DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- BOLAT: TÜRKİYE, IMF'YE GÖRE DÜNYANIN EN BÜYÜK 11'İNCİ EKONOMİSİ
Dilara ŞAHİN - Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL, (DHA) - TİCARET Bakanı Ömer Bolat Boğaziçi Zirvesi'nde açılış konuşması yaptı. Bolat, "Türkiye'nin GSYİH'sı ilk kez 1 trilyon dolarlık referans ölçütü aşarak 2024'ün ilk yarısında 1,2 trilyon dolara ulaştı. Türkiye, IMF'ye göre dünyanın en büyük 11'inci ekonomisi arasında yer alıyor" dedi.
Uluslararası İş birliği Platformu (UİP) tarafından bu yıl 15'incisi düzenlenen Boğaziçi Zirvesi, 'Geleceğe Köprüler Kurmak: Barış, Teknoloji, Sürdürülebilirlik' ana temasıyla Beşiktaş'ta bir otelde düzenlendi. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "2010 yılında gerçekleştirilen Birinci Boğaziçi Forumu'ndan bu yana ICP, güncel küresel zorluklar ve hızla gelişen uluslararası sistem hakkında derinlemesine tartışmalar için önemli fikirlerin sunulduğu, oldukça saygın bir platform haline geldi. 85 milyonluk nüfusu, yaklaşık 1,2 trilyon dolarlık gayrisafi yurt içi hasılası (GSYİH) ve 600 milyar dolarlık dış ticaretiyle, ülkemiz, küresel ekonominin önemli bir aktörüdür" diye konuştu.
'SON 22 YILDA İHRACATIMIZ ARTTI'
Bolat, "Türkiye'nin GSYİH'sı ilk kez 1 trilyon dolarlık referans ölçütü aşarak 2024'ün ilk yarısında 1,2 trilyon dolara ulaştı. Türkiye, IMF'ye göre dünyanın en büyük 11'inci ekonomisi arasında yer alıyor. Son 22 yılda ihracatımız ciddi oranda arttı. 2002 yılında Türkiye'den ihraç edilen malların değeri 36,1 milyar dolardı. İlerlemeye devam edeceğiz. Hizmet ticaretinde hedefimiz 2028'de yüzde 2'ye ulaşmak" dedi.
'TİCARET HACMİMİZ 2023 YILINDA 129,7 MİLYAR DOLARA ULAŞTI'
Bakan Bolat, "Yatırımlarda ise finansal taraftaki başarılar sayesinde daha da parlak bir tabloyla karşı karşıyayız. Şu anda toplam 269,2 milyar dolarlık yatırıma sahip 83 binden fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Küresel doğrudan yabancı yatırımlardaki payımızı yüzde 1,5'e çıkarmayı hedefliyoruz. Müteahhitlik şirketlerimiz dünya çapında 522,2 milyar dolar değerinde 12.317 proje üstlendi. 2002 yılında 10,7 milyar dolar olan İslam İş birliği Teşkilatı ülkeleriyle ticaret hacmimiz 2023 yılında 129,7 milyar dolara ulaştı" şeklinde konuştu.
