Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Muharrem İnce' yorumu: Doğrusu üzüldüm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara Mamak mitinginde konuştu.

ABONE OL
Kaan ULU/ANKARA, (DHA)-

'BUGÜN 2002'DE TENEFFÜS ETTİĞİMİZ HAVAYI ALDIM'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'nın Pursaklar ilçesinde düzenlenen mitingin ardından Mamak ilçesine bağlı Hüseyingazi Mahallesi'nde vatandaşlara seslendi. Erdoğan, "Hüseyingazi dağının eteklerinde bizleri coşkuyla bağrınıza bastığınız, sevgiyle kucakladığınız için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Biraz önce Pursaklar'daydık. Orada da görülmeye değer bir manzara vardı. Biraz sonra Sincan'a geçiyoruz. Bizi bekleyen kardeşlerimizle Sincan'da da bir araya geleceğiz. Önceki pazar günü Başkent Millet Bahçesi’nde zaten ayrı bir destan yazdınız. Ziyaret ettiğimiz her şehirde milletimizin Türkiye Yüzyılı'nı nasıl sahiplendiğini bizzat müşahede ediyoruz. Maşallah Ankara'mız bu konuda çok güçlü bir duruş sergiliyor. Pazar günü inşallah balkon konuşmamızın hazırlığını yaptınız mı? Var mısınız? Ona göre. Sandıklar patlamalı. Altındağlı ve Mamak’lı kardeşlerimin kararlılığı bizim de çalışma şevkimizi artırıyor. Bugün burada, 2002’de ülkemizin yönetimine gelirken teneffüs ettiğimiz havayı aldım. Bugün burada 2007’de vesayete meydan okurken yaşadığımız duyguları hissettim. Maşallah şu ihtişama bak" diye konuştu.

'MUHARREM İNCE' YORUMU: DOĞRUSU ÜZÜLDÜM

Erdoğan, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesiyle ilgili de, "Adaylardan bir tanesi adaylıktan çekilmiş. Tabii niye çekildi anlamak mümkün değil. Doğrusu üzüldüm. Keşke bu yarış sonuna kadar böyle devam etseydi. Ama acaba ne oldu da çekildi bilemiyorum. Şimdi biz tabii yola diğerleriyle devam ediyoruz. Önemli olan benim milletimin vereceği karar. Bugün burada 2013’ten itibaren Gezi olaylarından 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerine kadar maruz kaldığımız her saldırıda, milletimizle yaşadığımız bütünleşmeyi görüyorum. Bugün burada demokrasi ve kalkınma atılımlarımızı gerçekleştirirken, önümüze çıkartılan engelleri aşarken aldığımız desteği tekrar yaşadık. Ülkemizin asırlık eksiklerini nasıl birlikte tamamladıysak inşallah Türkiye Yüzyılı'nı da sizlerle birlikte yükselteceğiz. Karşımızda kurulan koalisyon masasının telaşı işte bize bunları söylüyor. Bay Bay Kemal’in geçmişi bu; vesayetten, darbecilerden, tefecilerden kurtardığımız Türkiye’ye bunlar ne verebilir? Önlerine gelene makam mevki vaat ederek milletin kazanımlarını yıkma tehdidi savurarak bu ülkenin yönetimine talip olunur mu? Yalan ve iftira siyaseti ile belki CHP’de genel başkanlık koltuğunu koruyabilirsiniz ama milletimiz size kendi kaderini teslim etmez" dedi.

