Pınar'ı nasıl öldürdüğünü bağ evindeki keşifte anlattı
Muğla’nın Menteşe ilçesinde öldürüldükten sonra cesedi varilde yakılan ve üzerine beton dökülen Pınar Gültekin cinayetindeki detayların ortaya çıkması için yargılamayı yapan mahkeme heyetince, bağ evinde gerçekleştirilen keşif, 2 saat sürdü. Keşfe, 'yardım ve yataklık' ile suçlanan kardeşi Mertcan Avcı ile birlikte tutuklu bulundukları cezaevinden getirilen katil zanlısı Cemal Metin Avcı, Pınar'ı nasıl öldürdüğünü cinayette kullandığı varil ve palet ile göstererek anlattı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz günü kayboldu. Ailesinin başvurusu üzerine jandarma ve polis ekipleri, arama çalışması başlattı. Yapılan çalışmalar sırasında gözaltına alınan genç kızın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, Pınar'ı çıkan kavgada boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar'ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar, memleketi Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, çıkarıldığı mahkemece 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Muğla Jandarma Komutanlığı ve Akyaka Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, yaklaşık 3 ay süren çalışma sonunda, HTS kayıtlarından, tutuklu şüpheli Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden, ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğunu tespit etti. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
PINAR'IN AİLESİNİN AVUKATI KEŞİF İSTEDİ
Soruşturma sonunda evli ve 1 çocuk babası Cemal Metin Avcı hakkında 'canavarca hisle adam öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı hakkında da 'yardım ve yataklık' suçundan 5 yıl hapis cezası talebiyle dava açıldı. Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 9 Aralık günü görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, olay yerinde keşif yapılması talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti de katil zanlısı Cemal Metin Avcı'nın akıl sağlığının yerinde olup olmadığı yönünde rapor alınması ile olay yeri inceleme uzmanı ve bilirkişi eşliğinde 22 Aralık günü, keşif yapılmasına karar verdi. Ancak dün yapılması planlanan keşif, tutuklu sanıkların Afyonkarahisar Cezaevi'nden getirilmemesi nedeniyle bugüne ertelendi.
TUTUKLU SANIK KARDEŞLER GETİRİLDİ
Sanıklar Cemal Metin Avcı ve kardeşi Mertcan Avcı, bugün jandarmalar eşliğinde vahşetin yaşandığı Muğla'nın Menteşe ilçesi Karabağlar Yaylası'ndaki bağ evine getirildi. Taraf avukatlarının da hazır bulunduğu keşfe, öldürülen Pınar Gültekin'in ailesi, psikolojik yıkım yaşamamaları için getirilmedi. 2 sanık, olay yerinde mahkeme heyetinin sorularını yanıtlayıp, olay günü yaşananları anlatmaya başladı. Bağ evinde keşif için bir varil ile bir palet de hazır bulunduruldu.
VARİL VE PALETLE CİNAYETİ ANLATTI
Muğla’nın Menteşe ilçesinde öldürüldükten sonra cesedi varilde yakılan ve üzerine beton dökülen Pınar Gültekin cinayetindeki detayların ortaya çıkması için yargılamayı yapan mahkeme heyetince, bağ evinde gerçekleştirilen keşif, 2 saat sürdü. Keşfe, 'yardım ve yataklık' ile suçlanan kardeşi Mertcan Avcı ile birlikte tutuklu bulundukları cezaevinden getirilen katil zanlısı Cemal Metin Avcı, Pınar'ı nasıl öldürdüğünü cinayette kullandığı varil ve palet ile göstererek anlattı.
Keşfin ardından Avcı kardeşler, jandarmalar tarafından cezaevi aracı ile Afyonkarahisar Cezaevi'ne götürüldü.
