Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Çocuğunuzun cildinde kolay oluşan morluklara dikkat

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerem Kırna, hemofilinin genellikle anne ve babalardan çocuklara geçtiğini hatırlatarak çocukların cildinde kolay oluşan morlukların, hemofili habercisi olabildiğini söyledi.

ABONE OL
İSTANBUL (DHA) -

Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Kerem Kırna, hemofili hastalığının nasıl ortaya çıktığı, tanısı, belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Hemofilinin, kanın gerektiği gibi pıhtılaşmaması sonucu, kanamanın durmaması ya da geç durmasıyla kendini gösteren bir hastalık olduğunu belirten Dr. Kırna, bunun nadir görülen bir kalıtsal hastalık olduğunu söyledi.

“GENELLİKLE ANNEDEN OĞULA GEÇİYOR”

Kırnacı, bu hastalığın faktör VIII veya IX eksikliği sonucu oluştuğunun altını çizerek “Faktör VIII eksikliği Hemofili A, faktör IX eksikliği Hemofili B olarak isimlendirilir. Hemofili hastalığının yüzde 85'ini Hemofili A, yüzde 15 kadarını Hemofili B oluşturmaktadır. Hemofili, ebeveynlerden çocuğa genetik olarak aktarılmaktadır. Hastalık çoğunlukla taşıyıcı kadınlardan, erkek çocuklarına geçmektedir (nadiren de olsa kadınlar da hasta olabilir). Hastaların yüzde 30'unda ise aile öyküsü olmaksızın hemofili gelişmiştir” diye konuştu.

“KOLAY OLUŞAN MORLUKLARA DİKKAT”

Çocukluk döneminde ciltte kolay morluklar meydana gelmesi, özellikle eklem içi ve kas içi spontan kanamaların oluşması ve girişim ya da travma sonrası beklenenden uzun süren kanama öyküsünün hemofiliyi akla getirdiğine dikkat çeken Kırnacı, “Eklem kanamaları, genellikle diz, dirsek, ayak bileği eklemlerinde olur. Kanama olan eklemlerde ağrı ve hareket kısıtlılığı, deride kanama (morluk), diş eti kanaması, diş çekimi sonrası kanamanın durmaması, sünnet sonrası kanama, aşılardan sonra olağandışı kanama, zor bir doğumdan sonra bebeğin kafatası içinde oluşan kanama, idrarda veya dışkıda kan olması, sık ve durdurulması zor burun kanaması, kız çocuklarında uzun sürebilecek, yoğun regl kanaması gibi belirtiler hastalığa işaret edebilir” diyerek belirtilerden bahsetti.

AĞIR VE ORTA HASTALARDA BELLİ ARALIKLARDA TEDAVİ

Sözlerine hastalığa tanı konması sürecini anlatarak devam eden Kırnacı, “Tanı için kanda pıhtılaşma aktivitesini ölçmeye yarayan testler yapılır. Ayrıca kandaki pıhtılaşma faktörlerinin miktarını ölçmek için de testler yapılır. Test sonuçlarıyla kandaki faktör miktarına göre hemofilinin türü ve derecesi saptanabilir” dedi.

Kırnacı, hemofilide tedavisinin, eksik olan faktörün yerine yenisi konularak yapıldığını vurgulayarak, “Bunun için faktör konsantreleri kullanılır. Tedavi ağır ve orta hastalarda koruyucu olarak belli aralıklarla yapılır. Ayrıca kanama anında tedavi edici dozlarda faktör kullanılır. Hemofili hastasının diş çekimi veya cerrahi operasyona hazırlık döneminde koruyucu tedavi uygulanır” diyerek sözlerine son verdi.


Diğer Haberler

  1. ‘Kütletme işlemi felce yol açabilir’
  2. ‘Çocukların altını ıslatması diyabet habercisi’
  3. 'Ezbere kullanılan antibiyotiğin başarıya ulaşma şansı yok'
  4. 'KOAH hastalığında sigarayı bırakmak, tedavinin en önemli adımıdır'
  5. Doç. Dr. Ocak: Doğumsal problemlerden açık ara en sık görüleni işitme kaybı
  6. Şişli Belediyesi’nden diyabetli çocuklara sensör desteği
  7. ‘Diyabet 21’inci yüzyılın en büyük sağlık sorunlarından biri’
  8. ‘Ani soğuk dalgası KOAH hastalarını tehdit ediyor’
  9. ‘Kalın bağırsak kanserini yüzde 90 oranında önlemek mümkün’
  10. 'Sabahları yataktan çıkamamanın sebebi fibromiyalji olabilir’

© Copyright 2024

DHA