Bakan Yerlikaya: Halep güvenli olursa dönüş için çok büyük teveccüh olacaktır
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'deki 2 milyon 938 bin Suriyelinin 1 milyon 247 bin 432’sinin Halepli olduğunu söyleyerek, "2024'te aylık 11 bin 453 kişi geri döndü. Tel Rıfat ve Halep'te güvenli, huzurlu ortam olursa buradan çok büyük bir oranda oraya teveccüh olacaktır. Oradan gelen haberlerin iyi olması, oraya giden insanların da 'gelin buraya' demesi, onların çekim gücü bu işi katlayacaktır" dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Anadolu Yayıncılar Federasyonu'nda medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Bakan Yerlikaya, Türkiye'de 30 Kasım 2024 itibarıyla 4 milyon 171 bin kayıtlı düzenli yabancı bulunduğunu, bunlardan 2 milyon 938 binin Suriyeli olduğunu, 1 milyon 31 binin ikamet izinli, 201 binin uluslararası koruma altında olan göçmen olduğunu söyledi. Bakan Yerlikaya, bunlarla ilgili adres güncellemesi yaptıklarını belirterek, "Tüm Suriyeliler ve yabancılarla ilgili adres tahkikatı yaptık. Tek tek adreslerini kontrol ettik. 731 bini adresinde bulunmadı. Bunlara süre verildi. 580 bini adresini güncelledi. 150 bin 327’sini bulamadık. Bunları Aile Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı'na sorduk; 'bu ailelere en son ne zaman hizmet verdiniz?' diye. Bu ailelerin hiçbiri bir yardım almamış, çocukları okuldaymış almış, sağlık hizmeti almamış, bu aileler yok. Bu ailelerin nerede olduğuyla ilgili kanaatimiz Avrupa’ya geçtikleri yönünde" diye konuştu.
'ADRESİNİ KONUMLA BİLDİRECEK'
Bakan Yerlikaya, düzenli göçle ilgili adres güncelleme işinde 2025'in ilk haftasından itibaren bildirim yükümlülüğü getirdiklerini söyleyerek, "KADES gibi bir aplikasyon yaptık. Konumlu mesaj gönderecek devamlı, 'ben buradayım' şeklinde. Birinin konumu kapatılmış veya bildirim yapmadığı zaman polis veya jandarma oraya gidecek. Çünkü bunların tamamı polis ve jandarmaya zimmetli. Sistem ay sonunda 2 milyon 938 bin kişiden tespit ettiği sapmaları bildirecek. Biz de tahkikatı yapacağız. Konum bildirmemeyle ilgili makul bir sebebi yoksa 2 kez tekrarladığında alıp kampa götürüyoruz. Kurallar çok ağır" dedi.
'1 GÜN BİLE ÇALIŞIYORSA SİGORTALI OLACAK'
Bakan Yerlikaya, çalışma hayatlarıyla ilgili de denetimleri artıracaklarını belirterek, "Bir yerde çalışıyorsa sigortalı çalışacak. Yerli hangi kurallara tabiyse düzenli yabancı da aynı kurallara tabi olacak. Bununla ilgili denetimlere başlayacağız. Kural; eşitlik. Kendi vatandaşım berber dükkanı açarken nasıl oluyorsa, bunların tamamı onlar için de olacak. Bir yerde bir Suriyeli çalışıyorsa sigortalı olacak. Bunların cezaları artacak. Denetimleri sistematik yapacağız ve önümüzdeki hafta iş insanlarıyla, özellikle yabancı iş insanlarıyla toplantı yapıp, detaylarını paylaşacağız onlarla da. Biz ülkemizde yabancının düzenli ve yasal olmasını istiyoruz. Yabancıların çalışma izni, sigortası yoksa gereği neyse onu yapacağız. Yılbaşında bununla ilgili denetimleri artıracağız. 1 milyon 654 bin çalışma çağında Suriyeli var. Kayıt dışılığı kabul edemeyiz. 1 gün bile çalışıyorsa kayıtsız çalışmayacak" dide konuştu.
