Geri Dön
Sağlık-YaşamYaşı küçük, tedavisi büyük

Yaşı küçük, tedavisi büyük

Kalbinde ritim bozukluğu olan ve 4 yılda 11 kez elektroşok almak zorunda kalan lise öğrencisi Ramazan Ongun (16), normalde erişkin hastalarda kullanılan bir yöntemle tedavi edilen ilk çocuk vaka oldu.

Denizli’de yaşayan Ramazan’da 4 yıl önce, erişkinlerde çok sık rastlanan ama çocuklarda nadir görülen bir kalp ritim bozukluğu türü tespit edildi. 'Atriyal fibrilasyon' (AF) adı verilen bu hastalığın tedavisi erişkinlerde kasıktan girilip kalpte ritim bozukluğuna yol açan alanın yakma ya da dondurma ile devre dışı bırakıldığı 'ablasyon' yöntemiyle yapılıyor. Ama Ramazan için tek çare büyüyene kadar ilaç kullanması ve ritim bozukluğu ataklarında elektroşok tedavisi görmesiydi.

Ramazan’ın hastalığı ilaca dirençli çıkınca 4 yıl içinde tam 11 kez elektroşok aldı. Doktorlar, aslında erişkinlerde uygulanan tedaviyi ona da uygulamak zorunda kaldı ve Ramazan, Türkiye’de ilk kez 'ablasyon yöntemiyle tedavi olan AF hastası bir çocuk hasta' olarak literatüre girdi.

HEM FİZİKSEL HEM MENTAL OLARAK ÇOK ETKİLENMİŞTİ

Operasyonu gerçekleştiren İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Yakup Ergül, "11 defa elektroşok almış bu çocuk. Hem sosyal hem mental olarak çok etkileniyordu. İlaca da dirençli çıktı hastalığı. O nedenle aslında erişkin AF hastalarında uyguladığımız yöntemi ilk kez bir çocukta uygulamış olduk" dedi.

DONDURARAK DÜZELTTİK

Doç. Dr. Ergül, "Aslında çoğu zaman erişkinlerde görülen AF ritim bozukluğunu, kalbinde hiçbir doğumsal anomali olmayan çocuklarda çok nadir görürüz. Ablasyon tekniğini biz aslında ritim bozukluğunu yok etmek için kullanıyoruz. Biz çocuklarda genellikle taşikardilerde, Wolff Parkinson White sendromu dediğimiz, bazen ani ölümlere yol açan ritim bozukluklarında kullanıyoruz. Ama çocuk hastada AF tedavisi için ablasyon yöntemi daha önce hiç kullanılmamıştı. Ramazan’da, kalbin sağ kulakçığından sol kulakçığına geçerek akciğerden dönen toplardamarların ağızlarında dondurma yöntemini kullandık. Yani kriyoablasyon yaptık. Normalde çocuk hastalarda elektroşok ve ilaç kullanılır. Ama Ramazan’da bütün bu tedavilere direnç gelişti. O nedenle bu yolu seçmek zorunda kaldık" diye konuştu.

ŞOK YEDİKTEN SONRA 2-3 GÜN UYUYAMIYORDUM

Daha ortaokuldayken AF ritim bozukluğu teşhisi alan Ramazan Ongun ise yaşadıklarını şöyle özetledi:

"İlk önce çarpıntılarım geliyordu. Birden hızlanıyordu kalbim. İlk olduğunda direkt çocuk kardiyolojiye gittik. EKG çektiler, ondan sonra kontrol altında tutuldum. Lise 1'deyken ilk elektroşokumu aldım. Yoğun bakımda kaldım. Ondan sonra yılda bir, derken ayda bir, sonunda haftada bire kadar düşmüştü elektroşok tedavisi sıklığı. İlaçla olmayacağı anlaşılınca Denizli’den buraya yönlendirdiler. Bayıltarak yapsalar da bazen uyutucu ilaç az geliyordu ve çok canımı yakıyordu. Hem mental, hem fiziksel olarak çok yoran bir işlem. 2-3 gün uyuyamadığım oluyordu. Günlük hayatımda asosyal olup evden dışarı çıkmaz hale gelmiştim. grip bile olsam normal ilaç kullanamıyordum çünkü kalp ritmimi bozuyordu. O yüzden en hafif hastalığı bile ağır geçiriyordum. Okuldan derslerden çok geri kalmıştım."

ÇARPINTILARI OKUL HAYATINI KÖTÜ ETKİLEDİ

Ramazan’ın annesi Fatmana Ongun ise Ramazan’ın hastalığı nedeniyle eğitim hayatının da çok olumsuz etkilendiğini söyleyerek, "Bu yıl sınıf tekrarı yapmak zorunda kalacak mecburen. 2 yıl ilaç tedavisi gördü. Ondan sonra tekrar başladı çarpıntıları. İlk olduğunda okuldan aradılar fenalaştı diye. Hastanede kardiyoversiyon (elektroşok) yapıldı. Sonra 2-3 ayda bir elektroşok almak zorunda kalmaya başladı. Sonraları daha da sıklaştı ve neredeyse haftada bire kadar indir. Denizli’deki doktorumuz buraya yönlendirildi ve bu işlemle oğlum tedavi oldu" dedi.