Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu’nda
TBMM Adalet Komisyonu, Türkiye Adalet Akademisi’nde eğitim gören yargı mensuplarının eğitim süreçlerini düzenleyen ve akademi bünyesinde hukuk araştırmaları merkezi kurulmasını öngören Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi görüşmelerine başladı.
TBMM Adalet Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlığında toplandı. Yüksel, komisyonun önceki toplantılarında görüşülen yasa çalışmalarıyla; temel hak ve özgürlüklerin korunması, hukuki güvenliğin sağlanması, toplumsal düzenin sağlanması ve yargı sisteminin etkinliğinin artırılmasına katkı sunduğunu söyledi. Yüksel, Türkiye Adalet Akademisi'nin hukuk ve insan haklarına bağlı, tarafsız ve bağımsız bir şekilde karar alabilen hakim ve savcılar yetiştirmeyi hedeflediğini belirterek, "Adalet ve hukuk alanında sağladığı eğitimlerle akademi, adalet teşkilatımızın özgün, yenilikçi ve saygın bir yapıya kavuşmasına katkıda bulunmaktadır. Adil, bağımsız, tarafsız ve etkin bir yargı sistemi için nitelikli hakim ve savcıların yetiştirilmesi hayati önem taşımaktadır ve bu doğrultuda Türkiye Adalet Akademisi vazgeçilmez bir role sahiptir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin hız kazanması ve artan nüfus uyuşmazlıkların sayısında önemli bir artışa neden olduğu gibi bunların daha karmaşık hale gelmesine neden olmuştur. Bu kapsamda, ortaya çıkan ihtiyaçlara çözüm sunmak amacıyla uluslararası standartlar, karşılaştırmalı hukuk örnekleri ve iyi uygulamalar dikkate alınarak Türkiye Adalet Akademisi'nin teşkilat yapısını, görevlerini ve eğitim faaliyetlerini düzenleyen Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi hazırlanmıştır" ifadelerini kullandı.
'HUKUK ARAŞTIRMALARI MERKEZİ KURULACAK'
Yüksel, kanun teklifi ile Türkiye Adalet Akademisi'nin yapısında değişiklikler yaşanacağını kaydederek, "Bu teklifle, akademi teşkilatı; başkanlık ve eğitim kurulu olmak üzere 2 ana organdan oluşacak. Başkanlık, başkan ve daire başkanlıkları ile hukuk araştırmaları merkezi şeklinde teşkilatlanacak. Eğitim ve öğretim faaliyetleriyle ilgili kararları almak üzere 18 üyeli bir eğitim kurulu oluşturulacak. Hukuk ve adalet alanındaki gelişmeleri takip etmek, ihtiyaçları tespit etmek, araştırma, bilimsel çalışmalar ve yayımlar yapmak ve yargı mensuplarının uzlaşmasına katkı sağlanması amacıyla lisansüstü eğitimler düzenlemeleri için yükseköğretim kurumlarıyla iş birliği yapmak üzere akademi bünyesinde hukuk araştırmaları merkezi kurulacak. Akademi merkezi dışında eğitim merkezleri kurulmasına imkan sağlanması, meslekte fiilen 8 yılını tamamlamış hakim ve savcılar ile üniversite öğretim üyeleri, öğretim görevlileri ve araştırma görevlilerinin akademiye öğretim elemanı olarak atanmasına veya görevlendirilmesine imkan tanınacak" diye konuştu.
'YARGI SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ SAĞLANACAK'
Teklif üzerinde ilk imza sahibi olan AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan, kanun teklifi ile birlikte bağımsız ve tarafsız yargı sisteminin güçlendirilmesi sağlanacağını belirterek, "Bu teklifin amacı, Türkiye Adalet Akademisi'nin kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve akademiye yargının etkinliği ve güvenilirliğini artırmaya yönelik ilave görevler verilmesidir" dedi.
Alparslan, teklif ile birlikte Türkiye Adalet Akademisi'nin kapasitesinin artırılmasına yönelik düzenlemeler yapılacağını aktararak, "Adil, bağımsız, tarafsız ve etkin bir yargı sisteminin varlığı hukuk devletinin vazgeçilmez bir unsurudur. Böyle bir yargı sisteminin olmazsa olmazı ise hukuka ve insan haklarına bağlı, tarafsız, bağımsız ve adil kararlar veren, etik kurallara riayet eden vasıflı hakim ve savcıların yetiştirilmesidir. Hukuk devleti yalnızca yasaların varlığıyla değil o yasaları adil, tarafsız ve insan haklarına uygun şekilde uygulayan yargı mensuplarıyla mümkün olabilecektir. Adaletin doğrudan temsilcileri olan hakim ve savcılarımız, verdikleri kararlarla bireylerin temel hak ve özgürlüklerini koruyarak toplumda huzur ve güvenin sağlanmasına önemli katkı verir. Bu noktada hakim ve savcıların eğitim süreçleri ve mesleki gelişimleri sadece mesleklerini değil, toplumun yargıya olan güvenini de şekillendirir. Bu bakımdan, hakim ve savcıların gerek meslek öncesi eğitimleri gerekse meslek içi eğitimlerini verecek, çağın ihtiyaçlarına uygun nitelikte kurumsal bir yapıya ihtiyaç bulunduğu aşikardır" diye konuştu.
