CHP'de 21'inci Olağanüstü 'İrade Milletindir' Kurultayı
CHP'nin 21'inci Olağanüstü 'İrade Milletindir' Kurultayı, Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapıldı. Genel başkanlık için tek aday olan Özgür Özel, resmi olmayan sonuçlara göre geçerli oyların tamamını alarak CHP'nin yeniden genel başkanı seçildi. Delegelerin kullandığı oylardan 105 oy geçersiz sayılırken, Özgür Özel 1171 oy aldı.

CHP 21'inci Olağanüstü 'İrade Milletindir' Kurultayı'na, Genel Başkan Özgür Özel, eski genel başkanlar Kemal Kılıçdaroğlu, Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın ile çok sayıda partili katıldı. Salonda, görevden uzaklaştırılan tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, üzerinde 'Cumhurbaşkanı adayı' yazan koltuğu boş bırakıldı. 1368 CHP delegesinin, genel başkanın yanı sıra Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerini seçeceği kurultayda Divan Başkanlığı'na Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu seçildi. Delegeler, genel başkan adaylarının belirlenmesi için imza verdi. Mevcut Genel Başkan Özgür Özel yeniden aday olurken, daha önce aday olacağını açıklayan Antalya'nın Muratpaşa ilçesi Belediye Başkanı Ümit Uysal adaylıktan çekildiğini duyurdu. Adaylığını açıklayan eski milletvekili Berhan Şimşek ise yeterli imzaya ulaşamadığı için aday olamadı. Özgür Özel, kurultayda tek genel başkan adayı oldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultay sürecine ilişkin, "Niye buradayız? Atatürk'ün partisine, Türkiye'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı'na yönelik sivil darbe girişimine karşı direndiğimiz bir dönemde partimizin 21'inci Olağanüstü Kurultayı'nı yapıyoruz. Bugün 19 Mart başarısız darbe girişiminin bir ayağı olan partimize kayyım atama planını bertaraf etmek, Cumhuriyet Halk Partisi'nin ne demek olduğunu cümle aleme göstermek için buradayız" dedi.
'ÜYE SAYIMIZ 1 MİLYON 900 BİNE ULAŞTI'
Teslim olmak, susmak, sinmek yerine ayağa kalkmaya, meydan okumaya karar verdiklerini ifade eden Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi olarak, artık bu iktidarın bu millete vereceği hiçbir şey olmadığını, zaten daha önce 'Geçim olmazsa seçim olur' diyerek milletin erken bir seçime olan, 31 Mart tarihinde yüzde 23 olan talebinin yüzde 60'lara doğru tırmandığını gördüğümüz süreçte, 'Erken seçimin adayı da erken belirlenir. Mademki korkuyorsun, adayımızı belirliyoruz' diyerek yola çıktık. Bunun için daha önce söz verdiğimiz gibi tüm üyelerle bir ön seçim yapma taahhüdümüzü yerine getirdik. Kısa şubat ayında ise 1,5 milyon olan üye sayımızı 1 milyon 600 bine çıkarma, 100 bin yeni üye hedefiyle partiye kayıtları açık tuttuk. Bu rakamların şubat ayının sonunda 1 milyon 750 bine, bu ivmelenmenin devamıyla an itibarıyla 1 milyon 900 bine ulaşmış olduğunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim. 2019'da ramazan ayında İstanbul seçimini iptal ettikleri gibi 6 sene sonra yine bir ramazan ayında, yine bir iftar sofrasında 31 yıl önce alınmış bir diplomayı iptal etmeye, ertesi sabah diploma iptalinden saatler sonra 19 Mart'ta sahur vaktinde Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına operasyon yaparak, planladıkları darbeyi başlattılar. 4 günlük gözaltı süresini ön seçim tarihine denk getirdiler. Ön seçim günü, milletin önüne sandığı koyduğumuzda Ekrem İmamoğlu'nu hakimin önüne çıkardılar" diye konuştu.
