TEKNOFEST İzmir'de başladı
Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST, İzmir Çiğli Havalimanı'nda kapılarını ziyaretçilerine açtı. Milli teknoloji üretme ve geliştirme konusunda gençlerin ilgisinin artırılması hedeflenerek bu alanlarda çalışan binlerce gencin projesine destek olan TEKNOFEST'e sabahın erken saatlerinden itibaren ziyaretçiler gelmeye başladı. Festivalin resmi açılışı ise Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımıyla saat 13.00'de yapılacak.
Dünyanın en büyük, Türkiye'nin ilk ve tek Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST, bugün İzmir Çiğli Havalimanı'nda başladı. 1 Ekim'e kadar devam edecek olan ve daha önce milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan festivalin İzmir ayağında, sabahın erken saatlerinden itibaren vatandaşlar alana gelmeye başladı. Festivalde, Kızılelma, Bayraktar Akıncı, Bayraktar TB3, Bayraktar TB2, Cezeri, Hürjet, Altay tankı ilgi odağı oldu. Program kapsamında F16 ve Solo Türk uçuşları başladı. Milli teknoloji üretme ve geliştirme konusunda gençlerin ilgisinin artırılması hedeflenerek bu alanlarda çalışan binlerce gencin projesine destek olan TEKNOFEST kapsamında birbirinden farklı kategorilerde düzenlenecek teknoloji yarışmalarında, ilkokul seviyesinden ortaokul, lise, üniversite, lisansüstü ve mezun seviyesine kadar nitelikli binlerce genç hayallerini gerçekleştirmek için yarışacak.
TEKNOFEST'te Roket, Model Uydu, Ulaşımda Yapay Zeka, Biyoteknoloji İnovasyon, Sanayide Dijital Teknolojiler, Uçan Araba Tasarım, Eğitim Teknolojileri, Robotaksi Binek Otonom, Tarım Teknolojileri ve Robotik Yarışmaları gibi 41 farklı teknoloji yarışması düzenlenecek. Festivalin resmi açılışı ise Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımıyla saat 13.00'de yapılacak.
'TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU'
TEKNOFEST'te uçakların gösterilerini büyük ilgiyle izleyen ziyaretçiler, hatıra fotoğrafı çektiriyor. TEKNOFEST'e Denizli'den geldiğini belirten İsrafil Adam, "Oldukça fazla kilometre yaptık ama değeceğini biliyorduk. Devletimiz ve mühendislerimizle gurur duyuyoruz. Bizim milletimiz kendine güvenince çok güzel şeyler başarıyor. Saat 04.00'te yola çıktık. Burada olduğumuz için mutluyuz" dedi.
Yıllık iznini TEKNOFEST'e göre ayarladığına söyleyen Murat Aydın (altta), "İlk kez TEKNOFEST'i canlı gözle, yerinde görüyorum. Çocuğuma da okuldan izin aldım. Bunu yaşamak çok farklı bir duygu. Bu ülkede yaşayan gençlerin bu ortamda bulunması gerekiyor. Konuşmakta zorlanıyorum. Tüylerim diken diken, gözyaşlarımı tutmakta zorlanıyorum" ifadelerini kullandı.
Çocuklarıyla birlikte TEKNOFEST'e gelenlerden Erkan Bostancıoğlu, "Mutluyuz. Çocuklar da çok heyecanlıydı. Yerli yapım hava araçlarını gördük. Çocuklarımız da gördü. İnşallah onlar da ileride böyle şeyler yapacaklar" diye konuştu.
Ziyaretçilerden Mehmet Akman ise "Kaçırmak istemedik ve erkenden geldik. Bunları hep haberlerde görüyorduk. Canlı gözle görmek heyecan verici. Ülkemizle gurur duyuyoruz. Dünyanın nadir ülkelerinden olduk. İlk gördüğümüz araçlar bizi yeterince tatmin etti ancak gezdikçe daha göreceğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
ASTRONOTLAR ANILARINI ANLATTI
İzmir'de kapılarını açan Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST'te 'Astronotlar Anlatıyor; Ayakları Yerden Kesen Hikayeler' etkinliği düzenlendi.
