Teknoloji bağımlılığından kurtulan gençlerin hayatı değişiyor
Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü'nde alkol ve madde bağımlılığının yanı sıra davranış bağımlılıkları da tedavi ediliyor. Davranış bağımlılıklarının da teknoloji bağımlılığının dijitalleşen dünyada giderek yaygınlaştığını anlatan Psikiyatri Uzmanı Öğretim Üyesi Dr. Umut Kırlı, "Teknoloji bağımlılığı nedeniyle özellikle gençler başvuruyor. Bağımlılıklar medikal ve psikososyal olarak tedavi edildiğinde hayatlar gece ile gündüz gibi oluyor" dedi.
Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü'nde madde kullanımı öncelikli olmak üzere bağımlılık alanlarında poliklinik, laboratuvar, eğitim ve araştırma hizmetleri veriliyor. 14 yıldır faaliyet gösteren enstitüde hukukçu, psikolog, sosyolog, toksikolog, kimyager, psikiyatrist gibi farklı dalların uzmanları vakalar üzerinde ekip olarak çalışıyor. Enstitüde yalnızca madde kullanımı değil teknoloji kullanım bozuklukları, kumar bağımlılığı, cinsel bağımlılık, alışveriş bağımlılığı gibi farklı davranış bağımlılıklarına yönelik tedavi süreçleri yürütülüyor. Giderek dijitalleşen dünyada teknoloji kullanımına bağlı bağımlılıkların artığını söyleyen Psikiyatri Uzmanı Öğretim Üyesi Dr. Kırlı, "Özellikle gençlerde teknoloji bağımlılığı nedeniyle başvuran çok sayıda kişi oluyor. Bağımlılıklar tedavisi edildiğinde hayatlar gece ile gündüz gibi oluyor. Teknolojiyi kullanarak neyin bağımlısı olunuyor daha çok bunun üzerine eğilmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
'SINIFLANDIRMA SİSTEMLERİ YENİ GELİŞİYOR'
Hastalığın tedavisi konusunda düzenli poliklinik hizmetlerinin verildiğini kaydeden Dr. Kırlı, "Davranışsal bağımlılıklar madde kullanmadan ortaya çıkan bağımlılıklardır. Bu alan oldukça geniş bir alan. Özellikle teknolojiyi daha fazla kullanmamızla birlikte giderek arttı. Teknoloji kullanım bozuklukları, kumar bozukluğu, cinsel bağımlılık, alışveriş bağımlılığı gibi geniş bir alanı kapsıyor. Tanı sınıflandırma sistemleri bile yeni gelişiyor. Kişiler hayatlarının büyük bir kısmını bu alanda geçiriyorsa, bu uğurda yalan söylüyorsa, teknolojiden uzak kaldığında kendisini sinirli hissediyorsa, uykusuz kalıyorsa, sorun yaşamalarına rağmen davranışı sürdürüyorsa, tıpkı gebeler gibi aşeriyorlarsa ve bütün gün bunu düşünerek geçiriyorsa, bir yoksunluk yaşıyorlarsa ortada bir davranışsal bağımlılık vardır" dedi.
Teknoloji bağımlılığında diğer bağımlılık türlerinden daha farklı tedavi sürecinin işlediğini anlatan Kırlı, "Genel bağımlılıklarda tamamen ortadan kaldırmayı hedefleriz ancak teknoloji bağımlılığında teknoloji ile olan ilişkiyi tamamen ortadan kaldırmayı hedeflemiyoruz. Hastalık ortaya çıktıktan sonra kişilerle bir anlaşma yapıyoruz. Onun hedeflerine uymasını sağlamaya çalışıyoruz. Eşlik eden psikiyatrik hastalıklar var ise hem psikososyal hem de farmakolojik tedaviler sağlıyoruz. Uyaranlar kontrol ediliyor, sağlıklı baş etme yöntemi bulunuyor. Küçük yaş gruplarında ise anne babaların, çocukların sevgiye ihtiyacı olduğu kadar sınıra da ihtiyacı olduğunu bilmesi gerekiyor. Bu nedenle ailenin denetim sağlaması gerekir. Dünyadaki örnekler 2-4 yaşlarındaki çocukların teknolojiye maruz kalmamaları yönünde. 12 yaşına kadar da mutlaka içerikten haberdar olmamız gerekiyor. Bu sınırlara ailenin de uyması lazım" diye konuştu.
'KAÇ SAAT ÖNCE, KAÇ GÜN ÖNCE MADDE KULLANDIĞI TESPİT EDİYORUZ'
Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü'nde Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serap Anette Akgür ise "Bu kişiler hasta olma durumu dışında adli boyutla da bize gelebiliyor. Güvenlik açısından da bize başvuru yapılıyor. Bazı durumlarda iş yerleri kişinin madde kullanıp kullanmadığının test edilmesini istiyor. Olgularımızın bir kısmı hasta, bir kısmı adli olgu, bir kısmı danışmanlık amacıyla başvuruyor. Bu kişilerin madde kullanıp kullanmadığının analizlerini yapıyoruz. Kan, idrar gibi klasik materyallerin yanı sıra tükürük, saç, tırnak gibi alternatif materyallerde de bu analizi yapıyoruz. Kişinin kaç saat önce, kaç gün önce madde kullandığını tespit ediyoruz. Analitik ve klinik yaklaşımları bir arada barındıran bir kurumuz. Bu alanda tedavi hizmeti veriyoruz. Polikliniklerimize gelen kişilere hem medikal tedavi veriliyor hem de psikososyal destek sağlanıyor. Bu şekilde hasta olarak başvuranları topluma kazandırmaya çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.