'TİCARET HACMİMİZ 31,5 MİLYAR DOLARA ULAŞTI'
Bolat, "Öte yandan Türk Devletleri Teşkilatı da en çok önem verdiğimiz uluslararası kuruluşlardan biridir. Nispeten genç bir uluslararası kuruluş olmasına rağmen, OTS önemli ilerleme kaydetmeyi başardı ve gelecek için umut verici. 2023 yılı sonu itibarıyla OTS üyesi ve gözlemci ülkelerin toplam GSYH'si 2 trilyon dolara, nüfusu 180 milyona, dış ticaret hacmi ise 1,2 trilyon dolara yaklaştı. OTS üyesi ve gözlemci ülkelerle ticaret hacmimiz 31,5 milyar dolara ulaştı. Türkiye olarak temel konumumuz, ticarete konu olan ürünlerin hedef pazara en düşük maliyetle, en hızlı ve en kolay şekilde ulaştırılması için taşımacılıkta tam serbestleşmeyi sağlamaktır" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
------------------
-Ömer Bolat'ın konuşması
-Genel ve Detay görüntüler
=============================
2- İSTANBUL'UN BARAJLARINDAKİ DOLULUK ORANI YÜZDE 30'UN ALTINA İNDİ
Ali AKSOYER / İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'da barajlardaki düşüş sürüyor. İSKİ verilerine göre bugün ortalama doluluk oranı yüzde 30'un altına inerek yüzde 29.92 olarak ölçüldü. Bu rakam son bir yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçerken, 10 yıllık ölçümlerde en düşük üçüncü seviye oldu. İstanbul'un Anadolu yakasının önemli su kaynaklarından Ömerli Barajı'nda ise doluluk oranı yüzde 26.38'e geriledi. Bu rakam 2015'ten beri ölçülen en düşük değer oldu.
İstanbul'da yağışsız geçen yaz ve sonbahar aylarının ardından baraj doluluk oranlarındaki hızlı düşüş devam ediyor. İSKİ tarafından bugün yapılan ölçümlerde İstanbul'un barajlarındaki doluluk oranı yüzde 29.92 olarak ölçüldü.
3 BARAJ YÜZDE 10'UN ALTINDA
Şu anda İstanbul'un 3 barajında doluluk oranı yüzde 10'un altına indi. Alibeyköy, Kazandere ve Papuçdere barajlarındaki doluluk oranının yüzde 10'un altında olduğu belirtildi. Yüzde 50 doluluk oranının üzerindeki tek baraj ise Elmalı Barajı oldu. Elmalı Barajı'nda doluluk oranı yüzde 51.61 olarak ölçüldü.
SON BİR YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİ ÖLÇÜLDÜ
Bugün ölçülen yüzde 29.92 doluluk oranının son bir yılın en düşük seviyesi olduğu belirtildi. İstanbul'un barajlarındaki ortalama doluluk oranı geçtiğimiz Nisan ayında yüzde 82.62 olarak ölçülmüştü. Son 10 yıllık ölçüm sonuçlarına bakıldığında ise yüzde 29.92 doluluk oranının en düşük 3'üncü oran olduğu görüldü. Geçen yıl doluluk oranı bu tarihte 16.83 olarak ölçülmüştü. 2020 yılında yapılan ölçümlerde ise doluluk oranı yüzde 28.88 olarak kayıtlara geçmişti.
ÖMERLİ BARAJI SON 9 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE İNDİ
İstanbul'da etkili olan kuraklıktan İstanbul'un Anadolu yakasına su sağlayan en önemli barajlardan Ömerli Barajı da nasibini aldı. Baraj gölü havzasında su seviyesi her geçen gün azalırken, eskiden suyla dolu alanlar tamamen kuruyarak sertleşti. Eskiden sandallarla ulaşılan pek çok bölgeye artık otomobillerle gitmek mümkün hale geldi. Ömerli Baraj Gölü havzasında bugün ölçülen yüzde 26.28'lik doluluk oranı son 9 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. 2015 yılında yapılan ölçümlerde de baraj gölü havzasının doluluk oranı yüzde 78.68 olarak ölçülmüştü. Ancak baraj gölü havzası bir daha bu doluluk oranını yakalayamadı. Bugün Ömerli Barajı'nda ölçülen değerin son bir yılın en düşük seviyesi olduğu belirtildi. Baraj gölü havzasında geçtiğimiz Mayıs ayında doluluk oranı yüzde 92.31 olarak ölçülmüştü. Daha sonra yaşanan düşüşlerde bugün ki yüzde 26.38'lik doluluk oranına kadar azalma yaşandı.