'19 MART DARBE GİRİŞİMİNİ GERİ PÜSKÜRTTÜK'
Özgür Özel, "19 Mart, darbe girişiminin olduğu gün. Darbenin hedefi, şüphesiz İstanbul'un seçilmişi, bir sonraki cumhurbaşkanı adayımız. Bir hedef mekanı İstanbul'un emaneti Saraçhane ve oraya kayyım atamak olduğunu sabah sözde terörle ilişkilendirilen dosyadan gördük. O an İstanbul'da sokağa çıkmak neredeyse yasaklandı. 3 kişinin bir araya gelmesi, basın açıklaması yapması, toplanması, yürümesi, miting yapması 5 günlüğüne yasaklandı. O yasağı duyduğumuzda yaptığımız, verdiğimiz karar; Saraçhane'ye gitmek, İstanbul'un emanetini Ekrem İmamoğlu olmadığı sürece emanet kabul etmek, gece gündüz sahip çıkmak ve bu sahip çıkmaya İstanbulluları davet etmek oldu. Tarihi yarımadadaydık. Köprülerle geçilen yarımadadaki bütün köprüleri kaldırdılar, bütün yolları kapattılar, TOMA'ları, barikatları koydular. Milletimizin bağrından kopmuş canım polislerimize, milletin evlatlarını üniversiteden adım attırmamaya, tarihi yarımadaya ayak bastırmamaya talimat verdiler. 'Bin kişi toplanırsa tayin. Gidecek yeri kendiniz belirleyin' diye emniyetteki amirleri, müdürleri tehdit ettiler. O gün akşam çağrı saatimiz geldiğinde Saraçhane'de, Saraçhane tarihinin en büyük kalabalığı ile önce 155 bin kişi, sonra 220 bin kişi, sonra 550 bin kişi ve pazar akşamı görevini yaptıktan sonra Saraçhane'ye koşan 1 milyon 200 bin kişiyle darbe girişimini hep birlikte geri püskürttük" ifadelerini kullandı.
'SEÇİMDEN, SANDIKTAN VE MİLLETTEN KORKUYORLAR’
Özel, konuşmasının devamında şöyle konuştu:
"Bu arada millet, bu darbeyi püskürttü ama elimizde, karşımızda bir cunta kaldı. Türkiye'de bir yanda kutuplaştırmak isteyen, bir yanda milletle kucaklaşmak isteyen, bir yanda karşısında şeytanlaştıran, bir yanda her şeye rağmen o iktidara oy vermiş de olsa millete, iradesine saygı duyan ve bu ülkenin kuruluş kodlarına, kardeşliğine, birliğine, beraberliğine inananlar karşı karşıya geldiler. Bugün Türkiye'de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcuttur. Cuntacılar yani darbeyi planlayanlar, bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda, bakanlıklarda, devlet dairelerindeki makam odalarına hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadırlar. Ama sokaklar, meydanlar, irade halkındır, milletindir, bizimle birliktedir. O cunta bugün Ekrem Başkanımız başta, arkadaşlarımızı çeşitli cezaevlerinde esir tutmaktadır. Bugün Türkiye'yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları, kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Çünkü artık meşrutiyeti yoktur. Seçimden, sandıktan, sokaktan ve milletten korkmaktadır. Zaman, demokratik yollarla o cuntayı dağıtmanın zamanıdır. Bugün bu salondaki irade, o cuntayı dağıtacak olan iradedir. Türkiye'yi bir avuç cuntacıdan kurtaracak olan iradedir. Türkiye bir avuç cuntacıdan büyüktür. Devleti var eden millettir. Millet bu ülkenin gerçek sahibidir. Gelecektir sandığa, bitirecektir, yollayacaktır cuntayı. Çünkü irade milletindir, milletin iradesini kimse yenemez."
'ELLERİNDE HİÇBİR ŞEY YOK'
Cumhurbaşkanı adaylarının ve diğer arkadaşlarının hapiste tutuldukları dosyaların tamamının boş olduğunu söyleyen Özgür Özel, "Darbe aceleye gelmiş, hazırlıksız yakalanmış, attığı iftiralara delil uyduramadan hızla ön seçime yetişmek için yaptığı işlerle adeta rezil rüsva olmuştur ve şu kadarını söyleyeyim; Ekrem Başkanımızı yolsuzlukla, teröre yardımla itham ediyorlar. Ellerinde hiçbir şey yok. Hiçbir delil, hiçbir kanıt yok. Zaman zaman televizyona çıkan meczuplaşmış, bizim yalanlamaktan yorulduğumuz bazı kişiler, daha önce belediyelerin listelerinde yer alan bazı isimler konusunda bizim, Ekrem Başkanın uyarıldığını, bu konuda ısrar ettiğimizi falan söyleyenler iftiracıdır, yalancıdır, müfteridir ve tamamen bir algı operasyonunun parçasıdır. Genel başkan olarak ben ve bu salonda tek vücut olan partimizin tüm Türkiye'deki iradesini temsil eden bizler, Ekrem Başkanımızın da belediye başkanlarımızın da namusuna, kendi namuslarımız kadar kefiliz" dedi.
