Küresel dermokozmetik pazarı 130 milyar dolara koşuyor
Yaşlanan dünya nüfusu, küresel kozmetik pazarına dinamizm getirdi. 2022’nin sonunda 65 yaş üstü yaşlıların dünya nüfusundan yüzde 10 pay alması, Türkiye’de ise bu oranın 2025’te yüzde 11’e çıkması bekleniyor. Dermecosmetics Market Research’ın araştırmasına göre, 2021’de 51,1 milyar dolar olan küresel dermokozmetik pazarının 2030’da 130,46 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Küresel salgında giderek yükselen sağlıklı yaşam bilincinin kimyasal içermeyen, bitkisel ve organik kozmetik ürünlerine yönelik talebi artırdığına dikkat çeken İsveç dermokozmetik markası Bionnex’in Türkiye Eczane Marka Müdürü Büşra Kulak, “Pazardan en büyük payı alan cilt bakımı ürünleri dünya nüfusunun yaşlanma oranındaki artışa bağlı olarak zirvedeki yerini daha da sağlamlaştırırken, kimyasal bazlı kozmetiklerden bitkisel içerikli organik ürünlere doğru bir eğilim yaşanıyor. BM’nin verilerine göre, artışa geçen 65 yaş üzeri yaşlı nüfusun 2022’de dünya nüfusundan yüzde 10, 2050’de ise yüzde 16 pay alması bekleniyor. TUİK verilerine göre Türkiye’de ise son 5 yılda yüzde 24 artan yaşlıların toplam nüfustan aldığı pay yüzde 9,7’ye ulaştı. Bu oranın 2025’te yüzde 11’e, 2030’da yüzde 12,9’a çıkacağı tahmin ediliyor. Dünyada sanayileşmeye bağlı olarak giderek artan çevresel kirlilik ve yaşamın her noktasında maruz kaldığımız kimyasallar, çeşitli cilt sorunlarını tetiklerken, yaşlanmayı da hızlandırıyor. Dünya bu sorunların üstesinden gelebilmek için yüzünü gücünü endemik bitkilerden alan organik kozmetik ürünlerine çevirdi” dedi.
NORDİK BİTKİLERİNİN GÜCÜNÜ DERMATOLOJİYE TAŞIDI
Kozmetik sektöründe teknoloji ve Ar-Ge’nin yön verdiği bilimsel çalışmalarla her türlü cilt sorununa karşı bitkisel çözümler üretilebildiğine değinen Büşra Kulak, “Pandemi yalnız beden değil, cilt sağlığımızın da önemli olduğunun farkına varmamızı sağladı. İsveçli dermokozmetik markası olarak Bionnex olarak, bilimin ışığında, kuzey ülkelerinde yetişen endemik bir tür olan nordik bitkilerini kullanarak geliştirdiğimiz formüllerimizle çeşitli saç ve cilt sorunlarına doğal, etkili ve kalıcı çözümler sunuyoruz. Nordik bitkilerinden ilham alarak geliştirdiğimiz hipoalerjenik formüller içeren, dermatolojik testlerden geçen ürünlerimizle cilt bakımında doğallığı önemseyenlerle çözüm ortaklığı kuruyoruz. Yalnız merkezimizin bulunduğu İsveç’te değil, başta Fransa olmak üzere dünyanın önde gelen laboratuvar ve doktorlarıyla iş birliği yapıyor, üstün teknolojik gücümüzle çeşitli cilt problemlerinin arkasında yatan nedenleri araştırarak bilim dünyasına katkıda bulunuyoruz. İsveç ve Türkiye'de toplam 4 bin metrekare kapalı alana sahip üretim ve Ar-Ge tesisimiz bulunuyor. Üstün teknolojik gücümüzle GMP (İyi Üretim Uygulamaları) standartlarına uygun olarak ayda 2 milyon adetlik üretime imza atıyoruz” ifadelerinde bulundu.
BİTKİLERİN GÜÇLÜ ÖZELLİKLERİNİ BİLİMSEL UZMANLIĞIYLA BİRLEŞTİRDİ
Bilimin ve doğanın sunduğu değerlerin, organik ve bitkisel içeriklere sahip kozmetiklerin odak noktasını oluşturduğunu söyleyen Kulak, “Bitkilerin güçlü özelliklerini bilimsel uzmanlığıyla birleştiren Carex Sweden şirketinin bünyesinde konumlanan bir marka olarak “Nordic Organic Care” yaklaşımıyla insan sağlığına odaklanıyoruz. Başta İsveç olmak üzere Danimarka, İzlanda, Norveç gibi kuzey ülkelerinin yer aldığı Nordik bölgesine ait endemik ve zengin bitki kaynaklarını kullanarak geliştirdiğimiz ürünlerimizi Avrupa, Asya ve MENA’da 26 ülkeye ulaştırıyoruz. MENA bölgesindeki çok sayıda ülkede ilk 3 marka arasında yer alıyoruz. Doğadaki canlıların yaşama hakkının savunuculuğunu üstlenerek hayvanlar üzerinde test etmeden geliştirdiğiniz formüllerimizle geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz. 6 alt kategori ve 36 ürün çeşidinden oluşan bir portföye sahibiz. Günlük cilt bakım ürünleri, saç kremi ve serumlar, leke giderici ve aydınlatıcılar ile deodorant çeşitlerinin yanı sıra özel etiketli ürünlerimizle de dermatolojide nordik bitkilerinin temsilciliğini üstleniyoruz” diye belirtti.