3 kişiyi öldürüp, 2’si polis 4 kişiyi yaralayan saldırgan tutuklandı
İstanbul’da 3 kişiyi öldürüp 2’si polis 4 kişiyi silahla yaralayan zanlı Güven Güler, gözaltına alınan 5 şüpheli ile birlikte sevk edildiği adliyede tutuklandı.. Şüphelinin olay günü babasından da zorla para aldığı ortaya çıktı. Cumhuriyet savcısına verdiği ifadede şüpheli Güler, “Ben 3-4 ay kadar önce silahla vurulmuştum. O günden sonra "Hannas" denilen cin kabilesinin reisini görmeye başladım. Bu cinayetleri işleyen "Hannas" dediğim varlıktır. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
CİNAYETLER ÜZERİNDEKİ SIR PERDESİ ARALANDI
Cinayet Büro Amirliği tarafından yapılan soruşturma sonucu 19 Eylül 2022 tarihinde meydana gelen olaylar dizisinin üzerindeki sır perdesi kalktı. Güven Güler'in saat 00.30'da birlikte uyuşturucu aldığı arkadaşı Ergül Maden'in yanına gittiği öğrenildi. Evde otururken aralarındaki alacak verecek meselesi yüzünden tartıştıkları öğrenilen ikilinin arasında yaşanan kavganın ardından Güven Güler, Ergül Maden'i tabancayla başından vurarak öldürdü.
"BENİMLE MİSİN' DEYİNCE ÖLDÜRÜLMEKTEN KORKUP KABUL ETTİM"
Güven Güler'in daha sonra dışarı çıktığı ve arkadaşı olan 17 yaşındaki A.Ü.'yü telefonla aradığı ve buluştuğu öğrenildi. Şüpheli Güven Güler, A.Ü.'ye "Ben bir şeyler yaptım. Benimle misin yoksa değil misin?" diye sorduğu "Seninleyim" cevabını alınca ikilinin birlikte hareket etmeye başladığı öğrenildi.
ARKADAŞININ BABASINI ÖLDÜRDÜ
Bu konuşmanın ardından arkadaşları olan Nevzat A., Uğur U. ve Ferdi T.'nin yanına giden iki şüphelinin bir süre sonra bir otomobile binerek hareket ettikleri belirlendi. Küçükçekmece'de bulunan Ayhan adlı arkadaşlarının yanına giden 5 kişiden Nevzat, Uğut ve Ferdi'nin araçta kaldığı Güven Güler ve A.Ü.'ün yukarı çıktığı belirtildi. A.Ü.'nün ifadesine göre Güven Güler, Ayhan'ın babası 70 yaşındaki Celal Meşegül'ü "Oğlumu ne yapacaksınız" diye cevap verince başından tabancayla vurarak öldürdü. İkili aşağı inerek kendilerini bekleyen ve cinayetlerden haberi olmadığı öğrenilen diğer arkadaşları ile birlikte olay yerinden ayrıldı.
SIĞINMAK İÇİN GİTTİĞİ EVDE KURŞUN YAĞDIRDI
Araçtan amcasının evine yakın bir yerde inen şüphelilerin yürüyerek sığınmak amacıyla eve gittikleri belirlendi. Kapıyı açan yenge Güllü Güler'in onu içeri almaması üzerine tartışma yaşandığı bu sırada üst katta oturan kuzenlerin de aşağı indiği belirlendi. Şüpheli A.Ü.'nün ifadesine göre Güven Güler A.Ü.'ye "Sen aşağı in beni bekle" dedikten kısa bir süre bina silah sesleriyle çınladı. Yengesini öldüren ve kuzenlerini ağır yaralayan şüpheli binadan hızla aşağı inerek arkadaşı ile birlikte olay yerinden kaçtı.
BABASINI TEHDİT EDİP PARA ALMIŞ
Polis soruşturmasında şüphelilerin bu olayın ardından Güven Güler'in Yenibosna'da bulunan babasının tekstil atölyesine gitti. Burada baba Mehmet Güven'i de tehdit ederek zorla para alan şüpheliler bir minibüse binerek Fatih bölgesine geldi.
