Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

ABONE OL
DHA

1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BÖLGEMİZİN FELAKETE SÜRÜKLENMEMESİ İÇİN İSRAİL ÜZERİNDEKİ BASKILARIN ARTIRILMASI GEREKİYOR

Kübra SONKAYA- Ömer HASAR / İSTANBUL, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79'uncu Genel Kurulu'na katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne yapacağı yolculuk öncesinde basın açıklamasında bulundu. Atatürk Havalimanı'nda bulunan Devlet Konukevi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizin büyük bir felakete sürüklenmemesi için İsrail üzerindeki baskıların daha da artırılması gerekiyor. Lübnan'da düzenlenen saldırı, milli teknolojilerin sadece savunma sanayi alanında değil, çok daha geniş bir çerçevede ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin de normalleştirilmesi için Beşar Esad ile görüşme irademizi ortaya koyduk" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşecek Birleşmiş Milletler 79'uncu Genel Kurulu'na katılmak üzere eşi Emine Erdoğan ile birlikte yola çıktı. Seyahat öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zirveye hitabımda BM Güvenlik Konseyi ve uluslararası finans mimarisi başta olmak üzere küresel yönetişim mekanizmasının reform ihtiyacına yine dikkat çekeceğim. Daha kapsayıcı, adil ve etkili bir yapılanmaya duyulan gerekliliğin altını çizeceğim. Biliyorsunuz ilk günden beri İsrail'in hedefinin sadece Gazze olmadığını söylemiştim. Lübnan'a yönelik son günlerde yapılan saldırılar İsrail yönetiminin savaşı bölgeye yayma planlarına dair endişelerimizi haklı çıkardı" dedi.

'BÖLGEMİZİN VE İNSANLIĞIN GÜNDEMİNDE YER ALAN HUSUSLARLA İLGİLİ KANAATLERİMİZİ PAYLAŞACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM'de ana gündemin Gazze'ye yönelik saldırılar olacağına dikkat çekerek, "Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği 130'dan fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde iştirak etmesi bekleniyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde yoğun bir toplantı ve görüşme trafiğimiz olacak. Bu yıl Genel Kurul'un en dikkat çekici etkinliği, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin ev sahipliğinde tertiplenecek 'Geleceğin Zirvesi'dir. 23 Eylül günü gerçekleştirilecek zirvede, çok taraflı sisteme yönelik meydan okumalar karşısında ortak çözümler üretilmesi hedefleniyor. Zirveye hitabımda BM Güvenlik Konseyi ve uluslararası finans mimarisi başta olmak üzere küresel yönetişim mekanizmasının reform ihtiyacına yine dikkat çekeceğim. Daha kapsayıcı, adil ve etkili bir yapılanmaya duyulan gerekliliğin altını çizeceğim. Türkiye'nin bu yöndeki çabalara dair katkı ve desteğini beyan edeceğim. Bu yılki genel kurul görüşmeleri, hiç kimseyi geride bırakmamak teması altında yapılıyor. Görüşmelerin ilk gününde, 24 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu'na hitap edeceğim. İnşallah burada bölgemizin ve insanlığın gündeminde yer alan hususlarla ilgili kanaatlerimizi paylaşacağız. Özellikle Gazze'deki soykırıma ve İsrail'in saldırgan politikalarına karşı atılabilecek ortak adımlara temas edeceğim" dedi.

