Hava yolu şirketinden açıklama: Uçak kazasının sebebi şeffaf bir şekilde araştırılıyor

Olay, dün saat 15.00 sıralarında Osmangazi ilçesi, Bağlarbaşı Mahallesi, Sarıgül Sokak'ta meydana geldi. Yenişehir Havalimanı'na gitmek için Yunuseli Havaalimanı'ndan kalkan tek motorlu uçak, kalkış yaptıktan kısa bir süre sonra kırıma uğradı. Sokak arasındaki evlerin arasına düşen uçak, alev aldı. Yangın nedeniyle zaman zaman patlamalar meydana geldi. İhbarla olay yerine çok sayıda itfaiye, polis, sağlık ve AFAD ekibi sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri de yangını kontrol altına aldı. Sağlık ekipleri, uçaktaki Furkan Otkum ile Murat Avşar'ın hayatını kaybettiği belirledi. Otkum ve Avşar'ın cansız bedeni, Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Uçağın sokak arasına düştüğü anlar ise çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

UÇAK EĞİTİM SIRASINDA DÜŞMÜŞ

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında uçağın eğitim sırasında düştüğü belirlendi. Otkum'un özel bir havacılık şirketinde pilot olarak çalıştığı ve pilot olmak isteyenlere eğitim verdiği öğrenildi. Murat Avşar'ın ise uçuş eğitimi aldığı belirlendi. Savcılık koordinesinde soruşturmayı sürdüren polis ekipleri, uçağın bağlı olduğu şirket sahibi Yenal Ahmet T., uçakların sivil havacılık uçuş kurallarını denetleyen Fevzi A. ve uçak teknisyeni Mustafa K.'nin ifadelerine başvurdu. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen 3 yetkilinin, emniyetteki işlemlerinin sürdüğü belirtildi. Ankara'dan yola çıkan kaza kırım ekibi de dün gece olay yerine gelerek, inceleme yaptı. İncelemenin ardından kırıma uğrayan uçağın enkazı, çekici ile bölgeden kaldırıldı.

HAVA YOLU ŞİRKETİNDEN AÇIKLAMA

Uçağın bağlı olduğu hava yolu şirketi, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Hava yolu şirketinden yapılan açıklamada, "25 Nisan 2022 tarihi yerel saatle 15.00 sularında Bursa Yunuseli Havalimanı'ndan Yenişehir Havalimanı'na seyrüsefer düzenlemek amacıyla kalkış yapan TC-UPT tescilli hava aracımız, henüz sebebi bilinmeyen bir nedenden ötürü kırıma uğramıştır. Kaza sonrasında ilk önceliğimiz arama ve kurtarma ekipleri ile koordineli bir şekilde hava aracımıza ulaşıp, uçuş ekibimizin sağlık durumları ile alakalı bilgi edinmek olmuştur. Ne yazık ki pilotlarımız Murat Avşar ve Furkan Otkum, meydana gelen elim hadisede vefat etmiştir. Acımız çok büyük. Bu zorlu süreç bizler kadar vefat eden pilotlarımızın yakınları için de zor bir süreçtir. Bu elim kazanın meydana geliş sebeplerinin şeffaflıkla araştırılması konusunda hava aracı, motor, pervane üreticileri, emniyet güçleri, ulaşım emniyeti inceleme komisyonu ve ilgili diğer tüm otoritelerle iletişimimiz, koordinasyonumuz ve inceleme sürecimiz devam etmektedir. Öte yandan vefat eden ekibimizin aileleri ile de temas halinde ve yaralarımızı sarmak için var gücümüzle çalışmaktayız. Bizlere ve vefat eden kanat arkadaşlarımıza, bu zor süreçte vermiş olduğunuz destek için teşekkür ederiz. Meydana gelen bu elim kazada vefat eden uçuş ekibimizin tüm yakınları ve sevenlerinin ve havacılık camiamızın başı sağ olsun" ifadeleri kullanıldı.

YENİ GÖRÜNTÜ ORTAYA ÇIKTI

Bursa'da tek motorlu uçağın sokak arasına düştüğü kazanın yeni güvenlik kamerası görüntüsü ortaya çıktı. Görüntülere uçağın sokağa düştüğü, sokaktakilerin panikle kaçtığı, patlamanın meydana geldiği ve kalabalığın toplandığı anlar yansıdı.

