Geri Dön
Politika Kılıçdaroğlu: İthal belediye başkanıyla İzmir yönetilir mi?

Kılıçdaroğlu: İthal belediye başkanıyla İzmir yönetilir mi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de belediye başkan adayları için düzenlenen tanıtım toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu, "Baktılar İzmir'den istedikleri gibi bir kişi çıkmıyor. Ne yaptılar, dışarıdan ithal aday getirdiler. İthal belediye başkanıyla devasa bir İzmir yönetilir mi? İzmir'i yönetecek kişinin İzmir'in kültürüne sahip olması lazım. İzmir'i yönetecek kişinin, İzmirli olması lazım" dedi.

Kılıçdaroğlu: İthal belediye başkanıyla İzmir yönetilir mi?

CHP'nin İzmir'deki belediye başkan adayları için düzenlenen tanıtım toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla Halkapınar Spor Salonu'nda yapıldı. Salon, parti bayrakları ile süslendi, sahneye dev bir LED ekran yerleştirildi. Salonda üzerinde 'Derman belediyeciliği. Martın sonun bahar' yazılı pankart asıldı. Salonun diğer tarafına da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafının yer aldığı bir başka pankart asıldı. Ayrıca, üzerinde 'Bereketli, huzurlu, özgür kentler için' yazılı pankartların da asıldığı görüldü.

Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, ilçe belediye başkan adayları, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, eşi Gönenç Bilgen Yücel ve İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ile çok sayıda davetli katıldı. Protokolde bulunan Deniz Yücel'in oğlu Sarp Yücel, Kılıçdaroğlu'nun yanına gelerek, fotoğraf çektirdi. Salonda, 'Hak, hukuk, adalet', 'Halkın umudu Kılıçdaroğlu' sloganları atıldı. Saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından halk oyunları ekibinin gösterisi sahnelendi.

Salondaki kalabalığa seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine, "İzmir milletvekili olarak bana bu onuru yaşattığınız için bütün İzmirlilere yürekten teşekkürlerimi sunuyorum" diyerek başladı. İzmir'in Türkiye'nin göz bebeği olan bir kent konumda bulunduğunu kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, "Demokrasinin kalesi, uygarlığın kalesi, 8 bin 500 tarihi bağrında taşıyan bir kent. Bu nedenle milletvekili olmanın onurunu ve gururunu yaşıyorum. Victor Hugo, 'İzmir prensestir, mutlu ilkbaharlar onun çağrısına cevap verir' der. Biz 'mart ayının sonu bahardır' derken aslında yıllarca önce Hugo'nun söylediğini bir anlamda tekrarlamış oluyoruz. Bahar sadece İzmir'e değil, tüm Türkiye'ye gelmeli. Tüm Türkiye'de insanlar huzur içinde yaşamalı. Tüm Türkiye bahar içinde olmalı, en büyük arzumuz budur" dedi.

'İNANÇLI VE KARARLI MÜCADELE İNSANI'

Kılıçdaroğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun 15 yıllık süreçte İzmir'e büyük hizmetler yaptığını belirterek, şunları söyledi:

"Kocaoğlu, 397 yıl hapisle yargılandı ama diz çökmedi ve boyun eğmedi. Bütün baskılara rağmen İzmir'e hizmet etti, hayatını bir anlamda İzmir'e ve İzmirlilere adadı. Hiçbir belediye başkanın yapmadığı projelerin altına imzasını attı. İstanbul ve Ankara'nın iktidarın desteğine rağmen yapamadığı metroyu inatla yaşama geçirdi. Dolayısıyla Aziz Kocaoğlu sadece bir belediye başkanı değil, aynı zamanda inançlı ve kararlı mücadele insanıdır. Hepimizin ona teşekkür borcu vardır. Bizler 12 maddelik yerel yönetim belgesi hazırladık. 12 maddeyi yan yana getirdiğimizde, gördük ki; Aziz Kocaoğlu'nun İzmir'de hayata geçirdikleridir. Pek çok örnek İzmir'den alınmıştır. Biz İzmir'i ve İzmirlileri önemsiyoruz. İzmirliler tüm Türkiye'ye örnek olmuşlardır."