İstanbul'un barajlarındaki bugün ki doluluk oranları;
Ömerli %26.38
Darlık %31.91
Elmalı %51.61
Terkos %39.58
Alibeyköy %6.0
Büyükçekmece %31.95
Sazlıdere %41.29
Istrancalar %31.88
Kazandere %8.64
Papuçdere %7.73
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Ömerli barajı son durum dron görüntüleri
===============================
3- ANTEP FISTIĞINDA DUBAİ ÇİKOLATASI ETKİSİ: SON 1,5 AYDA FİYATLARDA SUNİ BİR ARTIŞ SÖZ KONUSU
Kübra SONKAYA-Feridun AÇIKGÖZ/ İSTANBUL, (DHA)- SOSYAL medyanın da etkisiyle tüm dünyayı saran Dubai çikolatası furyası, son 2 ayda fıstık fiyatlarında ortalama yüzde 25 artışı beraberinde getirdi. Antep fıstığı ihtiyacının artmasıyla piyasadaki arz talep dengesinin bozulmasından en çok baklava ve fıstıklı tatlı üreticileri etkilendi. Geçtiğimiz hafta kilosu ortalama 900 liradan Antep fıstığı tedarik eden baklavacılar, bu hafta bin 300 liradan Antep fıstığı satın aldı. Üreticiler baklava üretimini azaltırken, satışlar da yüzde 40 oranında düştü. BAKTAD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Taşdemir, "Fiyatlarda son 1,5 ayda aşağı yukarı ortalama yüzde 25'lik bir suni artış söz konusu. Son dönemde rekolte çok yüksekti, bu sene 800 lira- 900 lira olan fıstık şu anda tekrar bin 200 bandını gördü. Şu anda stoklarımız oldukça dolu, ağzına kadar depolar hala fıstık dolu. Ricamız şu; para yatırıp stokçuluk yapan, fırsatçı olan kişilere meydan verilmesin" dedi.
Tüm dünyada sosyal medyanın da etkisiyle popüler olan Dubai çikolatası, hammaddelerinden biri olan Antep fıstığına talebi artırdı. Paketli üretimi de yaygınlaşan Dubai çikolatası, tatlıcıların yanı sıra; fırınlarda, marketlerde ve mahalle bakkallarının da raflarında yerini aldı. Antep fıstığı ihtiyacının artmasıyla piyasadaki arz talep dengesinin bozulmasından en çok baklava ve fıstıklı tatlı üreticileri etkilendi. Geçtiğimiz hafta kilosu ortalama 900 liradan Antep fıstığı tedarik eden baklavacılar, bu hafta bin 300 liradan Antep fıstığı satın aldı.
'FISTIKTA SEKTÖR DIŞI OYUNCULAR PİYASAYA ÇIKTI'
Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Taşdemir, "Dubai çikolatası son dönemde Türkiye'yi ve dünyayı kasıp kavurmakta. Tabii ki bu da en önemli içerik malzemelerinden birisi olan Gaziantep fıstığına talebin son derece artmasına neden oldu. Bu durumda tabii ki arz talep dengesi değişince yine her zaman olduğu gibi Gaziantep fıstığında sektör dışı oyuncular da yine piyasaya çıktı. Fiyatlarda son dönemlerde son 1,5 ayda aşağı yukarı ortalama yüzde 25'lik bir suni artış söz konusu. Son dönemde rekolte çok yüksekti bu sene. 800 lira- 900 lira olan fıstık şu anda tekrar bin 200 bandını gördü. Tabii ki bu da baklavanın fiyatının yine yükselişine yol açıyor. Hammadde ve girdiler yükseldikçe fiyat yükseliyor, alım gücü düşüyor insanların. Yine birileri baklavanın tadına acı katmayı başardı" diye konuştu.
