Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

AK Parti'li Yazıcı: İç cephemizi tahkim edecek yeni bir toplum sözleşmesi yapmaya kararlıyız

AK Parti'li Yazıcı: İç cephemizi tahkim edecek yeni bir toplum sözleşmesi yapmaya kararlıyız

ABONE OL
DHA

Umutcan ÖREN-Canberk ÖZTÜRK/ANKARA, (DHA)- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "Tehditlerin, fırsatların ve risklerin her alanda kendini gösterdiği bir dönemde, iç cephemizi tahkim edecek, Türkiye'mizi ve milletimizi tarihin öznesi yapacak atılımlar için yeni bir toplum sözleşmesi yapmaya kararlıyız" dedi.

AK Parti'li Hayati Yazıcı, yeni anayasa çalıştayları kapsamında parti genel merkezinde meslek kuruluşları, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Yazıcı, 9 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşen ilk anayasa çalıştayının raporunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunduklarını belirtti. Yazıcı, 2002 yılından itibaren Türkiye'nin temel sorunlarını kalıcı bir şekilde çözmek amacıyla hükümet sistemi, demokrasi, özgürlükler ve adalet alanında çok sayıda reforma imza atıldığını söyleyerek, "Bu alanlarda attığımız tarihi adımları ve yaptığımız reformları taçlandıracak yeni ve sivil bir anayasa ihtiyacını hep ve her zaman dile getirdik. Hazırlanma yöntemi katılımcı, şeffaf ve uzlaşmaya dayanan; içeriği demokratik, sivil, özgürlükçü ve toplumun bütün kesimlerini kapsayan bir anayasa yapma azim ve kararlılığında olduğumuzun altını çizdik. Hatta seçimlerde hemen hemen seçime katılan siyasi partilerin tümü, seçim beyannamelerinde yeni anayasa ihtiyacına vurgu yaptılar. Türkiye'nin sivil bir anayasa yapması bir zorunluluktur.12 Eylül darbesinin ardından hazırlanan 1982 Anayasası kabul edildikten kısa bir süre sonra tartışılmaya başlanmış ve henüz 10 yıl geçmeden çok sayıda yeni anayasa girişimi ortaya çıkmıştır. Siyasi partiler, üniversiteler, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve meslek kuruluşları anayasa taslakları hazırlamış, anayasa uzlaşma komisyonları kurulmuş; ancak yeni anayasa yapımında başarıya ulaşılamamıştır. Burada temsilcileri bulunan sivil toplum örgütleri daha 1990'lı yılların başından itibaren yeni anayasa konusunda çok sayıda çalışma yürütmüş ve anayasa önerileri hazırlamıştır. Bunların hepsi arşivlerde yer almaktadır" ifadelerini kullandı.

‘YENİ VE SİVİL ANAYASA ZORUNLULUK’

22 yıllık iktidarları boyunca 12 Eylül rejiminin izlerini silmek, siyasal sistemi vesayetten arındırmak, demokrasiyi güçlendirmek, özgürlükleri daha güvenceli hale getirmek ve adaleti tesis etmek adına anayasa reformlarını hayata geçirdiklerini vurgulayan Yazıcı, "Bütün bu düzenlemelere rağmen hala Türkiye'nin yeni ve sivil bir anayasa yapmasının bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz. Çünkü; 1982 Anayasası askeri bir darbeden sonra, millet iradesi ve milletin temsilcileri dışlanarak, darbecilerin öncelikleri doğrultusunda hazırlanmıştır. AK Parti'nin sivil anayasa önerisi, içeriği yanı sıra hazırlanma yöntemi olarak da demokratik ve temelinde millet iradesi olan anayasa önerisidir. Hazırlanma yöntemi, meşruiyeti açısından da önemlidir. Bu nedenle millet iradesinin ürünü olmayan mevcut anayasanın yerine halkın ve temsilcilerinin en geniş katılımı ile bir anayasa yapılmalı ve yürürlüğü sağlanmalıdır. 1982 Anayasası bütün değişikliklerine rağmen hem psikolojik ve sembolik olarak hem de gerçek anlamda 12 Eylül darbesinin izlerini taşımaktadır. Türk milleti 2010 Anayasa Referandumu ile 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasının önünü açmış ve Türk yargısı darbecileri yargılayıp mahkum etmiştir. Bundan sonra siyaset kurumuna düşen görev, yargılanıp mahkum edilen darbecilerin hazırladığı bu anayasayı kaldırmak ve uzlaşma içerisinde Türkiye'nin 2'nci yüzyılına yakışan bir anayasa yapmaktır" dedi.