'BİZİ MAHCUP EDECEK HİÇBİR ŞEY ORTAYA ÇIKMAMIŞTIR'
Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında, sadece gizli tanık ifadesinin tutuklanma ve cezalandırma sebebi olmayacağının yazılı olduğunu ifade eden Özel, "100'e yakın suç kaydı bulunan tacizci, iftiracı, kaçakçı, dolandırıcı gizli tanıklar ve geçmişte İBB'de (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) bu işleri yapan, İBB'nin temiz, şeffaf yayınlanan ihalelerinden kaçan birtakım yandaşların iftiraları, milletin ne vicdanında kabul bulmuştur ne de sorgu tutanaklarında bizi mahcup edecek bir şey ortaya çıkmıştır. Komployu hazırlayanlar aralık, ocak, şubat aylarında bir MASAK raporundan bahsettiler. Oysa MASAK raporunu 3 Mart günü savcılığın talep ettiğini, 10 Mart günü ancak böyle bir rapor için 1 haftada yazılmasını istedikleri rapor için bir uzman yardımcısını zorla razı edebildikleri, MASAK'ta bu rapora imza atacak bir uzman, bir kıdemli, bir yönetici bulamadıklarını ancak bizzat Mehmet Şimşek'in baskısıyla, etkisiyle, Tayyip Erdoğan'ın Mehmet Şimşek'e verdiği vazifeyle bir uzman yardımcısına bir rapor hazırlatılmış. Raporda itham edilen, şüpheli gösterilen tüm hesap hareketleri tek tek savunmada ispatlanmış" diye konuştu.
'ADAYIMIZI YANIMIZDA, SANDIĞIMIZI ÖNÜMÜZDE İSTİYORUZ'
Özgür Özel, erken seçim çağrısında bulunarak, "Cesaretin varsa, geleceksin. Eğer istiyorsan haziranın ilk haftasında, en kısa takvimle; 'Yok yetişemem' diyorsan, o zaman görev sürenin yarısında, en son kasım ayında çıkacaksın ve adayımızla yarışacaksın. Bizler attığımız imzalarla sana dünya siyasi tarihinin en büyük güvensizlik oyunu vereceğiz. Tüm güvensizlik oylarının doğuracağı gibi tekrar milletin iradesine başvurmaya davet ediyorum. Sana meydan okuyoruz. Adayımızı yanımızda, sandığımızı önümüzde istiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi korkuyu asla yanına almayanların, korkuyu 100 yıl önce bırakanların, korkuyu Kerbela'da bırakanların, Cumhuriyet Halk Partisi korkunun yerine cesareti Çanakkale'de gösterenlerin, Cumhuriyet Halk Partisi direnenlerin, teslim olmayanların, rantı paylaşmak yerine yoksulluğu paylaşarak azaltmaya çalışanların partisidir" ifadelerini kullandı.
'CHP KİMSENİN HOLDİNGİ DEĞİLDİR’
CHP Genel Başkan adaylığı için yeterli imzayı toplayamayan Berhan Şimşek, gazetecilere yaptığı açıklamada, imzaların 5 dakika geç teslim edildiği için kabul edilmediğini söyledi. Şimşek, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin gençlik kollarından gelen bir arkadaşınızım. Bu partinin 45 yıllık üyesiyim. Arkadaşlarımızın, delegelerimizin kararı ile aday olmaya karar verdik. Dün akşamdan beri imzaları topluyoruz. Aradan bir saat geçiyor 5 imza çekiliyor. Büyük baskı altında, büyük bir uğraşla, bir saatlik uyku ile konuşma metnini yazarak salona geldik. Delege arkadaşlarım da şahit, buradan salona giremiyoruz. Arkadaşlar içeriye 5 dakika geç girdi. Müracaatımda 97 tane imza yer alıyor. Divan Başkanı'ndan usul hakkında konuşmak için rica ettim. Geçen kurultay Sayın Özgür Özel'in seçildiği kurultayda listeler 4 saat sonra verildi. Diyeceksiniz ki 'Şartlar bu, hızlandırılmış bir kurultay, hızlandırılmış bir saat ve hızlandırılmış bir yapı'. 15 gün önce kurultay kararı alıyoruz, 10 gün tatil ve adaylar yarışacak, nasıl yarışacak" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e eleştirilerde bulunan Berhan Şimşek, "Lütfetmişler, çarşaf liste yapmışlar. Düne kadar blok liste ile gittiniz. Son anda bunu değiştirdiniz. CHP, kimsenin holdingi değildir. CHP örgütü kimsenin marabası değildir. Bu parti öyle sıradan kurulmadı, dilekçesi İçişleri Bakanlığı'na verilmedi. Bu partinin dilekçesinde Gelibolu'da, Sivas Kongresi'nde, Kurtuluş Savaşı'nda ve cephelerde atalarımızın kanı mürekkep olarak kullanıldı. Sayın Özgür Özel, hayırlı uğurlu olsun kutluyorum sizi. Santraforun biri yok, Kemal Bey yok, cumhurbaşkanlığı adaylığını şimdiden açıklayabilirsin. Partim adına büyük acı duyuyorum. Ben bu partide duvarlara 'CHP' yazarken Sayın Özgür Özel ve yanındakiler kısa pantolonla geziyordu" diye konuştu.