'İRAN SINIRINDA 78 KİLOMETRELİK AÇIĞI KAPATIYORUZ'
Bakan Yerlikaya, düzensiz göçle mücadeleyi kesintisiz sürdürdüklerini söyleyerek, "Kaynağında başlayan, hudutlarda devam eden, içeride mobil göç noktaları, deport uygulaması. Suriye'de 4 harekat yaptık. O bölgede kalan insan sayısı 4 milyonu aşkın. Biz o harekatları yapmasaydık, orada hayatın ihyasıyla ilgili gayret göstermeseydik bu insanlar buraya geleceklerdi; orada durdurduk. 914 kilometre Suriye sınırımız, 380 kilometre civarında Irak sınırımız, 561 kilometre İran hududumuz var. İran'la ilgili 78 kilometre açığımız kaldı. 2025 yılında 10 milyar liralık yatırımla beraber orayı da kapatacağız. Suriye ve Irak ile ilgili sıkıntımız yok. Hudut duvarlarından geçmeye çalışıp engellenen sayısı 230 bin 438. Bugüne kadar bu kabine döneminde 212 bin 910 kişiyi sınır dışı ettik. 2023’te 131 bin, bu yıl 140 bini geçeceğiz, hedefimiz bu" dedi.
'MOBİL GÖÇ ARAÇLARINI ARTIRACAĞIZ'
Bakan Yerlikaya, 19 Temmuz 2023'te mobil göç araçlarını devreye aldıklarını söyleyerek, "Türkiye'de 81 ilde 270 mobil göç aracı var. Bu araçlarla ilk 3 ay 50 bin kişiyi sorguladık, yüzde 74,5’i düzensiz göçmen çıktı. Son 1 ayda 332 bin 527 kişiyi sorguladık, yüzde 2,6 düzensiz göçmen çıkmış. Sahadayız biz. Geziyoruz, sürekli aynı yerde yapmıyoruz. Kamu düzeni güvenliğinden asla taviz vermeyeceğiz. Tuzak kurmuyoruz. Bugüne kadar 2 milyon 372 bin 862 sorgulama yaptık, 160 bin 153 kişiyi aldık. Mobil göç araçlarımızı biraz daha artıracağız" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE GÖÇE HEDEF ROTASINDAN ÇIKTI'
Bakan Yerlikaya, göçmen kaçakçılığı organizatörlerine yönelik bu yıl 11 bin 652 operasyonda 7 bin 077 tutuklama yaptıklarını, 2 bin 897 adli kontrol verildiğini söyledi. Bakan Yerlikaya, "Trakya yüzde 99,9 kapalı. Ege’de de önceden 5 kişi geliyorsa şimdilik 2'ye düşürdük. 2025’in ilk 4 ayında Türkiye artık 'göçe hedef, göçe transit ülke olma' rotasından çıkıyor, çıktı. Biz bunu istihbarat ağlarıyla diğer meslektaşlarla görüşüyoruz. Türkiye üzerinden 25 şehrimizde 32 geri gönderme merkezimiz var. Bu kabine dönemi vizesi bitmiş, ikamet izni bitmiş, kaçak duruma düşmüş, bunlar 574 bin 58 kişi. 181 bin 955 gönüllü Suriyeli kabine döneminde ülkesine dönmüş. 2016’dan bu yana ise 737 bin gönüllü geri dönmüş" dedi.