'PARA YATIRIP STOKÇULUK YAPAN, FIRSATÇI OLAN KİŞİLERE MEYDAN VERİLMESİN'
Taşdemir fıstıkta sektör dışı oyuncular olduğuna dikkat çekerek, "BAKTAD olarak bizim savunduğumuz şey şu, tüketimin kontrol altına alınması, sertifikalı stokçuluğun sağlanması ve ürünün rekoltesinin gerçek anlamda bilinip, desteklemenin de alana değil ürüne verilmesi. Bu şekilde de ürünün tamamı kayıt altına alındığında ve bu tür böyle ekstrem durumlarda gelişen talep durumlarında, sektör dışı oyunculara bu şekilde meydan verilmemesi. Fıstık bulmakta çok zorlandığımızı söyleyemeyiz. Çünkü 2024 yılı rekoltesi, son 50 yılın rekoltesi. Örneğin geçen yıl ortalama rekolte 170 bin, 200 bin ton bandındayken; bu yılın rekoltesi 700 bin ton bandında. Yani bu Dubai çikolatasını tüm dünyaya yedirmeye kalksak dahi Gaziantep fıstığı Türkiye'de bitmez. Çok şükür şu anda stoklarımız oldukça dolu, ağzına kadar depolar hala fıstık dolu. 100 bin ton fıstık kullanmakla 700 bin tonu bitiremezsiniz. Devletimizden, yetkililerden tek isteğimiz ricamız şu. Bu işi yapanlar, bu işe emek verenler bu işten kazanç sağlayanlar, istihdam sağlayanlar faydalansın. Bu işe emek verenler parasını kazansın fakat sadece para yatırıp stokçuluk yapan, fırsatçı olan kişilere meydan verilmesin. Bunun da yollarını kendileri de çok daha iyi biliyorlardır, biz de önerilerimizi STK'lar olarak tabii ki kendilerine devamlı sunuyoruz" dedi.
'DÜŞEN FISTIK FİYATLARI DUBAİ ÇİKOLATASI NEDENİYLE GERİ ÇIKTI'
Tatlıcı Mehmet Çiftçi fıstık fiyatlarında 1 haftada artış yaşandığını belirterek "Biz normalde baklava, kadayıf ve künefe üzerine çalışıyoruz ama Dubai çikolatasına o kadar çok talep var ki biz de üretmek zorunda kaldık. Fırınlarda, her yerde şu an Dubai çikolatası var. Dubai çikolatasına çok talep var; fıstık fiyatları da ona göre çok yükseldi. Geçen haftadan bu haftaya ortalama 900 lira bandındayken şu an bin 200 lira, bin 300 lira civarına çıktı. Fıstık fiyatlarının düşmesi halkımızın işine gelir çünkü bizim de baklavaya zam yapmamız lazım ve zam yaptığımız zaman da insanların zaten alım gücü yok, böyle daha da çok zorlanmaya başladı insanlar. Mesela ben az önce fıstık almaya gittiğim zaman, fıstığın yine zamlı geleceğini söylediler bize. Biz de ona göre baklavaya zam yapalım mı diye düşündük ama şu an yapmıyoruz tabii. Yüzde 25 civarında bir makas var. Zaten fıstık fiyatları bundan 2 ay önce düşmüştü. Düşen fıstık fiyatları Dubai çikolatası yüzünden geri çıktı. Biz yine düşmesi taraftarıyız ama yine de çıkacağını söylüyorlar, bin 500 lirayı bulacağını söylüyorlar. Baklavayı çok inanılmaz etkiliyor yani yüzde 40 civarında baklava satışlarını etkiledi. Her gelen Dubai çikolatası soruyor, gençler Dubai çikolatası soruyor. Bugün ben 5 tepsi yaparken 2 tepsiye, 10 tepsi yaparken 5 tepsiye düştüm" ifadelerini kullandı.
