WWF Türkiye'den iklim krizi ve afetlere karşı 10 çözüm önerisi
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne özel toplantı düzenledi. Seçimler öncesinde karar alıcılara doğa ile ilgili duyurulan 10 ayrı talep, seçim sonrası yeniden dile getirildi. WWF-Türkiye Yönetimi Kurulu Başkanı Nafiz Karadere, “Daha güçlü, sağlıklı ve afetlere dirençli bir Türkiye için iklim krizi ve doğa kayıpları ile ilgili gelecek endişelerini de giderecek 10 maddenin bir an önce hayata geçirilmesini talep ediyoruz” dedi.
WWF-Türkiye 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne özel basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Doğal Hayatı Koruma Vakfı Yönetimi Kurulu Başkanı Nafiz Karadere, “Vakfımızın, Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin 1975’teki kuruluşu ile başlayan doğa koruma serüveninin 50’nci yılına yaklaşırken bu yıl, 5 Haziran’ın hem bizim hem ülkemiz için ayrı bir anlam ve önemi var. Bildiğiniz gibi yaptığımız her seçim, havamızın, suyumuzun, toprağımızın kaderini de belirliyor. Bu nedenle bu yıl Dünya Çevre Günü’nde seçimler öncesinde karar alıcılara duyurduğumuz talepleri, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı ve seçim sonrası yeni döneme yönelik dile getirmek istiyoruz. Bugün ülkemiz ve dünya ikili bir krizin içinden geçiyor. Hem doğa ve biyolojik çeşitlilik kayıpları hem de iklim krizi bir arada yaşanıyor. Bu iki krizin yakın takipçileri olarak daha güçlü, sağlıklı ve afetlere dirençli bir Türkiye için iklim krizi ve doğa kayıpları ile ilgili gelecek endişelerini de giderecek 10 maddenin bir an önce hayata geçirilmesini talep ediyoruz” açıklamasını yaptı.
“İKLİM KRİZİ VE DOĞA KAYIPLARININ ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN OLMAZSA OLMAZ 10 MADDE”
Nafiz Karadere maddeleri tek tek şöyle sıraladı:
“İklim kriziyle mücadele için sera gazı emisyonlarının bugünden itibaren 2030’a kadar en az yüzde 35 oranında azaltılması. Orman alanlarında, maden, turizm, yapılaşma gibi amaç dışı alan tahsisine ve aşırı ağaç kesimine son verilmesi. Kara, deniz ve tatlı su ekosistemlerinde, Korunan Alanlarımızın 2030’a kadar yüzde 30’a çıkarılması. Tüm kıyılarımızda gırgır avcılığı için avlanma derinliğinin minimum 50 metreye çıkarılması ve balıkların göç yolu İstanbul Boğazı’nın 2025’e kadar gırgır balıkçılığına tamamen kapatılması. Doğa ve insanın sağlığı, çiftçinin refahı için, 2030’a kadar tarım alanlarının en az yüzde 25’inde onarıcı tarım yapılması.”
“Kuraklık ve iklim krizi ile mücadele ile su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı için Su Kanunu taslağının bir an önce yasalaşması. 2030’a kadar doğaya karışan plastiğin sıfırlanması. Doğanın ve çevrenin korunması ile ilgili yasal düzenlemelerin etkin uygulanması, denetimlerin sıkılaştırılarak ihlallere sıfır tolerans gösterilmesi. Tüm süreçlerin, katılımcı, şeffaf, özellikle dezavantajlı grupları kapsayacak şekilde yürütülmesi ve değişimden etkilenecek tüm kesimlerin mağduriyetlerini giderecek adil dönüşümün gözetilmesi. Üretime yönelik tüm teşvik ve fonların; temiz üretimi, doğa dostu teknolojileri ve karbonsuzlaşmayı destekleyecek şekilde, kirleten yöntemlerden sürdürülebilir ve döngüsel üretime yönlendirilmesi.”
Maddelerin sıralanmasının ardından; Genel Müdür Aslı Pasinli, Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem, Deniz ve Yaban Hayatı Programı Müdürü Ayşe Oruç, Plastik Projeleri Müdürü Tolga Yücel, İklim Ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Sabuncu, Gıda ve Tarım Programı Müdürü Arzu Balkuv, Tatlı Su ve Sulak Alan Programı Müdürü Eren Atak da WWF-Türkiye’nin karar alıcılara yönelik 10 talebinin gerekçelerini anlatarak bilimsel olarak kabul görmüş çözüm önerilerini sundu.