'KURŞUNDAN SÖZ EDECEKSEN HASAN TAHSİN'İN KURŞUNUNDAN SÖZ EDECEKSİN'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz İzmir'e demokrasinin, sevginin, hoşgörünün kalesi derken, köklerini 8 bin 500 yıllık tarihten alan kültürden dolayı diyoruz. İzmirlilerin kültürü dünyada örnektir. İzmir milli kurtuluş savaşsının da en önemli bölgelerinden biridir. Birileri kurşundan söz ediyor. Eğer bu ülkede kurşundan söz edeceksen, Hasan Tahsin'in kurşunundan söz edeceksin. Kalkınmanın düşünsel olarak temellerinin atıldığı yer de İzmir'dir. Büyümenin temellerinin atıldığı yer de İzmir'dir. İktisat kongresi toplandığında ülke nasıl büyüyecek? Bunların hesapları yapılmış, düşüncesi alt yapısı oluşturulmaya çalışılmıştır. İzmir İktisat Kongresi geleceğimiz için de çok önemli hedefler belirlemiştir. Halkın sesi hakkın sesidir. Buna kulak vermek zorundayız. Kentsel dönüşüm nasıl yapılacak? İstanbul'a, Ankara'ya bakın, tam bir beceriksizlik. İnsanların oturdukları gecekondular da kalmadı. Ortada müteahhit yok. Herkes perişan. Ama aynı şey İzmir'de de Aziz Kocaoğlu hayata geçirdi. İnsanlara, 'Sizin garantiniz İzmir Büyükşehir Belediyesi olacaktır' sözü verildi. Siz kimseye gidip el avuç açmayacaksınız. Aynı süreci yeni büyükşehir belediye başkanımız da yürütecek. Aldığımız mirası daha da ileri taşıyacağız. Süt projesi, kırsal ve kent arasındaki ilişkiler. Tarımda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığını yurt dışında örnek gösterdiler."

Bir süre önce Ankara ve İstanbul'da yürürlüğe giren tanzim satış noktalarına dair de konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Onlar 1970'lerde kaldılar, şimdi 2019 yılındayız, ne yapacaklarını bilemiyorlar. Tarımda büyümeyi nasıl yapmak istiyorsanız, geleceksiniz Aziz Kocaoğlu'ndan ders alacaksınız. O size bütün ayrıntıları anlatacak. Son 10 yılda üretici kooperatiflerini üye sayısı yüzde 165 arttı. Kooperatif çalışanları yüzde 616 arttı. 2007-2016 arasında ciro yüzde 658 arttı. 2017'den bu yana üreticiye aktarılan para 825 milyon TL, Türkiye'de tarım gerilerken İzmir'de ortalama büyüme yüzde 7,5 oldu. İzmir'de kırsalda kimse ben açım demiyor ama Türkiye'nin diğer yerinde herkes açım diyor. Eylem adamı olacaksınız. Kırsaldan İzmir'e değil, İzmir'den kırsala göç gidiyor. Doğal Yaşan Parkı. Sadece İzmir, Türkiye için değil, tüm Avrupa için en önemli merkezlerindendir. Yapan kim? İzmir Büyükşehir Belediyesi, örnek alınması gereken yer İzmir. Dolayısıyla İzmirlilere şükran borçluyum."

İŞÇİLERE 'CHP'Lİ ADAYLARA OY VERİN' ÇAĞRISI

CHP'li belediyelerde asgari ücretin 2 bin 200 TL olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, "AK Partili belediyelerde çalışan bütün işçi kardeşlerime seslenmek istiyorum; 2 bin 20 değil, 2 bin 200 TL almak istiyorsan, iş güvenliği istiyorsan, bu seçimde hiçbir çekinceye kapılmadan gideceksin, CHP'li belediye başkan adaylarına oy vereceksin. Seni 2 bin TL'ye mahkum edenlere izin vermeyeceksin. Bunu yapamazsın diyorlardı. Net en az rakam 2 bin 200 TL. İşçi kardeşim bu parayı almak istiyorsan gidip CHP'li belediyeye oyunu vereceksin" dedi.

'35 BİN KONUTA PATATES YARDIMI YAPILIYOR'

Ardından sözü yeniden tanzim satış noktalarına getiren Kılıçdaroğlu, "Tanzim satış diyerek insanları kuyruklara sokuyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu modeli zaten uyguluyor. 35 bin konuta, yoksul aileye belirli aralıklarla patates ve soğan teslim ediyor. Onları kuyruğa sokmuyor, her hafta sütü haneye teslim ettiği gibi" dedi.

AK Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci'yi isim vermeden eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Baktılar İzmir'den istedikleri gibi bir kişi çıkmıyor. Ne yaptılar, dışarıdan ithal aday getirdiler. İthal belediye başkanıyla devasa bir İzmir yönetilir mi? İzmir'i yönetecek kişinin İzmir'in kültürüne sahip olması lazım. İzmir'i yönetecek kişinin, İzmirli olması lazım. İzmir'i yönetecek kişinin İzmir'in tarih ve dokusuna sahip çıkması lazım."