3 KİŞİ İFADELERİNİN ARDINDAN SERBEST BIRAKILDI

Soruşturma kapsamında polis ekiplerince emniyete çağırılan uçağın bağlı olduğu şirketin sahibi Yenal Ahmet T., uçakların sivil havacılık uçuş kurallarını denetleyen Fevzi A. ve uçak teknisyeni Mustafa K. işlemlerinin tamamlanmasının ardından serbest bırakıldı.

Adli Tıp Kurumu’nda otopsileri tamamlanan pilot Furkan Otkum ile öğrenci pilot Murat Avşar'ın cenazelerinin bugün ailelerine teslim edileceği bildirildi. Otkum’un İstanbul Kurtköy Mezarlığı’nda Avşar’ın ise Mersin’de defnedileceği kaydedildi.

'BİRİ SAĞ KOLUNU KIPIRDATIYORDU'

Mahallede oturan Herdem Daştan (44), kaza sonrası yaşadıklarını anlattı. Uçak düştükten sonra meydana gelen patlamadan saniyelerle kurtulduğunu belirten Daştan, “Benim eşim servis şoförü. İçeri geldiği gibi patlama sesi geldi. Küçük bebeğimiz vardı. Aldım bebeği, balkondan baktım. İki kişinin yerde yattığını gördüm. Yüzükoyun ikisi yere düşmüş. Birinin kafasını görmedim. Ancak biri hafif kıpırdıyordu. Dışarı koşmamla patlama bir anda oldu. Şu anda hala şoktayım. İlk balkona çıktım, deprem oldu sandım. Bizim servis aracının üzerine uçak düşmüş. Eşimle beraber bebeği de alıp kaçtık. Çok üzgünüm. Allah ailelerine sabır versin. Çok şükür bizde bir şey yok. Ne eşim ne ben hala uyuyamadık. İlk gördüğümde biri hareketsizdi ama biri sağ kolunu kıpırdatıyordu. Yardım etmek istedik. O anda patlama olunca ne eşim yaklaşabildi ne de ben. Alevlerin içinde kendimizi aşağıya attık” dedi. 

BAYRAM SONRASI NİŞANLANACAKMIŞ

Bursa'da, dün uçak kazasında yaşamını yitiren pilot Furkan Otkum'un Bursa Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemleri tamamlandı. Ramazan Bayramı sonrası kız arkadaşı ile nişan yapmaya hazırlandığı öğrenilen Furkan Otkum’un dayısı Ahmet Polat, yeğeninin çok iyi bir pilot olduğunu söyledi. Polat, “Furkan pilotluk hayaliyle birlikte pilotluğu özümsemiş biriydi. Furkan bu işin biçilmiş kaftanıydı; çok uzun saatler uçmuş, maalesef bu şirketin mesailerine maruz kalmış bir pilottu. Hocalarımız bir pilotun kaç saat uçabileceğini daha doğru söyleyebilirler. Şirketin bir envanterinin olduğu ve bu envanterde kaç tane uçağı olduğu ve bu uçakların kaç model oldukları çok rahat gözükebilir. Bunu yeni bir Furkan faciası olmaması adına söylüyorum. Yani bu insanlar bizim tepemizde uçuyorlar. Bizim canımız gitti ama başka canlar gitmesini istemiyoruz. Bu uçakları kimler denetliyor, kimler kontrol ediyor? Bu denetleme raporlarını nereden bulabiliriz? Furkan’ın çalıştığı mesai saatine bakılırsa neden düştüğü ya da Furkan’ın neden düşürüldüğü ortaya çıkacaktır, diye düşünüyorum. Furkan çok başarılıydı, çok uçuş tecrübesi bulunan, sevilen, herkesin onunla çalışmak istediği biriydi. Ben şirketi suçlamıyorum. Duyduğumu söylüyorum. Bu uçak İzmir’e gidiyor. Bursa’ya dönüşte Furkan’a veriliyor ve eğitim uçuşuna başlatılıyor. Niye şu an burada şirket yetkilileri yok?” diye konuştu.