ARDINDAN POLİSLERİ VURDU
Bir marketten alışveriş yapmakta olan bölgede görevli polis memurları şüphelilere kimlik sormak istedi. Bir anda silahını çeken şüpheli iki polisi yaralayarak olay yerinden kaçtı.
17 YAŞINDAKİ ŞÜPHELİ "POLİSLERİ VURUNCA KOŞARAK ONDAN KAÇTIM"
Çocuk şube müdürlüğünde ifade veren şüphelilerden A.Ü. "Uyuşturucunun etkisinde olan arkadaşının kendisini de öldürmesinden korkarak onunla birlikte kalmak zorunda kaldım. Ben de uyuşturucu kullandığım için kaçmayı düşündüm ama koşacak halim olmadığı için öldürülmekten korkup kaçamadım. Son olarak polisleri vurduğunda o koşarken ben başka bir sokağa saparak ondan kurtuldum." dedi.
ŞÜPHELİ "YAKALAMASAYDINIZ BİRKAÇ KİŞİ DAHA ÖLDÜRECEKTİM"
Polisin takibi sonucu bir viyadük altında yakalanan Güven Güler'in yakalandığında polislere direnmediği ve "Yere yat" komutuna uyarak teslim olduğu belirtildi. Şüphelinin ilk sözlerinin ise "Yakamasaydınız birkaç kişi daha vuracaktım" olduğu öğrenildi.
ENSESİNDEKİ DÖVMEDEN TEŞHİS EDİLDİ
Öte yandan şüphelinin ensesinde Güven yazısı ve taç resmi nedeniyle yakalanınca teşhis edildiği öğrenildi. Poliste işlemleri tamamlanan şüpheli Güven Güler, Nevzat A., Uğur U. ve Ferdi T., 17 yaşındaki A.Ü. ile Onur S. adliyeye sevk edildiler.
TUTUKLANDI
18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle işlemleri Çocuk Şube Müdürlüğü'nde yapılan Atilla Ü.'nün de adliyeye sevk edildiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısına ifade veren şüpheli Güler hakkında iki kez ‘Tasarlayarak öldürme’, ‘Kasten öldürme’ ve iki kez de ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklanma talep edildi. Şüphelilerden Onur S. ifade verdikten sonra savcılık tarafından serbest bırakılırken, şüpheliler Nevzat A., Uğur U, ve Ferdi T., ile 18 yaşından küçük olan Atilla Ü. tutuklanması istemiyle hakimliğe sevk edildi. Savcının Nöbetçi Küçükçekmece Sulh Ceza Hakimliğine sevk ettiği Güven Güler ve 4 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
"HANNAS DEDİĞİM BU VARLIK SİLAHI ÇEKTİ"
Cumhuriyet savcısına verdiği ifade de Güler, “ Ergül Maden benim mahalleden samimi arkadaşımdır. Olay gecesi muhabbet etmek için eve çağırmıştım. Normalde de sürekli gelir giderdi. O geldiğinde evde kimse yoktu. Ben normalde uyuşturucu madde kullanırım ama birlikte evde iken kullanmadık. Ben 3-4 ay kadar önce Metin Güler isimli amcam tarafından silahla vurulmuştum. O günden sonra "Hannas" denilen cin kabilesinin reisini görmeye başladım. Bununla alakalı tedavi de görüyorum. Benim Ergül ile aramda herhangi bir husumet yoktur. Olay gecesi de tartışmadık. "Hannas" dediğim bu varlık silahı çekti. Ergül'ü vurdu. Neresinden vurduğunu hatırlamıyorum. Silah Ergül'ün silahıydı. Ardından ben evden çıktım" dedi.