CHP'nin HDP ile ittifak yaptığı yönünde eleştirilere de değinen Kılıçdaroğlu, "Bizi 'şununla bununla ittifak yaptınız' diye eleştiriyorlar. Sandıkta tüm seçmenlerimizle ittifak yapıyoruz. AK Partili kardeşlerim vereceksin kardeşim, CHP'ye oy vereceksin. Hep birlikte Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Hiç kimsenin aşıyla, ekmeğiyle oynamayacağız. Herkes kentinde huzur içinde yaşasın istiyoruz. CHP'li belediyelerin olduğu hiçbir yerde, hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU'NA 30+0 SÖZÜ

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ise partisinin İzmir belediye başkan adaylarının hepsinin birbirinden değerli olduğunu söyledi. Adayların İzmir kültürüne sahip olduğunu ve kentin sokaklarını bildiğini aktaran Yücel, 1 Nisan sabahı İzmir'den tüm Türkiye'ye umut olmak için yola çıktıklarını vurguladı. Yücel, "İzmir'e yıllardır hak ettiğini vermeyen her fırsatta İzmir'i cezalandıra AKP iktidarına inat, belediyelerimiz İzmirlilere başarı ile hizmet etti" diye konuştu. İzmir'e 30+1 yapma sözü veren Yücel, adayların çevresinde kenetlenerek çalışacaklarının altını çizdi. Konuşmaların ardından, adaylar sahneye davet edildi. Kılıçdaroğlu, 2014 yerel seçimlerinde AK Parti'nin Bayraklı Belediye Başkan adayı olarak yarışa katılan, önceki hafta da partisinden istifa ederek CHP'ye geçen İsmail Sarı'ya, altıok rozeti taktı.

İZMİR'DE CHP ADAYLARI

CHP'nin İzmir'deki belediye başkan adayları:

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı: Tunç Soyer

Aliağa Belediye Başkan Adayı Özcan Durmaz, Balçova Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Çalkaya (Mevcut belediye başkanı), Bayındır Belediye Başkan Adayı Ufuk Sesli (Mevcut belediye başkanı), Bergama Belediye Başkan Adayı İdris Yavuzyılmaz, Bayraklı Belediye Başkan Adayı Serdar Sandal, Buca Belediye Başkan Adayı Suat Nezir, Bornova Belediye Başkan Adayı Mustafa İduğ, Beydağ Belediye Başkan Adayı Feridun Yılmazlar, Çeşme Belediye Başkan Adayı Ekrem Oran, Çiğli Belediye Başkan Adayı Utku Gümrükçü, Dikili Belediye Başkan Adayı Adil Kırgöz, Foça Belediye Başkan Adayı Fatih Gürbüz, Gaziemir Belediye Başkan Adayı Halil Arda, Güzelbahçe Belediye Başkan Adayı Mustafa İnce (Mevcut belediye başkanı), Menemen Belediye Başkan Adayı Serdar Aksoy, Menderes Belediye Başkan Adayı Mustafa Kayalar, Konak Belediye Başkan Adayı Abdül Batur, Seferihisar Belediye Başkan Adayı İsmail Yetişkin, Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Karabağlar Belediye Başkan Adayı Muhittin Selvitopu (Mevcut belediye başkanı), Karaburun Belediye Başkan Adayı İlkay Girgin Erdoğan, Kınık Belediye Başkan Adayı Ahmet Özkan, Kemalpaşa Belediye Başkan Adayı Rıdvan Karakayalı, Narlıdere Belediye Başkan Adayı Ali Engin, Ödemiş Belediye Başkan Adayı Mehmet Eriş, Selçuk Belediye Başkan Adayı Filiz Ceritoğlu Sengel, Torbalı Belediye Başkan Adayı İsmail Uygur, Urla Belediye Başkan Adayı Burak Oğuz.

Tire'de İYİ Parti'li Atakan Duran, Kiraz'da da yine İYİ Parti'nin adayı olan Mehmet Emin Avşar'ı desteklenecek.

VAPURLA GİTTİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halkapınar Spor Salonu’ndaki aday tanıtım töreninin ardından, burada partisinin yeniden aday gösterilmeyen mevcut belediye başkanları ile basına kapalı toplantı yaptı. Buradaki toplantının ardından Pasaport Vapur İskelesi’ne gelen Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, ilçe belediye başkan adayları ile birlikte kendilerini bekleyen 'Prof. Dr. Aziz Sancar' isimli vapura bindi. 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı’na geçen Kılıçdaroğlu, kaptan köşkünde Aziz Kocaoğlu ile sohbet etti, güvertede İzmir Körfezi’ni izledi.