'PARTİLERE ÇAĞRIMIZI TEKRAR EDİYORUZ'

Anayasa değişikliği yerine, beyaz bir sayfa açılarak yeni bir anayasa yapılmasının zaruret haline geldiğini belirten Yazıcı, "Türkiye'ye ve Türk demokrasisine yakışmayan darbe mahsulü anayasaya karşılık, Türk milletinin ve siyaset kurumunun insan onuruna dayanan, tamamen özgürlükçü, demokratik ve sivil bir anayasa hazırlayacak iradeye ve birikime sahip olduğuna inanıyoruz. Günümüzde yeni anayasa yapımına engel olacak anayasal vesayet kurumları yok. Bu nedenle herhangi bir ön koşul ileri sürmeden bütün siyasi partilere, kurucusu millet olan, sivil ve kuşatıcı bir anayasa ile buluşturma çağrımızı tekrar ediyor, bu hedefe varmak üzere çalışmalarımızı kararlı ve planlı bir şekilde sürdürüyoruz. Dünyada demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin gerilediği, uluslararası hukukun, kurumların ve kuralların hiçe sayıldığı, dünyanın gözleri önünde soykırım suçlarının işlendiği bir dönemdeyiz. Yakın çevremizden bazı devletlerin bütünlüğünü yitirdiğini ve iç savaşlarla boğuştuğunu, bazılarının ise nükleer silah kullanma tehdidinde bulunduğunu görüyoruz. Tehditlerin, fırsatların ve risklerin her alanda kendini gösterdiği bir dönemde, iç cephemizi tahkim edecek, Türkiye'mizi ve milletimizi tarihin öznesi yapacak atılımlar için yeni bir toplum sözleşmesi yapmaya kararlıyız" diye konuştu.

'ODAK NOKTAMIZ MİLLETTİR'

Yazıcı, anayasa yapımı sürecinin milletle başlayıp milletle tamamlanmasının öncelikleri olduğunun altını çizerek, "Anayasa yapımında bizim önerimiz, dünyadaki demokratik anayasa yapım tecrübelerinden ve ülkemizin 150 yıllık anayasa birikiminden faydalanarak milletle başlayan ve milletle biten, ilk sözü de son sözü de milletin söylediği bir yöntemin kullanılmasıdır. Bu konuda odak noktamız millettir. Önce milletimizin taleplerinin gerek bireysel olarak gerekse temsilcileri olan sivil toplum kuruluşları aracılığıyla toplanması, sonrasında Meclis'te partilerin en geniş katılımıyla bir taslak hazırlanması, Genel Kurul müzakeresi ve son aşama bu taslağın referandumla tekrar halkımızın onayına sunularak sürecin tamamlanması gerektiğine inanıyoruz. Anayasanın yapımına ne kadar geniş bir katılım olursa meşruiyeti o kadar güçlü olacaktır. Sivil toplum örgütleri, bir taraftan yeni anayasa fikrinin toplumsallaştırılmasını ve milletimizin gündeminde yer edinmesini sağlayacak, diğer taraftan ise toplumsal taleplerin yeni anayasaya taşınmasının imkan ve fırsatını oluşturacaktır. Dolayısıyla sivil toplumun katkısı ve desteği, yeni anayasanın meşruiyetini daha da güçlü kılacaktır. Bu sebeple bugün ülkemizdeki en geniş tabana sahip sivil toplum örgütlerimizin değerli başkan ve temsilcileri ile yapacağımız bu çalıştayı çok önemsiyoruz. Bundan sonraki aşamalarda da sivil toplumun her türlü katılımının artarak devam etmesini ümit ediyoruz. AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı olarak geçen ay başladığımız ve bugün 2'ncisini yaptığımız çalıştaylarla yeni anayasa çalışmalarına katkı sunmak istiyoruz. Bugünkü çalıştayımızda, 'sivil toplumun ve meslek örgütlerinin yeni anayasa yapımına katılımı nasıl olmalı ve sivil toplum temsilcilerimizin yeni anayasadan beklentileri nelerdir?' sorularına cevap arayacağız" dedi. (DHA)

FOTOĞRAFLI

© Copyright 2024

DHA