Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Diyalizle komadan çıkan Şevket, onlarca bebeği de kurtardı

Ankara'da Şevket Balbay (9), 8 günlük bebekken yakalandığı 200 bin kişide bir görülen 'Akçaağaç şurubu' hastalığı nedeniyle girdiği komadan, o dönem sadece çocuk ve yetişkin hastalara uygulanan diyaliz (kanın vücut dışında bir makine aracılığıyla temizlenmesinin ardından tekrar dolaşım sistemine verilmesi yöntemi) tedavisi ile çıktı. Şevket Balbay, bebekliğinden bu yana özellikle enfeksiyon ile tetiklenen koma dönemlerinde diyaliz yöntemi ile acil tedavisinin uygulanması sonucu sağlıkla hayatına devam ederken, tedavisine başlanan 2015 yılından bu yana hastanede benzer metabolik hastalığı bulunan onlarca bebek de aynı tedaviyle sağlığına kavuştu.

ABONE OL
Kaan ULU- Ali Eren İĞDE/ANKARA, (DHA)

Eskişehir’de 9 yıl önce dünyaya gelen ve doğduktan hemen sonra belirlenemeyen rahatsızlığı sebebiyle yoğun bakıma alınan özel eğitim öğrencisi Şevket Balbay, durumunun ağırlaşması üzerine 8 günlükken Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi’ne sevk edildi.

Koma halinde olan Şevket Balbay'a, 'Akçaağaç şurubu' tanısı konuldu. Balbay, tedavinin ardından gözlerini açtı ve hayata tutundu. Şevket Balbay, bebekliğinden bu yana özellikle enfeksiyon ile tetiklenen koma dönemlerinde diyaliz yöntemi ile acil tedavisinin uygulanması sonucu sağlıkla hayatına devam ederken, tedavisine başlanan 2015 yılından bu yana hastanede benzer metabolik hastalığı bulunan onlarca bebek de aynı tedaviyle sağlığına kavuştu.

'ÇOK AZ MERKEZDE YAPILAN BİR TEDAVİ'

Şevket Balbay'ın doktorlarından Prof. Dr. Begüm Atasay, şu anda 9 yaşında olan Şevket Balbay'ın 9 yıl önce bir cuma günü Eskişehir'den hastanelerine geldiğini söyleyerek, "Eskişehir Devlet Hastanesi’nden arandık. Hastanın genel durumu kötü, bilinci kapalı, 8 günlük bir bebek olduğu söylendi. Biz bu hastayı kabul ettik. Ve hasta bize entübe bir şekilde, bilinci kapalı bir şekilde komada geldi. Çok hızlı bir şekilde ekip olarak yeni doğan yoğun bakım ve metabolizma ekibi bir arada hastayı yönettik. 8 saat içinde hasta teşhis aldı. Aslında burada teşhis dışında o komada olduğu dönemi yönetmek çok önemliydi. Bu yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yapılmayan bir şey. Daha çok çocuklarda yapılır. Bu işlem metabolik hastalıkta kanda biriken ve bebekte bilincin kapalı olmasına, koma tablosuna neden olan maddenin kandan uzaklaştırılabilmesi için bir tür diyaliz metodudur. Bu uygulama dünyada yeni doğan yoğun bakım ünitesinde çok az merkezde yapılabilecek bir uygulamadır. Ama biz hızla karar vererek kandaki o toksik maddeyi hemodiyaliz yöntemlerinden biri olan bir uygulama ile başarıldı. Ve sabah saatlerinde o toksik madde hastanın kanından uzaklaştırılarak bilinci açıldı" dedi.

'DÜNYADA 200 BİNDE BİR GÖRÜLÜYOR'

Şevket Balbay'ın diğer doktoru Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Çocuk Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuba Eminoğlu ise bu hastalığın 200 binde bir canlı doğumda gözlemlendiğini belirtti. Prof. Dr. Eminoğlu, "Ülkemiz gibi akraba evliliği oranlarının yüksek olduğu ülkelerde bu ve benzeri kalıtsal hastalıkları daha sık görmekteyiz. Hastamız bebeklik döneminden itibaren özel diyet aldı ve büyümenin çok hızlı olduğu ilk 3 ayda haftalık, 6-12 aylıkken 2 haftada bir, sonrasında 2 yaşına kadar 3 ay, 2 yaşından sonra da 6 ayda bir aralıklarla polikliniğimize geliyor. Bu hastalıklarda kalıtsal olarak vücutta proteinleri parçalayan enzim eksikliği olmakta, bu nedenle de bu hastalar et, süt, tavuk, balık gibi hayvansal ürünleri, yine baklagiller gibi protein içeriği yüksek besinleri ve tahılları tüketememekte. Fakat gelişimlerini sağlamak için özel mamalarla ve meyve sebze gibi düşük proteinli besinlerle beslenebilmekteler. Ayrıca sürekli takip ve tedavileri olması gereken bir hastalık grubu. Eğer hastalar protein içeriği yüksek besin gruplarını tüketirse ya da enfeksiyon dönemlerinde tekrar atakla geliyorlar" dedi.

​Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tanıl Kendirli de Türkiye’de bu tedaviyi bebeklerde ilk yapan merkezlerden biri olduklarını, daha sonra da aynı tedaviyi onlarca bebeğe uygulayarak, onların da sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürmesini sağladıklarını söyledi.

Diğer Haberler

  1. ‘Elektronik sigaralar tehlike saçıyor’
  2. ‘Diyabet sebebiyle meydana gelen görme kayıplarının yüzde 95’i erken tanı ile önlenebilir’
  3. Prof. Dr. Erdal Karaöz: Kök hücre tedavilerinde umut verici sonuçlar alıyoruz
  4. Gereksiz hasta bezi kullanımı toplum sağlığı ve çevre için riskli
  5. Medipol Acıbadem’de Kozmetik Dermatoloji ve Sağlıklı Yaşam Merkezi hizmete açıldı
  6. Uzmanı açıkladı: Sarı nokta hastalığının sonunda körlüğe giden durumlar oluşuyor
  7. Başkent Üniversitesi'nin yapay zeka projesine büyük ödül
  8. 'D vitamini eksikliği üşümeye neden olabilir'
  9. Sağlık-Sen, ‘112 Acil Sağlık Hizmetleri Çalıştayı Sonuç Raporu’nu yayımladı
  10. 'Mesleki stres yükü yoğun olan kişilerin Alzheimer olma olasılıkları daha yüksek’

© Copyright 2024

DHA