'BİLİYORSUNUZ İLK GÜNDEN BERİ İSRAİL'İN HEDEFİNİN SADECE GAZZE OLMADIĞINI SÖYLEMİŞTİM'

Erdoğan, amacın, çatışmayı bölgeye yaymak olduğunu vurgulayarak, "Yaklaşan kış mevsimi, Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı zorlukları daha da zorlaşacaktır. Açlık, susuzluk ve temel gıda ve tıbbi malzeme eksikliği sahadaki durumu giderek kötüleşiyor. İsrail Hükümeti, bir nevi Nazi imha kamplarına çevirdiği Gazze'deki 2 milyonu aşkın insanı ya bombalarla ya da açlık ve susuzlukla katlediyor. Neredeyse bir yıldır devam eden bu zulmün sona ermesi, kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz akışı için hepimize, tüm dünyaya, özellikle BM'ye önemli görevler düşüyor. Biliyorsunuz ilk günden beri İsrail'in hedefinin sadece Gazze olmadığını söylemiştim. Lübnan'a yönelik son günlerde yapılan saldırılar İsrail yönetiminin savaşı bölgeye yayma planlarına dair endişelerimizi haklı çıkardı" diye konuştu.

'MESCİD-İ AKSA'YA YÖNELİK ARTAN SALDIRILAR VE TACİZLER DE AYNI KİRLİ SENARYONUN BİRER PARÇASIDIR'

Birçok mevkidaşıyla bir araya geleceğini belirten Erdoğan, "Netanyahu ve şebekesi radikal siyonist ideolojilerini hayata geçirmek için her türlü provokasyona, her türlü tahrike başvurmaktadır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'ya yönelik artan saldırılar ve tacizler de aynı kirli senaryonun birer parçasıdır. Türkiye olarak; bu konudaki hassasiyetimizin hangi seviyede olduğunu daha önce defalarca ifade ettik. Bugün de aynı yerdeyiz. Bölgemizin büyük bir felakete sürüklenmemesi için İsrail üzerindeki baskıların daha da artırılması gerekiyor. Genel Kurul marjında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin yanı sıra, çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla Türkevi'nde görüşmelerim olacak. Bütün bunlarla beraber bu ikili görüşmeler yanında yine bizlerden randevu talebinde bulunan devlet başkanlarıyla, hükümet temsilcileri ile görüşmelerimi sürdüreceğim. Ziyaretimizde, Amerika'da yaşayan vatandaşlarımızla da bir araya geleceğiz. Düşünce kuruluşu temsilcileri ve Amerikan iş dünyasının seçkin üyeleri ile de temaslarımız olacak. Ziyaretimizin ve bu çerçevede yapacağımız görüşmelerin ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.

'MİKATİ, YAPTIĞIM GÖRÜŞMEDE, ŞU ANDA ÇOK ÇOK CİDDİ SIKINTILAR İÇERİSİNDE OLDUKLARINI İFADE ETTİ'

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan'da yaşanan saldırının ardından yerli ve milli yazılımla ilgili soruya, "İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil, bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor. Özellikle bu dijital saldırıları şu anda devreye almış olması, bunun çok açık net ifadesidir. İsrail bu saldırıyla, sivil hassasiyetlerinin bulunmadığını, kendi nefret edici emellerine ulaşmak için de her yolu deneyebileceğini açık ve net ortaya koymuştur. Bu saldırının başka bir anlamı da, bizim tüm ikazlarımıza rağmen; bazı Batılı ülkelerin de desteklerini yanına alarak İsrail'in çatışmaları Lübnan ve bölge geneline maalesef yayılmaktadır. Özellikle değerli dostum Mikati ile evvelsi gün yaptığım görüşmede, kendisi de şu anda çok çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduklarını ifade etti. Bu konuda da bizden neler yapabileceğimizi veya neler yapabiliriz bunları kendisiyle konuştuk. Gerçekten şu anda bölge açıklanamayacak derecede büyük bir krizle karşı karşıya. Tabii çok şeyler söyleniyor şu an itibari ile. Lübnan, özellikle Mikati, 'İsrail'e karşı ne yapabilir, bize ne gibi destekleriniz olabilir, ne gibi yardımlarınız olabilir, biz sizlerden bunu bekliyoruz. Birleşmiş Milletlere gelme noktasında da bu sene herhalde gelemeyeceğim' ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Tabii Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum, İsrail'in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır. Dünya barışını koruma misyonuna sahip bütün ülkelerin İsrail'i durduracak çözümleri ortaya koymasının vakti geldi ve geçiyor. İnsanlığın kaybedecek bir günü daha kalmamıştır. Diğer taraftan Lübnan'da düzenlenen saldırı, milli teknolojilerin sadece savunma sanayi alanında değil, çok daha geniş bir çerçevede ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Biz de tabii bu gelişmeler karşısında çok daha farklı tedbirler almak suretiyle şu anda bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız' dedi.

