TBMM Genel Kurulu toplandı
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı.
TBMM Genel Kurulu, 'Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Önder, gündeme geçmeden önce 4 milletvekiline gündem dışı söz verdi. AK Parti Tokat Milletvekili Cüneyt Aldemir, 22 Kasım Diş Hekimliği Günü'nü kutladı. Diş hekimlerinin sağlıklı bir toplumun temelini oluşturduğunu belirten Aldemir, AK Parti'nin, 22 yıllık iktidarında diş hekimliğinde hem koruyucu hem tedavi edici yöntemleri uygulamaya aldığını anlattı. Aldemir, Aile Diş Hekimliği uygulamasını yaygınlaştırmaya devam edeceklerini söyleyerek, "Diş hekimliğinde kullanılan pek çok malzemeyi ülkemizde üretiyoruz. Diş hekimlerinin özlük haklarında önemli adımlar attık" dedi.
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 30 Kasım'da Kahramanmaraş'a gideceğini ve deprem konutları teslim töreni gerçekleştirileceğini söyledi. Şehirde deprem konutları yapılmadığını savunan Öztunç, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Beni Kahramanmaraş'ın yakın çevre köylerine götürün' demeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçekleri ancak böyle görecektir" diye konuştu. Kahramanmaraş'ta sağlık hizmetlerinde sorun yaşandığını savunan Öztunç, şehirdeki hastane inşaatlarının tamamlanmadığını dile getirdi.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın ise Edirne'nin tarım sorunları olduğunu belirtti. Ayçiçeği ve çeltik üreticilerinin maliyetlerini karşılayamadığına işaret eden Akalın, "Çitçilerimiz yaptıkları üretim sonrası külliyen zarar etmektedir. Arazilerimiz köylülerin elinden çıkıyor, yabancıların eline geçiyor. Bizim için tarımsal politikalar milli güvenlik politikaları kadar önemlidir. Ürünlerdeki devlet desteği artırılmalıdır. Alternatif tarım ürünleri konusunda araştırmalar yapılmalıdır. Damlama ve yağmurlama sulama sistemleri desteklenmelidir. Bütçeden Edirne'ye yönelik tarımsal kalkınma payı ayrılmalıdır. Köy okulları açılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ise TİP-1 diyabet tanısı almış çocuklar için cilt altı şeker ölçüm cihazının Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz karşılanması gerektiğini kaydetti.
Meclis Başkanvekili Önder, bunun üzerine, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e 'ön duyuruda' bulunmak istediğini söyleyerek, "Bütçe için buraya gelecekler. Sensör meselesinin neredeyse bütün vekiller tarafından takip edildiğini ve talep edildiğini bilerek gelirse ne iyi olur" dedi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ARAŞTIRILMASI ÖNERGESİNDE TARTIŞMA
TBMM Genel Kurulu'nda kanun teklifine ilişkin müzakere edildiği sırada araştırma önergeleri soruldu. DEM Parti'nin sunduğu 'kadına yönelik şiddetin araştırılması' önergesinde tartışma yaşandı. Önergenin gerekçesini açıklayan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu, kadınların yaşadığı şiddetin bugün iktidarın caydırıcı cezalar vermeyişinden kaynaklandığını öne sürdü, Türkoğlu, "Var olanların da etkin uygulanmamasından kaynaklı cezasızlık politikalarıyla derinleşerek artıyor. Kadınlar ekonomik şiddetin en derinini yaşıyor. Bu ülkede her 10 kadından sadece 3'ü çalışma hayatında yer alırken diğer 7 kadın yaşamını erkeğe bağımlı olarak her türlü şiddete uğrayarak sürdürüyor. Bu iktidarın kadın yoksulluğunu gidermeye yönelik zerre samimiyeti varsa 'elektrik desteği, doğal gaz desteği yapıldı' demekten vazgeçsin. Deprem bölgesinde yoksulluk sarmalında yaşayan kadınların sesini duyuyor mu iktidar?" dedi.
'KATİLİN ARKASINDASINIZ'
Sadece erkek şiddetinin olmadığını, bunun aynı zamanda devlet şiddetinin olduğunu söyleyen Türkoğlu, "Bu ülkenin yargısı da adaleti de erkek egemenliğini, cinsiyetçiliğini teminat altına almaktadır. 9 Kasım'da bir fail cezaevinden izinli çıkıyor gelip evli olduğu kadını katlediyor. Bunun gibi yüzlerce olay anlatabiliriz. Dün çok vahim bir olay oldu. Bu ülkenin İçişleri Bakanı bir itirafta bulundu ve şunu söyledi, koruma kararı olan 32 kadın katlediliyor kendisi 'Ben aslında uyardım, kadınlar kapıyı açmamış olsaydı katledilmezdi' diyor. Şunu demiyor, 'Devlet korumadı' demiyor. Katledilen kadınlardan fail kadar bu bakan da sorumludur. Katiller kadının kapısına giderken siz neredesiniz? Ben söyleyeyim; katilin arkasındasınız" ifadelerini kullandı.
