Bilal Erdoğan: Pes etmeden sesimizi yükseltmeye, mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Milli İrade Platformu tarafından 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde gerçekleştirilecek Filistin yürüyüşü öncesi düzenlenen basın toplantısına katıldı. Bilal Erdoğan, "İsrail'in Nazist, apartheid rejiminin sürdürdüğü soykırımın sona ermesi için, Filistinli kardeşlerimizin özgürlüklerine kavuşmaları için, 2024 yılı boyunca nasıl sabah 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde yaptığımız etkinlikten itibaren çeşitli çalışmaların yapılmasını organize ettiysek desteklediysek sesin çıkarılmasına daha çok ses yükseltilmesine vesile olmaya çalıştıysak, inşallah 2025 yılı boyunca da 1 Ocak sabahından itibaren sabah namazlarımızı kılıp hep birlikte Galata Köprüsü'nde çoluk çocuk, ailece toplanıp, 2025 yılı boyunca da bu soykırım ne kadar sürerse sürsün biz de pes etmeden sesimizi yükseltmeye, zalimin zulmünü haykırmaya, mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz" dedi.
Milli İrade Platformu tarafından 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde gerçekleştirilecek olan Filistin yürüyüşü öncesi Eyüpsultan'daki TÜVGA Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Bilal Erdoğan, TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşinci, Önder Vakfı Genel Başkanı Abdullah Ceylan, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, KADEM Genel Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, TGSB Başkanı Ali Haydar Ustaosmanoğlu, TÜRGEV Genel Başkanı Hatice Akıncı Yılmaz, Cihannüma Vakfı Genel Başkanı Rıza Yorulmaz, İnsan ve Medeniyet Hareketi Genel Başkanı Kemal Özden, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün ve İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Yasin Şamlı ve çok sayıda kişi katıldı.
'ZALİMİN ZULMÜNÜ HAYKIRMAYA, MAZLUMUN HAKKINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Toplantıda konuşan Bilal Erdoğan, "İsrail'in Nazist, apartheid rejiminin sürdürdüğü soykırımın sona ermesi için, Filistinli kardeşlerimizin özgürlüklerine kavuşmaları için, 2024 yılı boyunca nasıl sabah 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde yaptığımız etkinlikten itibaren çeşitli çalışmaların yapılmasını organize ettiysek desteklediysek sesin çıkarılmasına daha çok ses yükseltilmesine vesile olmaya çalıştıysak, inşallah 2025 yılı boyunca da 1 Ocak sabahından itibaren sabah namazlarımızı kılıp hep birlikte Galata Köprüsü'nde çoluk çocuk, ailece toplanıp, 2025 yılı boyunca da bu soykırım ne kadar sürerse sürsün biz de pes etmeden sesimizi yükseltmeye, zalimin zulmünü haykırmaya, mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz. Bu kararlılıkta olduğumuzu unutturulmaya çalışılsa da gündemden düşse de çeşitli vesilelerle gündemde tutmaya devam edeceğiz" dedi.
'TÜRKİYE HER ZAMAN AHLAKİ DURUŞ SERGİLEDİ'
Bilal Erdoğan, "Arkadaşlarımız bu sene slogan olarak 'Bir Güneş Doğuyor'u seçmişler. Biraz ondan kaynaklı elbette tahmin edersiniz. İnsanlarda özgürlük için yeniden bir ümit eğer meydana geldiyse Suriye'deki son gelişmelerden dolayı ümit ediyorum ki Gazze'deki kardeşlerimiz için de bir ümit olmuştur. Rabbim hem Suriye'deki bütün Suriye halkının özgür, müreffeh, huzur içinde, Türkiye'yle barış içerisinde yaşadığı günleri bizlere göstersin. Hem de tabii ki Filistinli kardeşlerimizin kendi bayrakları, kendi sınırları, kendi ülkelerinde huzur ve barış içerisinde müreffeh bir şekilde yaşayabilmelerini gördüğümüz günleri bizlere nasip etsin. Türkiye her zaman ahlaki duruş sergiledi. Türkiye'de toplumun çok geniş kesimleri bu ahlaki duruşları benimsedi ve destekledi. Geldiğimiz noktada millet olarak bunda payımız olduğunu düşünüyorum. İnşallah bunun devamı da gelir. İnşallah dünyanın başka bölgelerindeki başka mazlum insanların da özgürlüğü, huzuru, refahı için Türk toplumunun bu iradesi yine müessir olur" ifadelerini kullandı.
'HERKESİN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN BU İNSANİ ÇIĞLIĞININ HASSASİYETİNİ YAŞAMASI GEREKİYOR'
Bilal Erdoğan, "İnsanlık ittifakı kimliğinden, ideolojisinden, dininden bağımsız olarak herkesin bu meseleyi sahiplenmesini gerektiriyor. Bizde bunu yapmaya çalışıyoruz. Çünkü Türkiye'de bile zaman zaman Filistin meselesinin dindar kesimin meselesi olabileceği veya belirli kesimlerin meselesi olabileceği düşünülerek, aslında oradaki insanların acısını paylaşmasına rağmen bazı kesimlerin bundan uzak tutulabildiğine şahit oluyoruz. Bu belki bilinçli bir tür algı çalışması. Malum soykırımcı İsrail'in etki ajanlarının bizim medyamızda da kamuoyunda da ne kadar aktif olduğunu ne kadar çalıştığını biliyorsunuz. Dolayısıyla biz insanlık ittifakından işte bunu kastediyoruz. Bu mesele, Filistin meselesi, dindar, dinsiz, Müslüman, Hristiyan, Yahudi hangi dini, hangi kimliğe, hangi ideolojiye mensup olursa olsun bütün insanlığın davasıdır. Sadece bu soykırımı destekleyen dünyada çok sınırlı bir kesim dışında herkesin Filistinli kardeşlerimizin bu insani çığlığının hassasiyetini yaşaması gerekiyor. Bu da ancak insanlık ittifakının kurulmasının yegane temelidir diye düşünüyoruz. Bunu sağlamaya çalışıyoruz" dedi.