Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Bakan Tunç: Terörsüz Türkiye'nin şafağındayız

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Ülkemizde yepyeni bir dönem, terörsüz bir Türkiye'nin başlaması hepimizin hedefi. Terörsüz Türkiye'nin şafağındayız, diyebiliriz" dedi.

ABONE OL
Bakan Tunç: Terörsüz Türkiyenin şafağındayız
Behçet DALMAZ-Gülay KUYUCU-Orhan AŞAN/VAN, (DHA)

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Van'a geldi. Ferit Melen Havalimanı'nda Van Valisi Ozan Balcı, AK Parti İl Başkanı Abdulahat Arvas ile kurum amirleri ve partililer tarafından karşılanan Bakan Tunç, cuma namazını Tuşba ilçesindeki tarihi Hüsrev Paşa Camisi'nde kıldı. Namazın ardından ilk ziyaretini Van Valiliği'ne yapan Bakan Tunç, burada 1 saat süren görüşmenin ardından, çıkışta basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı.

İmralı'nın PKK'ya silah bırakma çağrısını değerlendiren Bakan Tunç, "Terörsüz Türkiye hedefi ülkemiz için çok önemli. Türkiye'nin, Türkiye Yüzyılı'na başlarken terörden kurtulmuş olması hepimizin dileği, milletçe birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendirerek yolumuza devam etmemiz lazım. Bin yıllık kardeşliğimize maalesef 40 sene önce bir dinamit konuldu. Fitne ateşi yakıldı ve bu fitne ateşi 40 yıldan bu yana ülkemizi ve milletimizi rahatsız etti. Büyük kayıplar verdik teröre. Maddi kayıplarımız oldu, manevi kayıplarımız oldu. Trilyonlarca parayı terörle mücadeleye harcamak zorunda kaldık. Milletimizin refahı için, eser üretmek için harcayacağımız paraları maalesef terörle mücadelede harcamak durumunda kaldık. Ülkemizin enerjisi maalesef buraya harcandı. Tabii en önemlisi de binlerce şehit verdik. İnsanlarımızı kaybettik. Dolayısıyla bu büyük acıları yaşamış bir millet olarak terörden kurtulmayı çok önemsiyoruz. Bu kapsamda da geçmişte de yoğun çalışmalar oldu. Terörün bitirilmesi anlamında ve terörle mücadelede güvenlik güçlerimiz kararlı mücadeleler yaptılar. Bu uğurda çok şehit verdik. Tabii teknolojinin özellikle imkanlarımızın, milli silahlarımızın artması ve bu kapsamda kapasitemizin artması nedeniyle terörle mücadelede de büyük bir başarı sağladık. Milletimizin huzurunu sağlamak için gerek içten gerek dıştan gelen tehditleri ortadan kaldırmak için milletçe büyük bir mücadele içerisinde olduk. Son günlerde sayın Bahçeli'nin grup konuşmasından sonra ortaya çıkan yeni adımlar var ve DEM Parti heyetinin İmralı'da yaptığı görüşmeler sonrasında devam eden çalışmalar var. Terörün sonlandırılması, terör örgütünün kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakmasına yönelik, çağrının değerlendirilmesi çok önemli. Terör örgütünün kendini feshetmesi ile beraber ülkemizde yepyeni bir dönem, terörsüz bir Türkiye'nin başlaması hepimizin hedefi. Türk, Kürt, Çerkez, Laz, hiçbir ayrım yapmadan, etnik kökenine bakmadan ülkemizin birlik beraberliğini, bütünlüğünü koruyarak, iç cephemizi daha da güçlendirerek artık terörsüz bir Türkiye'ye adım atmamız gerekiyor ve inşallah adım atıyoruz. Terörsüz bir Türkiye'nin şafağındayız, eşiğindeyiz diyebiliriz. Bu konuda tabii ki herkese sorumluluklar düşüyor. Bu konuda bu sorumlulukları da yerine getirerek inşallah önümüzdeki günler ülkemiz için parlak. Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki emellerinin çöpe atıldığı bir dönemi inşallah yaşayacağız ve bin yıllık kardeşliğimize bir hançer saplanmıştı. Bu hançer inşallah çıkarılacak ve Türkiye o yaralarını da hızlı bir şekilde tedavi ederek daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecek inşallah" dedi.

