Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1

ABONE OL
DHA

1- POLİS MEMURU ŞEYDA YILMAZ'I ŞEHİT EDEN GEÇTİ'YE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS TALEBİ

Leyla YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)-ÜMRANİYE'de polis Şeyda Yılmaz'ı şehit eden Yunus Emre Geçti hakkında iddianame tamamlandı. Geçti hakkında 5 ayrı suçtan ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 10 ay 15 güne kadar da hapis cezası istendi. İddianamede Geçti'nin geçmişi, sosyal ilişkileri, suçun vasıf ve mahiyeti nedeniyle cezasında indirim yapılmaması talep edildi.

Ümraniye'de 23 Eylül 2024 günü 'motosiklet hırsızlığı' suçundan yakalanan şüpheli Yunus Emre Geçti, olay yerinde çıkan arbedede, polis memurunun silahını alarak ateş etmeye başladı. Polis memuru Şeyda Yılmaz ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Olayla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame tamamlandı. İddianamede, Yunus Emre Geçti hakkında, polis memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit etmesi nedeniyle 'Kadına karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet istendi. Olayda polis memuru Kürşat Hakkı Sarıtepe'nin ağır yaralamasının öldürmeye teşebbüs olduğu değerlendirilirken, 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 20 yıla kadar, annesi Pınar Geçti yönünden de aynı şekilde değerlendirilip 'üstsoy birine karşı kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

'50 YIL 10 AY 15 GÜN HAPİS TALEBİ'

Geçti hakkında, olay yerindeki 2 polis memuruna mukavemet ettiği, 'zincirleme şekilde görevi yaptırmamak için direnme' suçundan 7 yıl 10 ay 15 gün ve 'Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet' suçundan 3 yıla kadar hapsi istendi. Toplamda Yunus Emre Geçti için 5 ayrı suçtan ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 10 ay 15 güne kadar hapsi talep edildi. Savcılık, Geçti hakkında geçmişi, sosyal ilişkileri, suçun vasıf ve mahiyeti nedeniyle cezasında indirim yapılmaması talep edildi.

Görüntü dökümü

Arşiv

========================

2- ÇAĞLAYAN ADLİYESİ'NDEKİ TERÖR SALDIRISINDA ÖLDÜRÜLEN TERÖRİSTİN ABLASI İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA

AYŞE GÜREL/İSTANBUL, (DHA)-ÇAĞLAYAN Adliyesi'nde polis noktasına düzenlenen silahlı terör saldırısına öldürülen teröristin ablası Pınar Birkoç ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Necmiye Birkoç'un dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan yargılandığı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verdi. Dosyada gizli tanık olan S.K., Birkoç'un 2015 ve 2016'da örgütün mahalle sorumlusu olduğunu ve esnaftan örgüt adına para topladığını söyledi.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın C kapısındaki polis kontrol noktasına 6 Şubat 2024'de DHKP-C silahlı terör örgütü tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıyı gerçekleştiren teröristler Emrah Yayla ve Pınar Birkoç, polis tarafından etkisiz hale getirilirken yoldan geçen bir vatandaş hayatını kaybetmiş, 3'ü polis olmak üzere 6 kişi de yaralandı. Saldırıya ilişkin 19 sanığın ayrı ayrı yargılandığı davalar çerçevesinde olay günü etkisiz hale getirilen terörist Pınar Birkoç'un ablası sanık Necmiye Birkoç'un 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Necmiye Birkoç Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Sanık avukatı ise mahkemede hazır bulundu.

'KARDEŞİMİN TERÖR EYLEMİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİ SAVCIDAN ÖĞRENDİMö

Duruşmada savunma yapan Birkoç, "Saldırı gününde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılamam devam ediyordu, tahliye edileceğimi düşünüyordum. Duruşmadan sonra nezarethaneye indirilip bir süre sonra da Savcılığa çıkarıldım. Kardeşimin terör eylemi gerçekleştirdiğini savcıdan öğrendim, şok oldum. Bilme ya da öğrenme şansım yok. Kendisiyle iletişimimiz olmadı. Ben ve ablam duruşmaya geldiğimiz için suçlandık. 'Neden ablam ve ben ailecek suçlanıyoruz?' diye sordum. O günle ilgili aklımda hiçbir şey yok. İstanbul'a çalışmaya gelmiştim. Kışın memlekete gidip okuyacaktım, şartlar el vermedi. Yalancı şahıslar kendi cezalarından indirim olsun diye başkaları ve benim üzerime ifade vermişler. Ben bu kişilerin açık şekilde yalan söylediklerini biliyorum. Emrah Yayla'yı tanımıyorum. Ocak'ın ilk haftası Pınar'la bir kez görüştük. O görüşmede de kendisine okula kaydını yaptırmasını, üniversite okumasını söyledim" dedi.