'UÇAK 2 METRE DAHA GELSE BİNANIN İÇİNE DALACAKMIŞ'

Bursa'da, tek motorlu uçağın düşerken çarptığı evin sahibi Hüseyin Sarı (40), “Arkadaşım aradı ve sokağa uçak düştüğünü söyledi. ‘Saçmalama, dalga mı geçiyorsun’ dedim. Eşime ulaşmaya çalıştım. Telefonu çaldı çaldı ama cevap vermedi. Ben de yanında bulunan arkadaşını aradım. Ağlayarak ‘Burada patlamalar oluyor, arabalar yanıyor ağabey’ dedi. Ben de telaşlandım. İşten izin alıp, eve geldim. Eşim ambulansın başındaydı. Çok korkmuştu.

Eşim paniklemiş. 2’nci kattan aşağı atlamaya çalışmış. Çocuk olduğu için merdivene yönelmiş. Merdivenden çıkmış. O sırada patlamayla birlikte alevlerin arasında kalmış. Çocuğu kıyafetleriyle kucağında kapatıp korumuş. Eşimde koşarken düşmekten kaynaklı yaralar var. Evin dış köşe üst kısmına kanadın vurduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü yetkililer çatıdan kanat parçası çıkardı. Allah korumuş. Uçak 2 metre daha gelse binanın içine dalacakmış. Çocuğum ve eşim bu olayda psikolojik olarak çok etkilendi” dedi. 

'2 SANİYE DAHA İLERLESEM ATEŞ BENİ DE GÖTÜRECEKTİ'

Bursa'da, tek motorlu uçağın sokak arasına düştüğü kazanın güvenlik kamerası görüntülerinde alevlerden saniyelerle koşarak kaçıp, kurtulan Ömer Taşdemir (33), o anları anlattı. Pilotları olay yerinden çıkarmak için enkaza doğru gitmeye çalıştığını belirten Taşdemir, “İleri gidip tekrar geri gelmemin sebebi çok aşırı bir ses olmasıydı. Elimde telefon vardı, 112’yi aramak için. Ben ambulans ve itfaiyeye aramaya çalışırken bir anda dehşet bir patlama olmuş. Ben de can havliyle geri kaçtım. Dükkanın önündeydim, ilk gören de benim. Arkamdan kardeşlerim yangın tüpleriyle koşarak geldiler. Biz burada insanlık görevimizi yaptık. Pilotları da gördük. Bir pilot hareketsizdi ama diğer kişi hafif kıpırdıyordu. Kanat çatıya vurduğu an uçak arkaya, pilotlar ön tarafa düşüyor. Ateş bir anda harlayınca kimse bir şey yapamadı. Aşırı derecede patlamalar oldu. Ben 2 saniye daha ilerlesem, pilotu çekmeye çalışsam, o ateş beni de götürecekti. Verilmiş sadakam varmış ki gitmemişim. Üzgünüz. Allah ailelerine sabır versin. 4 yangın tüpümüz vardı. 4’ünü de alevleri söndürmek için harcadık” dedi.

Yangına tüplerle müdahale eden Muhammed Said Taşdemir (27) de “İlk, ağabeyim uçağın düştüğünü görünce gidiyor. Peşinden biz gidiyoruz. Patlama olup, alevler çıkınca biz geri çekildik. Dükkandan yangın tüplerini alıp yanan araçlara müdahale ettik. Pilotları gördük. Ancak olay yerinden çekemedik. Yangın daha da büyümesin, diye hızlıca gittik ama yapacak bir şey yoktu. Alevler bayağı yüksekti. 3 farklı patlama oldu” diye konuştu.

SON ANDA KURTULDU, O ANLARI ANLATTI

Bursa'da tek motorlu uçağın düştüğü noktadan saniyelerle kaçtığı güvenlik kamerasına yansıyan Yılmaz Özgür (60), o anları anlattı. Markete gitmek için evden çıktığını ve birden ani bir gürültü olduğunu belirten Özgür, şunları söyledi:

"Karşımdaki arkadaş hızlıca koşmaya başlayınca şaşkınlıkla onu izledim ve yoluma devam ettim. O esnada yüksek bir uçak sesi geldi ama mahallemizin üzerinde hep gezdikleri için pek dikkate almadım. Ancak uçak hızlı bir çarpmayla başımın üstünde bir toz bulutu oluşturdu. Ellerim ile başımı koruyarak, kaçtım. Uçağın minibüsün üzerine çakıldığını görünce kaçmak zorunda kaldım. Çok şiddetli bir sesti. Bir an için dondum. Hatta kaçan kişiye 'Neden beni uyarmadın, bana kaç demedin' diye sitem ettim. Patlama olunca ben de yürümeye başladım. Daha sonra 112'yi aradım. Okul saati olduğu için sokakta çocuklar yoktu. Allah'ıma şükürler ediyorum. Alevler beni yutabilirdi, aşağı doğru yürüyordum. 3 saniye daha geç gitsem, üzerime düşerdi."

