Save the Children: Gazzeli çocuklar ölüm korkusuyla karşı karşıya
Dünya genelinde 116 ülkede faaliyet gösteren ve merkezi İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan uluslararası yardım kuruluşu ‘Save the Children’, 7 Ekim’den beri kuşatma altında olan Gazze Şeridi'ndeki Filistinli çocukların psikolojik yıkıma uğradığını, sürekli olarak ölüm korkusuyla karşı karşıya olduklarını açıkladı.
Uluslararası yardım kuruluşu Save the Children, Gazze’de 158 gündür süren savaşın çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerine ilişkin bir rapor yayımladı. Raporda, Gazze’deki çocukların kuşatma altındaki hayatlarından başka bir hayat bilmediği ve her geçen gün umutlarının tükendiği ifade edildi. Çocukların 7 Ekim’den önceki zorlu yaşamlarında bile yine içlerinde mutluluk ve çocuksu duygularının eksilmediği vurgulanırken şu an içlerinde bulundukları durumda akıl sağlıklarını kaybettikleri ve ölüm korkusu ile karşı karşıya oldukları belirtildi.
“BABA, ÖLECEK MİYİZ?”
Raporda çocuklarının yaşadığı korkuyu ifade eden Gazzeli baba Samer, “Oğlum korkudan yemek yemeyi bıraktı ve artık çok zayıfladı. Sürekli bana 'Baba ölecek miyiz?' diye soruyor. Babaları olarak onlara yardım etmek için yapabileceğim hiçbir şey yok, onlara ne diyeceğimi bilmiyorum. Sürekli aynı soruyu soruyorlar ama onlara verecek bir cevabım yok” diye konuştu.
Öte yandan, raporda Gazzeli bir annenin ve babanın ifadeleri de yer aldı. Yaşları 7 ila 14 arasında değişen 4 çocuğun annesi Amal, kızının resim çizmeyi çok sevdiğini, ancak kuşatmanın ardından çizimlerinde savaşı konu aldığını ifade ederek, “Kızım eskiden resim çizmeyi çok severdi. Kutlamaları, ailemizi ve hayatı çizerdi. Şimdi sadece asker, kan ve savaş çiziyor” dedi.
“ÇOCUKLAR ARTIK ÇOCUK DEĞİL”
Raporda, 7 Ekim’den önce, çocukların ruh sağlığı krizini tetikleyen faktörler zamanla artarak akıl sağlığını tehlikeli yönde etkileyecek, hatta kaybedecek bir seviyeye ulaştığı aktarıldı. Save the Children görevlisi Ali, çocukların Gazze’de artık bir ‘çocuk gibi’ yaşayamadığını, hayatta kalmak için mücadele ettiğini vurguladı. Ali, açıklamasında, “Çocuklar artık çocukluklarını yaşamıyor. Günlerini bir yetişkin gibi hayatta kalmaya çalışarak geçiriyorlar. Sabah uyanıyorlar ve su arıyorlar, yiyecek arıyorlar. Şimdi düşündükleri şey bu, hayatları değişti. Çocuklar artık çocuk değil. Artık bir oyun parkında oynamıyor ya da spor yapmıyorlar. Su kuyruğuna giriyorlar ya da para kazanmak için sokak köşelerinde küçük şeyler satıyorlar” dedi.
Raporda, çocukların acı, öfke, güçsüzlük hissettiği ve 'Kimse bizim bu dünyada var olmamızı istemiyor' düşüncesinde olduklarına dikkat çekildi. Kuruluş ayrıca çocukların, acil ve kesin bir ateşkes olmadan yaşamlarının düzelemeyeceğinin farkında olduklarını belirtti.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Ağır saldılar sonucu hayatta kalan çocuklar ise iyileşme kabiliyetleri ciddi şekilde azalmış olarak, daha uzun süreli ve ağır zihinsel zararlarla yaşamına devam etmek zorunda kalacaktır. Çocukların hayatlarının yanı sıra gelecekleri de bu çatışmanın kabul edilemez bir maliyeti olacaktır. UNICEF, Gazze'deki 1,2 milyon çocuğun neredeyse tamamının ruh sağlığının bozulduğunu ve psikososyal desteğe (MHPSS) ihtiyaç duyduğunu tahmin etmektedir.”
“ÇOCUKLARI ZİHİNSEL VE FİZİKSEL ZARARLARDAN KORUYUN”
Save the Children, İsrail, Filistin ve uluslararası kamuoyuna acil ve kesin bir ateşkesin kabul edilmesi, insan hakları hukukuna saygı göstererek çocukları ve aileleri daha fazla zihinsel ve bedensel zarardan korumak için adımlar atılması için çağrıda bulundu.
Yapılan çağrıda, şu ifadeler yer aldı:
“Gazze üzerindeki kuşatma tümüyle sona erdirilmelidir. Çatışmanın tarafları için Uluslararası İnsancıl Hukuk yükümlülüklerine uygun olarak hem ticari hem de insani malların geçişine izin vermek üzere tüm geçişler açılmalıdır. Su, elektrik, iletişim, koruma, ruh sağlığı ve eğitim dahil olmak üzere halkın hayatta kalması için kritik öneme sahip hizmetler yeniden sağlanmalıdır.
Acil ve kesin bir ateşkes kabul edilmelidir. Çocuklar da dahil olmak üzere tüm rehineler koşulsuz olarak ve derhal serbest bırakılmalıdır.
Acil ve kesin bir ateşkes sağlamak için diplomatik ve siyasi baskı araçları da dahil olmak üzere mümkün olan her adım atılmalıdır. İhtiyaç duyulan insani yardım müdahalesinin büyük ölçekte gerçekleştirilebilmesi için güvenli ve sınırsız erişimi kolaylaştırmak üzere mümkün olan tüm adımlar atılmalıdır. İsrail Hükümeti ve Filistinli silahlı gruplara silah, ekipman ve mühimmat gönderilmesi ve satışı da dahil olmak üzere askeri yardımlar durdurulmalıdır.”