Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

ABONE OL
DHA

1- ÖZLEM GÜRSES TUTUKLAMA TALEBİYLE MAHKEMEYE SEVK EDİLDİ

İSTANBUL, (DHA)-İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Özlem Gürses hakkında kendisine ait Youtube kanalındaki canlı yayında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik sarf ettiği sözler nedeniyle gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Gürses, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada "Samiye Özlem Gürses isimli şahıs hakkında kendisine ait ‘TV OZ’ isimli YouTube kanalındaki bugün (20/12/2024) tarihli yayında Cumhuriyetimizin milli ordusu Türk Silahlı Kuvvetlerimiz hakkında "Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş.ö şeklinde sözler sarfederek Türk Silahlı Kuvvetlerimize terör örgütü benzetmesi yaptığı, işkence ve katliamlarda bulunan terör örgütleriyle birlikte hareket eden ve işgalci olarak nitelendirdiği bir kurum olarak gösterdiği tespitiyle Devletin kurum ve organlarını aşağılama ve Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlarından soruşturma Cumhuriyet Başsavcılığımız re’sen başlatılmış olup şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır." bilgilerine yer verildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Gürses, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. (DHA)

==============================

2- UÇAKLAR CB BULUTLARI NEDENİYLE HAVADA TUR ATIYOR

İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- İstanbul'da etkili olan 'CB' yani Cümülonimbus olarak adlandırılan, kötü hava koşullarına ve yıldırımlara neden olan elektrik yüklü bulutlar nedeniyle uçaklar havada tur atıyor.

Meteorolojinin uyarılarının ardından İstanbul'da etkili olan CB olarak adlandırılan, kötü hava koşullarına ve yıldırımlara neden olan elektrik yüklü bulutlar, hava trafiğini olumsuz etkiliyor. CB bulutlarına yakalanmamak isteyen pilotlar havada tur atmak zorunda kalıyor. Pilotlar, hava trafiğini düzenleyen kontrolörlere gördükleri olumsuz hava koşullarının olduğu koordinatlar konusunda bilgi veriyor.

================================

3- AVCILAR'DA SAĞANAK YAĞIŞ ETKİLİ OLDU; İKİ EVİN BODRUM KATINI SU BASTI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR Denizköşkler Mahallesi'nde etkili olan sağanak yağış nedeniyle iki evin bodrum katını su bastı.

Avcılar'da öğle saatlerinde sağanak yağış etkili oldu. Yağış nedeniyle Üniversite Mahallesi'ndeki Bağlariçi Caddesi'nde rögar tıkandı . Sürücüler yolda güçlükle ilerledi. Denizköşkler Mahallesi'ndeki Seçkin Sokak'ta bulunan iki binanın bodrum katları ise rögarlardaki suyun taşması nedeniyle pis su ile doldu. Evlerindeki eşyalar su içinde kalan ve kendi çabaları ile suyu tahliye etmeye çalışan Bilal Polat, her yağış ardından aynı durumla karşılaştığını söyledi.

'Daha önce de birkaç kere burayı su bastı'

Eşyalarının kanalizasyon suyu içerisinde kaldığını ve parkelerinin kabardığını belirten Polat, "Rögardan lağım suyu geri geldi, bahçeye doldu. Bahçeden de evin içine doldu. Daha önce de birkaç kere burayı su bastı. Biz dilekçe yazıp şikayette bulunduk. Hiç kimsenin umurunda değil. Her seferinde böyle oluyor. Bu yağmurda çok bir yağmur değildi, az yağmurda bile bu kadar bastı. Eğer çok yağmur yağsaydı 15- 20 santime kadar dolardı burası" dedi.

Aynı sokakta bodrum katları su dolan Mustafa Değirmenci 15- 20 dakikada yağan yağmurda evinin suyla dolduğunu söyleyerek tesisatçı çağırdı.

Görüntü Dökümü:

-----------------

(Cep telefonu)

-Bodrum katı su içerisinde

-Evin içerisine dolan kanalizasyon suyu

(Aktüel)

-Kanalizasyon suyu ile dolan bodrum kat

-Ev sahibi suyu boşaltmaya çalışırken

-Çamur içerisindeki evin önündeki küçük bahçe

-Genel ve detay görüntüler

-Mustafa Değirmenci konuşurken

===============================

4- BEYOĞLU'NDA SİLAHLI SALDIRI ŞÜPHELİLERE 3 AY SONRA YAKALANDI

Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - BEYOĞLU'nda Ağustos ayında otomobille bir sokağa gelen saldırgan, husumetlilerinin olduğu binaya aracın içerisinden silahla kurşun yağdırdı. Saldırgana şoförlük yapan kadın ise 'imdat' diye bağırarak dalga geçti. Olay anı cep telefonu kamerasına yansırken, olaydan 3 ay sonra Beyoğlu Asayiş Büro ekiplerinin yakaladığı saldırgan savcılıktan, şoförü kadın ise emniyetten serbest bırakıldı.