'BİRKOÇ, ÖRGÜT ADINA PARA TOPLUYOR'

Gizli tanık olarak ifade veren S.K. ise sanık Birkoç'un 2015 ve 2016'da örgütün mahalle sorumlusu olduğunu, örgütün talimatıyla 1 Mayıs'ta Taksim'deki etkinliklere insanları gönderdiğini, esnaflardan örgüt adına para topladığını söyledi. Hakkındaki iddialarla ilgili konuşan Birkoç, gizli tanık beyanlarının iftira olduğunu belirtti.

DOSYA BİRLEŞTİRİLDİ

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Necmiye Birkoç'un dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan yargılandığı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca sanık Necmiye Birkoç'un tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Görüntü Dökümü:

Arşiv

========================

3- HRANT DİNK'İN ÖLDÜRÜLMESİYLE İLGİLİ KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANDIĞI DAVANIN DURUŞMASI ERTELENDİ

AYŞE GÜREL/İSTANBUL, (DHA)-AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı ve 15 sanık yönünden Yargıtay'ın bozduğu davanın bugün görülen duruşmasında sanıkların mütalaaya karşı savunmaları alındı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, kamu görevlileri hakkında verilen kararın Yargıtay tarafından 15 sanık yönünden bozulmasının ardından yeniden başlayan yargılamanın duruşması İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya 11 tutuklu sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Dink ailesinin avukatları ile sanık avukatları da mahkemede hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, bugünkü duruşmada sanıklar Muharrem Demirkale ile Yavuz Karakaya'nın savunmalarının alınacağını belirtti. Savunmasını yapmak üzere ilk olarak sanık Demirkale'ye söz verildi. Demirkale savunmasında, "Ben masumum ve suçsuzum, olaylarla zerre kadar alakam yokö dedi.

'BANA BU İFTİRAYI ATANLARDAN DÜNYADA DA AHİRETTE DE ŞİKAYETÇİYİM'

Tutuklu sanık Yavuz Karakaya ise, "Benim bu cinayetle ilgili uzaktan yakından hiç bir ilgim yok. Bu bana yapılmış bir iftiradır. Bu iftirayı yapan herkesten dünyada da ahirette de şikayetçiyim. Dosyada suça iştirak ettiğime dair tek bir delil yoktur, hepsi sahte üretilmiştir. Aynı delillerle iftiraya uğrayan arkadaşlarımız beraat etmiştirö ifadelerini kullandı.

'DURUŞMA 10 Ocak 2025'E ERTELENDİ'

Alınan beyanlar ve savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların ise adli kontrol tedbirlerinin devam etmesine hükmederek duruşmayı 10 Ocak 2025 tarihine erteledi.

İDDİANAMEDEN

İddianamede, 2007'de uzman çavuş olarak görev yapan sanık Veysel Şahin, albay olarak görev yapan Ali Öz, astsubay kıdemli başçavuş olarak görev yapan Gazi Günay, müdür yardımcısı olarak görev yapan Hasan Durmuşoğlu, polis memuru olarak görev yapan Mehmet Ayhan, astsubay başçavuş Okan Şimşek, polis memuru Onur Karakaya ve şube müdür yardımcısı Osman Gülbel'in 'Tasarlayarak kasten öldürme' ile 'Anayasayı ihlal' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasının talep edildiği açıklandı. 2007'de uzman çavuş olarak görev yapan Bekir Yokuş'un 'Tasarlayarak kasten öldürmeye yardım' ve 'Anayasayı ihlal' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, Yüzbaşı Muharrem Demirkale'nin ise 'Tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, 'Anayasayı ihlal' suçundan davanın reddine karar verilmesi talep edildi. Astsubay Kıdemli Başçavuş Yavuz Karakaya'nın 'Tasarlayarak kasten öldürmeye yardım' suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası istenirken, sanığın 'Anayasayı ihlal' suçu yönünden davanın reddine karar verilmesi istendi.

