TBMM Genel Kurulu'nda 'deprem bölgesi yatırımı' tartışması
TBMM Genel Kurulu’nda AK Partili milletvekilleri ile muhalefet milletvekilleri arasında deprem bölgesindeki yatırımlarla ilgili tartışma çıktı.
TBMM Genel Kurulu, 'Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri için, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. Bozdağ, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi. İlk sözü alan İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş, "25 Kasım, ömrünü Türk milletine adamış, gösterdiği irade ve cesaretiyle Türk milletinin ve Türk dünyasının son başbuğu olan babam Alparslan Türkeş'in doğumunun 107'nci yıl dönümü" diyerek, Alparslan Türkeş'in Meclis'te yaptığı konuşmalardan derlemeyi okudu. Ayyüce Türkeş, "Bu konuşmanın, onun yolunda yürüyen bizlere rehber, şirazesini kaybederek yoldan şaşanlara ibret olmasını diliyorum" dedi.
CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, altın madenlerinin tamamının özel sektörün elinde olduğunu belirterek, "Buradan açıkça söylemek isterim ki 22 yıllık AKP iktidarı, Türk halkına sürekli petrol ve doğal gaz hikayeleri anlatırken, ülkemizdeki altın madeni ruhsatlarının tamamını özel şirketlere ve bunların da önemli bir kısmını yabancı şirketlere vermiştir. Yerlilik ve millilik bu mudur? Olmayan petrol ve doğalgaz ile halkı uyutup, Türkiye'deki ekonomik değeri yüksek altın kaynaklarını ise yabancı şirketlerin tekeline bırakmak? Yani, biz, 'Türkiye'de vahşi sömürge madenciliği var ve iktidar bunu görmezden geliyor' derken, bunlardan bahsediyoruz " diye konuştu.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Şahin, ise deprem sonrası Kahramanmaraş'a yapılan yatırımlardan bahsederek, "TOKİ tarafından 33 bin 625 adet kentsel konut ve iş yerinin ihalesi yapılarak sözleşmesi imzalandı. Bunlardan 23 bin 899 adedinin kuraları çekilerek hak sahiplerine teslim edildi. Hafta sonu yeni konutlar teslim edilecek. 2025 yılı sonuna kadar 63 bin 30 konut ve 5 bin 846 iş yeri olmak üzere toplam 68 bin 876 adet konut ve iş yeri vatandaşların kullanımına sunulacak. Toplamda 347 köyümüzde, 13 bin 807 adet konutun inşası planlandı. 281 köyümüzde 12 bin 36 adet konutun yapımına başlandı" ifadelerini kullandı.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Şahin, CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç'un geçen hafta yaptığı bir konuşmada dile getirdiği iddialara yönelik, "97 dekar alana inşa edilen, 400 yataklı acil durum hastanesi, kendisini de davet edeceğiz, ocak ayında hizmete giriyor. Geçen sene 'hafta sadece kazık' diyordu, 1 haftada kazıklar hastaneye dönüşmüş, işte bu, 400 yatak" dedi.
'TESLİMAT 1 YIL GECİKMİŞ'
Bunun üzerine söz alan CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Mehmet Şahin'in bahsettiği hastanelerin yapımının, bir yıl önce tamamlanması gerekirken hala tamamlanmadığını söyledi. Öztunç, "AK Parti'nin şu anki Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel diyor ki, 'Teslimat, Şubat 2024' diyor. Biz hangi aydayız? 1 yıl gecikmiş. Acil durum hastanesi, Şubat 2024'te teslim edilecekmiş. Hangi aydayız? Bitmedi daha, sürüyor. Daha hasta kabul etmemiş, diyorlar ki; 'Biz yaptık'" dedi.
'YAPILACAK HER AÇILIŞA SİZİ DAVET EDECEĞİM’
Öztunç'un konuşmasının ardından tekrardan söz alan Şahin, "Yapılanları şöyle bir dizsem, kaldığın eve kadar yol olur. Şunu söylüyorum, ben bundan sonraki süreçte yapılacak her açılışa sizi davet edeceğim, sizinle resim çekineceğiz. Yalanların peşinden koşmayın, gerçeklerin peşinden koşun. 1 dakikalık vekil olmayın, hizmeti takip edin" diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Burası Genel Kurul. Burası evet siyaset yapılan yer ama bu ucuz siyasetten bir vekilden bir diğer milletvekiline çirkin sözler kullanmasını doğru bulmuyorum. Çalışan, üreten bir şehirden, yapılan binalardan, hastanelerden, evlerden bahsediyoruz. (CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'a) Ali Bey diyor ki, 'sırf ben böyle söyleyeyim diye gittiniz ev yaptınız' diyor. Biz, depremzede vatandaşların ihtiyaçlarına göre planlama yapıyoruz" diye konuştu.