"ANTEP FISTIĞI ÜRETİYORUZ AMA YİYEMİYORUZ'
Oğuzhan Apaydın vatandaş için Antep fıstığının lüks olduğunu vurgulayarak, "Ben kaliteye önem veren bir insanım, kaliteli bir yerden az almayı tercih ediyorum. Düşük fiyatlı, az kaliteli ürün değil de yüksek kaliteli az ürün almayı tercih ediyorum. Şu an zaten gündemde Antep fıstığı da. Dediğim gibi Antep fıstığı lükse kaçıyor. Türk milleti olarak Antep fıstığı aslında bizim ürettiğimiz bir şey ama yiyemiyoruz, tadamıyoruz, zorlanıyoruz bu konuda" şeklinde konuştu. Cenk Efe Daşdan ise, "Antep fıstığını bazı insanlar yiyebiliyor, bazı insanlar yiyemiyor. Değişiyor kişiden kişiye ama tabii ki pahalı, çoğunluk yiyemiyor. İnsanlar herkesin almasını istiyor, herkes yemek istiyor, hile hurda da illaki karışıyor işin içine. Normal yani şaşırmam içine bezelye katılıyorsa da şaşırmam, fiyat çok arttı herkes alamıyor sonuçta" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
------------------
-Dubai çikolatası ve baklava tezgahından görüntüler
-Muhabir anonsu (Kübra Sonkaya)
-BAKTAD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Taşdemir ile röportaj
-Tatlıcı Mehmet Çiftçi ile röportaj
-Oğuzhan Apaydın ile röportaj
-Cenk Efe Daşdan ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
=============================
4- MİRAS TARTIŞMASINDA AMCASI DEMİR ÇUBUKLA DÖVDÜ: ÖLEN KADINLARDAN BİRİSİ OLMAK İSTEMİYORUM
Dilara ŞAHİN- Ulaşcan ÖZER /İSTANBUL, (DHA)- Avcılar'da aile üyeleri arasındaki miras tartışması sırasında çıkan kavgada Başak Billik (25), amcası Bayram Billik (56) tarafından demir çubukla darbedildi. Başına 7 dikiş atılan ve vücudunda morluklar olan Billik, amcasından şikayetçi olduğunu ancak serbest bırakıldığını belirterek "Ben yeğeniyken bunu yapabiliyor. Dışarıda çok kez kadınlar öldürüldü. Ben bunlar gibi olmak istemiyorum. Genç bir kızım. Evlilik arifesindeyken, çok kötü etkiledi. Ben o ölen kadınlardan birisi olmak istemiyorum" dedi.
Olay, 3 Kasım Pazar günü Esenler'de bir düğün salonunda meydana geldi. İddiaya göre, Başak Billik, ailesiyle birlikte bir yakınının düğününe gitti. Miras anlaşmazlığından dolayı husumetli oldukları öğrenilen amca Bayram Bilik ve Başak Billik'in babası Turgut Bilik arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Bayram Bilik, elindeki demir çubukla Başak Billik'in kafasına vurdu. Başından yaralanan Billik, amcasından şikayetçi oldu. Amcasının daha öncesinde de kendisine şiddet uyguladığını ve tehdit ettiğini söyleyen Billik, "1 Kasım Cuma günü, babamla miras mevzusu yüzünden tartışıp babama; 'buraya gel seni öldüreceğim, seni silahımla öldüreceğim' diye tehditler savurduğunda babam iş yerinden izin alıp, buraya geliyor. Burası benim aile evim. Ben şu an da ayrı yaşıyorum. Annemle görüntülü konuştuğum esnada da bunları annemden duyduğumda, benim hakkımda hala babama tahrik edici, miras davasından konuyu buraya getirdiğini duyduğumda artık bunlara susmayacağımı ve şikayetçi olacağımı söyledim ki zaten ben buraya gelemeden polis buraya gelmiş. Şikayetçi olmaya gittiğimde, kapıda karşılaştık. Henüz babam ve annem gelmemişti hatta. Ben onlardan önce gelmiştim. Bunlarda aynı esnada geldiğinde kapıda denk geldik, nişanlıma doğru kafa sallayıcı bir şekilde bakıp, tahrik edici bakışlarda bulunduğunda nişanlım ona istinaden sadece şunu söyledi, 'Telefonda nişanlım hakkında söylediklerini şimdi karakolda da söyleyeceksin.' dedi. Bunun üzerine direkt, nişanlıma hiç fırsat vermeden yakasına yakışıp boğazını sıktı ve üzerine yumruk atmaya başladı. Bunun üzerine beni de aynı şekilde darp etmeye başladılar. Zaten yüzümde yaralar oluşmuştu bunların hepsi kabuk bağladı, döküldü. Biz oraya aslında başka bir sebepten şikayetçi olmaya gitmişken, tam tersi darp edildiğim için şikayetçi olmak durumunda kaldım" diye konuştu.