Görüntü dökümü:

Arşiv

=======================

4- ŞİŞLİ'DE TARTIŞTIĞI EŞİNİ SİLAHLA ÖLDÜRÜP KAÇTI

Mustafa Mert KARACA/İSTANBUL,(DHA)-ŞİŞLİ'de eşi ile tartışan Yılmaz U., tartışmanın kavgaya dönüşmesinin ardından eşi Gülcan U.'yu silahla öldürüp kaçtı. Polis kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

Olay, saat 12.00 sıralarında Kuştepe Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Yılmaz U. ve eşi Gülcan U. arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Yılmaz U., eşini silahla vurarak olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri sokakta güvenlik önlemleri alırken, sağlık ekipleri Gülcan U.'yu ambulansla hastaneye kaldırdı. Gülcan U. hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Polis kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü dökümü:

-Sokaktan görüntüler

-Öldürülen Gülcan U. foto

-Gülcan U. ve kaçan eşi Yılmaz U. foto

=========================

5- BÜYÜKÇEKMECE'DE CUMHURİYET SAVCISI'NIN TEHDİT EDİLMESİYLE İLGİLİ 9 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Leyla YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- BÜYÜKÇEKMECE'de yürütülen 'Yeni Doğan Çetesi' ile ilgili soruşturmada, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Y.E.'nin tehdit edilmesiyle ilgili 9 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerle birlikte 2 tabanca ele geçirildi.

Büyükçekmece'de bazı özel hastanelerin bebek yoğun bakım üniteleriyle ilgili soruşturma yürüten Cumhuriyet Savcısı Y.E., Avukat A.A. tarafından tehdit edildi. Olayla ilgili Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Konuşla ilgili yapılan açıklamada, "Birkaç özel hastanenin bebek yoğun bakım üniteleriyle ilgili soruşturma yürüten Cumhuriyet Savcısı Y.E'ye telefon ile ulaşan Avukat A.A.'nın soruşturma ile ilgili tehdit içerikli konuşması üzerine, Başsavcılığımız derhal soruşturma başlatmıştır. Teknik ve fiziki takip ile yasal dinlemelerde elde edilen kayıtlarından yola çıkarak şüpheliler tespit edilmiş, yakalama kararları uyarınca 9 şüpheli gözaltına alınmış, 1 kişi hakkında da yakalama çalışmaları devam etmektedir. Soruşturma kapsamında ayrıca biri ruhsatlı, biri ruhsatsız olmak üzere iki tabanca ele geçirilmiştir" denildi.

========================

6- KURUM: SAYIN ÖZEL'E ACİLEN İZMİR'İ ŞAHSİ MESELE HALİNE GETİRMESİNİ TAVSİYE EDİYORUM

Derya EVREN KORKMAZ-Emir Efe BENLİOĞLU/İSTANBUL, (DHA)- ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum Başakşehir'de kentsel dönüşümü tamamlanan konutların anahtar teslim törenine katıldı. Törende konuşan Kurum, "Sayın Özel'e acilen İzmir'i şahsi mesele haline getirmesini tavsiye ediyorum. Çünkü bugün İzmir Körfezi çürüyor. Çünkü İzmir Körfezinde balıklar ölüyor, oksijen azalıyor, kötü koku İzmirlileri çileden çıkarıyor" dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Başakşehir'de, Başakşehir Belediyesi öncülüğünde kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapımı tamamlanan konutların anahtar teslim törenine katıldı. Törende konuşan Kurum, "İstanbul'un her köşesinde izimiz var, mührümüz var. Kartal'dan Küçükçekmece'ye, Tuzla'dan Avcılar'a kadar her ilçemizde devam eden yatırımlarımız var, projelerimiz var, hedeflerimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 12 yıl önce başlattığımız Kentsel Dönüşüm seferberliğiyle İstanbul'umuzda tam 905 bin evimizi ve dükkânımızı azimle, gayretle dönüştürdük. Ailelerimizin buralarda güven içinde yaşamalarına, on binlerce esnafımızın huzur içinde ekmek kazanmasına vesile olduk. Şu anda, İstanbul'un 39 ilçesinde; tam 180 bin evimizi ve dükkanımızı yeniliyoruz. Biz bugüne kadar tutamayacağımız sözü vermedik. Hep sözlerimizin arkasında durduk. Cenab-ı Allah da bizi milletimize, sizlere hiç mahcup etmedi. Şimdi yine söz veriyoruz. İnşallah bundan sonra da sizin desteklerinizle, annelerimizin dualarıyla Türkiye'de dönüşüme girmemiş tek bir sağlıksız ev bırakmayana kadar azimle, kararlılıkla çalışacağız. Bu hedefe giden yolda bir tıkanıklığa hiç tahammülümüz yok. Bu sebeple; İstanbul'u depreme hazırlayan, vatandaşımıza yeni yuvalarda yaşama imkânı sunan Yarısı Bizden Kampanyamızı güncelliyoruz. Vatandaşımız kararını verecek, biz de desteğimizi sunacağız. Afetlere hazır bir İstanbul'u vatandaşımızla el ele inşa edeceğiz" diye konuştu.