GENEL KURUL'DA 'KREŞ' GERGİNLİĞİ
TBMM Genel Kurulu'nda CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında 'kreş' tartışması yaşandı. AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta'nın, "Kreş adı altında açtıkları yerlerin başına getirdikleri sorunlu insanların da LGBT faaliyeti içerisinde olan bir derneğin, vakfın mensubu olduklarını çok iyi biliyoruz" sözlerine yönelik, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Söylerken midemin bulanacağı Ensar Vakfındaki o olayları bir kez konuşmadınız; Aladağ'da bu ülkenin çocukları ihmal yüzünden yanarken hiçbirinizin yüzü kızarmadı; İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Mersin'de, Adana'da çağdaş, çocuklara 4 kez yemek veren, çocukları gerçekten sahiplenen bu kurumlara dil uzatıyorsunuz. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın belediyelere kreşlerle ilgili gönderdiği resmi yazı ile ilgili CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Kurul'daki konuşmasında "Milli Eğitim Bakanı'na sormak isterim, aslında bu yazı şöyle başlaması gerekirdi, İçişleri Bakanı'na yazması gerekirdi. 'Tarikat' adı altında bu ülkede ticaret, siyaset, eğitim yapan örnek olarak Aladağ'da çocukların yanmasına sebebiyet veren, örnek olarak Hiranur Vakfı gibi bir tarikatın 6 yaşındaki bir çocukla, çocuk gelin vakasını bu ülkeye yaşatan ya da Ensar Vakfı'nda olan rezalet durumlardan dolayı ticaret, siyaset ve bu eğitimle ilgili tüm alakalarının kesilmesi. Bu Bakan bunu yapamaz, bu Bakanın yegane görevi bu ülkedeki tarikatlarla Milli Eğitim Bakanlığı arasında 'STK' adı altında sözleşme imzalamak. Şimdi, öyle bir noktadayız ki devlet kreş açmaz, devlet okulda yemek vermez, devlet hurda toplamak zorunda kalan bir kadına çocukları için bakım ücreti vermez, para vermez; kim bunu yapar? Belediye. Belediyeye de 'Kreşi kapat' ölsün mü bu insanlar? Ben soruyorum ya. Bu nasıl bir hastalıklı kafa, bu nasıl bir sorunlu kafa?" ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in bütçe görüşmelerinde genç teğmenlerle ilgili açıklama beklediklerini de dile getiren Başarır, "Sayın Bakan sadece soruşturmanın aralık ayında sonuçlandırılacağını söyledi. Sonra, bu işe kim cevap verdi. Hulusi Akar, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Savunma Bakanlığı'nı temsilen. Bize göre buna en son cevap vermesi gereken kişi Sayın Hulusi Akar ve öyle bir cevap vermiş demiş ki, 'Siz, Atatürk'e saygı duruşu yaparken bir grup asker çıkıp bir de 'İstiklal Marşı okuyalım' derse olur mu?' Olmaz da o okulları birincilikle bitirmiş bu askerler, teğmenler önce saygı duruşunda bulunup ondan sonra İstiklal Marşı'nı okuyacağını Hulusi Akar'dan daha iyi bilir, bu bir. İki; disiplinden bahsediyor, yaveri ve korumaları çevresindeki birçok asker FETÖ'cü çıkmış, 15 Temmuz'da derdest edilmiş adam disiplinden bahsediyor. Beraber eğitim aldığı silah arkadaşları kendisi görev yaparken Genelkurmay Başkanlığı yapan bir kişi FETÖ tarafından kumpasla tutuklanırken buna seyirci kalan bir milletvekili, eski Bakan, eski Genelkurmay Başkanı disiplinden bahsediyor. Sarıklı bir amiral olmadık görüntüleri verirken bir tek kelime etmeyen bu Bakan disiplinden söz ediyor" dedi.