'SORUŞTURMA OEVAM EDİYOR'

Van'da yapılan yatırımları Vali Balcı ile değerlendirdiklerini söyleyen Bakan Tunç, Van Gölü'nde cansız bedeni bulunan YYÜ Üniversitesi Çocuk Gelişimi 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş ile ilgili devam eden soruşturmaya ilişkin önemli bilgiler verdi. Rojin'in ölümünün herkesi derinden üzdüğünü anlatan Bakan Tunç, "Öncelikle Rojin'in ailesine, bütün Van halkına ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Yakınlarına sabır diliyorum. Böyle kayıplar, hepimizi derinden üzüyor maalesef. Tabii Rojin'in kaybından sonra 18 günlük bir arama süreci gerçekleşti. Yoğun bir şekilde Van Denizi etrafında aramalar yoğunlaştırılmıştı ve 18'inci gün, cansız bedenine ulaşılmıştı. Bir yandan da adli soruşturma başlatılmıştı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan adli soruşturma kapsamında da detaylı bir inceleme yapıldı. Cansız bedenin üzerinde yapılan adli tıp incelemeleri ve yine cep telefonu ve dijitallerinde mail e-posta adreslerinde yapılan incelemeler tüm bunlar gerçekleştirildi. Şu anda soruşturma devam ediyor. Tabii burada ilk bulgulara göre suda boğulma şeklinde adli tıp raporu söz konusu. Bir cinayet mi, intihar mı olup olmadığına yönelik son değerlendirmeler bütün bu delil araştırmalarından, adli tıp raporlarından ve dijital incelemelerden sonra ortaya çıkacak bir husus" diye konuştu.

'SOKAKLARI GÜVENLİ HALE GETİRMELİYİZ'

Son günlerde gündemde olan sokak hayvanlarıyla ilgili soruya da cevap veren Bakan Tunç, "Bu konuda Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili bir düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yasalaşmıştı geçen yıl. Önemli bir yasa. Tabii bu yasa görüşülürken Meclis’te birtakım dezenformasyonlar da yapıldı. Hayvan katliamı diyenler oldu. Burada hayvan katliamı şeklinde bunu böyle değerlendirmek doğru değil. Burada hem hayvanları yaşatalım, sağlıklı yaşatalım ama bu hayvanlar insanlara zarar vermesin. Sokaklarımız güvenli olsun. Bu anlamda yasanın getirdiği birtakım sorumluluklar var. Belediyelere ve il özel idarelerine yönelik birtakım görevler söz konusu. Belediyeler, gerek büyükşehir belediyeleri gerek il belediyeleri ve nüfusu 25 binin üzerinde olan belediyeler bütçelerinde bu konu için pay ayırmak zorunda. Barınak yapmak ve sahipsiz hayvan kısırlaştırılması, onların tedavileri ve sağlıklı bir ortamda yaşatılmasıyla ilgili belediyelerimize ve il özel idarelerimize verilen görevler var. Bu görevleri yerine getirmek gerekiyor. Belediye bütçelerinden büyükşehir belediyeleri binde 3 oranında, diğer belediyeler de binde 5 oranında, bir önceki yılın gelirinin bu orandaki kısmını, sadece bu alana ayırmak mecburiyetindeler. Eğer ayrılmamışsa burada belediye başkanının, meclis üyelerinin bir sorumluluğu söz konusu. İçişleri Bakanımızın da önceki gün yaptığı açıklama, bu konudaki denetimleri, belediyeler ve il özel idareleri noktasında bu konuda kanundan kaynaklanan görevleri, bütçe ayırma, bu bütçenin bu alanda harcanması konusundaki hassasiyetin gösterilmemesi durumunda da gerekli soruşturmaların, idari soruşturmaların açılabileceğini ifade etmiştir. Sokak hayvanları nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımız var. Bir ekmek almaya giden çocuğumuzun köpekler tarafından parçalanmış olması kabul edilebilecek bir durum değil. Bunu önlemek durumundayız. Bunu hep beraber önleyeceğiz. Dolayısıyla insanlarımızın sağlığı, can güvenliği her şeyden önce gelir ve hayvanlarımızın da sağlığı her şeyden önce gelir. Dolayısıyla onlar da bir can. Onları uygun ortamlarda yaşatacağız, kısırlaştıracağız ve onları kendi sağlıklarını tehdit eden, birbirlerine de zarar veren ortamlardan korumamız gerekecek. Dolayısıyla sokakları daha güvenli hale getirmenin yolu yasanın uygulanması. Yasayı en etkin bir şekilde uygulamak gerekir. Uygulamadığında ne olur? İşte Yüksekova'da maalesef bir yavrumuz hayatını kaybetti. Yine en son Konya Karaman'da 2 yaşındaki Rana bebeğimiz maalesef hayatını kaybetti. Yaralanan vatandaşlarımız var. Bunlar istemediğimiz acı olaylar. Bir daha tekrarlanmasın. Bunlarla ilgili adli soruşturmalar açıldı. Bu soruşturmalar kapsamında kimler görevini ihmal etmiş? Bu konuda yargı bunları ortaya çıkaracak elbette ki. Tabii bu tür olayların meydana gelmemesi, bu tür acı olaylar sonrasında soruşturma açıldığında Türk Ceza Kanunumuz, görevi ihmal, taksirle ölüme neden olmak, taksirle yaralamaya neden olmak gibi suçlar gündeme gelebiliyor. Dolayısıyla bu suçlarla karşı karşıya kalmamak için Hayvanları Koruma Kanunu'nda ve Türk Ceza Kanunu'nda sorumluluğu olan herkesin bu hassasiyeti göstermesi lazım. Hep beraber sokaklarımızı güvenli hale getirmek durumundayız" ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç, daha sonra AK Parti İl Başkanlığı'na geçerek partililerle bir araya geldi. Bakan Tunç'a, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya ile Bakan yardımcıları Mehmet Yılmaz ve Ramazan Can, Ceza Tevfikevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü Turan Kuloğlu, Van Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Emirşah Baştoğ ve Van Cumhuriyet Başsavcısı Harun Karahan eşlik etti.

DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞIRKEN ENGELLEMELERLE KARŞILAŞIYORUZ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Van'da AK Parti İl Başkanlığı'nda partililerle bir araya geldi. Buradaki programa, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, AK Parti İl Başkanı Abdulahat Arvas, İl Kadın Kolları Başkanı Zerrin Alpaslan, İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Gültepe ve partililer katıldı. Bakan Tunç, ülkede kalkınmayı, güvenliği ve adaleti sağlamaya, demokrasiyi güçlendirmeye çalışırken engellemelerle karşılaştıklarını söyleyerek, "Türkiye'nin kalkınma sürecini, birlik ve beraberlik içinde güçlenme davasını 'Acaba sona erdirir miyiz?' diye 15 Temmuz gecesi FETÖ hainleri silahları millete doğrulttu. Ancak milletin şanlı direnişiyle karşı karşıya kaldılar. Diyorlar ya 'Yargı bağımsız değil', 'Hukuk devleti yok'. 28 Şubat'ta da yargı vardı. Neredeydi? Bu ülkede o vesayetçi anlayışın karşısında, 'Hazır ol'da duran, cübbelerini adeta onların önüne süren yargı mensupları vardı. 28 Şubat'ta üniversiteli kızlarımız başörtülü olduğu gerekçesiyle insan haklarına aykırı bir şekilde yaka paça kürsülerden indirilirken bir tane soruşturma açan savcı var mıydı? 'Yapamazsın' diyebildiler mi? Kenan Evren 12 Eylül'de gençlerin yaşını büyütürken, bir sağdan bir soldan idam sehpasına götürürken de bir yargı vardı. 27 Mayıs'ta rahmetli Menderes'i bakanlarıyla asan yargı, yargı mıydı?" dedi.

'TÜRKİYE YARGISI HER ZAMANKİNDEN DAHA BAĞIMSIZ VE TARAFSIZDIR'

Türkiye'nin yargı ve demokrasi tarihinin kara lekelerle dolu olduğunu dile getiren Bakan Tunç, "15 Temmuz'a geldiğimizde o darbeci hainlerden hesap soran bir yargıya ulaştığımızı görüyoruz. Demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkan, darbecinin değil, darbe mağduru olan halkın, milletin hakkını, hukukunu savunan bir yargımızın olduğunu görüyoruz. Şimdi birkaç soruşturmayı özellikle siyasallaştırarak, gündem yaparak Türkiye'nin bir hukuk devleti olmadığını söyleyenler var maalesef. Bunu da yabancıların oluşturduğu listelerle, onları delil göstererek yapanlar var. O listelerin hangi bağışlarla oluşturulduğunu biliyoruz. Türkiye yargısı her zamankinden daha bağımsız ve tarafsızdır. Milli iradenin ve hukuk devletinin yanındadır" diye konuştu.

'TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE'YE ADIM ATMA ZAMANI'

Ülkede yeni bir dönemin başladığını ve bunun hayırlı bir sonuca ermesi için mücadele vereceklerini anlatan Bakan Tunç, "40 yıldan bu yana ülkemizi, milletimizi rahatsız eden terör örgütü maalesef çok büyük kayıplara neden oldu. Hem maddi hem manevi. Binlerce insanımızı, askerimizi, polisimizi, sağlık görevlilerimizi ve öğretmenlerimizi şehit verdik. En çok da bu bölge insanı zarar gördü. Çok sıkıntılar yaşadık, yaşadınız. Şimdi bu sıkıntılardan tamamen kurtulma zamanı. Terörsüz bir Türkiye'ye adım atma zamanı. Sayın Bahçeli'nin grup konuşmasından sonra ortaya çıkan atmosfer ve sonrasında DEM Parti'lilerin görüşme talepleri. Terör örgütünün kendini feshetmesiyle ilgili bir açıklama, tüm grupların silah bırakmasına yönelik açıklama. Eğer terör örgütü kendini fesheder ve silahlar bırakırsa ülkemiz terörsüz bir Türkiye'ye adım atacak. Bırakılmazsa terörle mücadelede hukuk içinde, hukuk devleti kararlılığını sürdürürüz. Bin yıllık kardeşliğimize vurulan bu hançeri artık çıkarmanın tam zamanı. Biz kardeşiz. Etnik kökeni ne olursa olsun, herkes akraba. Kopması mümkün değil. Bu fitne ateşi 40 yıl önce yakıldı" dedi.

Terör örgütünün ülkeye büyük zararlar verdiği de anlatan Bakan Tunç, "Emperyalizmin içimize soktuğu bu fitneyi ortadan kaldırarak birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek, Türkiye Yüzyılı'nda terörsüz Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz. Bundan da umudumuz ve inancımız yüksek. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi gerçekten çok güçlü. O güçten aldığımız kuvvetle biz de inşallah diğer çalışmaları hep beraber gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

İFTAR PROGRAMINA KATILDI

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Van İl Başkanlığı'nın düzenlediği iftar programına katıldı. Burada konuşan Bakan Tunç, Van'ın Doğu Anadolu'nun en önemli şehirleri arasında olduğunu, Cumhurbaşkanının liderliğinde tüm ülke genelinde olduğu gibi Van ve ilçelerinde önemli eserlere imza attıklarını ve atmaya da devam edeceklerini söyledi. Bakan Tunç, "Ülkemizin fiziki kalkınmasını sağlarken şehirlerimizin altyapısını, üst yapısını, yollarını, okullarını, sağlık merkezlerini, hastanelerini, üniversitelerini yaparken, ülkemizi kalkındırmak için büyük bir mücadele ederken, diğer yandan da yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmanın mücadelesini hep yaptık. Bu mücadeleyi yaparken türlü türlü engellemelerle de karşılaştık. Bu ülkede vesayetçi darbeci anlayışın tasfiyesini hazmedemeyenler oldu ve geçtiğimiz 22-23 yıl içerisinde o darbeci vesayetçi anlayışın direnişi ile karşı karşıya kaldık. O direnişi kıra kıra bu günlere geldik. Ülkemizi yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşturmak için çok çalıştık ve çok mesafe aldık. Vesayetçi ve darbeci anlayış iktidara geldiğimiz günden beri hiç boş durmadı. Partimize kapatma davaları açıldı. Sokak hareketleri yapıldı, Gezi olayları çıkarıldı. MİT krizinden 17-25 FETÖ yargı darbe kalkışması, 15 Temmuz hain darbe kalkışması, terörün azdırılması, tüm bunlarla karşı karşıya kaldık. Bu ülkenin huzurunu, milletimizin birlik ve beraberliğini bozmak isteyenler oldu. Emperyalistler hiç boş durmadı" dedi.