'MİRAS DAVASINDAN, NAMUS DAVASINA DÖNDÜ'
6 yıldan beri amcasının psikolojik şiddetine ve sözlü tacizine maruz kaldığını ifade eden Billik, "Darp edildikten sonra, raporumu almak için memurlar tarafından hastaneye götürüldüm. Darp raporumu aldım. Daha sonrasında şikayetimi oluşturdum. Aynı zamanda ettiği tehdit ve hakaretler için tekrar ayrıca bir şikayetimi oluşturdum. 2018-2019 yılları arasına dayanan bir mevzu benimki. Bu zamanlardan yapmaya başladı. Sözlü tacizleri yani karşıma geçip, 'sen çok güzelsin, çok çekicisin' dediği zamanların bile artık zamanı geldiğini düşünerek onlardan da şikayetçi oldum. Bunlar bizim 20-25 senedir yaşadığımız şeyler. Benim çocukluğuma dayanan şeyler ama yaklaşık 2018 yılından itibaren benim üzerime oynanıyor. Babamın canını, ailesiyle yakmaya çalışıyor. Annem için de çok fazla tehdit ve hakaret ettiler. Bu artık miras davasından, namus davasına döndü" ifadelerini kullandı.
'BENİ HEDEF ALARAK KAFAMA VURDU'
Amcasının babasını tehdit ettiğini söyleyen Billik, "Pazar günü, akrabamızın düğününe gitmek için ailecek hazırlandık. Nişanlımla beraber buraya geldik. Babamı, annemi, kardeşlerimi alıp ailecek düğüne gittik. Babam takı töreninde hava almaya kapıya çıktı. Bunun üzerine, arkasından nişanlım ve kardeşim de kapıda onların da olduğunu bildiği için ya da bekleyen birisi varsa diye tedirginliklerinden kaynaklı, gidiyorlar babama bakmak için. Ben anneme söyledim, 'anne sen küçük kardeşimle bekle ben bir babamlara bakıp geleceğim' dedim. Bunun üzerine kapıya çıktım. O esnada ben gelene kadar, orada bir tartışma yaşanmış. Aslında öncesinde zaten, amcam sataşmış. Babamı, 'gel lan seni öldüreceğim bu köşeye gel, sana göstereceğim' diyerek düğün salonunun köşesine çağırmış. Kardeşime ve nişanlıma da aynı hakaret ve tehditleri devam ettirdiğini gördüğümde zaten olayın üzerine gelişimde, direkt 'ne oluyor ya ne diyorsun sen?' diye konunun üzerine girmem üzerine, direkt bana saldırmaya başladı. Üzerime yürüdü ve vurmaya çalıştı bana. Bana vurmaya çalışması üzerine, zaten babam ve nişanlım, kardeşim direkt beni savunmak için araya girdi. O esnada tabi ki, bana vurabildiğini vurdu yani. Elinde o sırada bir demir jop çıkarıp, ki ben ilk defa gördüm. Düğmesine bastı, açıp uzattı ve direkt beni hedef alarak kafama vurdu. Orada hala kendimi savunmaya çalışıyordum. Kafamın yarıldığından, kanadığından asla haberim yok" şeklinde konuştu.