'MİLLET SİZE ÜLKESİNİ TESLİM ETMEZ'

Erdoğan, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesi yaptıklarına ilişkin de, "Biz Atatürk Havalimanı'na indik. Bizden 1,5 saat kadar önce Bay Bay Kemal, Atatürk Havalimanı'na gelmiş. FETÖ'cüler tankların arasından onu alıyorlar, geçiriyorlar ve Bakırköy belediye başkanının evine gidiyor. Orada kahvesini yudumluyor. Takip ettiği nedir; Erdoğan'ı nasıl vuracaklar, onu izliyor. Çünkü biz Atatürk Havalimanı'na indiğimizde savaş uçakları üzerimizden gelip geçiyordu. Ama öldürmeyen Allah öldürmez. Dik durduk, dikleşmedik. Yola da böyle devam ettik. PKK’lıları, FETÖ’cüleri cezaevinden salma, devlete doldurma sözüyle belki birilerine şirin gözükebilirsin Kılıçdaroğlu, ama millet size ülkesini teslim etmez. İşte bu Selo. Kimdir bu Selo? Bu Selo Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan haindir. Ve 51 Kürt kardeşimizi öldüren bu Selo şimdi Kılıçdaroğlu, diğerleri bunu kurtarmak için can hıraş çalışıyorlar. Başaramayacaksınız. Allah’ın izniyle biz geliyoruz yine. Başaramayacaksınız. Tefecilere ülkenin kaynaklarını akıtma vaadiyle belki Londra’nın tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. Neye dayanarak? Kim veriyor parayı? Nerede bu paralar böyle yollara savruldu? Şimdi bir de LGBT olayı çıktı. LGBT gibi sapkın akımlara mavi boncuk dağıtarak belki İstanbul’un belli semtlerinden Bay Kemal alkış alabilirsin ama bu milletin evlatları bu ülkeyi sana teslim etmez" ifadelerini kullandı.

'GEREKİRSE DÜNYAYI YERLE BİR EDERİZ'

Erdoğan, seçim gününe kadar çok çalışmaları gerektiğini vurgulayarak, "Birileri bizi seçim döneminde özellikle havayı biraz germekle suçluyor. Ama kalkıp da terör örgütünün bu ülkeyi nasıl germek istediğini hiç konuşmuyorlar. Teröristler neler yapıyorlar, bunu hiç konuşmuyorlar. Biz ülkemizin ve milletimizin menfaatleri söz konusu olduğunda değil havayı germek gerekirse dünyayı da yerle bir ederiz. Bizim tıpkı sevgimiz gibi öfkemiz de milletimiz içindir. Kendi adımıza kimseyle kavga etmeyiz ama milletimiz söz konusu olduğunda kimseyi gözümüz görmez. Bunu terörle mücadelede gösterdik mi; gösterdik. Cudi’de, Gabar’da, Bestler Deresi’nde gösterdik mi; teröre karşı bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Milli iradeye karşı her oluşumda biz varız. Ülkemizi köşeye sıkıştırma çabalarında gösterdik, bundan sonra da göstermeyi sürdüreceğiz" dedi.

'SEÇİMLERDE ÇİRKİNLEŞMEYE KARŞIYIZ'

Erdoğan, bu seçimlerde her türlü sertliği kabul edebileceklerini ancak çirkinleşmeye karşı olduklarını işaret ederek, şunları söyledi:

"Size buradan küçük bir siyaset tüyosu vereyim. Çirkinleşen taraf kaybedeceğini anlayan taraftır. Kimi FETÖ usulü kaset tehdidiyle çirkinleşiyor, kimi kürsüde diliyle çirkinleşiyor kimi sokakta insanımıza sataşarak çirkinleşiyor. Ben sadece şu kadarını söyleyeyim; siz ülkemizdeki siyasi iklime bakın ve kimin çirkinleştiğine kendiniz karar verin. Biliyorsunuz biz yürüttüğümüz her mücadeleyi, verdiğimiz her kavgayı ülkenin hanesine yazdırdığımız her kazanımı milletimizle birlikte gerçekleştirdik. Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimin tamamını; hem de açık ara önde bitirmiş olmamız bunun ispatıdır. Bunun için biz her fırsatta Türkiye’nin 21 yıllık kazanımlarını rakamlarıyla, örnekleriyle hatırlatmaya çalışıyoruz. Gençlerimizle her bir araya gelişimizde onların hayal güçlerinin genişliğinden gerçekten çok etkileniyoruz. Peki gençlerimiz nasıl bu kadar geniş hayal gücüne sahip olabildiler? Sadece internet, sadece sosyal medya, bunu sağlamaya yeterli mi ? Cevabını ben söyleyeyim; gençlerimize bu genişlikte hayal kurma imkanını bizim ülkemizde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları veriyor. Okullarına, üniversitelerine, yurtlarına bakıyorlar; daha iyisini, daha fazlasını hayal edebiliyorlar."

