Biri organ nakli olan, diğeri bekleyen iki hastadan 'organ bağışçısı olun' çağrısı
İzmir'de akciğer nakliyle sağlığına kavuşan Cihat Akın (57) ve nakil için uygun akciğer bekleyen Mustafa Saylık (56) 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası öncesi, herkese 'organ bağışçısı olun' çağrısında bulundu. Akın, "Nakilden sonra kendimi 18 yaşındaymış gibi hissediyorum" derken, Saylık ise 'Konuşurken bile zorlanıyorum. Bir bağışçı bana hayatımı geri verecek" dedi.
Türkiye'de birçok hasta organ nakli bekliyor. Organ nakli konusunda son yıllarda gerçekleştirilen tanıtım ve farkındalık çalışmalarına rağmen bağış sayısının yeterli olmadığı belirtiliyor. Bağışlanan her organ, bir kişiyi tekrar hayata bağlıyor. Bu kişilerden evli ve 2 çocuk babası işçi emeklisi babası Cihat Akın, 2010 yılından bu yana KOAH nedeniyle tedavi gördü. 2018'den itibaren kronik solunum yetmezliği nedeniyle, oksijen ve solunum destek cihazı kullanmaya başladı. Sık sık acil servise giden Akın'ın, yılda 4-5 kez de hastane yatışı yapılıyordu. 2018'de sigarayı bırakmasına rağmen, eski sağlığına kavuşamadı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Kalp-Akciğer Nakli Konsey kararıyla, Temmuz 2020'da akciğer nakli bekleme listesine alındı.
'NAKİL ÖNCESİ ÖLÜ GİBİYDİM'
Hasta olduğu dönemlerde tuvalete bile gitmekte zorlanan ve günün büyük bölümünü solunum destek cihazına bağlı olarak geçiren Cihat Akın'a, Haziran 2022'de iki taraflı akciğer nakli yapıldı. Yaklaşık 3 hafta sonra desteksiz merdiven iner-çıkar vaziyete gelen Akın taburcu edildi. DHA'ya konuşarak yaşadığı zor günleri anlatan Cihat Akın, "Nakil öncesi ölü gibiydim. Gece gündüz bpap maskesi ve oksijen cihazıyla yaşıyordum. Ancak evin önünde gezebiliyordum. Nakilden sonra kendimi 18 yaşındaymış gibi hissediyorum. Bana adeta yaşam verdiler. Bir nakille sadece bir kişi değil, tüm ailesinin ve çevresinin de yüzünü güldürüyorsun. Bizim ülkemizde çok zaman bekliyorsun. 2 sene uygun organ bekledim. Vatandaşlarımıza çağrım, bağışçı olmaları. İslamiyet'e de uygun bağışçı olmak. Bana nakil yapılmasından sonra eşim de bağışçı oldu. Çocuklarımın yaşı küçük. Onlar da reşit olunca bağışçı olacak" dedi.
'HAYATIMI VE YAŞANTIMI TEKRAR GERİ VERECEK'
Organ nakli bekleyen evli ve 1 çocuk babası işçi emeklisi Mustafa Saylık'a ise 2020 yıl mart ayında, yapılan cerrahi biyopsi sonucu akciğerde sertleşme (idiyopatik pulmoner fibrozis) tanısı konuldu. Sigara tüketimi az olan ve yıllar önce bırakan Mustafa Saylık'ın eforla nefes darlığı yakınması bulunuyordu. Solunum fonksiyon testleri ve yürüme testlerine göre Mustafa Saylık'ın akciğer nakli olmasına karar verildi. Mustafa Saylık da Ekim 2021'da nakil listesine alındı. Uygun organ için nakli bekleyen Mustafa Saylık'ın tedavisi sürerken şunları söyledi:
"Nefes almakta, yürümekte, yokuş inip çıkmakta zorluk çekiyorum. Uygun bir akciğer donörünün çıkmasını bekliyorum. Uygun bir organın çıkması, benim için çok anlam ifade ediyor. Çünkü şu an konuşurken bile zorlanıyorum. Tüm temennim bağışçıların çoğalması. Bir bağışçı bana hayatımı geri verecek" dedi.
'BAĞIŞTA HERKES ANLAYIŞLI ANCAK EYLEMSEL AÇIDAN GERİ'
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pervin Korkmaz, Türkiye'nin organ nakli konusunda üst sıralarda yer aldığına dikkat çekerek, "Ancak kadavradan yapılan organ nakil sayısı çok az. Kasım ayının ilk haftası organ bağışı haftası. Tüm halkımızı duyarlı olmaya davet ediyorum. Sadece kişinin organını bağışlaması yetmiyor. Çünkü kanunlara göre öldükten sonra evli kişinin eşine, değilse anne babasına soruyorlar. Eğer bağışçı olunduysa, bunu ailelerine bildirsinler. Vefat durumunda işlemler hızla gerçekleşsin. Hem bağış hem hastaların bize uygun dönemde gelmesi önemli. Diğer organları da sayarsak bekleme listesinde on binlerce kişi var. Bu insanların hayatına dokunulacak. Herkes bu konuda çok anlayışlı ancak eylemsel açıdan geri kalıyoruz. Bunu eyleme de dökersek on binlerce insanın hayatını değiştirebiliriz" diye konuştu.