15 TEMMUZ DEMOKRASİ ŞEHİTLERİ MEYDANI'NI AÇTI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konak ilçesine bağlı Küçükyalı Mahallesi'nde yapılan 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nın açılış töreninde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve 31 Mart yerel seçimi için onun yerine aday gösterilen Tunç Soyer ile birlikte halkı selamladı. Sahil Bulvarı üzerindeki apartmanlarda oturanların, balkonlarına, üzerinde Atatürk resmi bulunan Türk bayraklarını astığı görüldü. Kılıçdaroğlu'nun mevcut belediye başkanı ve başkan adaylarıyla protokoldeki yerine geçmesinin ardından saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu.

KOCAOĞLU: KARA BULUTLARI TEK VÜCUT OLARAK DEFEDEBİLİRİZ

Açılışta konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Açılışı için bir araya geldiğimiz bu meydana, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonraki ilk meclis toplantımızda, 8 Ağustos 2016'da oy birliğiyle alınan karar doğrultusunda, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı adını verdik. O gün, orada, o meclis toplantısında demiştik ki 'Türk demokrasisine yöneltilen bu haysiyet ve hukuk dışı girişimi hazırlayan ve uygulayanları şiddetle kınıyoruz'. Bugün diyoruz ki 15 Temmuz'dan alacağımız en büyük ders, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü koruyabilmek için mutlaka demokrasiyi geliştirmemiz ve hukuk sistemini yeniden tesis etmemiz olmalıdır. Bu ülkenin üzerinde dolaşan kara bulutları ancak kol kola, omuz omuza aramızdaki ayrılıkları bir tarafa bırakarak, tek vücut olarak defedebiliriz" dedi.

Yapımını tamamladıkları meydanıni kentin 3 büyük meydanından biri olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, "Çok güzel oldu. İçinden tramvay geçiyor. Kıyısına vapurlar yanaşıyor. Gençler artık burada buluşacak. Çocuklar buradaki oyun ve su parklarında eğlenecek. Bisikletliler burada soluklanacak. Yaşlılarımız burada huzur bulacak. İzmirliler imbatı, burada daha bir keyifle hissedecek. İzmirlilerin denizle ilişkisini güçlendirilmesi için hazırladığımız 'İzmir Deniz' projesinin önemli bir ayağıdır. 'İzmir Deniz' projesi, Türk Serbest Mimarlar Derneği'nin 2 senede bir verdiği Mimarlık Ödülleri'nde, 'Jüri Özel Ödülü' ile ödüllendirildi. Huzurlu yaşam ve yaşam kalitesi, biz İzmirliler için sadece seçim bildirgelerinde yer alacak kavramlar değildir. O nedenle biz, yerel yönetim erkini kullanırken, çağdaş İzmir'in yapısına ve değerlerine uygun projeler geliştiriyoruz" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU: BİR DEĞİL, İKİ 15 TEMMUZ VAR

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise açılıştaki konuşmasında, İzmir'in, dünyanın en güzel kentlerinden biri olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bir kentin o kentte yaşayanların enerjilerini boşaltmaları için meydanlara ihtiyacı vardır. Size bir soru sormak isterim. Neden İstanbul'daki Taksim Meydanı toplantılara yasaktır? İnsanlar halay çekemiyor. Eğer bir meydan yapıyorsanız o meydanlarda insanlar olacak. O meydanlarda insanlar olacak. Meydanların özelliği budur. Bu meydanın adı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı. Hangi 15 Temmuz? Şu sorunun yanıtını hepimiz bilmek zorundayız. Bir değil, iki 15 Temmuz vardır. Biri halkın, ikincisi sarayın 15 Temmuz'u. Biz halkın 15 Temmuz'a 'evet', sarayın 15 Temmuz'una 'hayır' diyoruz. Halkın 15 Temmuz'u bir demokrasi şölenidir. Bedelin ödendiği demokrasi yöneliktir ama birileri o 15 Temmuz'u Allah'ın lütfu sayıp 20 Temmuz OHAL ilanı yaptı. OHAL görüşmelerine 'hayır' diyen, demokrasiyi savunan siyasi gelenekten yani Kuva-yi Milliye geleneğinden yani Atatürk'ün çizdiği gelenekten geliyoruz. O nedenle 20 Temmuz siyasi darbesine 'hayır' diyoruz. Ne oldu 20 Temmuz'da? OHAL ilan edildi. Parlamento devre dışı bırakıldı. Yetkileri gasbedildi. Biz bunu meşru görmedik, 'hayır' oyu verdik. Bunu herkesin çok iyi bilmesini isterim. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra kolektif suç oluşturuldu. Bir kişi suçluysa veya suçlu görülüyorsa onların anneleri, babaları çocukları tamamı suçlu görüldü. Dünyada örneği olmayan yüz binlerce kişi bir haksızlıkla karşı karşıya kaldı. Biz buna karşı çıktık."

