ASUS, doğa dostu kurumsal ürünlerini “KAMU”ya tanıttı

ASUS, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından, ‘Küresel Salgın ve Dijital Gelecek’ ana temasıyla bu yıl dördüncüsü düzenlenen Kamu BIB'24 ve BIMY'28 Bütünleşik Etkinliği'nde sponsor olarak yerini aldı. 4-7 Kasım 2021 tarihlerinde Antalya Belek’te gerçekleşen etkinlik, üniversite ve özel sektör bilişim yöneticilerini kamudaki karar vericilerle biraraya getirdi. Kamu-BİB etkinliğinde, kamu bilişim faaliyetlerinde ortaya çıkan sorunlara çözüm önerileri geliştirilirken, kamu bilişim projelerinde kazanılan tecrübeler ve kamu bilişim yatırımlarına yön verici fikir de masaya yatırıldı.

10 YILDA GERÇEKLEŞEN DİJİTAL DÖNÜŞÜM 1 YILDA GERÇEKLEŞTİ

Salgın sonrası dijital dönüşüm ve hem kamunun hem de özel sektörün bilişim ihtiyaçları konularında değerlendirmede bulunan Özge Kılıç Güler, “Dijital anlamda 10 yılda kat edeceğimiz yolu 1 yıl gibi çok kısa bir sürede kat ettik. Belki de önümüzdeki yıllarda bundan daha hızlı bir gelişim göstereceğiz ve beklemediğimiz bir noktada olacağız. İki gün süren organizasyonda pandemiyle birlikte teknolojinin baş döndürücü hızdaki gelişimini, bilişim sektörünü nasıl etkilediğini ve gelecekte bizleri neler beklediğini tartıştık. Teknoloji lideri bir marka olarak ASUS’un odağında ise hızla değişen ve gelişen sektörümüzde göz ardı edilmemesi ve hatta korunması gerekli varlıklarımızı hatırlatmak vardı. ASUS’un doğa dostu ürünlerini sergilediğimiz standımızda bilişim alanındaki karar vericilere gelecekteki seçimlerinde öncelik vermeleri gereken konuları aktardık” dedi.

ASUS, 2020 YILINDA KAMUYA GİRİŞ YAPTI

ASUS’un yaklaşık 32 yıldır bilgisayarın yanı sıra ana kart ve ekran kartı gibi iç bileşenleri de üreten dünyanın bir numaralı üreticilerinden biri olduğunu aktaran Özge Kılıç Güler, “32 yıldır teknoloji ürünleri sektörüne hizmet veriyoruz. Bilgisayar pazarına baktığımızda tüketici ürünleri kadar en az kamuda ve kurumsal sektörlerde de potansiyeli olan büyük bir pazar var. 2020 yılında kendimizi hazır hissettik ve ASUS’un tüketici ürünlerinde sağladığı konfor ve teknoloji liderliğini kamuya da sağlamak üzere sektöre giriş yaptık. Dünya genelindeki tüm çalışanlarımızın üçte biri AR-GE departmanlarında çalışıyor. Sadece seri üretim yapmıyor, kendi teknolojimizi de üretiyoruz. Üretime dahil olduğumuz son 2 yılı dikkate aldığımızda kurumsal sektöre hizmet veren insan kaynağı olarak 2 kat, satış hacmi olarak 2,5 kat büyüme gerçekleştirdik. Çok hızlı, güvenli ve emin adımlarla yol alıyoruz. En önemlisi de tıpkı bu etkinlikte olduğu gibi, neyi niçin yaptığımızı anlatarak ilerliyoruz. Amacımız bilinçli bir tüketici topluluğu oluşturmak. Sadece ürün satmak değil aynı zamanda kullanıcı için yönlendirici bilgi vermek de bizim için önemli bir görev” açıklamalarında bulundu.

2018 YILINDAN BERİ 60 BİN EKO ETİKET KAZANDILAR

Son günlerde Paris İklim Anlaşması’yla ilgili gelişmeleri hatırlatan Güler; “Türkiye bu anlaşmaya onay verdi. 10 Kasım’da yürürlüğe girecek. Bu karardan dolayı çok mutluyuz çünkü ASUS olarak satış baskısıyla orta seviye ürünler üretmekten kaçındık. Her zaman doğa dostu teknolojik ürünlere odaklandık. Bundan 21 yıl önce kurulan Green ASUS adlı komite, bu günlerin öngörüsüyle AR-GE yatırımlarına ağırlık verdi. 2018 yılından bu yana yılda 60 bin eko etiket kazandık. 2004 yılından beri ürettiğimiz ürünlerde kurşun kullanmıyoruz. 2009 yılından bu yana ürettiğimiz notebook ve tabletlerde halojen bulunmuyor. Ürünlerimizin kendisi kadar üretim aşamalarımızda da doğa dostu olmaya dikkat ediyoruz. Üretildikten sonra yüzde 30-70 arası enerji tüketimini azaltan ürünlerimiz var. ASUS olarak yaklaşık 10 yıl önce karbon salınımı nötr olan ürünler ürütmeye başladık. Bugün Türkiye’nin en büyük hedefi ise bu anlaşmayla birlikte 2053 yılına kadar karbon salınımını nötr hale getirebilmek. Dolayısıyla kamuya ve özel sektöre anlatmak istediğimiz; fiyat odaklı satın alımlar yapmamaları. Ürünün gerçek doğa dostu, teknoloji lideri, hem çalışanlar için konfor sağlayan hem de çevreyi kirletmeyen bir ürün olduğunu bilerek seçmeleri. Bu bilinçli seçim hepimizin geleceği adına hayati önem taşıyor” dedi.