'1.83 BOYUNDAKİ MAKTULEYİ 60 SANTİMETRELİK VARİLE NASIL KOYDUĞU MUAMMA'
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir yaptığı açıklamada, keşifte kullanılan malzemelerin ve yöntemlerin, cinayetin işlendiği günkü gibi olmadığını, gerekli koşulların sağlanamadığını söyledi. Avukat Epözdemir, "Maktulenin boyu 1.83 ve kilosu 65. Buradaki keşifte varilin yalnızca alt tarafına ağırlıklar koyuldu. Halbuki maktuleyi koyuyorsunuz, kalekim koyuyorsunuz, üzerine beton koyuyorsunuz ve bu yaklaşık 162,5 kilo ediyor. Siz varilin içine ağırlık bırakınca, o ağırlık yalnızca dibe çöküyor ve ağırlık merkezi dipte oluyor. Jandarma tutanağa bakınca 98,66 kilo yalnızca beton ve varilin ağırlığı, 65 kilo da maktulenin olduğunu düşünürsek 162,5 kilodan bahsediyoruz. Varilin uzunluğu rapora göre 60 santimetre, maktulenin boyu ise 1.83. Varilin içine nasıl konulduğu bile bize göre muamma, bu bile hayatın olağan akışına aykırı. 162,5 kiloyu bir kişinin tek başına taşıması, kaldırması, indirmesi bize göre mümkün değil. O nedenle başkaca faillerin olduğunu başından beri söylüyorduk. Burada kütle varilin en altına bırakıldı. Ancak beton ve maktulenin cesedini düşündüğümüzde bütün varilin içine o ağırlığın yayılması lazım. Çekim merkezi yalnızca bir bölgeden değil tamamında olması lazım. Bu yönüyle baktığımızda yargılamanın esasına müessir bir keşif yapılamadı çünkü o günkü koşullar sağlanamadı. Bir diğer husus, yanan bir varili taşıdığını söylüyor. Ancak, Adli Tıp Raporu'na göre elinde yanık izleri yok. Böyle bir şey bize göre olamaz" dedi.
'YANAN VARİLİ TAŞIYOR ANCAK ELİNDE YANIK İZİ YOK'
Avukat Epözdemir, sanık Cemal Metin Avcı’nın ifadesinde cesedi varilin içine odun koyup yakmaya çalıştığını söylediğini hatırlatıp, "'Ancak yoğun duman çıkınca yapamayacağımı anladım' diyor. 'Dışarı çıkıp benzin aldım ve onu döküp, yaktım' diyor. Dolayısıyla 162,5 kiloluk varilin bir de sıcak olması lazım. O da burada sağlanamadı. Yanan bir varil de yapmak mümkün olmadı. Sadece 98 kiloluk bir varil dolduruldu, aracın arkasındayken içerisine beton döküldü ve 162,5 kilo bu şekilde indirilebiliyor mu buna bakıldı. Biz bu keşfin yargılamaya bir şey katamayacağını düşünmüyoruz. Fakat her şeye rağmen sanığın bunu tek başına yapamayacağı bize göre ortaya çıktı" diye konuştu.
'KOKOREÇ İLE İNSAN YANIĞINI AYIRT EDEMİYOR MUSUN DİYE SORDUM'
Keşfin aylar sonra yapıldığını, cinayet mahallinin sanığın mülkü olması nedeniyle keşif alanını kendi savunmasını teşvik edecek şekilde tanzim ettirebleceğini belirten Epözdemir, "İfadesinde burayı restoranına alkol götürmek için depo olarak kullandığını söylüyordu, bu doğrultuda içeriye bira şişeleri konmuş. Kokoreç konmuş. Son olarak ben Mertcan Avcı’ya şunu sordum; 'Gelip baktığını söylüyorsun ve Cemal Metin Avcı’ya soruyorsun. O da diyor ki 'Ben kokoreçleri yaktım.' Böylesine gayri ahlaki bir ifade var. 'Bir insan yanığıyla kokoreç kokusunu ayırt edemiyor musun?' diye sordum. 'Hayır' dedi. Maktule yakılıyor ve biz bunu kokoreç kokusuna benzeten bir sanık profilinden bahsediyoruz" dedi.