Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Zayıflama ilacı kurbanı Alberto, babaannesinin böbreğiyle hayata tutundu

Romanya’da yaşayan 28 yaşındaki Alberto Gabriel Antofi’nin 4 yıl önce 115 kiloyken zayıflamak için kullandığı ilaç nedeniyle bağışıklık direnci düştü ve böbrekleri iflas etti. Önce diyalize giren ardından da babasından böbrek nakli olan Antofi, ağır Kovid geçirince babasının böbreğiyle sadece 3 yıl yaşayabildi. Tekrar böbrek yetmezliği yaşayan genç hastaya bu kez Türkiye’de yapılan operasyonla babaannesi böbreğini verdi. Doğum gününde ikinci kez nakil olan Antofi, “Hayatımın en anlamlı hediyesini aldım. Yeniden doğmuş gibiyim. Babaanneme ömrüm boyunca minnettar kalacağım” dedi.

ABONE OL
Gül KABA-Burak KESKİNCİ/İSTANBUL, (DHA) – 

Romanya’da restoran işleten 28 yaşındaki Alberto Gabrıel Antofi, 4 yıl önce zayıflamak için ilaç kullanmaya başladı. İlk başta her şey yolunda gitti. 6 ayda 115 kilodan 93’e düştü. Üşüme, titreme şikâyetleri olan Alberto, soğuk algınlığı aldığını düşünerek doktora gitti, böbreklerinin çalışmadığını öğrendi ve hemen diyalize alındı. 14 ay diyalize giren Antofi’ye babasının böbreği uydu ve ülkesinde nakil gerçekleşti.

7 yıllık evli genç adam pandemi döneminde 2 kez ağır kovid geçirdikten sonra böbrekleri yine iflas etti ve diyalize girmeye başladı. Bu kez torununa çok düşkün olan babaannesi böbreğini vermek istedi. Arkadaşlarının tavsiyesi üzerine hem bilgi almak hem de tedavi olmak için İstanbul’a gelen Antofi, Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İlhami Soykan Barlas ile görüştü. Yüksek immünolojik riskle nakil için Doç. Dr. Barlas’ın kapısını çalan hastaya önce bağışıklık sistemini baskılayıcı bir tedavi uyguladı. Ardından doğum günü olan 5 Kasım’da başarılı bir operasyonla babaannesinden alınan böbrek nakledildi.

BABASINDAN ALDIĞI BÖBREĞİ KOVİD VURDU

Hastalık sürecini anlatan Alberto Gabriel Antofi, “Zayıflama ilaçlarını 6 ay kadar kullandım, bu arada 93 kiloya kadar düştüm. Sonra vücudumda üşütme olmaya başladı, doktora gittim. Doktor kan tahlili yaptı ve bir böbreğimin çalışmadığını söyleyerek diyalize bağladı. 14 ay diyalize girdim. Daha sonra babamın böbreği yüzde 97 uyum sağladı ve nakil oldum. Ama ben o dönemde 2 kez ağır kovid geçirdim. Halsizdim, nefes alamıyordum. Yataktan kalkamadım, ihtiyaçlarımı tek başıma göremedim. Babamdan aldığım böbrek de iflas etti ve yine diyalize girdim. Arkadaşlarım İstanbul’da tedavi olmamı önerdi, o yüzden buraya geldim. Doktorumuzla görüşüp bilgi aldım, nakil için süreci başlatmış olduk. Vücudumda önceden kullandığım ilaçların etkileri duruyordu. Nakil olmadan 2 ay kadar onları temizlemek için tedavi oldum. Ardından da babaannem bana böbreğini bağışladı, onun böbreğiyle hayata tutundum. Şu anda mutluyum. Kendimi çok iyi hissediyorum, hayata yeniden bağlandım” dedi.

HAYATIMIN EN ANLAMLI DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ

Babaannesinin annesi gibi olduğunu aktaran Antofi, “Hastaneye yatışımdan itibaren her şey güzel geçti. Babaannem annem gibidir, onun elinde büyüdüm. Tekrar bana hayat verdiği için çok mutluyum, ömrüm boyunca minnettar kalacağım. Doğum günümde nakil oldum, hayatımın en anlamlı hediyesini aldım” diye konuştu.

“EN BÜYÜK HAYALİM BABA OLMAK”

Antofi, “Yeniden doğmuş gibiyim. Şimdi en büyük hayalim bir an önce iyileşip işime dönmek. Uzun bir tedavi sürecim oldu, hayatımda çok eksik var ama önceliğim bir çocuğumun olması. Tedavim devam ederken ailem ve eşim hep yanımda oldu. Doktoruma ve ekibine çok teşekkür ediyorum, onları artık ailem gibi görüyorum” ifadelerini kullandı.