'ANİDEN BİR SES GELDİ, 2 CESET DÜŞTÜ'

Bursa'da tek motorlu uçağın sokak arasına düştüğü kazanın görgü tanığı Sultan Kaya (56), "Torunlarıma bakmak için çıktım, aniden bir ses geldi ve 2 ceset düştü. Başımı kaldırdığımda çatının da üzerime geldiğini gördüm. Uçağın bir parçası çatıya, bir parçası da servis aracının üzerine düşmüştü. Sonra alevler her tarafı sardı. Eğer pilotlar canlı olsaydı; bir tepki görseydim, el atacaktım. Ancak hiçbir tepki yoktu. Alevler çoğalınca biz de kaçtık. Saniyelerle kurtulduk" dedi.

'BU UÇAKLARLA BİZ DE SEYAHAT EDİYORUZ'

Bursa'da düşen uçağın sivil havacılık uçuş kurallarına uygunluğunu denetleyen firmanın sahibi Fevzi Hak, büyük üzüntü duyduklarını söyledi. Çok özel olduğunu belirttiği sektörlerinin sürekli denetlenip, kontrol edildiğini belirten Hak, "Her uçağın bakımı ve kontrolleri teknisyenler tarafından yapılıyor. Kalkışlarının saatleri de belli. Bunlar izin ile gerçekleşip, kayıt altında tutuluyor. Uçağın tekerlerini izinsiz kaldırmanız mümkün değil. Hemen müdahale edilir. Ayrıca bu uçaklarla bizler de seyahat ediyoruz. Kazanın nedeni, incelemeden sonra belirlenecek" dedi.

Uçağın sokak arasına düştüğü sırada çarptığı evde bulunan Gamze Ortahisar (27) ise “Burası babamın evi, burada oturmuyorum ama dün buraya geldim. Kuaförüm, bir ablanın saçını boyamak için de geldim. Eve girdiğim anda bir patlama sesi duyduk. İlk başta doğal gaz patlaması sandım. Dışarı koşarak çıktım. Bir anda bir patlama oldu. Alevlerden dışarı çıkamadım. Alevlerden çıkamayınca içeri kaçtım. Burada olan servis aracı babamındı. Bir süre sonra kendimi dışarı atabildim. Yerde yatanları gördüm. Babam  o sırada yeni gelmişti. Ben yerdekilerden birinin babam olabileceğini düşündüğüm için müdahale etmek istedim. Ancak beni bırakmayıp, geri çektiler. Tekrar patlama oldu ve ben de geri çekilmek zorunda kaldım. Dumanlardan eve de giremedim. Evde annem ve bebeğim vardı. Aradığımda kimseye ulaşamayınca iyice paniğe kapıldım. Bir süre sonra babam aradı ve iyi olduklarını söyledi. Bebeğimi de alıp, alevlerin içinden koşarak çıkmışlar. Pilotlardan biri hareket ediyordu hatta ben müdahale etmeye çalıştım. Patlama olunca geri çekilmek zorunda kaldım” diye konuştu.

CENAZESİ MERSİN’E GÖTÜRÜLDÜ

Bursa’daki uçak kazasında yaşamını yitiren pilot Murat Avşar'ın cenazesi, İnegöl'ün Esentepe Mahallesi Mevlana Caddesi'ndeki evine getirilerek helallik alındı. Daha sonra Avşar için Alanyurt Hudai Cami'nde cenaze namazı kılındı. Ayakta durmakta güçlük çeken annesi Ayşe Avşar, oğlunun tabutuna sarılarak, ağladı. Murat Avşar'ın cenazesi defnedilmek üzere memleketi Mersin'e götürüldü.