'GENÇLERİMİZİ ASLA ARKA BAHÇEMİZ OLARAK GÖRMEDİK'

Öğrencilerin ilkokul, ortaokul, lise sıralarının üzerinde kitaplarını bulabildiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle dedi:

"Bizim öğrencilik yıllarımızda maalesef bu tür kitaplar yoktu. Tekstil kağıtları vardı ve bu tekstil kağıtlarıyla okuduk. Ama biz dedik ki; 'Yavrularımıza aynı sıkıntıyı biz yaşatmayacağız'. Onun için kuşe kağıt kitapları sıraların üzerine koyduk. Yardımcı ders kitaplarını da koyduk. Ve daha ileri gidiyorum; 76 üniversite vardı ve biz bu 76 üniversiteyi 208'e çıkardık. Şu anda üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Bunları yapan biziz. Hastaneler; Ankara'mızda şu anda işte 2 tane dev hastanemiz var. Her ikisinin oda sayısına baktığınız zaman 4 bin küsur oda sayısı. Memnun musunuz şehir hastanelerinden? Bay Bay Kemal’in hastanelerinden de memnun musunuz? O hastanelerde ölenler rehin kalıyordu rehin? Bay Bay Kemal senin gidecek yerin yok. Bakalım hesabını nasıl vereceksin? Şehirlerimize bakıyorlar; daha güzelini, daha modernini hayal edebiliyorlar. Bu hayatın her alanında geçerli. Gençlerimiz iyi ki de böyle yapıyor. Biz gençlerimizden işte tüm bu hayalleri birlikte gerçekleştirmek için destek istiyoruz. Şu anda Türkiye genelinde 850 bin kapasiteli yurtlar yaptık. Modern yurtlar yaptık. Gençlerimizi asla kendi arka bahçemiz olarak görmedik. Gençlerimizi asla popülist söylemlerle sosyal medya kampanyalarıyla yönlendirilebilecek sıradan bireyler olarak görmedik. Tam tersine gençlerimizin 'kökü mazide olan ati' anlayışıyla bizden aldıkları bayrağı daha ileriye taşıyacaklarından emin olduk. Şimdi de onların zamanlarının misafiri olduğumuzun bilinciyle kendilerine Türkiye Yüzyılı'nı beraber inşa etme teklifinde bulunuyoruz. Yeter ki gençlerimiz kendilerini kısır ideolojik tartışmaların, hayat biçimi dağıtmalarının içine hapsetmesinler. Ufuklarını hep açık tutsunlar. İşte o zaman önümüzdeki aydınlık yarınlara doğru hep beraber daha emin adımlarla yürüyeceğiz."

Diğer Haberler

  1. Lübnan’da tüm yolcuların uçakta telsiz ve çağrı cihazı taşıması yasaklandı
  2. Dünyanın ilk ekmeği, THY’nin New York uçuşunda ikram edilecek
  3. Ankara'daki operasyonda 1 milyar TL'lik 'sahte bal' ele geçirildi; 6 gözaltı
  4. Bursa'da boş arsada 80 adet zehirli etil kloroformat varili bulundu
  5. Masaj salonunda kadın çalışanın yüzüne kezzap atan sanık: Videoyu paylaşmamda özel bir durum yok
  6. Kalp krizi geçiren kişiye sağlıkçı ve itfaiyenin müdahalesini görüntülü aradıkları kişilere izlettiler
  7. Kadının öldüğü, kocasının yaralandığı olayda, kayınpeder gözaltına alındı
  8. Bakanlıktan görme engelli gazilere akıllı baston desteği
  9. Ankara'da akraba kavgası; 2 ölü, 4 yaralı
  10. Bakım için madene giren işçi vagonların arasına sıkışıp öldü

© Copyright 2024

DHA