Geri Dön
Eğitim2’nci Uluslararası Sürdürülebilir İşletmecilik ve Ekonomi Stratejileri Kongresi'nin ilk günü tamamlandı

2’nci Uluslararası Sürdürülebilir İşletmecilik ve Ekonomi Stratejileri Kongresi'nin ilk günü tamamlandı

Uluslararası Sürdürülebilir İşletmecilik ve Ekonomi Stratejileri Kongresi (ISBES)’nin 2’ncisi dün İstanbul Kent Üniversitesi ev sahipliğinde başladı. Bugün sona erecek olan kongre kapsamında yüz yüze ve çevrim içi oturumlarla, sürdürülebilir işletmecilik, ekonomik stratejiler ve dijitalleşme alanındaki son gelişmelerin katılımcılarla paylaşılması hedefleniyor.

11-12 Ekim tarihleri arasında devam edecek olan ISBES 2024, Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’nin ortaklığında İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane kampüsünde başladı. Kongrenin birinci gün oturumları, sürdürülebilirlik alanındaki güncel konuları ele alarak iş dünyası ve akademiyi bir araya getirdi. Kongre, sürdürülebilir işletmecilik ve yeşil ekonomi stratejileri üzerine odaklanarak iş dünyasında çevre dostu uygulamalarının artırılması ve inovatif iş modellerinin geliştirilmesi adına katkılar sağladı.

2’nci Uluslararası Sürdürülebilir İşletmecilik ve Ekonomi Stratejileri Kongresinin ilk günü tamamlandı

ÇOMAK: BU KONGREDE, SEKTÖR UZMANLARININ DENEYİM VE TECRÜBELERİNDEN YARARLANMAK İSTİYORUZ

Kongre hakkında konuşan İstanbul Kent Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasret Çomak, “İstanbul Kent Üniversitesi, özellikle ulusal ve uluslararası bilimsel etkinliklere son derece önem veren ve bu konuda üniversitenin bütün kapılarını açan bir yaklaşıma sahiptir. Çok yeni bir üniversite olmamıza rağmen şu anda toplam 12 bin 500 öğrencimiz var. Bununla birlikte 57 ülkeden 3000’i aşan uluslararası öğrencimiz bulunmaktadır. Üniversitemizin neredeyse üçte birine yakını uluslararası öğrenci. Dolayısıyla bu kadar yeni, gelişmekte ve ilerlemekte olan bir üniversite olarak, ikinci Uluslararası Sürdürülebilir İşletmecilik ve Ekonomi Stratejileri Kongresi’ne ev sahipliği yapıyoruz. Bu kongrede, sektörün duayenlerini ve uzmanlarını konuk ederek onların deneyim ve tecrübelerinden yararlanmak istiyoruz” dedi.

‘ÜNİVERSİTELERLE KARŞILIKLI İŞ BİRLİĞİ İLE SEKTÖRLERDE STAJ İMKANLARI YARATIYORUZ’

Prof. Dr. Çomak, “Üniversitemiz, özellikle bütün ulusal ve uluslararası etkinliklere açıktır çünkü üniversite eğitimi sadece ders vermek ve almakla sınırlı değil. Uluslararası sempozyumlar, konferanslar, seminerler, çalıştaylar düzenleyerek bilim alanında saygınlık kazanmayı ve bu saygınlığı artırmayı hedefliyoruz. Zaten şu anda altı üniversiteyle ortak bir kongre yapıyoruz. Üniversitelerle ve alanında uzman Sektörler ile protokollerimiz var. Bu protokoller kapsamında karşılıklı iş birliği, staj imkanları ve çeşitli projelerin hayata geçirilmesi sağlanıyor. Bu iş birlikleri hem sektörler hem de üniversitemiz için büyük bir kazanım oluyor” diye konuştu.

‘ULUSLARARASI KONGRELERE EV SAHİPLİĞİ YAPMAKTAN GURUR DUYUYORUZ’

Bu tarz kongrelere ev sahipliği yapmanın akademik yaşam için önemine dikkat çeken Prof. Dr. Çomak, “Sürekli olarak uluslararası ve ulusal kongrelere ev sahipliği yapmaktan son derece onur ve gurur duyuyoruz. Üniversitemiz, dışa açık, uluslararası iş birliğine açık bir yaklaşıma sahiptir. Ancak bu şekilde kurumsallaşmayı ve uluslararası iş birliklerini daha ileriye götürebiliriz. Sektörlerle birlikte çalışabilme fırsatını artırabiliriz” ifadelerini kullandı.

