TBB BaÅŸkanı Çakar: Önümüzdeki 25 yılda dünya gelirinin iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir
Türkiye Bankalar Birliği'nin 66'ncı Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan TBB Başkanı Alpaslan Çakar, "Geçen yüzyılda, dünyada üretilen gelir 5,5 trilyon dolardan 106 trilyon dolara ulaşmıştır. Kişi başına gelir 7 kat artarak 14 bin dolara yaklaşmıştır. Gelişmekte olan ülkelerin dünya gelirinden aldıkları pay yüzde 25'ten yüzde 50'ye çıkmıştır. Önümüzdeki 25 yılda dünya gelirinin iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir" dedi.
Â
 Türkiye Bankalar BirliÄŸi'nin (TBB) 66'ncı Genel Kurul Toplantısı, BeÅŸiktaÅŸ Levent'teki bir otelde gerçekleÅŸti. Toplantının açılış konuÅŸmalarını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ÅžimÅŸek ile TBB Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Alpaslan Çakar yaptı. KonuÅŸmaların ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ÅžimÅŸek ve TBB BaÅŸkanı Alpaslan Çakar, eski BDDK BaÅŸkanı Mehmet Ali Akben'e teÅŸekkür plaketi verdi. Â
"MEVDUATIN MÄ°LLÄ° GELÄ°RE ORANI YÃœZDE 63"Â
Açılış konuÅŸmasında sektörün güçlü bir mevduat bazına sahip olduÄŸunu dile getiren Çakar, "Bilançonun yüzde 61'i mevduat ile fonlanmaktadır. Mevduatın milli gelire oranı ise yüzde 63 düzeyindedir. Kur Korumalı Mevduat dahil, mevduatın yüzde 61'i TL cinsindendir. Kur Korumalı Mevduat'ın toplam mevduat içindeki payı yüzde 25 düzeyine ulaÅŸmıştır. Mevduat dışı kaynaklar ile bilançonun yüzde 17'si finanse edilmektedir.  Merkez Bankası'ndan saÄŸlanan net TL finansmanın bilançoya oranı düşüş eÄŸilimindedir. Yurt dışı bankalardan sendikasyon veya menkul kıymet ihracı yoluyla saÄŸlanan borçlanmada sınırlı da olsa azalma vardır. Bunun ana nedeni yabancı para kredi talebinin düşmesidir" dedi. Â
Çakar, öz kaynakların büyümesini ve güçlü kalmasını destekleyen en önemli kalem olan net karın öz kaynaklara olan katkısında iyileÅŸme olduÄŸunu dile getirdi. Â
"AMACIMIZ FÄ°NANSAL SEKTÖRÃœ TL CÄ°NSÄ°NDEN BÃœYÃœTEREK EKONOMÄ°K FAALÄ°YETLERÄ° DESTEKLEMEK"Â
Çakar, "Sektör olarak amacımız, finansal sektörü TL cinsinden büyüterek ekonomik faaliyeti desteklemek ve toplumun ilerlemesine katkıda bulunmaya öncülük etmektir. Bu alanlardan bir tanesi dijital bankacılıktır. Dijital uygulamalarda müşteri, hizmet ve ürün kullanımı ile iÅŸlem sayısı artmaya devam etmektedir. Son üç ayda uygulamalara en az bir kez giriÅŸ yapmış müşteri sayısı son 5 yılda iki kattan fazla artmıştır. Dijital kanallardan yapılan finansal iÅŸlemlerin parasal deÄŸerinin milli gelire oranı son 5 yılda yüzde 63'ten yüzde 328'e yükselmiÅŸtir. Sektörümüz, uluslararası alanda da dijital uygulamalar açısında ön sıralarda yer almaktadır. Dijital bankacılığın yayılmasını desteklerken, dijital bankacılık için hayati önem taşıyan güvenliÄŸin en üst düzeyde saÄŸlanması için teknolojiyi sürekli yeniliyor ve ilgili kurumlar ile yakın iÅŸ birliÄŸi içinde çalışıyoruz. Siber saldırı ve suç gelirleri ile mücadele eylem planına olan katkılarımızı arttırmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. Â
