Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Sepsiste ilk saatlerde müdahale hayat kurtarıyor  

Her yıl dünyada 47-50 milyon kişi sepsis tanısı almasına ve 11 milyon kişinin de hayatını kaybetmesine rağmen sepsis hala yeterince tanınmıyor. Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Sibel Temür, her 2,8 saniyede bir kişinin hayatına mal olan ve tıbbi acil bir durum olan sepsisi önlemenin en kolay yolunun enfeksiyonları önlemekten geçtiğini söyledi. Prof. Temür, ilk saatlerde yapılan acil müdahale ve erken antibiyotik tedavisine başlanmasının sepsisten kayıpları yüzde 70’ten, yüzde 20’ye düşürdüğüne işaret etti.

ABONE OL
İSTANBUL, (DHA) -

Prof. Dr. Sibel Temür, “Hastalarda bazen enfeksiyon tarafı, bazen de organ yetersizliği ön planda oluyor. Ancak tablonun birlikte olduğuna şüpheyle yaklaşıp hızlı tanı ve acil tedavi başlanamıyorsa hayati risk yüzde 70’leri buluyor” dedi.

Sepsis tablosunun hızlı seyri ve iyileşme sürecinde kişisel faktörlerin de çok önemli olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Sibel Temür, “Bağışıklık sisteminin iyi olmadığı yaş grupları 1 yaş altı, 65 yaş üstü kişiler, dalağı alınmış olanlar, kronik hastalıkları olanlar (akciğer, kalp, böbrek rahatsızlıkları), diyabetikler, AIDS tanısı almış kişilerin sepsis açısından risk grupları arasında yer alıyor” dedi.

PANDEMİ SEPSİS İSTATİSTİKLERİNİ DE ETKİLEDİ!

Sepsisin bakteri, virüs, mantar, parazit gibi tüm olası patojen kaynaklı enfeksiyonlarla tetiklenebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Sibel Temür, bu nedenle viral pandemi döneminde bağışıklık sistemi iyi olmayanlarda yanıtların çok üzücü olduğunu söyledi.  Prof. Temür, “2 yıl önce, pandemi öncesi veriler yılda 30 milyon sepsis tanısı iken bu rakam pandemi sonrasında 47-50 milyona ulaştı” dedi.

ANTİBİYOTİKLERE DİRENÇ TEDAVİYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Bununla birlikte son yıllarda tüm dünya için önemli bir sorun haline gelen antibiyotik direncinin de sepsisi olumsuz etkilediğine işaret eden Prof. Dr. Sibel Temür, konuyla ilgili şunları anlattı:

“Antibiyotik direnci, antibiyotiklerin çeşit, miktar ve süre olarak uygunsuz kullanımı ile artıyor. Bakteriyel enfeksiyonlarda elimizde savaşacak silah kalmıyor. Virüsler çok akıllı ve antivirallere direnç çok daha hızlı gelişiyor, yeni varyantlar çıkıyor. Direnç gelişmesi sepsiste tedaviyi olumsuz etkiliyor. Türkiye antibiyotiklere dirençte maalesef Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada. Bu da sepsis açısından ayrı bir risk oluşturuyor.”

TÜM VÜCUDU ETKİLEYEN BELİRTİLER GÖRÜLÜYOR

Sepsisin belirtilerinin enfeksiyon odağına göre farklılıklar göstermekle birlikte hastada tüm vücudu ilgilendiren sistemik belirtilerin ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Sibel Temür, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı:

“Hastaların farklı birçok sorunla karıştırdığı belirtiler arasında: Ateş, sersemlik ve geveleyerek konuşma, nörolojik durumda gerileme, aşırı titreme, kas ağrısı, şiddetli nefes darlığı, solunum sayısının dakikada 22 üzerine çıkması, kan basıncının düşmesi, gün boyu idrar yapamama, solgun, benekli, rengi değişmiş cilt ve ölecekmiş gibi hissetme.”

UZUN VADELİ ETKİLERİ DE OLUYOR

Sepsisten iyileşen, hayatta kalan pek çok kişinin hafıza ve konsantrasyon zayıflığı veya travma sonrası stres bozukluğu gibi uzun vadeli sonuçlarla da karşılaşma riskinin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sibel Temür, sözlerine şöyle devam etti:

“Sepsis sonrası sağkalan olgular; taburculuk sonrası ortaya çıkan fiziksel problemler, bilişsel bozukluklar, tekrarlayan enfeksiyonlar veya sepsis ilişkili kronik organ yetmezlikleri ile sağlık kuruluşlarına yeniden başvurmak zorunda kalıyor. Tekrar sağlık kurumuna başvuru oranı çeşitli çalışmalarda değişiklik gösterse de yüzde 50’nin üstünde izleniyor.”

ÖNLEMEK İÇİN FARKINDALIK ŞART

Sepsisi önlemenin en kolay yolunun enfeksiyonların önlenmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Temür, bunun da aşılama ve temel hijyenle yapılabileceğine işaret etti.

 “Sepsis dünyadaki en önlenebilir yaşam kaybı nedenidir” diyen Prof. Dr. Temür, sözlerine şöyle devam etti:


Aşılama, temiz sağlık tesislerine, temiz suya erişim gibi sağlık önlemleri ve hepsinden önce farkındalığın artırılmasıyla önlenebilir. Bir enfeksiyon sepsise yol açmışsa hızlı bir şekilde tanınmalı ve enfeksiyonun kaynağı antibiyotiklerle tedavi edilmeli. Enfeksiyonların erken tedavisi ve sepsisin erken tanınması hayat kurtarır. Sepsis tıbbi acil durumudur farkındalık olarak bilinmesi çok önemli. İlk saatlerde yapılan acil müdahale ve kültür alınarak erken antibiyotik tedavisine başlanması sepsisten kayıpları yüzde 70’ten, yüzde 20 ye düşürebiliyor.”

Diğer Haberler

  1. ‘Elektronik sigaralar tehlike saçıyor’
  2. ‘Diyabet sebebiyle meydana gelen görme kayıplarının yüzde 95’i erken tanı ile önlenebilir’
  3. Prof. Dr. Erdal Karaöz: Kök hücre tedavilerinde umut verici sonuçlar alıyoruz
  4. Gereksiz hasta bezi kullanımı toplum sağlığı ve çevre için riskli
  5. Medipol Acıbadem’de Kozmetik Dermatoloji ve Sağlıklı Yaşam Merkezi hizmete açıldı
  6. Uzmanı açıkladı: Sarı nokta hastalığının sonunda körlüğe giden durumlar oluşuyor
  7. Başkent Üniversitesi'nin yapay zeka projesine büyük ödül
  8. 'D vitamini eksikliği üşümeye neden olabilir'
  9. Sağlık-Sen, ‘112 Acil Sağlık Hizmetleri Çalıştayı Sonuç Raporu’nu yayımladı
  10. 'Mesleki stres yükü yoğun olan kişilerin Alzheimer olma olasılıkları daha yüksek’

© Copyright 2024

DHA