'BUNDAN SONRA İNŞALLAH ARTIK TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE DİYORUZ'

Bakan Tunç "40 yıldan bu yana ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmak, milletimizin huzurunu bozmak için bir fitne ateşi yakıldı ve 40 yıldan bu yana terörle mücadele ettik, ediyoruz. Şimdi geldiğimiz noktada inşallah terörsüz bir Türkiye'ye adım attığımız günlerdeyiz ve bunun şafağındayız inşallah. 40 yıldan bu yana büyük kayıplarımız oldu. Binlerce şehit verdik, insanlarımızı kaybettik. Manevi kayıplarımızın yanı sıra maddi kayıplarımız oldu. Ülkemizin gelişmesinin, kalkınmasının önünde en büyük engel terördü. Trilyonlarca kayıp yaşadık. Terörle mücadele uğruna harcadığımız enerjiyi eğer biz ülkenin kalkınmasına, enerji yatırımlarına savunma sanayine, milletimizin refahına daha çok harcaya bilseydik bugün çok daha çok daha müreffeh bir konumda olurduk. Ama maalesef bu fitneyi milletimizin içine koydular ve bugünlere geldik. Ve bundan sonra inşallah artık terörsüz bir Türkiye diyoruz. Silahların olmadığı, çatışmaların olmadığı, askerlerimizin, polisimizin, güvenlik güçlerimizin şehit edilmediği, insanlarımızın ölmediği, birlik ve beraberlik içerisinde hiçbir ayrım yapmadan Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle birlik ve bütünlüğümüzü daha da kuvvetlendirerek inşallah Türkiye yüzyılına başlamak istiyoruz" diye konuştu.

'ÇOK ÜMİTLİ VE UMUTLUYUZ'

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ekim ayında yaptığı konuşmanın ardından gerçekleştirilen adımların çok önemli olduğunu belirten Bakan Tunç, "Silahların bırakılması önemli. Terör örgütünün kendini feshetmesi ve bin yıllık kardeşliğimize saplanan bu hançeri çıkararak emperyalizmin ülkemiz üzerindeki hedeflerini çöpe atarak birlik beraberliğimizi kuvvetlendirerek inşallah kardeşçe yolumuza devam edeceğiz. Ve ülkemiz huzurlu bir geleceğe adım atacak. Çok ümitli çok umutluyuz. Bu konuda şu anda Van'dayız. Sabahtan bu yana Van'da ziyaretler yapıyoruz. Adliyelerimizi ziyaret ettik. Valiliğimizi ziyaret ettik. Partimizi ziyaret ettik. Vatandaşlarımızla sohbetler ettik ve şimdi şimdi de sizlerle beraber iftarda sofrasını paylaşıyoruz. Büyük bir beklenti var. Huzur için, birlik için, beraberlik için herkesin yüksek bir heyecanı var. Bu heyecanı Van'da yerinde görmekten, bölgede görmekten duyduğum memnuniyeti tekrar tekrar belirtmek istiyorum. İnşallah bu ümitler kırılmaz ve ülkemiz aydınlık bir geleceğe adım atar" dedi.

Herkesin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu belirten Bakan Tunç, "Bu sorumlulukları inşallah en iyi şekilde yerine getirerek, şehitlerimizin emanetine sahip çıkarak, ülkemizi dünyanın en güçlü ülkeleri arasına katacağız. Bundan hiç şüphemiz olmasın. Bizim kaynağımız var. Yeraltı kaynaklarımız var, yerüstü kaynaklarımız var. Güçlü insan kaynağımız var. Genç nüfusumuz var ve Türkiye dünyanın süper gücü olur. Yeter ki o fitne ateşlerini söndürelim. Aradan terörü çıkaralım. Etnik kökeni ne olursa olsun kardeşçe, milletçe Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çatısı altında hep beraber birlik beraberliğimizi güçlendirerek yolumuza devam edelim inşallah" dedi.

Diğer Haberler

  1. Bakan Işıkhan, 'Minik Kalplerde Umudu Yaşat' iftar programına katıldı
  2. Bakan Göktaş: Kadının güçlenmesi, daha güçlü ve adil bir toplum için kritik bir öneme sahip
  3. Altun: Gazze'de yaşananlar, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınıyor
  4. Özgür Özel, Manisa Barosu'nu ziyaret etti
  5. Bakan Bak: Hep beraber güçlü Türkiye'yi kalkındıracağız
  6. Bakan Yerlikaya: 201 bin 431 konutun anahtarını teslim ettik
  7. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sağlık teşkilatımızı istihdam edeceğimiz 37 bin hekim dışı yeni personel ile daha da güçlendireceğiz
  8. Bakanlıktan 'ulaşım güvenliği' yönetmeliği
  9. Bakan Fidan, BM Libya Özel Temsilcisi Tetteh'i kabul etti
  10. Dönmez: Yapay zeka alanında çok iç açıcı bir durumda değiliz

© Copyright 2025

DHA