'KAFAMI YARMASINA RAĞMEN DIŞARIDA'
Billik, "Saçlarım hala kanlı. Duş alamadığım için şu an hala kanlı bir şekilde geziyorum. Kafamın direkt sargısıyla, hiç dinlenmeden karakola gittim. Karakolda aynı şekilde, darp raporumu teslim ettim. Uzaklaştırma istediğim halde, tekrar bunu yaptığını, darp edildiğim halde bunun ikinci olduğunu ve üçüncüsünde bu adamın beni en sonunda öldüreceğini söyledim. Ben bu adam yüzünden 2020 yılında eve çıktım. O kadar çok sözlü tacize maruz kalıyordum ki. Gerek mesleğimle alakalı, giyimimle alakalı. Ben adalet istiyorum. Bu insan, kafamı yarmasına rağmen dışarıda geziyor. Hala aile apartmanımızda, çok rahat bir şekilde girip çıkabiliyor. Bunun artık gereken cezayı almasını istiyorum. Bu şekilde ne ben ne de ailem güvende değiliz. Şu anda uzaklaştırma kararımız var ama elbet bu uzaklaştırma kararı bitecek. Ben yeğeniyken bunu yapabiliyor. Dışarıda çok kez kadınlar öldürüldü. Ben bunlar gibi olmak istemiyorum. Genç bir kızın evlilik arifesindeyken, travmatik olarak çok kötü etkiledi. Ben artık o ölen kadınlardan birisi olmak istemiyorum" dedi. Başak Billik'in babaannesi S.B ise "Benim küçük bir oğlum vardı onu da baskılar ile yurt dışına kaçırttı" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------
-Başak Billik ile röportaj
-Babanne S.B ile röportaj
-Darp Raporu görüntüsü
-Başak Billik'in yaralanmasından genel ve detay görüntüler
============================
5- BAKIRKÖY'DE TRAFİK POLİSİ OGÜN YÜRÜMEZ'İN ŞEHİT OLDUĞU KAZANIN GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Soner HASIRCIOĞLU/İSTANBUL (DHA) Bakırköy'de kazaya müdahale eden trafik polisi Ogün Yürümez, İETT otobüsünün çarpması sonucu şehit oldu. Kaza anının görüntüleri ortaya çıktı.
Kaza, 3 Kasım Pazar günü saat 06.00 sıralarında D-100 Kara yolu güney yan yol Ekrem Kurt Bulvarı'nda meydana geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) ait zabıta aracıyla otomobil çarpıştı. Kaza bölgesinde polis ekipleri güvenlik önlemi aldığı sırada Ahmet Gül yönetimindeki 34 HO 1852 plakalı İETT otobüsü, trafik polisi Ogün Yürümez'e çarptı. İhbar üzerine kaza yerine emniyet, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, polis memuru Yürümez'in şehit olduğunu belirledi. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından şehit Ogün Yürümez'in naaşı morga kaldırıldı. Buradaki incelemenin ardından şehit Ogün Yürümez için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesinde resmi tören düzenlendi. Törenin ardından şehit polisin cenazesi memleketi Giresun'da toplara verildi. İETT otobüsü şoförü Ahmet Gül ise tutuklanarak cezaevine götürüldü.
ARAÇ İÇİ KAMERASI VE GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Kaza anının araç içi kamerası ve kent güvenlik sistemleri kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Trafik polislerinin iki aracın karıştığı kazaya müdahale ettiği sırada İETT otobüsünün önce zabıta aracına çarptığı, ardından sürüklediği görülüyor. (DHA)
Görüntü Dökümü:
------------------
Kazanın kent güvenlik sistemleri kamerası görüntüsü
Kazanın İETT aracının içindeki kamera görüntüsü
Arşiv görüntüler
==============================
6- İSTANBUL'DA UYUŞTURUCU SATICILARINA YÖNELİK OPERASYON: 43 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Leyla YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- ANADOLU Cumhuriyet Başsavcılığı'nın uyuşturucu satıcılarına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun gerçekleştirdiği operasyonda 47 şüpheli yakalandı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 43'ü tutuklanırken, 4 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu uyuşturucu satıcılarına yönelik çalışma başlattı. Polis, 4 Kasım Pazartesi günü Sancaktepe ve Sultanbeyli ilçelerindeki adreslere eş zamanlı olarak operasyon düzenledi. Operasyon sonucunda, yakalama kararı verilen 65 şüpheliden 47'si yakalanırken 11 şüphelinin yakalama çalışmaları devam ettiği, 7 şüphelinin ise cezaevinde olduğu tespit edildi.