'SAHTE DELİLE BİLE GEREK DUYMADILAR'

Darbe girişimi sonrası olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesine yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"20 Temmuz'dan sonra öyle bir atmosfer oluşturdular ki hakimlerin önüne giden herkesi içeri attılar. Hakimler korktular, 'Acaba bizi de FETÖ'cü, diye suçlarlar mı?' diye. 'Atın içeri' dediler. Balyoz, Ergenekon mağdurlarını yatırıyorsunuz? O dosyalarda sahte deliller vardı. 20 Temmuz'dan sonra sahte delile bile gerek duymadılar. Bu dönem içinde gazeteler kapandı, televizyonlar, dergiler, radyolar kapandı. Yüzlerce gazeteci hapislere atıldı ve 2 binin üzerinde gazeteci işsiz. 'Bir ülke düşünün demokrasi' diyoruz. Bir ülke düşünün 'Ben tutuklananlara insanca yaklaşmayacağım' diye BM'ye dilekçe veriyor. Herkesi adalet içinde yargılayacaksınız ki dünya da 'Türkiye'de hukuk var, demokrasi var' diyebilsin. Bir kişinin kin ve öfke nöbetlerine teslim edildi Türkiye. Sendikalar, sivil toplum kimse konuşamaz hale geldi. Anayasa değişiyor; üniversitelerden, STK'lardan 'tık' yok. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır? Bu meydanda gezen bütün arkadaşlarımın kendi çocuklarına da bunları anlatmanızı istiyorum. Bu meydan kalıcı olacaktır ama bu meydanın açılışına vesile olan 15 Temmuz'dan sonraki sivil travmayı hepimizin bilmesi lazım. 50 bin kişiden fazla tutuklandı. 43 kişi intihar etti. 966 şirkete el konuldu. Bu tabloyu kimsenin unutmasını istemem."

'HER TÜRLÜ MÜCADELEYİ VERMEYE KARARLIYIZ'

"Bütün bunlar olurken, demokrasiyi her ortamda savunmaya özen gösterdik" diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bize her türlü baskılar kuruldu. Bu aynı baskılar bugün de devam ediyor. Buradan söylüyorum. Bugünkü koşullarda Türkiye'de kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Biz önce bir parti olarak demokrasiyi savunan parti olarak her türlü mücadeleyi vermeye kararlıyız. Bakınız; belediye başkanımız, 397 yıl hapisle yargılandı sonunda beraat etti. Bir belediye başkanı düşünün, bütün azmini kararlılığını bir kente vermiş İzmir'i bir yüzük taşı gibi Akdeniz'in ortasında bütün dünyaya takdim etmiş ve siz bu belediye başkanını yargılıyorsunuz. Eğer bir belediyle başkanı haksız yere 397 yılla yargılanıyorsa bu meydan demokrasi sözünü hak ediyordur, demektir" dedi.

'DEVLET AYRI, SİYASİ İKTİDAR AYRIDIR'

Siyasi iktidarın geçici, devletin ise baki olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Türkiye aynı zamanda bir istihbarat devletine dönüştü. Ne demek bu? Herkesi fişlemek demek. Herkesin telefonunu dinlemek demek ve bir kişiye sürekli rapor vermek demek. Bugün geldiğimiz nokta budur. Kim söylüyor bunu? Ben değil Allah arada bir söyletiyor, Erdoğan söylüyor. Halka hukukla bağdaşır bir durum var mı bunda? Devlet ayrıdır, siyasi iktidar ayrıdır. Siyasi iktidar 5 yıl yönetmek için taliptir. Siyasi iktidar geçicidir, devlet bakidir. 15 Temmuz hain darbe girişimi ve sonra 20 Temmuz siyasi darbeyi yapanlar devlet olmak için çalıştı. Geleceğimiz noktada hepimizin birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. 696 sayılı kararname çıkardılar. 15 Temmuz şehitleri ve gazilerinin yakınlarına yardım yapılacak ve bunun için vakıf kurulacak. Bunun içinde genelge yayınlandı. Kampanyalar açıldı. Tarih 27 Aralık 2017 şimdi 2019 yılındayız. Toplanan paralar ne oldu? 15 Temmuz şehitleri ve gazileri için toplanan milyonlarca lira para ne oldu? 15 Temmuz şehitler ve gazileri adına soruyorum; ama 'tık' yok, konuşamıyorlar. Şimdi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'ndan soruyorum. Ne yaptınız bu parayı? Kime gitti bu paralar? Kime verdiniz? Ben sormaya devam edeceğim."