'MESELE, TÜRKİYE'NİN İTİBARI'
Genel Kurul'da, Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, vize işlemlerinde yaşanan sorunlarla ilgili önerge sundu. Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, önerisinin gerekçesini açıklamak üzere Şahin'e söz verdi. Şahin, "Bugün karşımızdaki sorun, yalnızca bireysel haklarımızla ilgili bir sorun değildir; aynı zamanda ülkemizin ekonomik, sosyal ve eğitim alanlarındaki geleceğini etkileyen bir sorun var karşımızda. Değerli milletvekilleri, tam da burada, mesele, Türkiye'nin itibarı meselesi diyoruz. Bu konuda herkes dertli; nakliyat firmalarında çalışan TIR şoförü dertli; uluslararası festivale katılmak isteyen yönetmenimiz, sanatçımız dertli; bilimsel kongrede sunum yapmak isteyen dünyaca ünlü akademisyenlerimiz dertli, fuara katılıp ürününü tanıtmak isteyen, ekonomimizi büyütmek isteyen iş insanımız dertli. Satranç Milli Takımı'mız turnuvaya katılmak için ABD'den vize alamıyordu; geçen gün bir milli sporcumuz sosyal medyadan çağrıda bulundu ve Dışişleri Bakanlığı devreye girdi, sorun çözüldü. Allah aşkına, biz bu sorunları bireysel tedbirlerle mi çözeceğiz yoksa sistematik, sistemsel çözümlerle mi çözeceğiz? Sorunun kökten çözümü için bir araştırma komisyonu kuralım diyoruz, sorunları ve çözümleri birlikte tespit edelim diyoruz. ABD vizesi büyük problem, 2026'dan önce randevu yok. Avrupa Birliği vizesi içler acısı, "Çin vizesi" deseniz tam bir Çin işkencesine dönüşmüş durumda. Bakın, bu bölgeleri rastgele saymıyorum; bu bölgeler, ülkemizin karşılıklı olarak en yoğun ticaret, akademik ve sanatsal faaliyetlerinin yapıldığı coğrafyalar" dedi.
'AB, VİZELERDE DAHA DA SERTLEŞMEYE DEVAM EDECEK'
Önerge üzerine İYİ Parti Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, "Avrupa Birliğiyle imzalanan Geri Kabul Anlaşması Türkiye'ye hangi menfaati sağladı? Para karşılığında Türkiye'yi Avrupa Birliğinin mülteci deposu hâline getirdiniz, vize muafiyetine dair herhangi bir kolaylık sağlandı mı? Hayır; aksine, ülkemizi itibar kaybına uğrattığı gibi, Kapıkule kapı duvar oldu. Demek ki Avrupa Birliğine ne taviz verirseniz verin, Avrupa Birliği Türklere uyguladığı vizelerde daha da sertleşmeye devam edecek" diye konuştu.
CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Yunus Emre, "Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşan bizim Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı mı, başka bir devletin dışişleri bakanı mı anlamak mümkün değil. Avrupalıların tezleri neyse, Türkiye'ye vize verilmeme, Türkiye'ye vize başvurusunun çok uzun süre sürmesinin nedeni olarak bize Avrupalılar ne anlatıyorsa bizim Bakan geldi, Komisyonda, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bunları anlattı değerli arkadaşlar. Bu sorunu çözemiyorsunuz, vatandaşlarımızın karşı karşıya bulunduğu vize sorununu çözemiyorsunuz. Bu sorunu çözmek adına hiçbir olumlu adım atmış değilsiniz ve sadece bugün değil, aşağı yukarı iki-iki buçuk yıldır vatandaşlarımız bu sorunla karşı karşıya. Sizler yolsuzluk yapabilin diye, Türkiye'de bir siyasi ahlak kanunu çıkmasın, Türkiye'de şeffaflık olmasın diye vatandaşlarımız bu sorunlarla karşı karşıya. Bu memlekete, bu millete bu zulme daha ne kadar devam edeceksiniz? Bu geri kabul anlaşmasının bir gereği olarak mültecileri bu memlekette tutuyorsunuz. Vatandaşlarımızın Avrupa'ya vizesiz seyahat etmesi için gerekli adımları neden atmıyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
'ÇÖZÜM ODAKLI BİR YAKLAŞIMLA VATANDAŞLARIMIZIN SORUNLARINI ÇÖZMEYE GAYRET EDİYORUZ'