43 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Emniyette işlemleri tamamlanan 47 şüpheli Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına getirildi. Savcılıkça ifadesi alındıktan sonra nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden 43'ü tutuklanırken, 4 şüphelinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. (DHA)
==================================
7- TELEFON DOLANDIRICILARINA İSTANBUL MERKEZLİ 4 İLDE OPERASYON YAPILDI
Ali AKSOYER / İSTANBUL, (DHA)- Telefonda kendilerini polis, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak, aradıkları kişileri kandırıp milyonlarca liralık vurgun yapan 11 kişilik örgüt 4 ilde yapılan operasyonla yakalandı. Şüphelilerin son üç ay içinde 4 milyon 150 bin liralık parayı kendi hesaplarına havale ettirdikleri tespit edildi.
Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından telefon dolandırıcılarına yönelik operasyon yapıldı. Şüphelilerin, telefonda kendilerini polis, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak, aradıkları kişileri kandırdığı ve milyonlarca liralık vurgun yaptığı belirlendi. Cumhuriyet Başsavcılığından alınan izinle 3 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından şüphelilerin kimlikleri tespit edildi. Yapılan ilk operasyonla yakalanan 2 şüpheli çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Diğer şüphelilerin kimliklerinin tespit edilmesinin ardından yapılan ikinci dalga operasyonda İstanbul, Kocaeli, Adana ve Aydın illerinde tespit edilen adreslere eş zamanlı baskın yapıldı. Baskında soruşturması dosyasında aranan 9 şüpheli gözaltına alındı.
4 BİN 150 BİN LİRALIK VURGUN
Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından yapılan soruşturmada, şüphelilerin telefonla aradıkları kişileri "Banka hesabınız terör örgütü tarafından ele geçirilmiş. Operasyon bitene kadar tüm paranızı göndereceğimiz hesap numarasına gönderin. Operasyon bitince paranızı geri alacaksınız" diyerek kandırdıkları tespit edildi. Şüphelilerin son 3 ay içinde gerçekleştirdikleri 11 eylemde toplam 4 bin 150 bin liralık vurgun yaptıkları belirlendi. Operasyon sırasında mağdurların gönderdikleri paralara bankalarda bloke konarak sahiplerine geri verildiği öğrenildi.
Şüpheliler işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildiler.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
-Şüphelilerin yakalanma anları polis kamerası
================================
8- FATİH'TE AYAKKABI HIRSIZLIĞI KAMERADA
Baran AKKAYA- Utku Can SÖNMEZ / İSTANBUL, (DHA)- FATİH'te gözüne kestirdiği bir apartmana giren sırt çantalı şüpheli katlarda dolaşarak beğendiği ayakkabıyı çaldı. O anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Fatih Mevlanakapı Mahallesi'nde bulunan bir apartmana dün saat 13.30 sıralarında sırt çantalı bir şüpheli girdi. Şüpheli, katları dolaştıktan sonra beğendiği ayakkabıyı alarak hızla binadan çıktı. Binada oturanlardan biri ayakkabısının olmadığını fark edince güvenlik kamerasını izledi. Görüntülerde ayakkabısının çalındığını gören bina sakini polise şikayette bulundu.
Görüntü Dökümü:
----------------
(Güvenlik kamera görüntüsü)
-Şüphelinin binaya girmesi
-Ayakkabıyı alarak kaçması