'İZMİR KİRACI KABUL ETMEZ'

AK Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Nihat Zeybekçi'yi de eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Toplanan parayı soracağınız kişilerden birisi de burada kiracı olan aday olan kişi. Beyefendi Denizli'den kalktı, geldi. İzmir kiracı kabul etmez. Bir de ekonomi bakanıymış. Ekonomiyi hangi hale getirdi görüyorsunuz" dedi.

'HERKESTEN ÖZÜR DİLEYECEK'

İstanbul Kartal'da yıkılan binaya da değinen Kılıçdaroğlu, "Kartal'da bina çöktü. Allah rahmet eylesin. Beyefendi çöken binada hayatını kaybedenlerin cenaze törenine katılmış orada bir arkadaşımızın ismini veriyor. 'Ondan başka kimse gelmedi' diyor. Devlet başkanından yalancı olmaz. Orada belediye başkanımız, genel başkan yardımcımız, il başkanımız orada. Ekrem İmamoğlu da var ama onları görmüyor. Şu soruyu sormak istiyorum. Sen cenazeleri nasıl musalla taşında 1,5 saat bekletiyorsun? Eğer sen insana saygıyı önemsiyorsan 1,5 saat geç gelmeyeceksin. O binaya izin veren kişi Erzurum'da büyükşehir belediye başkanlığı yapıyor. Şimdi o çıkacak herkesten özür dileyecek. 'Ben yaptım beni affedin' diyecek ama sen bunları bir tarafa bırakıp küçük istismarların peşinden gidiyorsun. Sakın şunu unutmayın. İki 15 Temmuz var. Halkın 15 Temmuz'u, sarayın 15 Temmuz'u. Bu meydanda dolaşırken, halkın 15 Temmuz'unu düşünün" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından sonra meydanın açılışı için kurdele kesildi.

15 TEMMUZ DEMOKRASİ ŞEHİTLERİ MEYDANI'NI AÇTI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konak ilçesine bağlı Küçükyalı Mahallesi'nde yapılan 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nın açılış töreninde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve 31 Mart yerel seçimi için onun yerine aday gösterilen Tunç Soyer ile birlikte halkı selamladı. Sahil Bulvarı üzerindeki apartmanlarda oturanların, balkonlarına, üzerinde Atatürk resmi bulunan Türk bayraklarını astığı görüldü. Kılıçdaroğlu'nun mevcut belediye başkanı ve başkan adaylarıyla protokoldeki yerine geçmesinin ardından saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu.

KOCAOĞLU: KARA BULUTLARI TEK VÜCUT OLARAK DEFEDEBİLİRİZ

Açılışta konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Açılışı için bir araya geldiğimiz bu meydana, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonraki ilk meclis toplantımızda, 8 Ağustos 2016'da oy birliğiyle alınan karar doğrultusunda, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı adını verdik. O gün, orada, o meclis toplantısında demiştik ki 'Türk demokrasisine yöneltilen bu haysiyet ve hukuk dışı girişimi hazırlayan ve uygulayanları şiddetle kınıyoruz'. Bugün diyoruz ki 15 Temmuz'dan alacağımız en büyük ders, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü koruyabilmek için mutlaka demokrasiyi geliştirmemiz ve hukuk sistemini yeniden tesis etmemiz olmalıdır. Bu ülkenin üzerinde dolaşan kara bulutları ancak kol kola, omuz omuza aramızdaki ayrılıkları bir tarafa bırakarak, tek vücut olarak defedebiliriz" dedi.