2’nci Uluslararası Sürdürülebilir İşletmecilik ve Ekonomi Stratejileri Kongresinin ilk günü tamamlandı

CEYHAN: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE EYLEMLERİN PLANLI OLARAK YAPILMASI ÖNEMLİ

İstanbul Kent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ahmet İlkay Ceyhan ise kongre konularından biri olan dijitalleşme ve sürdürebilirliğin önemine vurgu yaparak, “Dijitalleşme şu anda hayatımızın en büyük gerçeği. Dijitalleşme her iş sektöründe sürdürebilirlik dönüşümüne öncülük ediyor. Tüm sektörler için stratejik bir alan. Yeşil Bilgi Teknolojileri (Green IT), Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS), Endüstri 4.0, otomasyon sistemleri, sürdürülebilir şehirler, sürdürülebilirlik iletişimi gibi yapıları hem iş yaşamında hem de günlük rutinlerde net bir şekilde hissediyoruz, yaşıyoruz. Haliyle sektör içerisinde çalışan firmalar dijitalleşme eylemlerine önem veriyor. Devlet yapılanmasından özel sektöre kadar birçok alanda dijitalleşmeyi görebiliyoruz. Sürdürülebilirliğin bir parçası aslında dijitalleşme dediğimiz kavram. Verimlilik esaslı teknolojik dönüşüm, yapay zekâ, nesnelerin interneti, bulut bilişim, ürün yaşam döngüsü gibi yapıların yanı sıra, iletişimin sürdürülebilirliği, sosyal eşitsizlik, iklim değişikliği gibi konular masamızdaki zorunlu gündemler haline geliyor dedi.

Ceyhan, sürdürülebilirlik alanında kaynak kullanımına yönelik ise “Sürdürülebilirlik içerisinde kaynakların verimli kullanılmasından hep bahsediyoruz. Ama bu kaynakların verimli kullanılması sadece kullanım değil, eylemlerin planlı olarak yapılması ve nereye varılabileceğinin projeksiyonunun yapılması da önemli. İşte bu konferans içerisinde bu projeksiyonların yapılması için bir yol haritası hazırlıyoruz. Bu tarz konferanslar ve konuşmalar sürdürebilirlik konusunun tartışılması adına son derece önemli bir platform oluşturuyor” diye konuştu.

‘NE KADAR ERKEN BU KONUYA FARKINDALIK YARATABİLİRSEK O KADAR İYİ’

Eğitim misyonlarına da değinen Doç. Dr. Ceyhan, sektör ve akademi arasındaki iş birliği hakkında da değerlendirmelerde bulundu:

“İstanbul Kent Üniversitesi olarak, misyonumuz gereği bir eğitim kurumuyuz ve bu misyon doğrultusunda genç zihinleri yetiştirmekle mükellefiz. Bu konferansta da öğrencilerimize bilgilendirme şansını yakalıyoruz. ‘Ağaç yaşken eğilir’ diye bir sözümüz var. Ne kadar erken bu konuya farkındalık yaratabilirsek o kadar iyi. Sadece gençlerin, öğrencilerimizin farkındalığını sağlamak adına da çalışmıyoruz, aynı zamanda sektörel farkındalığı da oluşturmaya çalışıyoruz. Bu nedenle burada sektörün önemli firmalarını bir araya getirdik ve sektörleri nezdinde sürdürebilirlik değerlendirmelerini ve planlarını ortaya koyuyoruz. Sektörü ve akademiyi bir araya getirip sürdürülebilirlik konusunun tartışılması için bu konferans önemli bir platform oluşturuyor”

2’nci Uluslararası Sürdürülebilir İşletmecilik ve Ekonomi Stratejileri Kongresinin ilk günü tamamlandı

ŞABANLI: HEDEFİMİZ ÇEVRESEL VE SOSYAL KONULARDA NET POZİTİF BİR DÖNÜŞÜM YARATMAK

Kongre konuşmacılarından Sustainable Brands Türkiye Başkan Yardımcısı Aysun Şabanlı ise sürdürülebilirliğin önemini vurgulayarak, “Sürdürülebilirlik dediğimiz zaman aslında çevresel ve sosyal konularda net pozitif bir dönüşüm yaratmak üzere hem kurumlar olarak, hem sivil toplum kuruluşları olarak, hem de genel ve yerel yönetimler olarak masaya birlikte oturmalıyız. Kolektif bir şekilde dönüşümü hızlandırmamız gerektiğini konuşuyoruz” dedi.

