Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Uzmanı bilinçsiz diş beyazlatma işlemine karşı uyardı

Bilinçsizce kullanılan diş beyazlatma ürünlerin dişin sert ve yumuşak dokularına zarar verdiğini söyleyen Restoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mağrur Kazak, “İnternette veya marketlerde satılan ve kişinin sadece tavsiye üzerine aldığı ürünlerin içerikleri ve olası yan etkileri bilinmediğinden istenen beyazlık elde edilemiyor. Aynı zamanda bu durum ciddi sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle diş beyazlatma işlemi hekim kontrolünde yapılmalı” dedi.

ABONE OL
İSTANBUL, (DHA)-

Sosyal medyada, iş yerinde veya arkadaş toplantılarında gülümserken daha estetik görünmek isteyen pek çok kişi dişlerini beyazlatmak istiyor. Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mağrur Kazak, diş hekimi kontrolünde olmayan beyazlatma ürünlerinin bilinçsiz kullanımı sonucu dişlerin zarar görebileceğini ifade etti.

“YAŞANAN RENK DEĞİŞİMLERİ ÜÇ SEBEPTEN OLUŞUYOR”

Dişlerde yaşanan renk değişimlerinin üç sebepten kaynaklandığını belirten, Doç. Dr. Kazak, “Dış kaynaklı renklenmeler daha çok tütün, kahve, çay, kola kaynaklı lekelerle, kötü ağız hijyenine bağlı gelişiyorken, iç kaynaklı renklenmeler dişlerin gelişimi sırasında ve dişlerin sürmesinden sonra meydana geliyor” dedi.

ANTİBİYOTİK KULLANIMINA DİKKAT

Doç. Dr. Mağrur Kazak hamilelik sürecinde plasenta bariyerini aşabilen geniş spektrumlu bir antibiyotik olan tetrasiklinin diş gelişimi sırasında kullanıldığı takdirde sarımsı veya kahverengi-gri renklenmeye neden olduğunu belirtti. Dişlerde görülen renklenmenin şiddetinin; kullanılan tetrasiklin grubuna, kullanım süresine ve kullanıldığı zamanda dişin hangi formasyon fazında olduğuna bağlı olarak değişiklik gösterdiğini belirten Dr. Kazak hamilelik döneminde kullanılan tetrasiklin grubu antibiyotiklerin geri dönüşümü olmayan renklenmelere neden olabileceğini vurguladı.

AYNI GÜNDE BEYAZLATMA

Doç. Dr. Mağrur Kazak, renklenmiş dişlerin hekim kontrolünde yapıldığında başarılı sonuçlar elde edildiğini ifade ederek, “Beyazlatma işlemi özel kimyasal ajanlar kullanılarak gerçekleştiriliyor. Bu işlemle, mine ve dentin dokusundaki organik renk pigmentleri okside edilerek dişin rengi açılıyor. Çoğu vakalarda aynı günde istenilen sonuca ulaşılıyor” diye konuştu.

KİMLERE UYGULANABİLİR?

Diş beyazlatma işleminin hangi durumlarda uygulanamayacağını anlatan Doç. Dr. Kazak, şunları ekledi:

“Beyazlatma işlemi yapılacak kişilerin diş minelerinde ciddi çatlak veya aşınma bulunmaması, aşırı hassasiyet problemi olmaması veya diş sıkma, gıcırdatma gibi parafonksiyonel alışkanlıkların bulunmaması gerekiyor. Ayrıca aşırı sigara, yoğun çay/kahve içme alışkanlığı olan kişilerde de uygulama sonrası başarılı sonuçlar elde edilmiyor. Hamile ve emziren hastalara, 14 yaşından küçüklere ve beklentisi çok yüksek kişilere de beyazlatma işlemi yapılmaması gerekiyor. Ciddi renklenmiş dişlere sahip bireylere ise lamina vener uygulamasının daha tatmin edici sonuçlar verebiliyor.”

KONTROLSÜZ İŞLEMLER KALICI HASAR OLUŞTURABİLİYOR

Diş beyazlatma işlemine hastanın gülme hattının değerlendirilmesi sonrası başlanması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Mağrur Kazak, beyazlatma tedavisinin hekim kontrolünde yapılması durumunda dişlerin zarar görmeyeceğini belirtti. Doç. Dr. Kazak, “Ayrıca diş hekimi kontrolü dışında ve bilinçsiz beyazlatma ürünlerinin kullanması ile dişin sert ve yumuşak dokuları ve ağızda var olan restorasyonları zarar görebilir. İnternette veya marketlerde satılan ve kişinin sadece tavsiye ile aldığı ürünlerin içerikleri ve olası yan etkileri bilinmediği ve biyouyumlulukları test edilip edilmediği bilinmediğinden istenen beyazlığk elde edilemeyebilir, ayrıca ciddi sorunlarla karşılaşılabilir” dedi.

“EV HANIMI DA BEYAZ YAKALI DA İŞLEM YAPTIRIYOR”

Doç. Dr. Mağrur Kazak diş beyazlatma işlemine ev hanımlarından, ofis çalışanlarına çok geniş bir kesimin ilgi gösterdiğini ve bu ilginin beyaz dişlerin kişinin özgüvenini arttırması ile ilgili olduğunu söyledi.

Diğer Haberler

  1. ‘Mide ve bağırsak kanserlerinin nedeni helikobakter pilori bakterisi olabilir’
  2. '2050 yılında, dünya nüfusunun yarısı miyopi olacak diye tahmin ediyoruz'
  3. 'Bazı travmalar, katarakt nedeni olabilir'
  4. ‘Türkiye’deki her 6 kişiden 1’i migren hastası’
  5. ‘Elektronik sigaralar tehlike saçıyor’
  6. ‘Diyabet sebebiyle meydana gelen görme kayıplarının yüzde 95’i erken tanı ile önlenebilir’
  7. Prof. Dr. Erdal Karaöz: Kök hücre tedavilerinde umut verici sonuçlar alıyoruz
  8. Gereksiz hasta bezi kullanımı toplum sağlığı ve çevre için riskli
  9. Medipol Acıbadem’de Kozmetik Dermatoloji ve Sağlıklı Yaşam Merkezi hizmete açıldı
  10. Uzmanı açıkladı: Sarı nokta hastalığının sonunda körlüğe giden durumlar oluşuyor

© Copyright 2024

DHA