'TÜRKİYE İLE SURİYE ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN NORMALLEŞTİRİLMESİ İÇİN BEŞAR ESAD İLE GÖRÜŞME İRADEMİZİ DE ORTAYA KOYDUK'

Suriye ile temasların hangi aşamada olduğuna ilişkin soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle Türkevi, inşallah bu defa çok farklı görüşmelere, çok farklı ilişkilere vesile olacaktır. Bunun için Türkevi'nde yapacağım görüşmeler ve Türkevi'nde yapılacak bütün diğer ülkelerden liderlerle görüşmeler, inşallah bunların adımlarını attığımız bir merkez haline evimizi dönüştürecektir. Suriye'deki gerilimin artık sona ermesi gerektiğini, oradaki istikrarsızlığın başta terör örgütleri olmak üzere, tabii İsrail'in bir devlet terörü estirdiğini çok açık net ortaya koyacağız. Bu artık sıradan bir basit terör değil, devlet terörü. Bunu bugüne kadar çok kez tekrar ettik, söyledik. Ama bazıları hala, özellikle Batılı ülkeler, bunu anlamamakta ısrar ediyor. Biz de söylemekte ısrar edeceğiz. Ve bunu özellikle de BM'deki konuşmamda da ifade edeceğim. Bu gerginliğin sona ermesi, Suriye topraklarının tamamında huzur ve istikrarın sağlanması için Türkiye ve Suriye'nin birlikte atabileceği adımlar, Şam yönetimini, muhaliflerin bir süredir Suriye'de çatışmasızlığın sağladığını görüyoruz, bu durum kalıcı çözüm için etkin bir kapı aralamak adına elverişli bir ortam sağlıyor. Suriye dışında milyonlarca insan, vatanlarına dönmek için bekliyor. Biz bu konuda çağrımızı yaptık ve Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi için Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk. Biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz. Biz buna hazırız. Halkı Müslüman iki ülke olarak, artık bu birlikteliği bu beraberliği bir an önce gerçekleştirelim istiyoruz. İki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemde böylesi bir görüşme neticesinde inşallah başlar diye inanıyorum' değerlendirilmesinde bulundu.

'SAYIN BİDEN İLE ÇEŞİTLİ VESİLELERLE BİR ARAYA GELEBİLİRİZ'

Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden ile iigili soruya ise, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak için ajandamız dolu dolu gidiyoruz. Orada sadece Biden değil, birçok dünya lideri olacak. Tabi şu an itibari ile Biden'la bir görüşme var mı yok mu henüz bu kesinleşmiş değil. Ana gündemimiz Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve oradaki temaslar. Fakat tabii Biden veya daha başka sürpriz görüşmeler nerede, nasıl olur, bunların hepsini oradaki gelişmelerle ele alacağız. Gerek Türkevi'nde, gerek Birleşmiş Milletler binasında yoğun bir görüşme trafiğimiz olacak. Katılacağımız toplantılar planlanmış durumda. Bu trafik içerisinde, Sayın Biden ile henüz planladığımız bir ikili görüşmemiz yok. Ancak çeşitli vesilelerle bir araya gelebiliriz, geleceğiz. Biz Birleşmiş Milletler'de görüşeceğimiz tüm liderlerle başta Gazze olmak üzere, Filistin topraklarında akan kanı durdurmayı ele alacağız. Filistin ile birlikte tüm çatışma bölgelerinde yaşananları ve ne yapılması gerektiğini değerlendireceğiz. Çünkü insanlar, çocuk, kadın, yaşlı ölüyor. Artık rakam 45 binin üzerine çıktı. Bu yenilir yutulur bir gelişme değil. İnşallah Türkiye olarak, bugüne kadar bu mücadeleyi nasıl vermişsek; özellikle dünya siyonizminin şu anda Orta Doğu'da estirdiği bu ölüm fırtınasına karşı, Türkiye olarak biz yine neler yapabiliriz bunun gayreti içerisinde olacağız. Bunun çalışmalarını şahsım, arkadaşlarım ve tüm bakanlarımızla birlikte ele alacağız ve elimizden ne geliyorsa bunu yapacağız" yanıtını verdi.

Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79'uncu Genel Kurulu'na katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne yola çıktı. Apronda askeri tören kıtasını selamlayan Erdoğan'ı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül ve bazı yetkililer uğurladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ve bazı yetkililer eşlik etti.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Erdoğan'ın konuşması

==============================

2- BAKAN TEKİN: MİSAFİR ÖĞRENCİLERİMİZİN TÜRKÇE ÖĞRENMESİ İÇİN ÇOK CİDDİ PROGRAMLAR GELİŞTİRİLDİ

İSTANBUL, (DHA) 2. Uluslararası Miras Dil ve Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sempozyumu'nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin "Ülkemizde misafir öğrencilerimiz var. Bu öğrencilerin Türkçe öğrenmesi için Bakanlığımız hummalı bir çalışma yürüttüğünü ifade etmek isterim. 2013 -2014 yılı itibariyle biliyorsunuz, Suriyeli sığınmacılarla ilgili Türkçe ve Türkiye müfredatının uygulanması kararı alınmıştı. Çünkü ondan önce geçici durum olarak kabul edildiğinden, genellikle Suriye müfredatı üzerinden yürümüştü. Bu karar alındıktan sonra, misafir çocuklarımızın Türkçe öğrenmesi için çok ciddi programlar geliştirildi. Öğretmen arkadaşlarımız istihdam edildi onlar için, materyal setleri oluşturuldu, ders kitapları oluşturuldu" dedi.

Türkiye Ulusal Ajansı ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen Language Tree Projesi kapsamında düzenlenen 2. Uluslararası Miras Dil ve Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sempozyumuna (ISOHTEL 2024), İstanbul Bilgi Üniversitesi Santralistanbul Kampüsü'nde başladı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan tanıtım videosunun izletilmesinin ardından sempozyumda, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bir konuşma yaptı.

'MİSAFİR ÇOCUKLARIMIZIN TÜRKÇE ÖĞRENMESİ İÇİN ÇOK CİDDİ PROGRAMLAR GELİŞTİRİLDİ'

Bakan Tekin "Ülkemizde misafir öğrencilerimiz var. Bu öğrencilerin Türkçe öğrenmesi için Bakanlığımız hummalı bir çalışma yürüttüğünü ifade etmek isterim. 2013 -2014 yılı itibariyle biliyorsunuz, Suriyeli sığınmacılarla ilgili Türkçe ve Türkiye müfredatının uygulanması kararı alınmıştı. Çünkü ondan önce geçici durum olarak kabul edildiğinden, genellikle Suriye müfredatı üzerinden yürümüştü. Bu karar alındıktan sonra, misafir çocuklarımızın Türkçe öğrenmesi için çok ciddi programlar geliştirildi. Öğretmen arkadaşlarımız istihdam edildi onlar için, materyal setleri oluşturuldu, ders kitapları oluşturuldu. Çocukların Türkçe öğrenmesi için teknolojik imkanlar geliştirildi."