ÖZBUDUN: KADINLARIMIZ GÜVENDE HİSSEDECEKLERİ AİLE ORTAMINDA ÖLÜYOR
Gelecek Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun ise ekim ayında 48 kadının cinayete kurban gittiğini söyleyerek, "23 kadının ise ölümü şüpheli. Bu 48 kadın, hala evli olunan koca, eski koca, baba, kardeş, oğul gibi aile içerisinde işlenen cinayetler. Demek ki kadınlarımız kendilerini en çok güvende hissedecekleri aile ortamında bir güvensizlikle yaşıyor. Türkiye'de bir tür cezasızlaştırma politikası var. Cezalar caydırıcı değil. Anayasa Mahkemesi 15 Kasım'da yayınlanan kararında, 'eğer ceza sürecinde tanıkları dinleyen, delilleri değerlendiren, sanığı dinleyen ve gözlemleyen mahkeme heyeti karar safhasında değiştirilirse bu adil yargılanma hakkının ihlalidir' diyor. Bu şekilde adil yargılanma teminat altına alınmış olacak" dedi.
YONTAR: ŞİDDET UYGULAYANLAR CEZASIZLIKLA ÖDÜLLENDİRİLİYOR
CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar da kafalarını çevirdikleri her yerde şiddetin olduğunu dile getirerek, "Kadına, çocuğa, sağlık çalışanlarına, öğretmene, hayvana. 2024 yılının ilk 10 ayında 343 kadın, erkekler tarafından öldürüldü, 207 kadının ölümü ise şüpheli. Cumhur İttifakı vekilleri; bu kadınları sayı olarak görmeyin. Bu kadınlardan biri sizin de yakınınız olabilir. Adil yargılama yapılmayıp, şüpheli, sanık ve katiller ağır ceza almadıkça şiddet boyut değiştirerek devam edecektir. Kadına ve çocuğa şiddet uygulayanlar cezasızlıkla ödüllendiriliyorlar" diye konuştu.
ÖNCÜ: KAYYUM KONUSUNU GÜNDEME GETİRİYORSUNUZ
AK Parti Erzurum Milletvekili Fatma Öncü ise önerge şiddetinin tek bir cinsiyet üzerinde tanımlamaya çalışıldığını aktararak, "Şiddet, toplumda sosyolojik bir olgudur. Biz de bu doğrultuda 23 yıldır çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Mütemadiyen önergelerle kayyum konusunu gündeme getiriyorsunuz. Kayyumun atandığı yerlerde kadın sığınma merkezlerinin kapatıldığını iddia ediyorsunuz. Hangi kayyumun olduğu yerde kadın sığınma evi sorunu olmuş?" dedi.
'11 YAŞINDAKİ KIZ ÇOCUKLARINI DAĞA KALDIRIYORSUNUZ'
Öncü, Diyarbakır annelerinin fotoğraflarını göstererek, "Hanginiz kadın olarak o kadınların ellerini tuttunuz. 11 yaşındaki kız çocuklarını dağa kaldırıyorsunuz sonra da kadına yönelik şiddetten bahsediyorsunuz" dedi.
Bunun üzerine söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, bir kadın milletvekili adına çok talihsiz bir açıklama dinlediklerini söyleyerek, "Kadına yönelik şiddete dair en son söz söyleyecek grup sizsiniz. Kadına şiddet yüzde 1400 arttı. Sizin soyguncu, talancı kayyumlarınız ilk önce kadın sığınma evlerini kapattı. Siz alo şiddet hattını kapadınız, kadınların ölümüne göz yuman bir partisiniz. Barışa pusu kuran sizsiniz. Kürt sorunu üzerinden fotoğraf göstereceğinize insanların eşit, özgür, adil yaşayabileceği demokratik bir düzen için söz kurun. Kadın meselesinde bile olayı teröre bağlayacak kadar lügatı kıt, aklı kıt bir siyasi partisiniz. Eğer ki siz Diyarbakır'daki annelerin de ağlayan Kürt annelerinin de ağlayan asker annelerinin de gözyaşlarının dinmesini istiyorsanız buyurun çözüm formülünüzü ortaya koyun" dedi.
TEKLİF YASALAŞTI
TBMM Genel Kurulu'nda milletvekilleri kanun teklifine ilişkin müzakerede bulundu. Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, kamuoyunda 'Ateşli Silahlar Kanunu' olarak bilinen 'Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni milletvekillerinin oylamasına sundu. Kanun teklifi, oy çokluğu ile TBMM Genel Kurulu'ndan geçerek yasalaştı.
YETKİSİZ ÇAKAR KULLANIMINA YÜKSEK CEZA
Yetkisiz çakar ve tepe lambası kullanımı cezaları da artırıldı. Sürücülere, bu ihlali gerçekleştirdiklerinde 96 bin TL para cezası kesilecek, araçları trafikten men edilecek ve sürücü belgeleri 30 gün süreyle geri alınacak. Aynı ihlalin bir yıl içinde tekrarı durumunda ceza miktarı iki katına çıkarılacak. Ayrıca, sürücülerden araç sahibi olmayanlara da ceza kesilecek ve çakar cihazlarının mülkiyeti kamuya geçirilecek.
5 YILDAN 12 YILA KADAR HAPİS CEZASI
Kanun ile ruhsatsız silah taşıyan, satın alan ve bulunduranlara verilen hapis cezasının 1 yıl olan alt sınırı 2 yıla, 3 yıl olan üst sınırı da 4 yıla çıkarılacak. Böylece, ruhsatsız silah taşıyan, satın alan ve bulunduranlar 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Öte yandan, ateşli silahların namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları ya da ses veya gaz fişeği atabilen silah iken Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahları da satın alan, taşıyan veya bulunduranlara da 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek.