Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

İletişim Başkanı Altun: Türkiye-Almanya dostluğu, medya alanındaki iş birliklerini güçlendirmeli

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Türkiye ile Almanya arasında yakın iş birliği ve birlikte hareket etme iradesi, bölgesel ve küresel sorunların çözümünde de kolaylaştırıcı rol oynayacaktır. İki ülke arasındaki kapsayıcı dostluğun, iletişim ve medya alanında iş birliklerini daha da güçlendirmesi bizim en büyük temennimizdir" dedi.

ABONE OL
Ayşenur DEMİRTAŞ GÜL/ANKARA, (DHA)

İletişim Başkanlığı tarafından Başkanlık Konferans Salonu'nda 'Türk-Alman Medya Forumu' düzenlendi. Programa, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcileri katıldı. Altun, Türkiye'nin, dünyanın kaosla, belirsizliklere ve krizlerle sınandığı bir dönemde barışın, huzurun ve istikrarın sağlanması için mücadele eden bir aktör konumunda olduğunu söyledi. Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili, ikili görüşmelere ev sahipliği yapmak ve ara buluculuk da dahil olmak üzere her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu vurgulayan Altun, "Ülkemiz aynı çabayı, İsrail hükümetinin Filistin'de gerçekleştirdiği soykırımlarını sonlandırmak için de göstermektedir. Türkiye'nin 1,5 yıldır sürdürdüğü bu mücadelesine bütün dünya destek vermeli, bölgemizde yaşanan bu trajedi bitirilmeli ve insanlığı yakan bu ateşin yayılması önlenmelidir. Şimdi önümüzde duran en acil konu budur. İsrail hükümeti, 7 Ekim 2023'ten bu yana bebek, çocuk, kadın, sağlık görevlisi, gazeteci demeden 50 binin üzerinde Filistinliyi öldürdü, öldürmeye de devam ediyor. Hayatta kalanları ise açlığa mahkum ederek dünyanın adalet ve hakikat damarını kesiyor. Bugüne kadar, hakikati duyurmak için çabalayan 210 gazeteci görevi başında katledildi. Daha birkaç gün önce İsrail, Gazze'de bir hastanenin yanında hakikat nöbeti tutan gazetecilerin çadırını bombalayarak bir gazetecinin diri diri yanmasına sebep oldu. Esasında öldürülen sadece gazeteciler değildi, hakikat de öldürüldü" diye konuştu.

'ÜLKEMİZDE BULUNAN GAZETECİLERE HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERİYORUZ'

Altun, Türklerin 4 nesildir Almanya'da yaşadığını ve bugünkü nüfuslarının 3,5 milyonun üzerinde olduğunu vurgulayarak, "İnanıyorum ki Türkiye ile Almanya arasında yakın iş birliği ve birlikte hareket etme iradesi, bölgesel ve küresel sorunların çözümünde de kolaylaştırıcı rol oynayacaktır. İki ülke arasındaki kapsayıcı dostluğun, iletişim ve medya alanında iş birliklerini daha da güçlendirmesi bizim en büyük temennimizdir. Medya kuruluşlarımız, Almanya başta olmak üzere farklı ülkelerde yayıncılık faaliyetlerini sürdürürken, bizler de mesleklerini yapmak üzere ülkemizde bulunan veya görevlendirilen gazetecilere her türlü desteği veriyoruz. Uluslararası basın mensuplarının, akreditasyon işlemlerini ve çalışmalarını kolaylaştırıcı taleplerini ivedilikle yerine getirmeye büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede, 2022-2024 yılları arasında 6 bin civarında geçici, 750'ye yakın daimi yabancı basın mensubunun akreditasyonu yaptık. Almanya özelinde ise 2024 yılında 18 kurumdan 31, 2025 yılında ise 21 kurumdan 41 basın mensubunun daimi akreditasyon işlemi gerçekleştirdik. Her iki ülkede görev yapan medya mensuplarını, iletişim ve medya alanında iş birliği için büyük bir imkan olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.

'KAVRAMIN İÇİ BOŞALTILIYOR'

Altun, ne olursa olsun basın özgürlüğünün bir demokrasi güvencesi olduğunu bildiklerini vurgulayarak, "Lakin basın özgürlüğü kisvesi altında, dezenformasyonun yayılmasına, kara propaganda ve algı operasyonları yapılmasına, terör propagandası yapılmasına asla göz yumulamaz. Toplum karşıtlarının ve terör örgütlerinin medyada temsili söz konusu olduğunda öne sürülen sözüm ona basın özgürlüğü, İsrail hükümetinin Filistin'deki soykırımı gündeme geldiğinde göz ardı ediliyorsa, bu kavram suistimal ediliyor demektir. 'Basın özgürlüğü' adı altında mesnetsiz, kurgusal haberler ve manipülatif bilgiler havada uçuşup, adeta yorgun mermi misali zihinlere isabet ediyorsa, kavramın içi boşaltılıyor demektir. Bugün bizlere düşen görev, basın özgürlüğünün dezenformasyon aparatı ya da maskesi olarak kullanılmasının önüne geçmek ve hakikati bütün gücümüzle savunmaktır. Yeni teknolojilerin doğru bilgiyi ve hakikati değersizleştiren yapısına karşı, kurumsal medya yapıları bizler için muazzam imkanlar sunmaktadır. Uluslararası iş birlikleriyle bu imkanlardan daha iyi faydalanabileceğimize yürekten inanıyorum" dedi.

Diğer Haberler

  1. Devlet Bahçeli: Kanaatimce DEM Parti’nin 4 Ocak 2026’da düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur
  2. CHP, 'Terörsüz Türkiye' raporunu TBMM'ye sundu
  3. Ümit Özdağ: Türk milletinden bir şeylerin gizlendiğini görüyoruz
  4. AK Parti'li Çelik: Özel'in yabancı ülkelerdeki partilerin desteğini talep etmesi vahim bir durum
  5. Cevdet Yılmaz: Türkiye, stratejik akılla düzen kurucu bir aktör konumundadır
  6. Burhanettin Duran: 2 bin 500'e yakın dezenformasyonu gözler önüne serdik
  7. MSB: Hava savunma sistemimizin zafiyet içinde olduğu iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır
  8. Şehzadeler'de başkanlık seçiminde AK Parti ile MHP aday çıkarmayacak
  9. Adalet Bakanı Tunç, Sadettin Saran ile bir araya geldi
  10. Cevdet Yılmaz: Yeni, sivil bir anayasayı savunuyoruz

© Copyright 2025

DHA