BABAANNE: ELİMDE BÜYÜDÜ, ÖZ EVLADIM GİBİDİR

68 yaşındaki babaannesi Florica Antofi ise “Torunumun son zamanlardaki haline çok üzüldüm, dayanamadım. Ona böbreğimi vereceğimi söyledim. Hiç düşünmedim, tereddüt etmedim. İstanbul’a geldik, böreğimi verdim. Benim elimde büyüdü, öz evladım gibidir. Torunuma yeni bir yaşam şansı verebildiğim için çok mutluyum. Yeniden hayata bağlandı, mutluluktan ağlıyorum. 8 torunum, 5 de onların çocukları var ama Alberto’nun durumu beni çok üzüyordu, ona daha fazla düşkün oldum. Bana göre o hala çok küçük. Şimdi ailemizin büyümesi lazım, ondan da 5 torun bekliyorum. Hastanede bizimle ilgilenen doktorlara ve ekiplerine çok teşekkür ediyorum. Sanki evimizde gibiydik, aile olduk. Bize hep moral verdiler” dedi.

DOÇ. DR. BARLAS: ÖNCE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ BASKILAYICI TEDAVİ UYGULADIK

Hastanın son durumu ve tedavi sürecine ilişkin de bilgi veren Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İlhami Soykan Barlas da “Alberto ve babaannesi İstanbul’a büyük hayallerle geldi. Hastamız çok genç, henüz 28 yaşında. Daha önce ülkesinde babasından böbrek nakli olmuş. Sadece 3 yıl bu böbreği kullanabilmiş. İmmünolojik yüksek riskle ikinci nakil için bize geldi. Alberto daha önce babasından böbrek nakli olduğu için bağışıklık sistemi uyarılmıştı. Yeni bir insan dokusuna karşı askerlerini üretmiş saldırıya hazır durumdaydı. Biz üretilen askerleri özel tedavilerle ortadan kaldırdık. Böylece ikinci böbreğin düzgün çalışmasını orta ve uzun vadede sağlıklı bir ömrü olmasını sağladık. Başarılı bir böbrek nakli gerçekleştirdik. Bundan sonra da hastayı düzenli takip edeceğiz. Hem kendisine hem de babaannesine uzun sağlıklı bir ömür diliyorum” diye konuştu.

ZAYIFLAMA İLAÇLARINA DİKKAT

Hekim tarafından reçete edilmeyen ilaçlardan uzak durulması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Barlas, “Böbrek hastaları içtikleri suya dikkat etmeliler, ilaçlarını düzenli kullanmalılar ve enfeksiyonlardan mümkün olduğunca kaçınmalılar. Doktor tarafından reçete edilmemiş zayıflama ilaçları dâhil her türlü bitkisel ürünlerin çok dikkatli kullanılması gerekiyor. Böyle ilaçlar uygunsuz ve doğru kullanılmadığı takdirde kolaylıkla hem böbrek hem de karaciğer yetmezliği gibi ciddi sonuçlar doğurabiliyor” ifadelerini kullandı.

VERİCİLER 20-25 YIL SORUN SIKINTI YAŞAMADAN HAYATINA DEVAM EDİYOR

Doç. Dr. Barlas, “Alberto çok şanslı çünkü ikinci kez nakil şansı oldu. Birini bile bulamayan insanlar var. 68 yaşındaki birinden böbrek aldı ama iyi baktığı takdirde o böbrekle uzun yıllar sağlıklı ise düzenli takip ile sıkıntı yaşamadan hayatına devam ediyor. Zaten herhangi bir risk görseydik, nakli gerçekleştirmezdik” dedi.

Diğer Haberler

  1. ‘Elektronik sigaralar tehlike saçıyor’
  2. ‘Diyabet sebebiyle meydana gelen görme kayıplarının yüzde 95’i erken tanı ile önlenebilir’
  3. Prof. Dr. Erdal Karaöz: Kök hücre tedavilerinde umut verici sonuçlar alıyoruz
  4. Gereksiz hasta bezi kullanımı toplum sağlığı ve çevre için riskli
  5. Medipol Acıbadem’de Kozmetik Dermatoloji ve Sağlıklı Yaşam Merkezi hizmete açıldı
  6. Uzmanı açıkladı: Sarı nokta hastalığının sonunda körlüğe giden durumlar oluşuyor
  7. Başkent Üniversitesi'nin yapay zeka projesine büyük ödül
  8. 'D vitamini eksikliği üşümeye neden olabilir'
  9. Sağlık-Sen, ‘112 Acil Sağlık Hizmetleri Çalıştayı Sonuç Raporu’nu yayımladı
  10. 'Mesleki stres yükü yoğun olan kişilerin Alzheimer olma olasılıkları daha yüksek’

© Copyright 2024

DHA