'ÜLKEMİZDEKİ YABANCI OKULLARLA İLGİLİ HUKUKİ SÜRECİ KAMUOYUYLA PAYLAŞTIK'

Bakan Tekin "Biz yaz aylarında bir süreç başlattık. Ülkemizdeki yabancı okullarla ilgili hukuki süreci kamuoyuyla paylaştık. Örnek olması açısından Fransa ve Fransız okullarıyla ilgili süreci bu anlamda kısaca özetlemek isterim. Türkiye'de Lozan'dan kaynaklanan ve Lozan'da temel hak hürriyetler bağlamında tanıdığımız azınlıkların kendi dillerini ve kendi kültürlerini öğrenmelerine ilişkin eğitim veren azınlık okullarımız var. Lozan sonrasında Lozan mektuplarıyla meşruluğunu, hukukiliğini kabul ettiğimiz yabancı okullar var. Bir de 1940'lı yıllardan itibaren Türkiye'de kurulan belli başlı ülkelere ait -Fransa bunlardan bir tanesi- okullar var. Bu okulların hiçbir hukuki altyapısı yok. Yoğun biçimde de öğrencilerin büyük çoğunluğunu Türk vatandaşları yani Türk çocukları oluşturuyorlar. Bu bizim iç hukukumuz açısından bir problem. Yani bizim mevzuatımıza göre Anayasamıza ve yasalarımıza göre Türkiye'deki Türk vatandaşı, Türk çocukları sadece Türkler tarafından kurulmuş okullara devam edebilir ya da resmi devlet okullarına devam edecekler. Bunun dışındaki seçenekler hukuki değil. Ya da yabancı öğrenci dışında Türk öğrenci almayacaksınız" dedi

'GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDİYOR'

Bakan Tekin konuşmasını, "Bu hukuki statüye kavuşturmanın yolu da uluslararası bir sözleşme. Yani uluslararası sözleşmeyi yaparsak eğer Türkiye'deki iç hukuku açısından yasaların üstünde bir pozisyonda olduğu için bu okullar hukuk statüsü kazanmış olurlar. Ama bunun karşılığında biz sizden sizin ülkenizdeki Türk çocuklarının, Türk vatandaşlarının, Türkçe ve Türk kültürü derslerini alması konusunda bir taahhütte bulunacaksınız. Onlarla ilgili kolaylıklar sunacaksınız. Tartışmanın çıktığı nokta tam da burası. O ülkeler bununla ilgili kendi hukuki mevzuatlarını referans göstererek bu konuda adım atamayacaklarını söylediler. Biz de biz de kendi hukuki mevzuatımızı referans göstererek o zaman bu okulları maalesef Türkiye öğrenci alamazsınız, meşruluğunu da hukukiliğini de kabul etmiyoruz. Anlatmak istediğim şey şu, bu okullarla ilgili kamuoyunda çıkan tartışmanın aslında gerekçesi tam da bu toplantıda konu olan mevzular. Özellikle Avrupa'daki Türk çocuklarının Türkçe ve Türk kültürü öğrenmelerine ilişkin ki bu zaten uluslararası hukukun da koruduğu bir alan. Ana dil Hakkı diye tüm uluslararası metinlerde, bütün insan hakları metinlerinde, referans gösterilen bir alandan bahsediyoruz, biz aslında farklı bir şey de istemiyoruz. Devam ediyor şu an görüşmelerimiz. Anlatma sebebim veya bu görüşmelerimiz sonuçlanabilir uluslararası sözleşmenin altına imza atabilirsek yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarımızın bu haklarında garanti altına almış olacağız" şeklinde sonlandırdı.

Görüntü Dökümü:

------------

Hazırlanan videonun izlenmesi

Bakan Tekin konuşması

=================================

3- KÜÇÜKÇEKMECE'DE CAMİNİN ŞADIRVANINI SU BASTI

Özgür EREN- Vehbi DEMİR /İSTANBUL, (DHA)- KÜÇÜKÇEKMECE'de bir caminin şadırvanı ve konferans salonunu su bastı. Caminin dernek başkanı her yağmur yağdığında aynı sorun yaşandığını belirterek yetkililerden yardım istedi.