Olay, 13 Ağustos Salı günü saat 01.30 sıralarında Hacıahmet Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, iki kişi otomobille husumetlisinin oturduğu binanın önüne geldi. Burada bir süre dolaşan iki kişiden erkek olan aracın içerisinden silahını çekip binaya kurşun yağdırdı. Saldırgan ateş açtığı sırada ise onun şoförlüğünü yapan kadın, "imdat" diye bağırarak dalga geçti. Ölen ya da yaralamanın olmadığı olay ise cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı.

BEYOĞLU ASAYİŞ POLİSİ YAKALADI

İhbar üzerine olay yerine polis ekibi sevk edildi. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmada yerde çok sayıda boş kovan bulunurken, araca ve binaya mermi isabet ettiği tespit edildi. Olayla ilgili çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekipleri, çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışmada aracın plakasının 34 NL 5200 olduğu, şoförün Mihriban S. (35) saldırganın da Muzaffer A. (55) olduğu belirlendi.

İKİSİ DE SERBEST BIRAKILDI

Devam eden çalışmalarda Yahya Kahya Mahallesi'nde bir eve baskın düzenleyen polis ekipleri, saldırganı ve şoförü kadını yaklaşık 3 ay sonra yakaladı. Gözaltına alınan Mihriban S. ve Muzaffer A. emniyete götürüldü. Evde yapılan aramada ise ruhsatsız tabanca ele geçirildi. İfadesi alınan ve adli işlemi yapılan Mihriban S., savcılık kararıyla emniyetten serbest kaldı. Saldırgan Muzaffer A. ise "genel güvenliği kasten tehlikeye sokma" ile "mala zarar verme" suçlarından adli işlem yapılması sonrası adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan Muzaffer A.'da serbest bırakıldı. (DHA)

Görüntü Dökümü:

---------------------

(Cep telefonu)

-Saldırganın araçla gelmesi

-Ateş açması

-Kadının imdat diye bağırması

-Saldırganın kurşun yağdırması

-Araçla uzlaşmaları

-Olay yeri inceleme ekipleri

(Fotoğraf)

Ele geçirilen silah

===============================

5- MİMAR TURGUT TOYDEMİR SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Ayşe GÜREL- Şevval CİNDİR / İSTANBUL, (DHA) - BEYKOZ'da polis memurunun ateş açması sonucu hayatını kaybeden 86 yaşındaki mimar Turgut Toydemir Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde son yolculuğuna uğurlandı.

Olay, 19 Aralık Perşembe günü saat 19.00 sıralarında Kavacık Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde meydana geldi. Görev saati dışında kendisine ait 34 DF 8762 plakalı araç ile trafikte seyreden polis memuru S.Ç., 34 TC 7374 plakalı aracı ile seyir halinde olan mimar Turgut Toydemirle trafikte tartıştı. Toydemir'in aracını durdurmak isteyen S.Ç., durmaması üzerine tabancası ile araca doğru ateş açtı. Kurşunlardan biri Toydemir'e isabet etti. Mimar Toydemir kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Toydemir için bugün Levent'te bulunan Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye, Toydemir'in yakınları, ailesi ve meslektaşları katıldı. Cenaze, öğle namazına müteakip kılınan namaznın ardından Ümraniye Hekimbaşı aile mezarlığına götürüldü. Turgut Toydemir, burada son yolculuğuna uğurlandı.

'O ABİM DEĞİL, BABAM GİBİYDİ'

Toydemir'in acılı kız kardeşi Elçin Gülersoy, "Abim, dördümüzden birisi gitti. O benim abim değil, babamdı. Evet, o kadar… Diyecek hiçbir şeyim yok" ifadelerini kullandı.

'BÖYLE OLMAMASI LAZIMDI'

Toydemir'in iş arkadaşı Kazım Giray, "Çok iyi bir insanı kaybettik, çok değerli bir insanı kaybettik. 40 senedir beraberdik. Allah rahmet eylesin. Böyle olmaması lazımdı ama maalesef diyecek bir şey yok. Değerli bir insanı kaybettik, başımız sağ olsun. Allah rahmet eylesin" dedi.

