Geri Dön
PolitikaAmerikalı siyasetçi: Venezuela’daki çöküşün nedeni; popülizm

Amerikalı siyasetçi: Venezuela’daki çöküşün nedeni; popülizm

Venezuela’daki siyasi ve ekonomik çöküşü popülizme bağlayan Latin Amerika-Venezuela siyaseti uzmanı Prof. Jennifer McCoy, “Popülizm, toplumda ayrımlaşmalara ve kutuplaşmalara sebep oluyor” dedi.

Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün ikinci kez düzenlediği Uluslararası Tricontinental Konferansı, Yeditepe Üniversitesi Rektörlük binasında gerçekleştirildi.

Konferansa, Eski ABD Başkanı Jimmy Carter’a danışmanlık yapmış olan Latin Amerika-Venezuela siyaseti uzmanı Prof. Jennifer McCoy, Afrika kıtasına ve yükseköğrenime katkılarından dolayı Kraliçe Elizabeth tarafından OBE Nişanı’na değer görülen Prof. Stephen Chan ve Yeditepe Üniversitesi İngilizce Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cengiz Erişen’in yanı sıra alanında uzman çok sayıda isim katıldı.

‘Latin Amerika, Afrika ve Asya’da Popülizm’ ana temasıyla düzenlenen konferansta, Latin Amerika, Afrika gibi Türkiye’de daha az tanınan bölgelere odaklanıldı. Nijerya, İran, Hindistan, Meksika gibi ülkelerden katılımcıların yanı sıra Türkiye’nin siyaset bilimcileri de popülizm, siyasal iktisat ve bölgelerarası ilişkiler konularında araştırmalarını paylaştı.

“POPÜLİZM KUTUPLAŞMAYA SEBEP OLUYOR”

Venezuela’nın popülizmin örneği olduğuna vurgu yapan Prof. Jennifer McCoy, “Popülizmin, demokrasi, ekonomi ve halk açısından oldukça negatif sonuçları olduğunu söyleyebilirim. Popülizm ilk başladığında topluma dahil edilemeyen kesimleri dahil etmesi açısından pozitif bir hareketti. Aynı zamanda bu kesimi hem karar alma sürecinde hem de ekonomik sürece daha iyi entegre etmişti ancak devamında işler birazcık daha sarpa sardı. Popülizm ne yazık ki toplumda ayrımlaşmalara ve kutuplaşmalara sebep oluyor. Bu da doğal olarak bir takım düşmanlıkları ortaya çıkartıyor genellikle siz biz gibi ikili taraflar halinde bitiyor ne yazık ki. Bazı popülistler genelde halkı sadece kendilerinin temsil edebileceklerine inanıyorlar, tek meşru temsiliyetin kendilerinde olduğu fikrine sahipler. Bu tarz popülistler genelde meşruiyetin kendilerinde olduğunu kanıtlamak için oldukça sık seçimlere giderler. Seçimleri kaybetmeye başladıkça ne yazık ki giderek daha eşit ve adil olmayan seçimler yapmayı tercih ederler ve kuralları kendi lehlerine değiştirmeye başlarlar” diye konuştu.

“YOZLAŞMAYI DA BERABERİNDE GETİRİYOR”

Venezuela’da şu anda ekonomik çöküşün yaşandığını belirten Prof. Jennifer McCoy, “Bunun sebebi olarak da toplumun içinde yaşanmakta olan çatışmayı ve devletin liyakat usulüyle tecrübeli insanları belirli pozisyonlara koymak yerine daha çok kendilerine yandaş olan insanları bu pozisyonlara koymasını gösterebiliriz. Bu tarz yönetim biçiminin devamının da yozlaşma getirdiği şüphesiz. Genelde popülist liderler meşruiyet kendilerinde olduğu için devletin başka branşlarına ihtiyaç duymadıklarını söylerler. Dolayısıyla güçler ayrılığı ilkesine karşı çıkarlar yasama-yürütme, meclis gibi organların varlığına ihtiyaçları olmadığını söylerler ve bu durum ekonomiye de zarar verir. Aynı zamanda yozlaşmaya da dahil olan bu kişiler yargılanacaklarından korktukları için bulundukları pozisyonları terk etmek istemezler. Dolayısıyla Venezuela’nın şu anda uyguladığı baskıcı politika ve adil olmayan seçimlere gitmesi de hem ekonomik hem de demokrasi kültürü olarak negatif etkileri barındırmakta” ifadelerini kullandı.

“EN ÖNEMLİ YATIRIM İLETİŞİM VE ULAŞIMA YAPILANDIR”

Dünyanın bazı kısımlarının yanlış anlaşıldığını ve bu yanlış anlaşılmaları gidermek için üzerine düşeni yapmayı hedeflediğini belirten Prof. Stephen Chan de, “Eğer yatırımlar ülkeler arasıysa bu çok hoşumuza giden ve sağlıklı olan bir durum. Ancak bazen kendi başına yatırım yapan Çinli iş insanlarının yatırımlarını ve hareketlerini doğru sergilemediğini gözlemliyoruz bu da temsiliyet açısından kötü pozisyona düşmemize sebep oluyor. Bence en önemli yatırımlar iletişim ve ulaşıma yapılanlar. Eğer Afrika’nın iletişimini birleştirirsek Afrika’ya ve daha kaliteli iletişim ağına sokabilirsek o zaman önümüzün çok açık olacağına inanıyorum. Türkiye’nin diğer güçlere çok daha sorumlu ve olgun bir şekilde yol gösterebileceğini ve sorumluluk sahibi olduğu takdirde de örnek olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.

“AMACIMIZ, POPÜLİST AKIMLARI ÖĞRETMEK”

Prof. Dr. Cengiz Erişen ise, konferansın temel amacının başka bölgelere kıyasla daha az çalışılan Afrika, Latin Amerika ve Asya gibi bölgelere ağırlık vermek olduğunu belirterek “Düzenlediğimiz bu konferansta, günümüzde devam eden popülist akımların sebepleri ve sonuçları ve bu akımın ortaya çıkardığı sosyal, ekonomik ve siyasi durumlar farklı boyutlardan tartışılmaktadır. Üç gün boyunca 3 kıtadan, 10 panelde, 40’in üzerinde panelistle bu konuda öğrencilerimize ve ilgilenenlere konu hakkında bilgi sunmayı arzu ediyoruz” dedi.