Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

"Deprem bölgelerinde yeterli miktarda temiz su sağlanmazsa hastalıklar çoğalabilir"

İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'ndan Öğr. Gör. Nazife Koç, "Afetlerden sonra salgın hastalıkların hem görülme riski hem de yayılım hızı artar. Ama bu her afetten sonra salgınların olacağı anlamına gelmez. Dört haftadan daha uzun süre kalabalık ortamda yaşanmak zorunda kalınması, enfeksiyon hastalıklarının yayılma riskini arttırır. Salgınların oluşmasında kalabalık faktörü ile bazı başka birtakım koşullarda etkilidir. Enfeksiyon ajanının daha önceden bölgede var olması, yeteri miktarda sağlıklı suyun sağlanamaması, evsel ve insan atıkları gibi çevresel riskler, salgın riskini arttırır" dedi.

ABONE OL
İSTANBUL, (DHA) - 

 

Hijyen koşularının sağlanmasına vurgu yapan Öğr. Gör. Nazife Koç, "Özellikle doğal afetler sonrası, müdahale ayağının en önemli sorun alanlarından birisi depremzedelerin barınma ihtiyacının sağlanmasıdır. Afet bölgesine kurulan geçici barınma alanları, afet mağdurunun yakınlarından ve sosyal çevresinden uzaklaşmadan ve gündelik yaşantılarına devam edebilmeleri gibi avantajları olmasına karşın dar alanlarda birçok afet mağdurunun topluluk halinde barınması, kalabalık oluşmasına ve bazı riskleri beraberinde getirmektedir. Barınma alanlarının fiziksel olarak oluşturulması kadar, bu alanlarda kalabalık kontrolünün sağlanması, hijyen koşullarının ve yeterli hijyenin sağlanması da önemlidir. Geçici yerleşim alanlarında tuvaletlerin mümkün olduğunca hızlı bir şekilde sağlanması ve halkın tuvaletleri kullanımı konusunda eğitilmesi gerekir. Tuvalet alanlarında ve el yıkama alanlarında suyun birikmesi engellenmelidir. Geçici yerleşim alanlarında en ideal olanı her aileye bir tuvaletin sağlanmasıdır. Eğer bu sağlanamıyorsa maksimum 20 kişiye bir tuvalet sağlanmaya çalışılmalıdır. Deprem sonrası kalabalık yaşamın sürdürüldüğü geçici yerleşim yerlerinde bulaşıcı hastalık riski yüksektir ve ciddi salgınlara neden olabilmektedir" diye konuştu.

Afetlerden sonra, yeterli miktarda kullanılabilir suyun sağlanması insanlar için hayati önem taşıdığını belirten Öğr.Gör. Koç, "Özellikle geçici barınma alanlarında suyun sağlanması kadar suyun yeterli miktarda ve temiz olması da önemlidir. Afet deneyimleri, afet bölgelerine yeterli miktarda suyun sağlanamaması durumunda afet mağdurlarının ulaşabildikleri her türlü suyu içtiklerini göstermektedir. Bu durum başta bulaşıcı hastalıklar olmak üzere birçok hastalığa neden olabilir ve hastalıkların hızla yayılmasına etken olabilir. İçme suyu ile kişisel hijyen için, diğer insani ihtiyaçlar ve sanitasyon için de yeteri kadar su sağlanmış olmalıdır. Deprem gibi doğal afetlerde sağlıklı içme suyu elde edilememesi, bulaşıcı hastalıkların gelişimine zemin hazırlamaktadır. Bu hastalıklar, kontamine su ve gıda kaynaklı olabileceği gibi solunum yolu enfeksiyonları, vektör kaynaklı hastalıklar ve yaralanmalara bağlı da gelişebilmektedir. Bakteriler, virüsler, protozoonlar, küf şeklindeki mantarlar, helmintler, prionlar, biyolojik veya çevresel toksinler gibi çok çeşitli enfeksiyon etkenleri su ve gıda kaynaklı etkenler arasında yer almaktadır" ifadelerini kullandı.

 

 

Diğer Haberler

  1. ‘Mide ve bağırsak kanserlerinin nedeni helikobakter pilori bakterisi olabilir’
  2. '2050 yılında, dünya nüfusunun yarısı miyopi olacak diye tahmin ediyoruz'
  3. 'Bazı travmalar, katarakt nedeni olabilir'
  4. ‘Türkiye’deki her 6 kişiden 1’i migren hastası’
  5. ‘Elektronik sigaralar tehlike saçıyor’
  6. ‘Diyabet sebebiyle meydana gelen görme kayıplarının yüzde 95’i erken tanı ile önlenebilir’
  7. Prof. Dr. Erdal Karaöz: Kök hücre tedavilerinde umut verici sonuçlar alıyoruz
  8. Gereksiz hasta bezi kullanımı toplum sağlığı ve çevre için riskli
  9. Medipol Acıbadem’de Kozmetik Dermatoloji ve Sağlıklı Yaşam Merkezi hizmete açıldı
  10. Uzmanı açıkladı: Sarı nokta hastalığının sonunda körlüğe giden durumlar oluşuyor

© Copyright 2024

DHA