Turizm Teknolojileri ve Oyun Çadırı'nda gerçekleştirilen etkinlikte, astronotlar Stephanie Wilson, Paolo Nespoli ve Denis Matveev konuşmacı olarak yer aldı. Gökyüzü tutkunu çocukların ilgi gösterdiği etkinlikte astronotlar, kariyerlerine dair anılarını paylaştı. Programda Stephanie Wilson, "Çocukken bir astronotla sohbetim olmuştu. O dönemde uzay hakkında çok meraklandım ve sonrasında buradan ilerlemek istediğime karar verdim. Kolejde de mühendislik okudum ve sonrasında astronot eğitimleri açıldığı zaman oraya başladım" dedi.
Denis Matveev ise konuşmasında, "Bugüne kadar tabii ki bütün uzay görevlerinde ve çalışmalarında çok heyecanlandım, çok mutlu oldum. Ancak özellikle Avrupa Robotik Kolu adı verilen (European Robotic Arm) ERA aktivitesi, yani araç dışı aktiviteyi sağlayan Robotik Kol Projesi'ni çok önemsedim ve heyecanlı bir şekilde çalıştım. Uzay yürüyüşü, yani araç dışı aktivite anlamına gelen ERA, astronotların uzay istasyonu veya uzay aracı dışında, uzay boşluğunda yaptıkları hareketlere ve görevlere verilen isimdir. Dolayısıyla orada yaptığım projede çok heyecanlandım" diye konuştu.
'3 YENİ MİLLİ SİSTEM ENVANTERE GİRDİ'
İzmir'de düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST'te yer alan ASELSAN'ın Genel Müdürü Ahmet Akyol, DHA'ya özel açıklamalarda bulundu. TEKNOFEST'in güzel bir katılımla başladığını belirten Akyol, "İstanbul ve Ankara'dan sonra İzmir'de de güzel bir katılımla başladı. Teknoloji ateşi İzmir'de de yanıyor. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında sembol şehir İzmir'deyiz. ASELSAN olarak bu programın paydaşı olmaktan gurur duyuyoruz. Teknolojinin genç kuşaklara sevdirilmesinde milyonlara bu sevdanın yayılmasında TEKNOFEST önemli bir rol oynuyor. Çocuklarımızı ve gençlerimizi yüksek teknolojili ürünlerle buluşturuyoruz. Bugün Deniz Kuvvetleri Günümüz. Deniz Kuvvetlerimizin gücüne güç katmak için ASELSAN olarak önemli sistemli uzun yıllardır geliştiriyoruz. Bunların bir kısmını denizcilik kültürünün hakim olduğu İzmir'de ve bu özel gün dolayısıyla buraya da getirdik. Türkiye'nin ilk su altı otonom deniz aracı 'Deringöz' var. Liman ve boru hatlarının güvenliğini, mayınları otonom olarak bulmaya yarıyor. Bunu da milli sensörleriyle yapıyor. 600 metre derinliğe ve 15 saat vazife yapabiliyor. Milli bir tasarım. Önümüzdeki günlerde envantere de girecek. Yanında 'Zoka' adındaki su altı karşı tedbir sistemlerimiz var. Özellikle denizaltı ve gemilerimizi torpidolarımıza karşı korumak için akustik aldatma ve karıştırma sistemini geliştirdik. Kendisine gelen torpidoyu karıştırarak başka yere sevk edilmesini sağlıyor. Ordumuz haricinde 2 ülkeye de ihraç edildi. Bugün de yabancı konuklarımız var. Yine denizaltı sürdürülebilir direk sistemimiz var. Uzun yıllar ithal bir bileşendi. Denizaltılarımızın suyun üzerine çıkmadan bazı vazifeleri yapması için belli doğrulukta yapması için milli olarak gerçekleştirildi. Teknolojik olarak zorlu bir sistem artık millileşti. İhracat potansiyeli olan bir ürün olmasının yanı sıra ambargolardan da Türkiye'yi kurtarmış olduk. Önünde de sonar sistemi var" dedi.