'İSTANBUL'DA KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN YENİ ADIMLAR'

Kurum İstanbul'da kentsel dönüşümü hızlandırmak için deprem bölgesindeki gibi destek verileceğini açıklayarak, "Tıpkı deprem bölgesindeki kardeşlerimizle olduğu gibi; İstanbul'da da tam bir devlet-millet iş birliğini, birlik ve beraberliğini hayata geçireceğiz. Bildiğiniz gibi; Yarısı Bizden kampanyamızda vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu bazı iyileştirmeler yapmış, yeni başvuru dönemini başlatmıştık. Tarih kısıtlamasını kaldırarak, İstanbul'umuzun 39 ilçesinde, vatandaşımızın süresiz başvuru yapmasını sağladık. Hiçbir vatandaşımızın hak kaybı yaşamasına da izin vermedik. 700 bin lira hibe, 700 bin lira kredi ve 100 bin lira taşınma ile toplamda 1,5 milyon liralık desteği sizlere sunmaya devam ediyoruz. Şimdi, vatandaşımız dönüşümden en güzel şekilde faydalansın diye yeni bir adım daha atıyoruz. Alan bazlı büyük dönüşümlerde, site dönüşümlerinde vatandaşımız uzlaşma sağlamışsa; Bakanlık olarak hemen devreye giriyoruz. TOKİ ve Emlak Konut güvencesiyle dönüşümü başlatıyoruz" şeklinde konuştu.

'ÖZEL'E İZMİRİ ŞAHSİ MESELESİ HALİNE GETİRMESİNİ TAVSİYE EDİYORUM'

Kurum, "Deprem, ülkemizin en acı hakikatidir. Son 100 yılda depremler nedeniyle çok derin acılar gördük. Geçtiğimiz yıl 6 Şubat'ta asrın felaketini yaşadık. On binlerce canımızı, sele dönen gözyaşlarımızla toprağa verdik. Göreve geldiğimizden bu yana geçen üç ayda onlarca kez deprem bölgesine gittik. Şu anda, 11 ilimizde, 452 bin konut ve iş yerini süratle yapmak için, 2025 sonunda herkesin evine yerleşmesi için canımızı dişimize takıyoruz. Biz depremin bütün izlerini silmek için koşarken, maalesef CHP genel başkanının haksız ithamlarına maruz kalıyoruz. Kendisi Hatay'ı ziyaret etmiş ve Hatay'ı unutturmayacağını söylemiş, 'Hatay benim şahsi meselem demiş' Halbuki Hatay'ı deprem sonrasında yalnız bırakan kendileridir. Hatay halkına umut dağıtıp, o umutları boşa çıkaranlar kendileridir. 'Deprem bölgesinde konut yapacağız, halkımıza dağıtacağız' dediler, ancak tek bir yuva kurmadılar. Tek bir çocuğun yüzünü güldürmediler, tek bir annenin gözyaşını dindirmediler. Tek bir yuva yapmadıkları gibi söz verdikleri Ulu Cami'yi restore etmekten imtina ettiler. Buradan ifade ediyorum. Hatay sahipsiz değildir. Hatay bize emanettir; Hatay devletimize emanettir, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a emanettir. Ben Sayın Özel'e acilen İzmir'i şahsi mesele haline getirmesini tavsiye ediyorum. Çünkü bugün İzmir Körfezi çürüyor. Çünkü İzmir Körfezinde balıklar ölüyor, oksijen azalıyor, kötü koku İzmirlileri çileden çıkarıyor. CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi yıllardır havaya bakıp ıslık çalıyor, sorumluluklarını yerine getirmiyor. Eğer siz, şahsi bir mesele yapacaksanız, İzmirli kardeşlerimizin geleceğini meseleniz yapın. Ben deprem bölgesinde alın teri döken biri olarak şunu söylemek istiyorum. 14 milyon insanımızın yaşadığı deprem bölgesi; Türkiye için yeni bir milli mücadele alanıdır. Biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hiç kimsenin böyle yersiz tartışmalarla bu mücadeleyi baltalamasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