“ÖLEN CELAL’İN OĞLU AYHAN BENİ ÇOK SEVER"
Bir süre sonra arkadaşı Ayhan Meşegülü ziyaret etmek istediğini farklı bir amacının olmadığını söyleyen şüpheli Güler, “Ayhan’ı da yine mahalleden tanırım, arkadaşım olur. Beni çok sever, aramızda bir husumet yoktur. Saat gece 11-12 sıralarında ben Uğur isimli arkadaşımı arayarak Ayhan Meşegül'ün evine götürmesini istedim. O da Nevzat ile birlikte araçla evin önüne geldi. Benim yanımda Ferdi ve Atilla da geldi. Onlara "Gelin Ayhan ağabeyin yanına gideriz, hem de birlikte otururuz" dedim. Ardından beşimiz birlikte Ayhan’ın evinin önüne gittik. Ferdi ve Uğur'a "Ben gidip müsait mi diye bakayım, sonra size haber veririm" dedim. Atilla ile onlara göre daha samimi olduğumdan o da benimle geldi. Kapıyı Ayhan'ın babası Celal açtı. Atilla, Celal’i görünce aşağıya indi. Ayhan ağabeyi sordum. O da evde olmadığını söyledi. O sırada silah sesi duydum. Celal'in düştüğünü görünce kaçtım. Evde başka kimse olup olmadığını bilmiyorum. Ardından diğerlerinin yanına döndüm. Diğerlerinin sesleri duyup duymadığını bilmiyorum. Onlara Ayhan ağabeyin evde olmadığını söyledim" dedi.
"HANNAS DEDİĞİM VARLIK YENGEME, AMCAMIN KIZI VE EŞİNE ATEŞ ETTİ"
İfadesinin devamında şüpheli Güven Güler, “ Atilla ya "Keyfim yok, gel biraz takılalım" dedim. Bu sırada olaylarda kullanılan silah benim belimde idi. O Sırada beni mahalleden biri arayıp polislerin evimizin önünde olduğunu söyledi. Ben de korktuğum için amcam Hacı Güler’in evine gidip sığınmak istedim. Amcamın kapısını çaldım. Saat geç olduğu için beni eve almak istemedi. Üst katta oturan Sevim Tepe kapıyı açtı. İçeri davet etti. Bana olayları sordu. Adem Tepe de yanında idi. Daha sonra Güllü Güler yanımıza geldi. Polislerin niye geldiğini sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Daha sonra olayları tam hatırlamıyorum. Ancak "Hannas" dediğim varlık Güllü Güler isimli yengeme, amcamın kızı Sevim Tepe ve Adem Tepe'ye ateş etti. Ben etmedim. Nasıl ve nerelerinden vurulduklarını bilmiyorum. Ardından korkup kaçtım. Atilla bana seslerin ne olduğunu sordu. Ben de "Bilmiyorum, tuhaf tuhaf şeyler oluyor. Beni yalnız bırakma" dedim. Atilla da itiraz etmeyip benimle geldi" şeklinde ifade verdi.
“HANNAS SİLAHI ALIP ONLARA ATEŞ ETTİ, ÜZÜLDÜM, TAKSİCİYİ VURMAKTAN VAZGEÇTİM"
Daha sonra Aksaray’da Bekir isimli arkadaşını ziyaret etmeyi düşündüğünü ancak kendisini polislerin durdurmak istediğini anlatan şüpheli Güler, “Polis memurlarından biri bana "Kenara geç" diye söyledi. O esnada ‘Hannas’ silahı alıp onlara ateş etti. Ben polis olduklarını bilsem asla böyle bir hareket yapmazdım. Buna karar veren Hannas'tır. Benim memurlara yönelik herhangi bir kinim yoktur. Ardından Atilla ile beraber kaçtık. Atilla'yı kaybettim. Yolun karşısından bir taksiye bindim, Şahintepe'ye gitmek istedim. Taksiciye sürekli sesler geldiğini söyledim. İçimden seslerin taksiciyi öldür dediğini anlattım. Yolda çevirme vardı. Taksici o çevirmeye takılmayınca ben bir anda üzüldüm, taksiciyi vurmaktan vazgeçtim. Daha sonra beni Şahintepe'ye bıraktı. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Bu cinayetleri işleyen "Hannas" dediğim varlıktır" dedi.
Sevda SARIKAYA/İSTANBUL (DHA)