ÖZGÜR ÖZEL, GENEL BAŞKAN SEÇİLDİ
CHP'nin 21'inci Olağanüstü 'İrade Milletindir' Kurultayı'nda delegelerin oy verme işlemi sona erdi. Kurultayda 1276 delege oy kullandı. CHP genel başkanlığı için tek aday olan Özgür Özel, resmi olmayan sonuçlara göre geçerli oyların tamamını alarak CHP'nin yeniden genel başkanı seçildi. Delegelerin kullandığı oylardan 105 oy geçersiz sayılırken, Özgür Özel 1171 oy aldı.
'19 MART DARBESİ BAŞARISIZ OLMUŞTUR'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ndeki 21'nci Olağanüstü 'İrade Milletindir' Kurultayı'nın ardından düzenlenen ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi'nde konuştu. Özel, gücünü geçmişte sandıktan alanların, milletin seçme özgürlüğüne saygılarının kalmadığını belirterek, "İşte o gün 19 Mart darbesine girişenler, pazar günü sabah Ankara'da, Anadolu'da ve 81 ilde milletin kalktığını, önce CHP'li üyelerin davetli olduğu, 'Gelin, seçin, tarihe geçin’ dediğimiz ön seçime, sonra Cumhuriyet Halk Partili üyelere yaptığımız çağrıyla, 'Haberdar edin, ikna edin, oy kullanırken eşlik edin' dediğimiz dayanışma sandıklarında 15,5 milyon vatandaş dünyayı şaşırtan, dünyanın gündemine oturan bir iş başardı. İşte o irade sizin iradeniz, o irade milletin iradesi. O irade, patronun millet olduğunu, Amasya Tamimi'nden beri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hakimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu tüm Türkiye'ye, tüm dünyaya ilan ettiğinden beri bizim peşinde gittiğimiz yol, demokrasi yoludur. Bizim vekil, sizin asil olduğunuzu ve gerçek söz sahibinin millet olduğunu bilen, onu küçük görenlerin de tarihe gömüleceğini bilen bir anlayıştan geliyoruz biz. O yüzden 19 Mart darbesi başarısız olmuştur" ifadelerini kullandı.
'ATATÜRK'ÜN PARTİSİNE KAYYIM ATAMAYA YELTENDİLER'
Cumhurbaşkanı adaylarına darbe girişiminde bulunulduğunu belirten Özel, "İşte o hafta, cuma günü akşam vakti, biz bu ön seçim için milleti sandığa davet ederken; bu ön seçimi yaptırmamaya, Cumhuriyet Halk Partisi'nin içini karıştırmaya niyetli akıl, cuma günü partiye kayyım atamaya da kalktı. Buraya, bu partiye, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'İlk kongre Sivas Kongresi'dir' dediği bu partiye, yaptığı kurultaylarla Türkiye'nin gidişatına yön vermiş, tek adam rejimini bitirmiş, demokrasi kurmuş bir partiye, bu ülkede işçi haklarını tanımış bu partiye, kadın haklarını tanımış bu partiye, her kurultayıyla, kongresiyle Türkiye'nin önünü açmış bu partiye, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisine kayyım atamaya yeltendiler" diye konuştu.
'OKYANUS ÖTESİNDEN İCAZET ALDILAR'
İmamoğlu'nun tutuklanacağından ABD Başkanı Donald Trump'ın haberi olduğunu söyleyen Özel, "15 Temmuz gecesinin mağduru iken, darbe muhatabı iken şimdi 19 Mart darbesinin sahibi oldular. Bugün içerideki konuşmamda da söylediğim gibi İmamoğlu tutuklanmadan önce, bütün darbeciler gibi 15 Temmuz'da FETÖ'cülerin emir aldığı yere, 12 Eylül'de 'Bizim çocuklar' denilen Kenan Evren ve cuntasının emir aldığı yere, bu darbenin planlayıcıları da telefon açtılar. Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması için okyanus ötesinden icazet aldılar. Buradan bütün Türkiye'ye duyururum ki Amerika'da kendi içlerinde İmamoğlu'nun tutuklanacağından Trump'ın haberi vardı, Amerika'ya soruldu, açıklamaları var. Ne buradan bir ses çıkıyor, ne oradan bir ses çıkıyor. Oysa ilk günden beri söyledim, evet darbenin planlayıcıları, uygulayıcıları burada. Kimi hukuk alanında, kimi adliyede, kimi sarayda. Ama hepimiz biliyoruz ki bir irtibat da okyanusun ötesinde" dedi.