'TAM BİR İSTANBUL BEYEFENDİSİYDİ'

Turgut Toydemir'in arkadaşı Soner Doğan ise, "İnsanın başına neler geleceği belli olmuyor. Dünya beyefendisi, İstanbul beyefendisi derler ya, Turgut Abim tam bir İstanbul beyefendisiydi. Kimseye zarar vermeyen, bu yaşta mesleğini icra etmeye çalışan ve eden çok değerli bir insandı. Allah rahmet eylesin, toprağı bol olsun" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Turgut Toydemir'in cenazesi

-Turgut Toydemir'inkız kardeşi Elçin Gülersoy'un röportajı

-İş arkadaşı Kazım Giray'ın röportajı

-İş arkadaşı Soner Doğan'ın röportajı

-Genel ve detay görüntüler

=============================

6- GEREKSİZ HASTA BEZİ KULLANIMI TOPLUM SAĞLIĞI VE ÇEVRE İÇİN RİSKLİ

Özlem YURTÇU KARABULUT- Harun ŞAHBAZOĞLU /İSTANBUL, (DHA) - TUVALETE gidemeyecek durumdaki hasta ve bakım verenleri için büyük bir kolaylık sağlayan hasta bezleri, gereksiz yere kullanıldığında tehlike saçıyor. Kendi kendine veya yardımla tuvalete gidebilecek durumda olan hastalar veya aslında tedavisi olan idrar kaçırma problemi yaşayan özellikle kadınların, günlük hayattaki konforu için hasta bezi kullanımını tercih etmesi, hem kendi sağlığı hem de atıkların yarattığı enfeksiyonlar açısından toplum sağlığını tehlikeye atıyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Tunç Özdemir, yapılan çalışmalara göre her 3 hastadan 2'sinin, gereksiz yere hasta bezi kullandığını, bunların da yüzde 80'inin enfeksiyon tehlikesini bilmesine rağmen bez kullanmaya devam etmeyi tercih ettiğini kaydetti.

Hasta bezleri, yatağa bağımlı veya engelli bireyler açısından oldukça büyük bir konfor sağlasa da gereksiz yere kullanımı tehlike saçıyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Tunç Özdemir, ülkemizde SGK'nın yaklaşık 150 farklı hastalık için, günde 4 beze kadar ücretsiz hasta bezi alma hakkı sunduğunu, ancak bu kadar yaygın bir endikasyonun, "bez suistimalini" de beraberinde getirdiğini ve gerçekten ihtiyacı olan hastaların da bu durumdan mağdur olabildiğini söyledi. Prof. Dr. Özdemir, yapılan çalışmalarda, her 3 hastadan 2'sinin, gereksiz yere hasta bezi kullandığını, bunların da yüzde 80'inin enfeksiyon tehlikesini bilmesine rağmen bez kullanmaya devam etmeyi tercih ettiğini kaydetti. Prof. Dr. Özdemir, özellikle ileri yaş kadınlar arasında sık görülen idrar kaçırma problemi gibi, aslında medikal tedaviyle iyileşebilecek, tuvalete gidebilir durumdaki hastaların bile hasta bezi kullandığını, kadınların erkeklere göre daha fazla bez suistimali eğiliminde olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özdemir, bu kadar yaygın kullanımın, sadece hastanın kendi sağlığını değil, enfeksiyonlu atıklar nedeniyle toplum sağlığı ve çevreyi de tehdit ettiğini belirtti.

