Gayrimenkul alımlarındaki alternatif kaynaklar masaya yatırıldı
BURSA'da, BEMO ve Atış Şirketler grubu tarafından düzenlenen panelde, emlak sektöründeki daralma ve son zamanlarda yükselen enflasyon masaya yatırıldı. Uzman konukların da konuşmacı olarak katıldığı panelde, tüketicinin gayrimenkul alımlarındaki alternatif kaynaklar değerlendirildi.
Atış Şirketler Grubu ve Bursa Emlak Müşavirleri Odası (BEMO), 'Gayrimenkul Alımlarında Alternatif Finans Sistemleri' konulu bir panel düzenledi. Panele BEMO Başkanı Erdal Çelebi, Atış Şirketler Grubu CEO'su Ahmet Atış, Piri Reis Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ve Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz konuşmacı olarak katıldı. Emlak ve konut sektöründen yaklaşık bin kişinin katılımıyla düzenlenen panelde, yükselen enflasyon, enflasyonun düşürülmesi ve artan enflasyon karşısında tüketicinin gayrimenkul alımlarındaki alternatif kaynaklar değerlendirildi. Programın moderatörlüğünü ise Gentleman Dergisi İmtiyaz sahibi Optimist Group Ajans Başkanı Feyzan Ersinan yaptı.
‘FİRMALARIN TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMASI GEREKLİ’
Arz talep dengesinin sağlanması ve tüketicinin konut sektöründe alışveriş yapabilmesi için, enflasyonun düşmesi gerektiğini belirten Atış Şirketler Grubu CEO'su Ahmet Atış, bu konuda firmaların da elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti. Avrupa'daki bazı konut sistemlerinin Türkiye'de de uygulanması gerektiğini belirten Ahmet Atış, "Firmaların, taşın altına elini koyarak finansman yöntemleri geliştirip, daha sonra bankalarda bunu modellemesi gerekiyor. Ben bir daire alacağım zaman, bir şubeye gittiğim zaman, 'Benim şartlarım şu' dediği zaman, kabul ettirme şansımız çok zor. Biz burada 4 bin 360 bağımsız bölümle, 3 ay süreyle bu kampanyayı yapmayı planlıyoruz. 4 bin 300 müşteride 22 milyarlık satış hedefimiz var. Burada da 16 milyar liralık 60 aylık vade sistemi kurmuş oluyoruz. Bununla alakalı bankalarla görüşme sağlamış olduk. Bundan 6 yıl önce, Avrupa İmar Kalkınma Bankası'yla yaptığımız toplantıda, ortak şirket kurma önerisi getirmişlerdi. O zamanlar sektörün de ayakları yere basmıyordu, bizim de ayağımız yere basmıyordu. Brütte 300 metrekare daireler yapıyoruz. Bize sosyal konut çok mantıksız gelmişti ama deprem sonrasında, aslında en büyük ihtiyacın bu olduğu yani, TOKİ haricinde bir sosyal konut projesinin olmaması. Bunu da en güzel yapacağınız yol ve yöntem Avrupa Sosyal Konut sisteminin Türkiye'ye uyarlanması oldu. Aynı projeyi çok noktada yaparak, malzeme fiyatlarını düşürerek, arazi alımlarını toplu yaparak, daha uyguna mal ederek, piyasa koşullarının yüzde 30-40'ının altına ürün üretme şansımız olabiliyor. Her işin uzmanlaşması ayrı. Bu bahsettiğim sosyal konut alanında geçerli" dedi.
'ENFLASYONU MUTLAKA DÜŞÜRMEMİZ LAZIM'
Enflasyonun düşmesi durumunda, emlak ve konut sektöründeki daralmanın da çözüleceğini belirten Piri Reis Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, "Biz, Türkiye'de enflasyon 10 olsun, Amerika'da 2 olsun diyemeyiz. Aynı dünyada yaşıyoruz, benzer bir yapı var. Bizim de bunu hedeflememiz gerekiyor. 2'ye gitmek zaman alacak ama 15 yıldır 5 hedefliyoruz, en son 65'e çıktık. O yüzden mutlaka ve mutlaka düşürmemiz lazım. Enflasyonu düşürmek için gereken her şeyi yapmamız gerekiyor. Bunu yaparsak zaten faizler düşecek. Türkiye'de enflasyonun 2'ye geldiğini varsayalım. Sizce bankaların yıllık konut kredisi faizi kaç olur? Banka kaçla mevduat toplar? Bize yıllık 3'le kredi verecek. Bunun aylık bazı 0,25. İşte o zaman 20 yıl vadeli, aylık 0,25 faizli bir krediyle kira öder gibi ev alma yöntemi mümkün olabilecek. Türkiye'de hem doğal olarak talebi güçlendirmek için, hem de bunu daha kolay yapabilmek için, temelde enflasyonla mücadele çok önemli. Bütün bu olayların kökünde aslında enflasyon var. O enflasyon düşmeli ki finans piyasaları normalleşsin, kur riski azalsın. Bu açıdan her birimiz vatandaş olarak, yöneticilerden, iktidarlardan, ‘Bu enflasyonu ne yapıp ne edip düşürün’ dememiz gerekiyor. O düşerken de bunun çıkaracağı maliyete hazır olmamız gerekiyor. Onu başardıktan sonra çok daha farklı bir dünya olacak. Konut sektörü de Türkiye ekonomisi de hem kişi başına gelir artacak, hem konut değeri artacak ve biz hayallerimize ulaşmış olacağız" ifadelerini kullandı.
'VATANDAŞIMIZIN KONUTA ULAŞMASINDAKİ ZORLUKLAR BİZİ ÜZÜYOR'
Emlak sektörünün bankalardan çektiği kredilerde, son zamanlarda bazı sorunlar yaşandığını dile getiren BEMO Başkanı Erdal Çelebi ise "Maliyetlerin çok arttığı, oranların bizi şaşırttığı bu dönemde maalesef pandemi, deprem, üzerine de seçim derken, gayrimenkul sektörü bir çok evresinde ve zamanında duraksama anlarına girmiş bulunuyor. Bugün faizlerin yüzde 35-40 bandında olduğu dönemde, bankaların daha düne kadar kapılarımızı çaldığı, 'Gelin kredi kullandıralım' dediği dönemde, bugün gittiğimizde sanki ucube bir millet oraya gitmiş gibi görmeleri beni çok üzüyor. Ama bunun hesabı bir gün sorulacak. O kredi vermeyen bankalar, bize kapılarını açmayanlar, günü geldiği zaman yine böyle bir toplantıda, onlara hak ettiği değeri biz o gün göstereceğiz. Vatandaşlarımızın, sektörümüzün, üreticilerimizin, bugün gayrimenkul sektöründe, ekonomiye geçmiş dönemlerde yüzde 10-11 bandında katkı sağlayan, istihdama ciddi anlamda ülke ekonomisini ve iş gücünü bulunduran ve bununla birlikte bir çok enstrümanı bir arada tutan ve maalesef bugün katma değeri görülmeyen, geçmişe veya bir sonraki yıllara yansıması olmayan diye bakılması ve bunun neticesinde, bugün vatandaşımızın konuta ulaşmasındaki zorlukları görmemiz bizi çok üzüyor" diye konuştu.
Panelin ardından katılımcılara Ahmet Atış ve Erdal Çelebi tarafından, Bursa'nın simgesi olan ipek tablo hediye edildi. (DHA)