı. ÖÄŸrenciler, Gazze'deki yoÄŸun bombardıman sonrası elektrik ve internet kesintileri nedeniyle aileleriyle uzun süredir iletiÅŸim kuramadıklarını ve hayatlarından endiÅŸe duyduklarını söyledi.
Halen birçok arkadaşının ailesi hayatta mı deÄŸil mi onu dahi bilmediÄŸini söyleyen Atatürk Üniversitesi DiÅŸ HekimliÄŸi Fakültesi doktora öÄŸrencisi Esra Nacar (27), "Allah Türk halkından razı olsun. Savaşın ilk gününden itibaren bize destek verdiniz. Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayıp, en büyük destekçimiz oldunuz. Annem ve babam, küçük kardeÅŸimle Gazze'de yaşıyor. Ben ve kız kardeÅŸim Erzurum'da bir erkek kardeÅŸim de baÅŸka bir ülkede okuyor. SavaÅŸtan sonra annem ve babam aynı ÅŸehirde olmalarına raÄŸmen ayrı yerlerde yaÅŸamaya baÅŸladılar. Çünkü babam diyor ki; 'EÄŸer ikimizden biri ölürse ya da başına kötü bir ÅŸey gelirse hayatta kalan ona ve çocuklara sahip çıksın'. Ailemin ÅŸimdilik hayatta olduÄŸunu biliyorum. Ama yarın ne olur bunu kimse bilemez. Biz, Gazzeli gençlerin tek isteÄŸi bu zulmün biran evvel bitmesi" dedi.
'TEK Ä°STEĞİM KATLÄ°AMIN BÄ°R AN EVVEL BÄ°TMESÄ°'Â
Veterinerlik Fakültesi 2'nci sınıf öÄŸrencisi Abdullah Elmazyen (21) yaklaşık 3 yıldır Erzurum'da öÄŸrenci olduÄŸunu söyledi. Kendisi gibi Gazzeli arkadaÅŸları ile okuduÄŸunu ve ülkelerindeki evlerinin yıkıldığını, birçok akrabası ve arkadaÅŸlarının ÅŸehit olduÄŸunu belirten Elmazyen, "SavaÅŸtan önce babam bana ayda 150 dolar gönderiyordu. Ancak iki aydır savaÅŸ nedeniyle para gelmiyor. Zaten babam maaÅŸ alamıyor. Ben de arkadaÅŸlarım gibi Türkiye Yurtdışı Bursumuz olan 1700 lira ile geçinmek zorunda kalıyoruz. ArkadaÅŸlarla kiralık ev tutmuÅŸuz. Herkes gibi benim de tek isteÄŸim bu katliamın bir an evvel bitmesi" dedi.
ÃœLKESÄ°NDEKÄ° YARALILARA HÄ°ZMET ETMEK Ä°STÄ°YOR
HemÅŸirelik bölümü son sınıf öÄŸrencisi Mahmud Dababesk (24), "Savaşın ilk haftaları ülkeme gidip yaralılara yardım etmek istedim ama ülkeme giremedim. Gazze'de çok yaralı var ve saÄŸlık personeli yetersiz. Halkıma yardım etmek istiyorum. Burada okuyoruz ama aklımız her saniye orada. Benim de tek isteÄŸim okulumu bitirip bir an evvel ülkeme giderek halkıma yardım etmek" diye konuÅŸtu.
‘ARTIK ONLAR BİZE EMANET’
Gazze'de yaÅŸanan olayların yürekleri yaktığını belirten Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) ÖÄŸretim Üyesi ve Palandöken Kızılay Åžube BaÅŸkanı Doç. Dr. Muhammet Tatar da katliamın kabul edilemez olduÄŸunu söyledi.
Kızılay olarak Erzurum'da öÄŸrenim gören Gazzeli gençlere kucak açtıklarını ifade eden Tatar, "Bu yemekte Gazzeli gençlerle hayırsever iÅŸ insanlarını buluÅŸturduk. Onların maÄŸdur olmaması için elimizden gelen her ÅŸeyi yapacağız. Artık onlar bize emanet" ifadelerini kullandı.