SGK 150 HASTALIK İÇİN ÜCRETSİZ BEZ VERİYOR

Prof. Dr. Özdemir, "Hasta bezleri hastaların veya yaşlıların kullanmak zorunda kaldıklarında büyük konfor sağlayan malzemelerdir aslında. Özellikle nörolojik sistem hastalığı olanlar veya yaşlı hastalar bu bezleri kullanarak hem sosyal hayatlarında, hem de yaşam kalitelerinde büyük kolaylık elde ediyor. Ancak bu kullanım ve erişim kolaylığı yanında, bezlerin aşırı kullanımı, bazı yan etkilere, sosyal ve toplumsal, hatta çevresel sorunlara neden oluyor. Son zamanlarda özellikle sosyal güvenlik kurumlarının bu bezlerin kullanımı ve erişimine kolaylık getirmesiyle beraber, toplumda (gerekli gereksiz) çok yaygın bir endikasyonla kullanıldığını görmekteyiz. SGK'nın, 150'ye yakın hastalık tanımı var bezlerin kullanımı için. 150 hastalık endikasyonuna onay veriyor. Hemen hemen bütün uzman hekimler de 2 yıllık süre için, günde 4 adet olarak belirlenen bez kullanım imkanını hastalara sunabiliyor. Hem hastaların hem hasta yakınlarının, hatta bazen de sağlık çalışanlarının hasta bezi suistimaline yol açtıklarını görüyoruz maalesef. Örneğin hasta aslında mobilize, yani hareket edebilir halde, bir miktar bilinci de yerinde. Bazen Alzheimer vs nedenlerle, belki bilinci çok iyi olmasa bile bu hastalar tuvalete aslında kendileri veya yardımla gidebilecek, kendi tuvaletini yapabilecek durumda oluyor. Ona rağmen götür-getir taşıma kolaylığı, hijyen açısından sanki daha sağlıklıymış gibi, bez tercih ediliyor" dedi.

HASTALARIN ÜÇTE İKİSİ GEREKSİZ KULLANDIĞININ FARKINDA

Hasta bezi kullanımıyla ilgili yapılan çalışmalarda, aslında yüzde 67 hastanın, yani yaklaşık her 3 hastadan 2'sinin bu bezi kullanmasının yanlış olduğunu bile bile kullandığının gösterildiğine işaret eden Prof. Dr. Özdemir, "Bunların da yaklaşık yüzde 80'i, bez kullanımıyla ilişkili enfeksiyonlara yakalanabileceğini bilmesine rağmen yine 80'den daha fazla oranda bez kullanımının pratikliğinden, hareketini ve sosyal hayatını, yaşam kalitesini artırdığını düşündüğünden dolayı kullanmaya devam edeceklerini söylüyor" diye konuştu.

ÖLÜMCÜL MİKROPLARI ÇEVREYE TAŞIYAN GİZLİ FELAKET

Sadece hastalık riski açısından değil, bez suistimalinin çevresel felakete de yol açacağını belirten Tunç, milyonlarca kullanılmış bezlerin içerisindeki enfeksiyonların, toplum sağlığını da tehdit ettiğini söyledi ve şöyle devam etti: "Yoğun bakım veya hastane sonrası evde bez kullanılmaya başlayan hastalarda şunu da biliyoruz. Bu hastalar çok daha değişik patojenlerle, mikroflorayla, bakteriyel florayla bu bezleri kirletiyor. Özellikle hastaneden yeni çıkan hastalar, bizim hastane mikrobu dediğimiz bakterileri üzerlerinde taşır halde oluyor. Bu tabii görünmeyen büyük bir tehdit oluşturuyor aslında. Çünkü bu bakterilerin bulunduğu bezler, normal atıkların arasına karışıyor. Bizim çöp kutularımıza, belediyenin atık ünitelerine standart çöpmüş gibi ulaştırılıyor. Bu da hastane mikrobu dediğimiz bakterilerin çevreye de saçılmasına sebebiyet veriyor"

AĞIR HASTAYA DA HAFİF HASTAYA DA AYNI SAYIDA VERİLİYOR

Hasta bezi kullanımı için gerçek endikasyonun aslında hastanın mobilitesi, yani hareket zorluğunun bulunması kriterinin gözetilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özdemir, gerekli gereksiz pek çok hastalıkta hasta bezine ücretsiz olarak geniş ulaşım kolaylığı tanınması nedeniyle, gerçekten ihtiyacı olan hastaların da sınırlı sayıda bez kullanmak zorunda kaldığına işaret ederek, ağır ya da hafif ayırt etmeksizin endikasyona dahil edilen her hastaya aynı sayıda bez hakkı tanınmasının, hareket kısıtlılığı olan gerçek hastaların yeterli sayıda beze ulaşamamasına da neden olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özdemir, "Basit bir diyabet hastalığından, çok basit bir nörolojik hastalığa kadar hastalar ücretsiz olarak beze erişim sağlayabiliyor. Fazla kullanımı yani suistimal edilmesi kadar, yetersiz kullanımına da çok dikkat edilmeli. Gerçek ihtiyaç sahipleri yeterli beze ulaşamıyor. Günde 4 taneye kadar ücretsiz bez hakkı tanınıyor. Mobil olan yani hareket kısıtlılığı olmayan tüm hastalarda da böyle. O nedenle bu hastalarda bez kullanımı tartışılmalıö dedi.