'TÜRK MİLLETİ ‘SİZİ CUNTACILARA YEDİRMEYİZ’ DEDİ'
'19 Mart'taki darbe girişimini öğrenir öğrenmez İstanbul'a hareket ettim' diyen Özel, devamında şunları kaydetti:
"Yolda bir değerlendirme yaptım. Her darbenin bir hedefi var. Kişi olarak; Ekrem İmamoğlu, bir sembol mekanı olur, bu darbenin hedefi, Saraçhane. O sembol binaya, İmamoğlu'na İstanbulluların emanetine sahip çıkmak lazımdı. Binaya gittim, emanetin olduğu yere girdim. Yedi gün boyunca oraya Tayyip Erdoğan'ın kayyımı değil de yine seçilmiş belediye meclis üyelerin içinden biri seçilene ve emaneti teslim edene kadar yedi gün, yedi gece Saraçhane'den ayrılmadım. 'Orada 10 kişi bile toplansa kendine haritadan yer beğen' diye emniyetteki görevlileri tehdit ettiler. Ancak ilk gün akşam bu kadar tehdit ve yasağa rağmen önce 155 bin kişi, sonra 220 bin kişi, sonra 550 bin kişi, pazar günü 1 milyon 200 bin kişi geldi ve darbeyi püskürttü. Pazar günü 15,5 milyonun sokaklara dökülmesi de Saraçhane'de milyonluk gece mitingleri de Maltepe'de 2,2 milyonluk o inanılmaz miting de Cumhuriyet Halk Partisi'ne, muhalefete, 'Yalnız değilsiniz. Siz mücadele ederseniz, siz direnirseniz sizi bu cuntacılara yedirmeyiz' dedi Türk milleti. 'Yedirmeyiz' dedi."
'CUNTANIN MALİ AYAĞI MEHMET ŞİMŞEK'TİR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerini sürdüren Özel, "Cumhurbaşkanı dediğiniz kişi bize darbeye kalkışınca biz de ona 'cunta başkanı' dedik. Bugün hep bir ağızdan bütün bakanları, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, devletteki sıralı tüm bürokratlarıyla bizim 'cunta başkanı' ifademize sözde tepki gösteriyorlar. Gözümün içine bakın. Bu milletin seçtiğine saygı göstermeyen, bu milletin seçtiklerini derdest etmek için her türlü kamu yetkisini kullanan, seçimden kaçan, sandıktan korkan, milletin kararına hürmet etmeyenler cuntadır, cuntacıdır. Cuntacısınız, size teslim olmayacağız. Bomboş dosyalarıyla bu milleti ikna edemediler. Yalancı tanık arıyorlar, tehdit ediyorlar. Ancak bütün dünyaya bunların nasıl bomboş MASAK raporunu aldığını ve bunu dünyanın güya demokrat, iyi yetişmiş Mehmet Şimşek diye bir bakanın buradaki maskesini düşürerek bütün dünyaya anlatıyorum onu. Bir cunta vardır, cuntanın Maliye Bakanı da cuntanın mali ayağı da Türkiye'deki Bakan Mehmet Şimşek'tir. Bu adama kimse itibar etmesin. Her seferinde ben bunu söylüyorum, açıklama yapıyor. 'MASAK raporları gizlidir.' Ey Mehmet Şimşek, MASAK'ta böyle paldır küldür raporu imzalatacak kimseleri bulamayınca ne baskılar yaptığını, çalışma arkadaşlarına Erdoğan'ın şerrinden nasıl korktuğunu anlattığını bilmiyor muyuz? Ey Mehmet Şimşek, madem ki bu MASAK sana bağlı bir kuruluştur, madem ki bu MASAK, 17 Mart arasında rapor yazmıştır; aralık, ocak, şubat bütün televizyonlar, yandaş kanallar, yandaş kalemler MASAK raporundan yalan yanlış bilgi verirken bir kez çıkıp, 'Böyle bir rapor yok, böyle bir görevlendirme yok, bunlar yalan' demiyorsun. 'Bu yalancı, düzmece MASAK raporundan haberim yok' diyorsun. Yazıklar olsun, yazıklar olsun" diye konuştu.