Sürdürülebilirlikteki dönüşümün paydaşları hakkında da konuşan Şabanlı, “Bu dönüşümün bir bacağı tüketici, bir bacağı yönetim, bir bacağı kurumlar ve bir bacağı yatırımcılardır. Aslında herkesin masada olduğu bir durum söz konusudur. Ancak önemli bir bacak da akademidir; akademinin yapacağı bilimsel çalışmalar, gerçekten hepimize yol gösterici olacaktır ve hepimizin perspektifini değiştirecektir” diye konuştu.

Şabanlı son olarak sürdürülebilirlikte tüketici rolünün ne kadar büyük olduğunu şu sözlerle vurguladı:

“Bir yandan da bizler, tüketiciler olarak, bu dönüşen dünyada hem çevresel hem sosyal konularda fayda sağlayacak dönüşümü hızlandıran markalara daha fazla güven duymaktayız. Araştırma bulgularıyla burada aktarmaya çalıştım ki hem sektör olarak hem de tüketiciler olarak bu dönüşüm yolculuğunu kendimize amaç edinmeli ve dönüşümü hızlandırmak için eyleme geçebilmeliyiz. Bunun için motive olmalıyız.” İfadelerini kullandı.

2’nci Uluslararası Sürdürülebilir İşletmecilik ve Ekonomi Stratejileri Kongresinin ilk günü tamamlandı

İLK GÜN OTURUMLARI VE ELE ALINAN KONULAR

Açılış oturumunda, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasret Çomak ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Ayça Can Kırgız Özer konuşmalar yaptı. Turkcell Sürdürülebilirlik Yöneticisi Gizem Elgün, sürdürülebilirlik projeleriyle ilgili Turkcell’in stratejik yaklaşımını paylaşırken, SB-Sustainable Brands Türkiye Başkan Yardımcısı Aysun Şabanlı markaların sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm yolculuklarından bahsetti. Boyner Büyük Mağazacılık Kurumsal İletişim Direktörü Oya Uzun, perakende sektöründeki sürdürülebilirlik uygulamalarını katılımcılarla paylaşırken, Good Earth Vision Kurucusu Tal Garih sürdürülebilir iş modelleri üzerine vizyonunu sundu.

Skoda Training and Development Unit Manager İbrahim Boylu, çalışanların yenilikçilik tutumlarının sürdürülebilir performansa katkılarını değerlendirirken, PwC Türkiye Sürdürülebilirlik Platformu Kıdemli Müdürü Aybüke Sedar Fırat, sürdürülebilirlik alanındaki finansal uygulamaları inceledi. SİNPAŞ GYO Yatırımcı İlişkileri ve Sürdürülebilirlik Müdürü Dr. A. Berrak Köten, gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirlik stratejilerini ele aldı. SOBİAD Atıf Dizini Yöneticisi Prof. Dr. Serdar Yavuz ise akademik çalışmaların sürdürülebilirlik stratejilerine katkısını vurguladı. Dijital dönüşüm, yeşil ekonomi, inovasyon ve tedarik zinciri yönetimi gibi farklı konuların ele alındığı akademik sunumlarla kongrenin ilk günü tamamlandı.

İKİNCİ GÜN OTURUMLARIYLA KONGRE DEVAM EDİYOR

Kongrenin ikinci günü sürdürülebilir iş modelleri, yeşil ekonomi stratejileri ve dijitalleşme gibi farklı konuların ele alındığı oturumlarla devam edecek. Bu oturumlarda özgün ve orijinal içerikli bildiriler sunulacak. Gün boyunca, akademisyenlerin bilimsel çalışmaları ile iş dünyasından örneklerle sürdürülebilirlik alanındaki en son gelişmeler ve uygulamalar ayrıntılı bir şekilde ele alınacak. Kongrede yapılan son derece nitelikli, nicelikli, özgün ve orijinal sunum ve değerlendirmelerin üniversitelere, kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşlarına önemli kazanımlar sağlayacağı düşünülmekledir.

Mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak için kaynakların etkin ve verimli kullanılması ile doğal dengelerin ve çevrenin korunması 21’inci yüzyılda sürdürülebilirlik stratejisi olarak benimsenmeli ve inovasyon ile sürekli desteklenmelidir.