"TEDAVİ OLMAK YERİNE BEZ KULLANMAYI TERCİH EDİYORLAR"

Basit refleksleri geliştirecek egzersizler, temiz aralıklı kateter uygulamaları, küçük ameliyatlar veya medikal tedavilerle düzelebilecek hastalıklarda da hastaların tedaviyi seçmek yerine bezi tercih ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özdemir, "Maalesef hastalar kendi tercihleriyle bez kullanımına yöneliyor. Hekimlerini de baskı altına aldıkları için gerçek tedaviler ıskalanıyor. Bu da beze bağlı komplikasyonlarla uğraşmak zorunda kalmamıza neden oluyor. Öksürünce hapşırınca idrar kaçıran yani bizim stres inkontinans dediğimiz hastalık oluyor diye bez kullanmak çok yanlış. Ya da aşırı aktif mesane hastasının sık tuvalete gitme problemini bezle çözmesi gerçekten büyük bir hata. Türkiye profilinde özellikle kadın hastalarımız maalesef çok pratik buldukları için bu bezleri tercih ediyor ve ihtiyaç dışı kullanıma çok fazla yönleniyorlar. Bir çığ gibi büyüyen sayıda kadınlarımız bez kullanıyor. Özellikle menopoza yaklaşan, 55-60 yaş üzerindeki kadınlar hafif hareketleri de azaldığı zaman hemen beze yöneliyorlar" diye konuştu.

13 MİKROBUN 5'İ BEZDE YAŞAYABİLİYOR

Bez kullanımının bu kadar artmasıyla beraber kalitesi düşük bezlerin de piyasada yer tuttuğuna değinen Prof. Dr. Özdemir, ağır üriner enfeksiyonlara neden olabilen 13 tane ürobasilden 5'inin bezlerde de yaşayabildiğini vurguladı ve sözlerini şöyle noktaladı: "Özellikle yoğun bakımlarda çok rastlıyoruz. İdrar yolu enfeksiyonları çok ölümcül gidebiliyor yoğun bakımlarda. Bu nedenle hasta bezinin değiştirilme sıklığı, tekniği, temizlik tekniği çok önemli. Bez, belirli bir ıslaklığın üzerinde mutlaka hemen değiştirilmeli. Bu esnada ciddi bir temizlik yapılması, genital bölgenin mutlaka erkek kadın ayrımı olmadan hassasiyetle temizlenmesi gerekiyor. Tercihen önden arkaya, anal bölgenin florası ön tarafa taşınmadan bir temizlik yapılmalı. Dekübit dediğimiz yaralar da genital bölgelerde enfeksiyonlara, çok ciddi mortalite riskine yani ölümle sonuçlanabilen idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olabiliyor"

Görüntü dökümü:

-----------------------

Prof. Dr. Ahmet Tunç Özdemir röp

Bez değiştirme ve temizlik tekniği maket üzeri gösterimi

Genel ve detaylar

==============================

7- FATİH'TEKİ 900 YILLIK TARİHİ CAMİNİN ÖNÜ ÇÖPLÜK ARKASI OTOPARK

Kübra SONKAYA- Fırat ALKIZ / İSTANBUL, (DHA)- FATİH'te yaklaşık 900 yıllık Molla Gürani Camii'nin çevresi çöp yığınlarıyla doldu. Caminin önü inşaat atıkları ve çöplerle dolarken, arka kısmının özel bir işletme tarafından otoparka çevrildiği görüldü. Cami hakkında bilgi veren Tarihçi Zafer Bilgi, "Yaklaşık 900 yıllık bir yapı burası. 300 yıl Roma dönemi kilisesi, 600 yıl Osmanlı Camii. Buranın alt tarafı pafta olarak Süleymaniye'nin biraz daha gözden uzak, tekin olmayan yerleri. Buraların bazıları yavaş yavaş temizlenmeye başladı. Fakat buralara doğru bazen hurdacılar, o bölgedeki bazı hurda eşyalarını yığarken caminin yakınlarına doğru taşırabiliyorlar. Bu noktada, farkına varmadan önünden geçerken yapıyı belki görmek yerine o görüntüye de yoğunlaşabiliyoruz. Bu tarz tarihi yapıların etrafını biraz daha temizleyerek o çirkin dokuyu engellememiz gerekiyor" dedi.