AK Parti Grubu adına vize eleştirilerine cevap veren Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, "Türkiye olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde meselenin çözümüyle ilgili Dışişleri Bakanlığımız sürekli bu konuyu değerlendirmekte ve bununla alakalı çalışmaları yapmakta, adımları atmaktadır. Bugün dünya geneline baktığımızda değerli arkadaşlar, Türkiye dış politikada o kadar güzel şeyler yapıyor ki 261 dış temsilcilik ağıyla dünyanın en fazla dış temsilcilik ağı olan ilk 3 ülkeden 1'isi olmuş durumdayız. Bakın, ben size şimdi bazı rakamlar vereceğim. Az önce burada rakamlar söylendi ama değerli arkadaşlar, rakamları, istatistikleri doğru bir şekilde milletimize anlatmamız gerekiyor. 2024 yılı itibarıyla konsolosluklarımızda 2,5 milyonun üzerinde işlem gerçekleştirilmiş, 35 gezici konsolosluk hizmetiyle vatandaşlarımıza bulundukları yerlerde hizmet verilmiş, ayağına hizmet götürülmüş. Yine, Bakanlığımızın çağrı merkezi aracılığıyla 660 bin başvuru değerlendirilmiş ve vatandaşlarımıza yanıt verilmiştir. Bu rakamlar devletimizin vatandaşına gösterdiği değerin en önemli ifadesi, en somut ifadesidir. Bizler, çözüm odaklı bir yaklaşımla vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye gayret ediyoruz. Vize sorunlarını, arkadaşlar, salt Türkiye'nin çabalarıyla ya da bir ülkenin, sadece bir ülkenin çabasıyla anlamak ya da çözmeye çalışmak maalesef mümkün olmuyor; karşı tarafın da aynı meseleye çözüm odaklı yaklaşması gerekiyor, iş birliği yapması gerekiyor" dedi.
Konuşmaların ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, Saadet Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19'uncu maddesine göre verilmiş önerisini milletvekillerinin oylamasına sundu, oylama sonucunda önerge reddedildi.
'ASGARİ ÜCRET EN AZ 30 BİN LİRA OLSUN'
CHP Grubu adına asgari ücretin 30 bin TL’ye, en düşük emekli aylığının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi ve esnafa prim desteği sağlanmasına yönelik Meclis Başkanlığı'na sunulan kanun teklifi hakkında İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın, söz aldı. Günaydın şöyle dedi:
"Dün AKP Grubu Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Bir Kanun Teklifi' verdi. Biz de dedik ki: İyi galiba, o kadar çok eleştirdik ki emekli maaşlarını düzeltecekler, asgari ücretle ilgili düzenlemeler yapacaklar. Baktık içeriğine ne var diye? GSS borçlarının faizleriyle birlikte silinmesi var, Ahilik Sandığı uygulamasının 2028'e ertelenmesi var, aile hekimliğine ilişkin bazı işlemlerin paralı hâle getirilmesi var. Peki, neler yok değerli milletvekilleri? 2024 sonrası emekli olacakların aylıklarındaki yüzde 30'luk kaybı düzeltmeye yönelik bir ekleme yok. Emekli aylıklarındaki adaletsizliği düzenleme yetkisi yok. İntibak düzenlemesine ilişkin herhangi bir hüküm yok. Emeklilik yaşındaki adaletsizliği düzeltme yani kademe yok. Aylık bağlama oranlarının düzenlenmesine ilişkin bir hüküm yok, yok da yok yani vatandaşın lehine ne varsa bu kanun maddesinde bunların hiçbirisi yok. Peki, biz ne yaptık? Biz, 45 gün evvel 2/2120 sayılı Kanun Teklifi'yle aynı maddenin, aynı kanunun düzenlenmesini istedik. Biz burada ne yapıyoruz? Diyoruz ki, bir: Asgari ücreti üç ayda bir belirle ve en az 30 bin lira olsun. İki: En düşük emekli aylığı en az asgari ücret kadar olsun. Üç: İşveren üzerindeki prim yükünü de kaldır. Şimdi, bakın bunların ayrıntısını anlatacağım size. Memleketteki enflasyon sizin hesaplarınıza göre, Merkez Bankası'nın düzeltmesine göre yüzde 44 olmuş, yılda bir enflasyona yönelik olmak üzere asgari ücret belirliyorsunuz yani enflasyon daha düşükken 6 ayda bir belirlenen asgari ücreti siz enflasyon yüzde 60'a çıkmışken yalnızca yılda bir düzenliyorsunuz."
Günaydın'ın konuşmasının ardından Meclis Başkanvekili Bozdağ önergeyi milletvekillerinin oylamasına sundu, oylama sonucunda önerge reddedildi.