-Bakan Kurum alana gelmesi

-Protokolden görüntü

-Katılımcılardan görüntü

-Bakan Kurum konuşması

-Anahtar teslim töreni

-Detay görüntüler

==============================

7- ATAŞEHİR'DE İETT OTOBÜSÜ ALEV ALEV YANDI

Mert ORDU/ İSTANBUL, (DHA)-ATAŞEHİR'de seyir halindeki İETT otobüsünde yangın çıktı. Yangın itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede söndürüldü.

Yangın, saat 17.00 sıralarında, Barbaros Mahallesi, Ihlamur Bulvarı üzerinde seyir halindeki İETT otobüsünde çıktı. Edinilen bilgiye göre, içinde yolcu bulunan 34 TP 2892 plakalı İETT otobüsü seyir halindeyken motor kısmından dumanlar yükseldi. Dumanları fark eden şoför, otobüsü sağ şeride çekerek yangın tüpü ile yangına müdahale etti. Motor kısmından yükselen alevler kısa sürede otobüsün arka tarafını sardı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Yangın itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede söndürülürken, yangın nedeniyle cadde trafiğe kapatıldı.

Görüntü dökümü

-Otobüsün yandığı anlar (Cep telefonu)

- İtfaiye ekiplerinin çalışması

-Genel ve detay görüntüler

=================================

8- KADIKÖY'DE SEYİR HALİNDEKİ OTOMOBİL ALEV ALEV YANDI

Mert ORDU/İSTANBUL, (DHA)-KADIKÖY'de seyir halindeki otomobilin motor kısmında yangın çıktı. Yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürülürken otomobil kullanılamaz hale geldi.

Yangın, saat 20.15 sıralarında D-100 Karayolu Acıbadem mevki, Ankara istikametinde seyir halindeki otomobilin motor kısmında çıktı. Edinilen bilgiye göre 35 KD 0430 plakalı otomobilin motor kısmından alevlerin çıktığı gören sürücü, otomobili emniyet şeridine çekerek, araçtan indi. İhbar üzerine olay yerine polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangın itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede söndürülürken, otomobil kullanılamaz hale geldi.

Görüntü dökümü

-Otomobilin yanması (Cep telefonu görüntüsü)

- İtfaiye ekiplerinin çalışması

- Yanan araçtan görüntü

- Genel ve detay görüntüler

================================

9- ESENYURT'TA UYUŞTURUCU OPERASYONU: 2 TUTUKLAMA

Vehbi DEMİR - Özcan KILIÇ / İSTANBUL, (DHA) - ESENYURT'ta uyuşturucu ticareti yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik yapılan operasyonda 2 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda satışa hazır halde paketlenmiş bir miktar uyuşturucu madde, hassas terazi ve şüphelilerin kullandığı çalıntı motosiklet ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, Barbaros Hayrettin Paşa Mahallesi'nde bulunan bir adreste uyuşturucu satıldığını belirledi. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından yapılan operasyonda M.Ö. ve B.G. gözaltına alındı. yapılan aramalarda ise, çalıntı olduğu belirlenen bir motosiklet, 1 adet hassas terazi, 3 adet telefon, uyuşturucu ticaretinden elde edildiği değerlendirilen bir miktar para ve bir miktar uyuşturucu madde ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen B.G. ve M.Ö. çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

(Cep Telefonu Kamerası)

- Arama

- Sevk

© Copyright 2024

DHA