‘Veri merkezlerine olan talep artıyor’

Yaşanan dijital dönüşüm süreci yaşamı kolaylaştırırken, yeni ihtiyaçları da beraberinde getiriyor ve elde edilen veriler için yapılan veri merkezleri hızla artmaya devam ediyor. Dijital dönüşümün temelinde yer alan büyüklü-küçüklü veri merkezi sayısının 10 milyona yaklaştığı ve bu merkezlerin 2 milyar metrekareye yakın fiziki bir alanı kapladığı tahmin ediliyor. Statista’nın yaptığı verilerine göre 2022 itibarıyla, ABD 2 bin 751 veri merkeziyle bu alanda başı çekiyor, Almanya ise 484 veri merkeziyle ABD’nin ardından geliyor. Birleşik Krallık, 458 veri merkeziyle bu ülkeler arasında üçüncü sırada yer alırken, Çin ise 447 veri merkeziyle 4. sırada yer alıyor. Veri merkezlerinin bu kadar yükselmesi ve artmasının doğal bir sonucu olarak bu merkezlere hizmet verecek şirketler de hızla artıyor. Tüm dünyanın birlikte ilk adımlarını attığı bu yeni sektörlerde ise şirketler ancak teknolojileri ve yetenekleri ölçüsünde fark yaratabilecek gibi görünüyor.

‘VERİ MERKEZLERİNDE FARK YARATACAK UNSUR, TEKNOLOJİK ÇÖZÜMLER ÜRETMEK VE KESİNTİSİZLİK’

Mikrolink Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Taşkın Öktem konuya ilişkin yaptığı açıklamada, veri merkezi sektöründe verdikleri bütünleşik hizmetlerle lider şirketler tarafından tercih edildiklerini söyledi. Veri merkezlerinin ihtiyaca ve bütçeye göre çeşitlendiğine dikkat çeken Öktem, “Veri merkezleri içerisinde barındırdığı veriler sebebiyle 7/24 kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde çalışması gereken yapılar. Günümüzde veri merkezleri için çalışan şirketlerin değişen taleplere cevap verebilmesi ve uluslararası standartları gözeterek, en iyi teknolojiyi sunması bekleniyor. Veri merkezleri tüm dünyanın gözdesi olan yeni bir sektör ve bu sektörde ancak fark yaratanlar pazarda pay elde edebiliyor. Hali hazırda pek çok işletmenin Web 3.0’a hazırlandığı, 5G’nin yakın zamanda hayatımızın hızını artıracağı önümüzdeki dönemde veri merkezlerine olan talep daha da artacak ve tüm dünyada artan veri merkezleri hızla yükselmeye devam edecek. Veri merkezi sektörüne hizmet ve çözüm üreten şirketler olsa da burada fark yaratacak unsur tek elden, sorunsuz ve teknolojik çözümler üretmek” diye konuştu.

‘360 DERECE ÇÖZÜM SUNUYORUZ’

Mikrolink olarak telekomünikasyon ve bilişim sektöründe çeyrek asra yaklaşan tecrübeleriyle veri merkezi sektöründe 360 derece çözümler sunduklarını belirten Öktem, “Birbirini tamamlayan bütünleşik veri merkezi çözümlerimizle; kritik tesisler için yüksek önem arz eden fiber altyapıların oluşturulmasından, IT network cihazlarının bakımlarına, fizibilite çalışmalarından beyaz alan tasarımlarına kadar uçtan uca hizmet veriyoruz. Açık Holding gibi 22 şirketinde de teknolojik çözümler sunan bir yapıya bağlıyız ve sunduğumuz tüm hizmetlerle sektörün ihtiyaç duyduğu teknolojiyi en iyi standartlarda sağlıyoruz. Bütünleşik çözümler olarak tek çatı altında topladığımız hizmetlerimizi, uzun zamandır birçok lider GSM şirketinin veri merkezi projelerinde uyguladık ve kurduğumuz sistemin başarılı sonuçlarını aldık” dedi.

‘ÇALIŞMALARIMIZI ŞEKİLLENDİRİYORUZ’

Veri merkezi ihtiyaçlarının sürekli değişim gösterdiğini ifade eden Öktem, “Veri merkezlerine olan talep daha da artacak ve tüm dünyada artan veri merkezleri değişmeye ve dönüşmeye devam edecek. Önümüzdeki yıllarda çok fazla şekil değiştirecek ve sürdürülebilir dünya amaçlarıyla doğru orantılı olarak yeşil veri merkezlerinin sayısı artacak. Veri merkezi sektörü için çözüm üreten şirketler ise bu beklentilere cevap verebildiği ölçüde ayakta kalacak. Artık sadece işi yapmak değil, yeni teknolojileri insana ve doğaya zarar vermeden kullanabilmek de çok önemli. Biz sunduğumuz bütünleşik çözümleri projeye ve kapasiteye göre uygulanabilecek, modüler sistemler olarak kurguluyoruz. Bugün için çalışırken geleceğin ihtiyaçlarını da öngörerek çalışmalarımızı şekillendiriyoruz” ifadelerini kullandı.