Â
"ÖNÃœMÃœZDEKÄ° 25 YILDA DÃœNYA GELÄ°RÄ°NÄ°N Ä°KÄ° KATINA ÇIKACAÄžI TAHMÄ°N EDÄ°LMEKTEDÄ°R"Â
Çakar, "Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutlamanın heyecanını ve gururunu yaşıyoruz. Geçen yüzyılda, dünyada üretilen gelir 5,5 trilyon dolardan 106 trilyon dolara ulaÅŸmıştır. KiÅŸi başına gelir 7 kat artarak 14 bin dolara yaklaÅŸmıştır. GeliÅŸmekte olan ülkelerin dünya gelirinden aldıkları pay yüzde 25'ten yüzde 50'ye çıkmıştır. Önümüzdeki 25 yılda dünya gelirinin iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir. Ekonominin merkezi batıdan doÄŸuya doÄŸru kaymaktadır. Ãœlkemize gelince, Türkiye'de 1923 yılında cari fiyatlarla 1 milyar dolar olan milli gelir 1 trilyon dolara yaklaÅŸmıştır. KiÅŸi başına gelir ise cari fiyatlarla yaklaşık 100 dolardan 11 bin dolara gelmiÅŸtir. Ekonomimiz geliÅŸtikçe, sektörler büyüdükçe ve çeÅŸitlendikçe, uluslararası ekonomik iliÅŸkiler geniÅŸledikçe bankacılık sektörü de büyümektedir. 1959 yılı ile kıyaslandığında, öz kaynaklar 1 milyar dolardan 65 milyar dolara çıkmıştır. Toplam aktiflerin milli gelire oranı yüzde 31 iken, yüzde 100'e yükselmiÅŸtir. Toplam aktifler ortalama 6 milyar dolardan 740 milyar dolara yükseldiÄŸini görüyoruz. Kredilerin milli gelire oranı yüzde 16'dan yüzde 53'e yükselmiÅŸtir" dedi. Â
"BANKALARIN Ä°Åž YAPMA BİÇİMÄ°NÄ° DEĞİŞTÄ°RMEYE DEVAM ETMESÄ°NÄ° BEKLÄ°YORUZ"Â
Düşük düzeyde bir enflasyon ortamının her yönüyle ekonomik performansı çok olumlu etkileyeceÄŸini yakın dönemde tecrübe ettiklerini ifade eden Çakar, "Mali disiplini ve düşük enflasyonu hedefleyen yaklaşımların, finansal istikrarın sürdürülmesine ve büyümesine, TL'ye olan talebin artmasına, beklentilerin olumlu kalmasına, yönetilebilir bir risk ortamının oluÅŸmasına, uluslararası entegrasyonun güçlenmesine, ülkemizin rekabet gücünün iyileÅŸmesine, piyasa dinamiklerinin çalışmasına, finansal sektörün iÅŸlevinin daha etkin olmasına, böylece ülkemizin saÄŸlıklı büyümesine ve refah artışına daha yüksek katkı vereceÄŸine inanıyoruz. Bu sayede potansiyel büyüme hızının yeniden ortalama yüzde 5 düzeyine çıkmasını, finansal sektörde hem miktar hem de çeÅŸitlilik olarak ürün ve hizmetlere olan talebin sürmesini, kredi sistemi yanında, sermaye piyasalarının ve sigorta sektörünün büyümesini, müşterilerimizin hem içerideki hem dışarıdaki beklentilerini karşılayacak hizmetleri sunmasını, bankaların teknolojideki deÄŸiÅŸmelere uyum saÄŸlayıp iÅŸ yapma biçimini deÄŸiÅŸtirmeye devam etmesini bekliyoruz" diye konuÅŸtu. Â
Â