Fatih Süleymaniye'de bulunan ve yapıldığı tarihlerde kilise olmasından ötürü Vefa Kilise Camii olarak da bilinen yaklaşık 900 yıllık Molla Gürani Camii'nin çevresi çöplüğe ve otoparka döndü. İnşaa edildikten sonra yaklaşık 300 yıl kilise olarak kullanılan ve 600 yıla yakın bir süredir cami olarak ibadete açık olan Molla Gürani Camii'nin etrafında çöp yığınları oluştu. Caminin ön kısmında inşaat atıkları ve çöp yığınları göze çarparken, arka bölümü ise özel bir işletme tarafından otoparka dönüştürüldü.

'DÖRDÜNCÜ KATTAN ÇÖP ATIYORLAR'

Geçtiğimiz yıllarda içerisindeki 700 yıllık mozaiklerin keşfi ve restorasyon çalışmalarıyla gündeme gelen Molla Gürani Camii'nin durumu çevre sakinlerini de rahatsız ediyor. Bölgede uzun süredir esnaflık yapan Abdurrahman Altay, "Çöp meselesinin suçu bizde. Millet medeniyetsiz, oradan buradan gelip çöp atıyorlar. Belediyenin suçu yok, suç millette. Poşete koyup atsalar bu kadar çöp olmaz. Yukarıda oturuyorlar, 4'üncü kattan aşağı bile çöp atıyorlar. Belediye ne yapacak? Kaç senedir buradayım. Ben 1988'den beri bu semtteyim, hep böyle burası" dedi.

'ETRAFININ TEMİZLENEREK KORUNMASI GEREKİYOR'

Cami çevresinin açık hava müzesi olarak düşünülüp temizlenmesi gerektiğini belirten Tarihçi Zafer Bilgi, "Vefa Kilise Cami diye bilinen bir cami, Molla Şemsettin Gürani Cami. Vefa'nın aslında sırt bir noktasına konumlandırılmış Ayios Teodoros Kilisesi'nin devamı olan bir cami. Kiliseden dönüştürülmüş fakat asli yapısını kilise olarak koruduğu için halk tarafından kilise cami diye adlandırılıyor ve öyle biliniyor. İlginçtir ki; Vefa Kilise Cami aslında Osmanlı'nın bir tekke cami. Tekke kültürünün yaşandığı yer ve şehrin kadim kültürünün cisimleşmiş noktalarından bir tanesi olması hasebiyle dikkat çekiyor. Şehir tarihine ve şehrin kültürüne yolculuk yapabilme adına bu tarz yapıları önemsiyoruz. Burası da uzaktan bakıldığında hakikaten o şehrin kadim kültürünü bize gösteriyor. O yüzden bu tarz yapıların etrafının temizlenerek korunması ve o şehrin kültürüne ve tarihine dair kısımların korunaklı bir şekilde bugüne yansıması gerekiyor. Dünyanın dört bir tarafından bu camiye gelip gören, bu tarihi dokuyu gelip gören kişiler oluyor. Cami bir yönden iyi gözükürken, bir yönden de o Süleymaniye'nin keşmekeşini, o kaos kısmını görmek mümkün olabiliyor. İşte buna karşılık bu kadim kültürü bir tarihi obje olarak, bir açık hava müzesi noktası olarak korumamız gerekiyor ve dikkat etmemiz gerekiyor. Yani biz şehrin bu keşmekeşini, bu sıkıntılarını belli noktalarda ister istemez görebiliyoruz. Bu tarz tarihi yapıların etrafını biraz daha temizleyerek o çirkin dokuyu engellememiz gerekiyor" diye konuştu.

'İNŞALLAH AMACINA UYGUN OLARAK KULLANILMAYA DEVAM EDER'

Caminin tarihini anlatan Bilgi, "Buranın alt tarafı pafta olarak Süleymaniye'nin biraz daha gözden uzak, tekin olmayan yerleri. Buraların bazıları yavaş yavaş temizlenmeye başladı. Fakat buralara doğru bazen hurdacılar, o bölgedeki bazı hurda eşyalarını yığarken caminin yakınlarına doğru taşırabiliyorlar. Bu noktada, farkına varmadan önünden geçerken yapıyı belki görmek yerine o görüntüye de yoğunlaşabiliyoruz, farklı yönlerden bakıldığında. Bu yönüyle Ayios Teodoros Vefa Kilise Cami, Molla Şemsettin Gürani Cami, aslında görülmeye değer bir nokta. Yaklaşık 900 yıllık bir yapı burası. 300 yıl Roma dönemi kilisesi, 600 yüzyıl Osmanlı Camii. Molla Şemsettin Gürani, Fatih'in yakın hocalarından biri ve gelmiş, şehrin en eski sarayında yamacına, kullanışlı noktalarına bir tekke cami olarak halkı irşat için biraz da münevver bir aydınlatma için kurmuş burayı. İnşallah amacına uygun olarak burası kullanılmaya devam eder" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Camiden görüntü