Yapımını tamamladıkları meydanıni kentin 3 büyük meydanından biri olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, "Çok güzel oldu. İçinden tramvay geçiyor. Kıyısına vapurlar yanaşıyor. Gençler artık burada buluşacak. Çocuklar buradaki oyun ve su parklarında eğlenecek. Bisikletliler burada soluklanacak. Yaşlılarımız burada huzur bulacak. İzmirliler imbatı, burada daha bir keyifle hissedecek. İzmirlilerin denizle ilişkisini güçlendirilmesi için hazırladığımız 'İzmir Deniz' projesinin önemli bir ayağıdır. 'İzmir Deniz' projesi, Türk Serbest Mimarlar Derneği'nin 2 senede bir verdiği Mimarlık Ödülleri'nde, 'Jüri Özel Ödülü' ile ödüllendirildi. Huzurlu yaşam ve yaşam kalitesi, biz İzmirliler için sadece seçim bildirgelerinde yer alacak kavramlar değildir. O nedenle biz, yerel yönetim erkini kullanırken, çağdaş İzmir'in yapısına ve değerlerine uygun projeler geliştiriyoruz" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU: BİR DEĞİL, İKİ 15 TEMMUZ VAR

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise açılıştaki konuşmasında, İzmir'in, dünyanın en güzel kentlerinden biri olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bir kentin o kentte yaşayanların enerjilerini boşaltmaları için meydanlara ihtiyacı vardır. Size bir soru sormak isterim. Neden İstanbul'daki Taksim Meydanı toplantılara yasaktır? İnsanlar halay çekemiyor. Eğer bir meydan yapıyorsanız o meydanlarda insanlar olacak. O meydanlarda insanlar olacak. Meydanların özelliği budur. Bu meydanın adı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı. Hangi 15 Temmuz? Şu sorunun yanıtını hepimiz bilmek zorundayız. Bir değil, iki 15 Temmuz vardır. Biri halkın, ikincisi sarayın 15 Temmuz'u. Biz halkın 15 Temmuz'a 'evet', sarayın 15 Temmuz'una 'hayır' diyoruz. Halkın 15 Temmuz'u bir demokrasi şölenidir. Bedelin ödendiği demokrasi yöneliktir ama birileri o 15 Temmuz'u Allah'ın lütfu sayıp 20 Temmuz OHAL ilanı yaptı. OHAL görüşmelerine 'hayır' diyen, demokrasiyi savunan siyasi gelenekten yani Kuva-yi Milliye geleneğinden yani Atatürk'ün çizdiği gelenekten geliyoruz. O nedenle 20 Temmuz siyasi darbesine 'hayır' diyoruz. Ne oldu 20 Temmuz'da? OHAL ilan edildi. Parlamento devre dışı bırakıldı. Yetkileri gasbedildi. Biz bunu meşru görmedik, 'hayır' oyu verdik. Bunu herkesin çok iyi bilmesini isterim. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra kolektif suç oluşturuldu. Bir kişi suçluysa veya suçlu görülüyorsa onların anneleri, babaları çocukları tamamı suçlu görüldü. Dünyada örneği olmayan yüz binlerce kişi bir haksızlıkla karşı karşıya kaldı. Biz buna karşı çıktık."

'SAHTE DELİLE BİLE GEREK DUYMADILAR'

Darbe girişimi sonrası olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesine yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"20 Temmuz'dan sonra öyle bir atmosfer oluşturdular ki hakimlerin önüne giden herkesi içeri attılar. Hakimler korktular, 'Acaba bizi de FETÖ'cü, diye suçlarlar mı?' diye. 'Atın içeri' dediler. Balyoz, Ergenekon mağdurlarını yatırıyorsunuz? O dosyalarda sahte deliller vardı. 20 Temmuz'dan sonra sahte delile bile gerek duymadılar. Bu dönem içinde gazeteler kapandı, televizyonlar, dergiler, radyolar kapandı. Yüzlerce gazeteci hapislere atıldı ve 2 binin üzerinde gazeteci işsiz. 'Bir ülke düşünün demokrasi' diyoruz. Bir ülke düşünün 'Ben tutuklananlara insanca yaklaşmayacağım' diye BM'ye dilekçe veriyor. Herkesi adalet içinde yargılayacaksınız ki dünya da 'Türkiye'de hukuk var, demokrasi var' diyebilsin. Bir kişinin kin ve öfke nöbetlerine teslim edildi Türkiye. Sendikalar, sivil toplum kimse konuşamaz hale geldi. Anayasa değişiyor; üniversitelerden, STK'lardan 'tık' yok. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır? Bu meydanda gezen bütün arkadaşlarımın kendi çocuklarına da bunları anlatmanızı istiyorum. Bu meydan kalıcı olacaktır ama bu meydanın açılışına vesile olan 15 Temmuz'dan sonraki sivil travmayı hepimizin bilmesi lazım. 50 bin kişiden fazla tutuklandı. 43 kişi intihar etti. 966 şirkete el konuldu. Bu tabloyu kimsenin unutmasını istemem."