BÜLBÜL: BUNDAN SONRA GELECEK TEKLİFLERİN BÖYLE OLMASINI DİLİYORUZ
TBMM Adalet Komisyonu'nda milletvekilleri, kanun teklifini Anayasa’ya aykırılık yönünden değerlendirdi. Bu bölümde söz alan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, "Uzun zamandan beri yani 27'nci Dönemden 28'inci Döneme geldik ilk defa bir kanun teklifinde torba yasa olmayan bir teklif önümüzde. Ne güzel, Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi, içine bakıyorum, acaba bir şey var mı? İçinde bir şeker var mı ya da Türkiye'nin siyasi ya da ekonomik durumunu etkileyecek ya da belirli kesimlere belirli rant sağlayacak bir nokta var mı? Bulamadım. Bu nedenle, bize, bu komisyona gelen ilk defa torba yasa dışında gelen bir teklif oldu. Bu açıdan bundan sonra da gelecek tekliflerin böyle olmasını CHP Grubu olarak diliyoruz arkadaşlar" ifadelerini kullandı.
AYAN: KANUNLARIN MÜNHASIR BİR ŞEKİLDE GELMESİNİ TEMENNİ EDİYORUZ
DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan ise kanun teklifinin torba yasa usulüyle hazırlanmamasından memnun olduklarını dile getirerek, "Kanunların aslında bu şekilde gelmesi bizim bunca gündür toplandığımızda yaptığımız eleştirilerimizin sonucu olmuş olduğunu temenni ediyoruz. Bundan sonra da tek kanunlarla yani özel, kendisine has, münhasır bir şekilde gelmesini temenni ediyoruz. Şimdi, Türkiye Adalet Akademisini kuran 34 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi'ni iptal etmişti ve kararda da Akademinin, Anayasa’nın birden fazla maddesine aykırılık taşıdığı değerlendirilmişti. Şimdi, öncelikle, Anayasa’nın 104'üncü maddesinin 17'nci fıkrasında açık açık şunu ifade ediyor, diyor ki, 'Anayasa'da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz.' Şimdi, bunda çıkarıldığı için ne oldu? Bir daha iptalle önümüze geldi. Devamında da Anayasa 140'ta ise şunu açık açık ifade ediyor; diyor ki, 'Hakim ve savcıların genel olarak işte özlük haklarının, disiplinlerinin, bu anlamdaki eğitimlerinin tamamının değerlendirilebilmesi ancak ve ancak kanunla yapılabilir" diye konuştu.
ÖZBUDUN: HAKİMLERİN BİRİLERİNİN ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLMEMELERİ GEREKLİ
Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, yargı bağımsızlığına işaret ederek, "Bir milletvekili olarak ben yargının huzuruna gidecek olsam bana özel bir muamelede bulunulmasını istemem. Çünkü sonuç olarak yargının huzurunda hepimiz Anayasa’nın 10'uncu maddesi gereğince eşit pozisyondayız. Yani bir yargı mensubunun bana milletvekili olduğum için ne 'Hoş geldiniz' demesini beklerim ne nezaket göstermesi beklerim çünkü o takdirde, karşı tarafta bağımsızlığın mevcut olmadığına dair endişeler ve şüpheler belirir. Ancak tabii, bir hususun altını özellikle çizmek gerekiyor, yargı sürecinde hakim, savcı ve savunma makamı var. Bizim ülkemizde, özellikle yargının bağımsızlığıyla ilgili hususların bazen yanlış anlaşılmasından dolayı hüküm makamında veya iddia makamında olanların savunma makamına yönelik belki, 'kibirli' kelimesi daha doğru olacaktır. Dolayısıyla savunma makamı da aslında iddia ve hüküm makamıyla eşit saygınlığa sahiptir. Adalet Akademisinde, tabii, etik dersleri olabilir, ona hiçbir itirazım yok ama o etik derslerinin konusu hakimlerin birilerinin önünde saygıyla eğilmelerini gerektirmemeli" dedi.
ADALET AKADEMİSİ KANUNU TEKLİFİ KOMİSYONDA KABUL EDİLDİ
Adalet Komisyonu'nda Anayasa’ya aykırılık yönünden konuşmaların sona ermesinin ardından kanun teklifi görüşmelerine başlandı. Kanun Teklifi, komisyonda kabul edildi. Teklifin önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi bekleniyor.