'İHRACAT SÖZLEŞMELERİ DE İMZALANDI'
Deniz Kuvvetleri harp gemilerinde 3 yeni milli sistemin envantere girdiğini belirten Akyol, "Bu sene 3 yeni önemli oyun değiştirici sistemi Deniz Kuvvetleri envanterine soktuk. Bunların başında 'Gökdeniz' geliyor. Yakın hava savunma sistemi. MİLGEM 5'inci geminin üzerinde yer aldı. Hava hedefleri, su üstü soluyan füzeler ve benzer hedefleri yakın menzilde bertaraf edebiliyor. Hedefleri otonom olarak imha edebiliyor. Birden fazla hedef geldiğinde kendi kendine hedeflere angaje olan bir sistem. Aynı zamanda 3 ülkeyle ihracat sözleşmesini de imzaladık. Uzun yıllardır Türkiye'nin bazen almakta da zorlandığı bir sistemimiz de gemilerimizin direk üstünde yer alacak. Hava savunma radarı 'Cenk' de bu sene envantere ilk kez giriyor. Cenk'i de ilk kez MİLGEM-5'in üzerine koyduk. Ülkemiz bir üründe daha bağımsızlığını kazanmış oldu. Son olarak gemilerimizde sık sık kullandığımız atış kontrol radarları var. Bu sene 'Akrep' isimli milli atış kontrol radarını tamamlayıp MİLGEM-5'inci gemiye entegre ettik. Böylece Deniz Kuvvetlerimizin harp gemilerinde bu yıl 3 yeni sistemi milli olarak envantere kazandırmış oluyoruz. Deniz Kuvvetleri Günü'nde, Preveze Deniz Zaferi'nin yıl dönümünde buradan milletimize söylemiş olalım. Milli Teknoloji Hamlesi tabana kadar yayılıyor. Biz de çalışmalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ'
ASELSAN eğitim alandaki çalışmaları hakkında da bilgiler veren Akyol, "Tekno Macera projemizle çocuk yaştan genç yaşa tüm vatandaşlarımızı teknolojiyle buluşturmaya çalışıyoruz. 7-9 yaş arasındaki çocuklarımızı teknolojiye erken yaşta ulaşabilecekleri bir mecra geliştirdik. Adına da 'Tekno Macera' dedik. Çocuklarımıza milli telsizlerimizle milli ekranlarımızla donatılmış uzay mekiği simülasyonu yaşatıyoruz. Uzay yolcuğunu deneyimliyorlar. Çıkışta da bir uzay mekiği maketi veriyoruz. Motorunun sürülmesi dahil maketi kendileri çalışır hale getiriyorlar. Ana fikir çocuk yaşta bazı şeyleri kafalarına oturtmak. Youtube kanalımız da var. Bunun yanı sıra 'A-Gelecek' adını verdiğimiz staj programımız var. Orada da lise ve üniversite çağındaki gençlerimizi ASELSAN'da staj imkanıyla buluşturuyoruz. Ankara'da meslek lisemiz var. Genç yaşta meslek liseli öğrencilerimizi yüksek teknolojiyle donatılmış laboratuvarlarda yetkinlikleri erken yaşta kazandırmayı hedefliyoruz. ASELSAN'lı olunduğunda ise akademi programımız var. Mühendislerimiz ve gençlerimiz, yüksek lisans ve çalışmak arasında kalabiliyorlar. Biz ASELSAN Akademi'yle mühendis olduktan sonra da akademik kariyeri devam ettirme imkanı sunuyoruz. Uçtan uca, çocuktan gence, mühendis olduğunuzda da devam eden devamlı gelişim, devamlı eğitim ve yüksek teknolojiyle devamlı meşguliyet gerektiren bir anlayışla Türkiye'nin geleceği için çalışıyoruz" diye konuştu.
