SaÄŸlıklı beyaz et üretiminde Cargill inovasyonu konuÅŸuldu
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar BirliÄŸi DerneÄŸi'nin (BESD-BÄ°R) düzenlediÄŸi 6'ncı Uluslararası Beyaz Et Kongresi 1-5 Mart tarihleri arasında Antalya Belek'te yapıldı. Beyaz et sektöründeki yenilik ve geliÅŸmelerin tartışıldığı kongrede Cargill'in Hayvan Besleme iÅŸ kolunun global teknoloji liderlerinden Anne Goderis saÄŸlıklı beyaz et üretiminde bağırsak mikrobiyotasının önemi ve bu konuda yürüttükleri Ar-Ge çalışmaları hakkında bir sunum gerçekleÅŸtirdi. GeliÅŸtirdikleri 'Galleon Analiz Sistemi' ile tavuk mikrobiyotasındaki deÄŸiÅŸimleri gözlemleyebildiklerini belirten Goderis, yem karışımlarında pro/pre/post biyotikler, fitojenik bileÅŸikler ve organik asitler kullanarak hem beyaz et yoluyla bulaÅŸabilecek gıda kaynaklı patojenleri azalttıklarını hem de hayvan saÄŸlığı ve verimliliÄŸini artırdıklarını vurguladı.Â
Â
Kongre tüm dünyadan bilim insanları, uzmanlar ve sektör paydaÅŸlarının geniÅŸ katılımıyla gerçekleÅŸti. Dünyanın güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir beslenmesi için çalışan Cargill'in sponsorluk desteÄŸi verdiÄŸi kongre kapsamında Cargill Hayvan Besleme (CAN) Kanatlı Hayvanlar Teknoloji Lideri Anne Goderis de 'SaÄŸlıklı beyaz et üretiminde bağırsak mikrobiyotası (mikroorganizma ekosistemi) analizinin önemi' baÅŸlığı altında sektöre yönelik yürüttükleri Ar-Ge çalışmalarının detaylarını paylaÅŸtı. Türkiye'de Sakarya Hendek'te kurulu tesisleri de dahil olmak üzere Cargill Hayvan Besleme iÅŸ kolu olarak 40 ülkede 257'nin üzerinde fabrika ile yem üreticileri, hayvan yetiÅŸtiricileri ve yem perakendecileri için kapsamlı ürünler sunduklarını söyleyen Goderis, dünya çapında 17 geliÅŸmiÅŸ inovasyon ve uygulama merkezinde 500'den fazla araÅŸtırma uzmanıyla, besi ve kümes hayvanları ile balık yetiÅŸtiriciliÄŸi alanlarında yenilikçi çözümler geliÅŸtirdiklerini dile getirdi.Â
 GIDA KAYNAKLI HASTALIKLARDA BEYAZ ET VE SÜTTEKİ BAKTERİLER BAŞI ÇEKİYOR
 Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünyada kaydedilen 600 milyon gıda kaynaklı zoonotik (hayvandan insana bulaşan) hastalık vakasının yüzde 52'sinin patojenik bakteriler nedeniyle meydana geldiğini belirten Goderis, bu patojenlerin başında ise beyaz et ve sütte görülebilen “kampilobakterö bakterisinin geldiğini söyledi. Goderis, teşhis konmuş kampilobakter enfeksiyonlarının da yüzde 80-90 oranında 'Kampilobakter Jejuni' türündeki bakteriden kaynaklandığını kaydetti. Hayvan bağırsak mikrobiyotasındaki kampilobakter oluşumunda yetiştirme tesislerindeki üretim zinciri ve uygulamalarının da payı olduğuna dikkat çeken Goderis, bu nedenle son yıllarda dünya genelinde İyi Üretim Uygulamaları (GMP) ve antibiyotiklere alternatif olarak postbiyotik/fitokimyasal kullanımı gibi farklı biyogüvenlik önlemlerine başvurulduğunu ancak istenen etkili sonuçların alınamadığını söyledi.
 Hayvanların bağırsak mikrobiyotasını inceleyebilmek için 10 yılı aşan Ar-Ge çalışmasıyla Galleon Analiz Sistemi'ni geliştirdiklerini söyleyen Goderis, “Galleon, hayvan ve çevresel faktörler ile bağırsak mikrobiyotası arasındaki etkileşimleri yapay zeka yazılımları ile incelemeye olanak tanıyan pratik, invazif olmayan bir mikrobiyota analiz aracı. Galleon tarafından üretilen yöntemler, patojen riskini değerlendirmek ve izlemek, patojen - bağırsak mikrobiyomu ilişkisini çözmek, patojen riskini azaltmak için müdahaleleri değerlendirmek ve hatta yeni çözümler geliştirmek için olanaklar sağlıyor" dedi.
 PROBİYOTİK VE NEOCHİCC DESTEKLİ YEM DİYETİ HAYVAN SAĞLIĞI VE VERİMİNİ ARTIRIYOR
 Goderis, "Hayvan mikrobiyotası çevresel koşullarla birlikte daha ilk günlerden hızla ve karmaşık bir gelişme gösterir. Bu gelişim sürecinde kullanılan yüksek doz antibiyotikler, bağırsak mikrobiyatasına olan etkileriyle hayvan sağlığını ve verimliliğini düşürmektedir. Probiyotikler, prebiyotikler, postbiyotikler, fitojenik bileşikler ve organik asitler gibi farklı müdahaleler ile etlik piliçlerde erken mikrobiyota olgunlaşmasını desteklemenin mümkün olduğunu biliyoruz. Deney için belirlenen dört gözlem grubunda yaptığımız incelemeler probiyotik ve bir günlük civcivler için protein, vitamin, mineral ve amino asitlerle hazırlanan 'Neochicc' isimli yem diyetleri ve belli besin katkıları ile oluşturduğumuz formülasyonların, kanatlı mikrobiyotasında sadece kampilobakter değil, E. coli ve Enterococcus adlı başka proteolitik bakterilerin de oluşmasını azalttığını gösteriyor. Bu çalışmamızla hayvan mikrobiyotasını daha istikrarlı ve sağlıklı bir profile yönlendirebiliyoruz. Böylece hem zoonotik hastalıklara yol açan gıda kaynaklı patojenlerin oluşmasının önüne geçme olanağı yakalıyor hem de hayvan sağlığı ve verimliliğini artırarak üretim tesisinin daha sürdürülebilir işlemesini sağlıyoruz" diye konuştu.
Â