İstanbul'un bazı bölgelerinde gece saatlerinde başlayan yağmur sabah saatlerinde Küçükçekmece ve çevresinde de etkili oldu. Yağmur nedeniyle Mehmet Akif Mahallesi'nde bulunan Mustafa Güllü Camisinin şadırvanı ve konferans salonu su ile doldu. Yaklaşık yarım metre su ile dolan şadırvanda oturaklar suya gömüldü. Tuvaletlerin de su içerisinde kaldığı alan kullanılamaz hale geldi.

'10 DAKİKA YAĞMUR YAĞSIN KANAL GERİYE VURUYOR'

Mustafa Güllü Camisi Dernek Başkanı Ali Deniz, "Burası 1 senedir aynı. Yağmur yağdığı zaman kanal tıkalı olduğu için su gitmiyor. Burası aşağıda olduğu için burayı su basıyor. İSKİ'ye gittik olmadı, belediyeye gittik olmadı. Hiçbiri ilgilenmedi. Hep 'Geleceğiz' dediler. Ne gelen var ne giden. 10 dakika yağmur yağsın kanal geriye vuruyor. Bu kanal suyu. Koskoca Atatürk Mahallesi'nin kanalı buradan geçiyor. İçeride yaklaşık yarım metre su var. Oturaklar suya gömülmüş" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Camiden görüntü

-Caminin şadırvanının önünden görüntü

-Şadırvanın su ile dolması

-Oturakların suya gömülmesi

-Tuvaletlerin su ile dolması

-Cami cemaatinden görüntü

-Ali Deniz ile röportaj

================================

4- AVCILAR'DA METROBÜS KAZA YAPTI: 2 YARALI

İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- Avcılar'da yağış nedeniyle kayganlaşan yolda duramayan metrobüs, önündeki metrobüse çarptı. Kazada metrobüsün camı patlarken 2 kişi hafif yaralandı.

Kaza, saat 09.00 sıralarında Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisleri metrobüs durağında meydana geldi. Yağış nedeniyle kayganlaşan yolda duramayan bir metrobüs, durakta bekleyen başka bir metrobüse arkadan çarptı. Kazada metrobüsün camı patladı. Metrobüsteki 2 kişi ise hafif yaralandı. Seferler bir süre tek şerit üzerinden sağlandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan 2 yolcu sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılırken, durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Ekiplerin araç kaldırma çalışmaları sonrası yol trafiğe tekrar açılırken, seferler normale döndü.

Görüntü Dökümü

---------------

-Kaza yapan metrobüsten görüntüler

=============================

5- ŞİŞLİ'DE 10 KATLI BİNADA YANGIN

Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,(DHA) ŞİŞLİ'de 10 katlı plazanın 9'uncu katında bulunan iş yerinde yangın çıktı. Yangın, itfaiye ekiplerince kısa sürede söndürüldü.

Yangın, Büyükdere Caddesi'nde bulunan 10 katlı plazanın 9'uncu katında saat 14.00 sıralarında bilinmeyen nedenle çıktı. Yangını gören binadakiler plazadan çıkarak itfaiyeye haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekibi merdiven açarak yangına müdahale etti. Yangın, itfaiyenin yarım saat süren çalışmasıyla söndürüldü. Binadan çıkan dumanlar ve itfaiye ekibinin yangına müdahalesi cep telefonu kamerasına yansıdı. Yangın nedeniyle Büyükdere Caddesi'nde trafikte yoğunluk yaşandı.

Görüntü Dökümü:

-----------

Cep telefonu görüntüsü

Plazadan çıkan dumanlar

Aktüel görüntü

İtfaiyenin olay yerine gelmesi

Olay yerinden görüntü

İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi

Genel ve detaylar

==============================

6- TUZLA'DA YOL VERME KAVGASI; TAKSİ ŞOFÖRÜNÜ DARBETTİLER

Cengiz ÇOBAN- Hiba KARGI / İSTANBUL, (DHA)- TUZLA'da iddiaya göre araç sürücüsü ve beraberindekiler yol verme nedeniyle taksi şoförüyle tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüştüğü ve taksi şoförünün yumruklandığı anlar başka bir araç sürücüsü tarafından kaydedildi.