‘OYUNLAŞTIRIP, EĞİTMEYE VE ÖĞRETMEYE ÇALIŞIYORUZ’
İzmir'de gerçekleştirilen TEKNOFEST'e katılan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, standı ziyaret eden gençlerin inceleme, deneyimle ve gözlemle fırsatı yakaladıklarını söyledi. İlginin yoğun olduğunun altını çizen Mandal, "İzmir bizim için çok kıymetli. Cumhuriyetimizin kuruluşunda çok kıymetli bir şehrimiz. O nedenle Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bu yıl 3'üncü TEKNOFEST'i gerçekleştiriyoruz. İlk günündeyiz. 5 günlük büyük bir heyecan var. İzmir'de bu coşkuyu bekliyorduk ama ilk günden bu ilginin olması bizi hem heyecanlandırıyor hem de sorumluluğumuzu artırıyor. Bu yıl Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümü ve TÜBİTAK'ın da kuruluşunun 60'ıncı yıl dönümü. Bizim için de çok kıymetli. Biz de en iyi şekilde hazırlanmaya çalıştık. Tüm yetkinliklerimizle, merkez ve enstitülerimizle çadırımızdayız. Burada TÜBİTAK'ın geliştirdiği ve geliştireceği teknolojiyi oyunlaştırmaya, eğlendirmeye ama eğitmeye ve öğretmeye çalışıyoruz" dedi.
'GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİNİ ÜRETECEKLER'
Standı ziyaret edenlerin birçok farklı teknolojiye yakından bakma şansı olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Mandal, "Örneğin bir noktada arkadaşlarımız İMECE uydumuzu yapıyorlar. 2023'te uydumuzu uzaya gönderdik ve görevini gerçekleştiriyor. Çocuklarımız burada yerli ve milli, yüzde 90'ının ülkemizde üretildiği, tasarımı tamamen bize ait olan gözlem uydumuzun maketini yapıyorlar. Arkamızdaki alanda uydumuzun büyük maketleri var. Haberleşme uydumuz da 2024 yılında fırlatılacak. Hem gözlem hem haberleşme uydumuzun maketlerini alıp evlerine götürüyorlar. Çocuklarımız bu maketleri inceliyor, deneyimliyor, öğreniyorlar. Onlardan beklentilerimiz gelecekte 'Ben bunun daha iyisini yapacağım' demeleri. Standımızda, TEKNOFEST'te bu çocuklarımız gerçekten büyük bir heyecana sahipler. Yetkinliğe de sahip olacaklar ve aynı zamanda sorumluluk sahibi olduklarında geleceğin teknolojilerini tasarlayıp geliştirip üretecekler" ifadelerini kullandı.
‘TEKNOFEST’TEKİ HEYECAN İNSANA YATIRIM KARŞILIK BULACAK DİYOR’
Hidrojen enerjisi ve yeşil dönüşüm hakkında da ziyaretçilere önemli bilgiler verdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Mandal, "Yine standımızda hep konuşulan çip üretimini deneyimliyorlar. Tulumlarını giyip 'hava odası'ndan geçtikten sonra 'temiz oda' dediğimiz bölüme geçiyorlar ve çipi üretiyorlar. Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nün (SAGE) füzelerini tanıyorlar ve maketini yapıyorlar. Burada sadece oyun da yok, dinlemek de yok. Bunların tümünün olduğu ve fazlası geleceğe dönük çocuklarımızdan pozitif beklenti oluşturma olayı var. 'Sen daha iyisini yapabilirsin' diyoruz. Marmara Araştırma Merkezimizde hidrojen enerjisini tanıtıyoruz. Yeşil dönüşümle, iklim değişikliğiyle beraber hidrojene ihtiyacımız var. Neden var, nasıl üretiliyor? Bunları öğretmeye çalışıyoruz. Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitümüzde de 2023'te Türkiye'de ilk yerli ve milli ana hat lokomotifimiz var. Şu an 140 kilometre hızla gidiyor. İnşallah 2024 yılında 225 kilometre hızla gidecek. Onu tanıyıp yine maketini yapıyorlar. Kendi ulusal yazılım işletim sistemimiz olan PARDUS'u tanıyorlar. BİLGEM'in 17 teknolojisini Metaverse ortamında tanıtıyoruz. Biz geleceğimize, Türkiye'nin gençliğine, TEKNOFEST gençliğine bu şekilde bakıyoruz. Bu yıl 9'uncusu gerçekleşen TEKNOFEST'teki heyecan bize, 'İnsana yapılan yatırım mutlaka karşılık bulacak' diyor.