-Çöp yığınlarından görüntü

-Otoparktan görüntü

-Muhabir anonsu (Kübra SONKAYA)

-Abdurrahman Altay ile röportaj

-Zafer Bilgi ile röportaj

-Genel ve detay görüntüler

==============================

8- BEYKOZ'DA YAĞMUR SONRASI KAYGANLAŞAN YOLDA KAMYONET DEVRİLDİ: 2 YARALI

İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL, (DHA) - BEYKOZ'da yağmur sonrası kayganlaşan yolda kayan kamyonet bir iş yerinin duvarına çarptıktan sonra devrildi. Kazada iki kişi yaralandı.

Kaza, Rüzgarlıbahçe Mahallesi'nde 13:00 sıralarında meydana geldi. Sabah saatlerinden itibaren etkili olan yağmur sonrası kayganlaşan yolda ilerleyen kuru gıda taşıyan kamyonet kayarak bir iş yerinin duvarına çarptı. Çarpmanın etkisiyle kamyonet devrildi. Kazada şoför ve yanındaki kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar ambulansla hastaneye götürüldü. Ekipler, kaza sırasında yola dökülen yakıtın üzerine kum döktü. Kaza nedeniyle oluşan trafik, kamyonetin kaldırılmasının ardından normale döndü.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Kaza Yapan Kamyonetten Görüntü

Polis Ekiplerinden Görüntü

Kumlama Yapan Ekipten Görüntü

Genel ve Detay Görüntüler

================================

9- GÜNGÖREN'DE OTOMOBİL GİYİM MAĞAZASINA GİRDİ; KAZA KAMERADA

Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA)- GÜNGÖREN'de giyim mağazasına giren otomobil çekici yardımı ile bulunduğu yerden kaldırıldı. Güvenlik kamerasına yansıyan kazada şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı.

Olay, Mehmet Nesih Özmen Mahallesi General Ali Rıza Gürcan Caddesi'nde saat 10.00 sıralarında meydana geldi. 34 AK 072 plakalı otomobil sürücüsü caddede seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kaldırıma çıkan otomobil giyim mağazasına girdi. Kazayı gören vatandaşlar hemen yardıma koşarak sürücüyü bulunduğu yerden çıkarttı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada ölen ya da yaralanan olmazken iş yerinde büyük çapta hasar oluştu.

KAZA KAMERADA

Kaza anı ve sonrası yaşananlar güvenlik kamerası ve cep telefonu kamerasına yansırken kaza yapan otomobil bulunduğu yerden kaldırıldı.

Sesi duyup dışarıya çıkan Şahin Coşkun, "2 saat önce çay ocağında oturuyordum. Çok büyük bir patlama oldu, korktuk. Koştum, geldim. Anlattıklarına göre araç süratli gelmiş. Direkt dükkana daldı. Allahtan can kaybı yok. Hasar oluştu. Çocuğu içeriden çıkarttım. Şükür bir şeyi yok. Çocuk korkmuş, konuşamıyordu" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------

(Güvenlik Kamerası)

-Otomobil mağazaya girişi

-Çevredekilerin yardıma koşması

-Cep Telefonu

-Mağaza ve otomobilden görüntü

-Mağazadaki eşyaların dağılması

-Toplanan kalabalık

(Aktüel)

-Mağazada temizlik çalışması

-Mağazadan genel ve yakın detaylar

-Caddeden görüntü

-Şahin Coşkun ile röportaj

================================

10- KADIKÖY’DE DENETİMDEN KAÇARKEN POLİSE ÇARPAN SÜRÜCÜ TUTUKLANDI

İsa ALMAÇAYIR / İSTANBUL, (DHA)- Kadıköy’de dur ihtarına uymayan alkollü motosiklet sürücüsü kaçmaya çalışırken polise çarptı. Polis hafif şekilde yaralanırken, sürücü gözaltına alındı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü tutuklandı. Olay anları ise kameraya yansıdı.