'AYLIK 11 BİN 453 GERİ DÖNÜŞ VAR'
Bakan Yerlikaya, Türkiye'deki 2 milyon 938 bin Suriyelinin yüzde 42’si, yani 1 milyon 247 bin 432’sinin Halepli, 189 bin 673’ünün İdlibli, 107 bininin Deyrizorlu olduğunu söyleyerek, "2016’da aylık 4 bin kişi gönüllü ülkesine dönerken, 2024’te aylık 11 bin 453 kişi geri döndü. Suriye’nin kuzeyinde 4 güvenli bölgedeki gibi Tel Rıfat ve Halep’te de aynı güvenli, huzurlu ortam olursa önümüzdeki günler bunu gösterecek, olup olmayacağını. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız. Orada teröristan adacıkları, kukla rejimler olmasın. Oradan gelen saldırıları istemiyoruz. Herkes toprağına dönmek istiyor. Haleplilerin de Halep’e çok düşkün olduğunu biliyoruz. Onlarla görüşüyoruz, çok mutlular. Heyecanlarından duramıyorlar. Ama burayı temizlemek lazım. Hemen oraya gitmek isteyenlere biz 'bekleyin' diyoruz. Şu anda güvenli değil. Bize gelen bilgiler şu anda 'zamanı değil.' Ne olacağını hep beraber görelim. 'Evet güvenli' diye bize kayıt geldiği zaman bu bir şekilde duyulacak, o zaman rahat bir şekilde herkes bunu anladığı andan itibaren inanıyorum ki herkes kendi toprağına gitmeyle ilgili eğer ayda 11 bin ise bu çok daha yukarılara çıkacak. Ayda 11 bin sayısı büyük rakam. Halep 2011’de 4 milyonluk devasa bir şehirdi. Şu anda 2 milyon 938 bin Suriyelinin 1 milyon 247 bini Halepliyse buradan çok büyük bir oranda oraya teveccüh olacaktır. Oradan gelen haberlerin iyi olması, oraya giden insanların da 'gelin buraya' demesi, onların çekim gücü bu işi katlayacaktır" diye konuştu.
'KİMSENİN SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ YOK'
Bakan Yerlikaya, bazı belediye başkanlarının terör soruşturmaları kapsamında görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili "İki kelime yan yana kabul edilemez. Terör ile demokrasi yan yana duramaz. Biz demokrasi, biz hukuk devletiyiz; hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Seçilmiş, atanmış ayırımımız yok. Eğer halkın oyuyla sandıktan belediye başkanı olarak gelen konusu suç olan şey yapıyorsa bunun mutlaka bedelini öder. Hele işlediği suç terörse o zaman farklı bir mekanizma devreye giriyor. Bununla ilgili mekanizmayı geçmişte işlettiğimiz gibi bundan sonra da işletiriz. Bu geçici bir tedbir ayrıca. Her 2 ayda bir tekrar alıyoruz. Bakıyoruz bu arada başka bir gelişme olmuş mu? Bu geçici bir tedbir; ama idari bir işlem ve yargı denetimine tabi, hak aramalara açık" dedi.
Yerlikaya, görevden uzaklaştırılan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün görevine geri döneceği iddialarına ilişkin, "Bizim gündemimizde öyle bir şey yok. Orada 10 yıl üzerinde bir ceza süreci var. Hal böyleyken nasıl dönecek?" dedi.
'10 SANİYE İÇİNDE İÇERİYE GİRMİŞ OLDUM'
Bakan Yerlikaya, TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaşanan arbedeye ilişkin de "Biz Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’un odasında beklerken barikat kurulduğu haberi geldi. Arkadaşlarımıza 'gelin burada konuşalım' dedik. 'Hayır' dediler. Biz 7 kişiyiz. Orada Meclis koridorlarında bir bakana, daha önce rastlanılmamış engelleme gördüm. Engellemek, yol kesmek bunun halk tabiriyle ne anlama geldiğini ifade etmek istemiyorum. Meclis'in demokratik eleştiri, demokratik söylemleriyle ilgili seviyesine yakışmadığını söylemek istiyorum. Oraya yürürken burada durmamam gerektiğini düşündüm. Hiçbir arkadaşıma da 'böyle bir şey yapalım' demedim. Çünkü orada münakaşa olduğunda herkes oraya gelecek ve daha büyük görmek istemediğimiz enstantane ortaya çıkacaktı. Bunu engellemenin bir formülü bir an önce buradan çıkmak fikri aklıma geldi. Ben de 10 saniye içinde içeriye geçmiş oldum. Ama planlı bir şekilde yapılmış. Protesto olacağını biliyorduk; ama neticenin böyle olmasından rahatsızız. Oturmuşlar planlamışlar. Keşke böyle bir şey yapmasalardı. Görüşmek isteyen herkesle biz görüşürüz" dedi.
Yerlikaya, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin düzenlediği konserlerle ilgili müfettiş incelemesine ilişkin de "Müfettiş raporları gelmedi. Yakın zamanda gelir. İstanbul, Ankara, diğer belediyelerle ilgili savcılıklardan gelen çalışmaları arkadaşlarımız çalışıyor. Neticeyi göreceğiz" ifadelerini kullandı.