Olay, önceki gün öğle saatlerinde Tuzla'da meydana geldi. İddiaya göre, bir araç sürücüsü ile taksi şoförü arasında trafikte yol verme nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Araçtan inen sürücü ve beraberindeki kişiler taksi şoförünü darbetti. Araç sürücüsü, yumrukladığı taksi şoförünü araca bindirdi. Araçtakilerden biri de taksiyi yumrukladı. Saldırgan grup, bir süre sonra araçlarına binerek olay yerinden uzaklaştı. Yaşanan o anlar başka bir araç sürücüsünün cep telefonu kamerasına yansıdı.

Görüntü Dökümü:

----------------

(cep telefonu)

-Taksinin görüntüsü

-Taksi şoförü ile araç sürücüsü arasındaki tartışma

-Araçtakilerin görüntüsü

-Sürücünün taksi şoförünü yumruklaması

-Zorla taksiye bindirmesi

-Araçtaki bir kişinin taksiyi yumruklaması

-Genel ve detay görüntüler

================================

7- ŞARKICI METİN AROLAT'IN CENAZESİ ADLİ TIP KURUMUNDAN ALINDI

Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA)- Şarkıcı Metin Arolat'ın cenazesi Adli Tıp Kurumundan ablası Fatoş Alkan tarafından alındı. Arolat'ın ablası basın mensuplarına kısa bir açıklama yaparken gözyaşlarına hakim olamadı.

Kadıköy'de bir otelde sahne alan 52 yaşındaki şarkıcı Mehmet Metin Arolat sahnede fenalaştıktan sonra hastaneye kaldırılmış ve hayatını kaybetmişti. Dün gece Adli Tıp Kurumuna getirilen şarkıcının cenazesi incelemenin ardından bugün Ablası Fatoş Alkan'a teslim edildi. Cenazenin yarın Teşvikiye Caminde öğlen kılınacak cenaze namazının ardından İzmir'e götürüleceği öğrenildi. Adli Tıp Kurumu çıkışında gözyaşları içerisinde açıklama yapan Fatoş Alkan "Ne diyeyim, sözün bittiği yer. Söylenecek hiçbir şey yok" diye açıklama yaptı.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Ablanın Adli Tıpa gelişi

-Ablanın içeri girmesi

-Ablanın çıkışı

-Ablanın kısa açıklaması

-Cenazenin çıkışı

-Şarkıcının yakınlarının birbirine sarılması

===============================

8- TAKSİM'DE SAĞANAK YAĞMUR ETKİLİ OLDU

Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,(DHA) METEOROLOJİ Genel Müdürlüğü ve AKOM'un uyarılarının ardından İstanbul'da yağmur etkili oldu. Taksim'de aniden bastıran yağmurda ıslanmak istemeyenler otobüs duraklarına sığındı.

İstanbul'da meteoroloji Genel Müdürlüğü ve AKOM'un uyarılarının ardından sabah saatlerinden itibaren yağmur etkili oldu. Taksim Meydanı'nda aniden bastıran yağmurda ıslanmak istemeyenler otobüs duraklarına sığındı. Yağmurun aralıklarla etkili olması bekleniyor. D-100 Karayolu Beylikdüzü mevkiinde de sağanak yağmur nedeniyle trafik yoğunluğu oluştu.

Görüntü Dökümü:

---------

Taksim Meydanı'ndan görüntü

Şemsiye ile yürüyenler

Yağmur altında koşturanlar

Beylikdüzü'nde trafikten görüntü

Genel ve detaylar

© Copyright 2024

DHA