Kadıköy Bağdat Caddesi’nde denetim yapan polis ekipleri şüphelendikleri bir motosikletliyi durdurmak istedi. Dur ihtarına uymayan sürücü uygulama noktasından kaçmaya çalıştı. Motosikletli kaçmaya çalışırken, engellemek için önüne geçen polis memuruna çarptı. Kazada görevli polis hafif şekilde yaralanırken, motosiklet sürücüsü ve arkasındaki yolcu olay yerinde gözaltına alındı.

KAZA KAMERADA

Motosiklet sürücüsünün kaçmaya çalışırken polise çarptığı anlar ise saniye saniye kameraya yansıdı.

GERÇEK ADI FARKLI ÇIKTI

M.E.G. isimli motosiklet sürücüsüne emniyette yapılan parmak izi kontrolünde gerçek adının O.Ç. olduğu belirlendi. Yapılan alkol testinde ise yüksek derecede alkollü olduğu tespit edildi. Sürücüye, ‘alkollü motosiklet kullanmak, ‘trafiği düzenleme ve denetimle görevli trafik kolluklarının veya özel kıyafetli ve işaret taşıyan diğer yetkili kişilerin uyarı ve işaretlerine uymamak’, ‘tehlikeli şerit değiştirmek’, ‘Herhangi bir zorunluluk olmaksızın, karayollarında dönüş kuralları dışında bilerek ve isteyerek aracın el freninin çekilmesi’, ‘sürücüsü belgesini yanında bulundurmamak’, ‘araç üzerinde yapılan değişikliklerin ruhsata işlenmemesi’ maddelerinden 48 bin 813 lira para cezası uygulanırken, motosiklet trafikten men edildi.

Ayrıca, sürücü ‘Kasten Öldürmeye Teşebbüs’, ‘TCK 265’ ve ‘TCK 268’ suçlarından adliyeye sevk edildi. O.Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

-------------------

(Cep Telefonu Görüntüsü)

Polisin denetim yapması

Sürücünün polise çarpması

Sürücü ve yolcunun yakalanması

Genel görüntüler

================================

11- BEŞİKTAŞ'TA OTOBÜS ŞOFÖRÜ YOLCUYA SİNİRLENİP İNDİ; POLİS İKNA ETMEYE ÇALIŞTI

Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA)- BEŞİKTAŞ'ta yolcu tarafından tehdit edildiği iddia edilen bir İETT otobüs şoförü, yolun ortasında aracı bırakıp indi. Polisin müdahale etmeye çalıştığı şoför küfrederek çantasını yere fırlattı. Yaşananları çevredekiler cep telefonu kamerasıyla kaydetti.

Olay, 18 Ekim Pazartesi günü saat 19.00 sıralarında Sinanpaşa Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, seyir halinde olan 55ET hat numaralı 34 KKC 055 plakalı İETT otobüsünün şoförü, bir yolcu tarafından tehdit edildi. Şoför, el frenini çekerek bir anda aracı durdurdu. Öfkelenen şoför ardından çantasını da alarak otobüsten inip uzaklaşmaya çalıştı.

'GİTMİYORUM' DEYİP AŞAĞI İNDİ

O sırada durumu farkeden trafik polisleri şoförü durdurmaya çalıştı. Şoför, "Abi gitmiyorum' diyerek küfretti. Şoför, çantasını alıp defalarca yere fırlatıp bağırdı. Polisin ikna etmeye çalıştığı öfkeli şoför, bir süre daha bağırdıktan sonra otobüse bindi. Şoför daha sonra otobüsü yol kenarına çekip indi ve olay yerinden uzaklaştı. Yaşananlar ise çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

Görüntü Dökümü:

---------------

(Cep telefonu)

-Şoförün otobüsten inmesi

-Polise karşı konuşmaları

-Ben gitmiyorum demesi

-Polisin ikna çabaları

-Şoförün bağırması

-Vatandaşların izlemesi

-Şoförün çantayı yere atması

-Otobüse binip kenara çekmesi

============================

12- İSTANBUL BOĞAZI'NDA KARTPOSTALLIK GÖRÜNTÜ

Hasan YILDIRIM / İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL'da öğle saatlerinde havanın kararmasıyla İstanbul Boğazı'nda kartpostallık görüntüler oluştu.

İstanbul'da öğle saatlerinde hava birden karardı. Yağmur başlamadan önce İstanbul Boğazı'nda kartpostallık görüntüler oluştu. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü üzerinde oluşan bulutlar gündüzü geceye çevirdi.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden görüntü

-Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Rumeli Hisarı'ndan görüntü

-Yağmur altında yürüyenler

-Genel ve detaylar

© Copyright 2025

DHA