'HER TÜRLÜ MÜCADELEYİ VERMEYE KARARLIYIZ'

"Bütün bunlar olurken, demokrasiyi her ortamda savunmaya özen gösterdik" diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bize her türlü baskılar kuruldu. Bu aynı baskılar bugün de devam ediyor. Buradan söylüyorum. Bugünkü koşullarda Türkiye'de kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Biz önce bir parti olarak demokrasiyi savunan parti olarak her türlü mücadeleyi vermeye kararlıyız. Bakınız; belediye başkanımız, 397 yıl hapisle yargılandı sonunda beraat etti. Bir belediye başkanı düşünün, bütün azmini kararlılığını bir kente vermiş İzmir'i bir yüzük taşı gibi Akdeniz'in ortasında bütün dünyaya takdim etmiş ve siz bu belediye başkanını yargılıyorsunuz. Eğer bir belediyle başkanı haksız yere 397 yılla yargılanıyorsa bu meydan demokrasi sözünü hak ediyordur, demektir" dedi.

'DEVLET AYRI, SİYASİ İKTİDAR AYRIDIR'

Siyasi iktidarın geçici, devletin ise baki olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Türkiye aynı zamanda bir istihbarat devletine dönüştü. Ne demek bu? Herkesi fişlemek demek. Herkesin telefonunu dinlemek demek ve bir kişiye sürekli rapor vermek demek. Bugün geldiğimiz nokta budur. Kim söylüyor bunu? Ben değil Allah arada bir söyletiyor, Erdoğan söylüyor. Halka hukukla bağdaşır bir durum var mı bunda? Devlet ayrıdır, siyasi iktidar ayrıdır. Siyasi iktidar 5 yıl yönetmek için taliptir. Siyasi iktidar geçicidir, devlet bakidir. 15 Temmuz hain darbe girişimi ve sonra 20 Temmuz siyasi darbeyi yapanlar devlet olmak için çalıştı. Geleceğimiz noktada hepimizin birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. 696 sayılı kararname çıkardılar. 15 Temmuz şehitleri ve gazilerinin yakınlarına yardım yapılacak ve bunun için vakıf kurulacak. Bunun içinde genelge yayınlandı. Kampanyalar açıldı. Tarih 27 Aralık 2017 şimdi 2019 yılındayız. Toplanan paralar ne oldu? 15 Temmuz şehitleri ve gazileri için toplanan milyonlarca lira para ne oldu? 15 Temmuz şehitler ve gazileri adına soruyorum; ama 'tık' yok, konuşamıyorlar. Şimdi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'ndan soruyorum. Ne yaptınız bu parayı? Kime gitti bu paralar? Kime verdiniz? Ben sormaya devam edeceğim."

'İZMİR KİRACI KABUL ETMEZ'

AK Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Nihat Zeybekçi'yi de eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Toplanan parayı soracağınız kişilerden birisi de burada kiracı olan aday olan kişi. Beyefendi Denizli'den kalktı, geldi. İzmir kiracı kabul etmez. Bir de ekonomi bakanıymış. Ekonomiyi hangi hale getirdi görüyorsunuz" dedi.

'HERKESTEN ÖZÜR DİLEYECEK'

İstanbul Kartal'da yıkılan binaya da değinen Kılıçdaroğlu, "Kartal'da bina çöktü. Allah rahmet eylesin. Beyefendi çöken binada hayatını kaybedenlerin cenaze törenine katılmış orada bir arkadaşımızın ismini veriyor. 'Ondan başka kimse gelmedi' diyor. Devlet başkanından yalancı olmaz. Orada belediye başkanımız, genel başkan yardımcımız, il başkanımız orada. Ekrem İmamoğlu da var ama onları görmüyor. Şu soruyu sormak istiyorum. Sen cenazeleri nasıl musalla taşında 1,5 saat bekletiyorsun? Eğer sen insana saygıyı önemsiyorsan 1,5 saat geç gelmeyeceksin. O binaya izin veren kişi Erzurum'da büyükşehir belediye başkanlığı yapıyor. Şimdi o çıkacak herkesten özür dileyecek. 'Ben yaptım beni affedin' diyecek ama sen bunları bir tarafa bırakıp küçük istismarların peşinden gidiyorsun. Sakın şunu unutmayın. İki 15 Temmuz var. Halkın 15 Temmuz'u, sarayın 15 Temmuz'u. Bu meydanda dolaşırken, halkın 15 Temmuz'unu düşünün" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından sonra meydanın açılışı için kurdele kesildi.