Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Bayramda kilo almamak için uzmanından 9 öneri

Diyetisyen ve Fitoterapi uzmanı Buket Ertaş Sefer, bayramda kilo kontrolünü sağlamak için farkındalığı elden bırakmamak gerektiğini söyleyerek, “Kilo kontrolünde en önemli unsurlardan biri metabolizmayı hızlandırmaktır. Gün içinde vakit olmuyorsa her sabah yarım saat erken kalkıp tempolu yürüyüş veya kısa zamanda etkili olan egzersizler yapabilirsiniz” dedi.

ABONE OL
İSTANBUL, (DHA)-

“Hayatın akışı her zaman uygun koşulların oluşmasına elverişli olmayabilir. Önemli olan şartlar içerisinde dengeyi kurabilmek. Bunu başarabilirseniz hayat boyu denge daha kolay olur” diyen Dyt. Buket Ertaş Sefer, “Farkındalıkla geçirilen bayram, tatil vb. zamanlar motivasyonunuzu ve kendinize olan inancınızı daha da artıracaktır fakat her zaman istediğiniz gibi de gitmeyebilir. Bunu da normal kabul edip, panik yapmadan yola devam etmek en doğrusu” dedi. Dyt. Sefer, Ramazan Ayı sonrasında gelen bayramı kilo almadan geçirebilmek için alışkanlıkları değiştirmek gerektiğini belirterek bazı önerilerde bulundu. 


“METABOLİZMANIZI HIZLANDIRMAK İÇİN GÜNE EGZERSİZLE BAŞLAYIN” 

Kilo kontrolünde en önemli unsurlardan birinin de metabolizmayı hızlandırmak olduğunu söyleyen Dyt. Sefer, “Gün içinde vakit olmuyorsa her sabah yarım saat erken kalkıp tempolu yürüyüş veya kısa zamanda etkili olan egzersizler yapabilirsiniz. Bu sayede gün içinde artan enerji ve hızlı metabolizma dengesini da sağlayabilirsiniz” dedi. 

“GEÇ KAHVALTI VAR İSE ÖĞÜN SAYISINI REVİZE EDİN” 

“Öğün atlamamayı kan şekeri regülasyonu ve iştah kontrolü için elbette öneriyoruz. Fakat saat 08.00’da başlayan mesai günü ile 10.00’da uyanılan tatil günleri elbette aynı olmamalı” diyen Dyt. Sefer, “Mümkünse reçel, bal gibi tatlı kaynaklarına bugünlerde tamamen ara vermek gerekli. Kaliteli proteinle başlayan kahvaltı ardından gelen küçük bir ara öğün veya misafirlikte ikram edilen sevilen bir tatlı ardından akşam yemeği günü dengelemeye yardımcı olacaktır. Elbette tatlı tüketiminin sıfır olmasını tercih ederiz. Fakat özel günlerde kendime hakim olamıyorum diyorsanız ana yemek kalorilerini biraz kısmakta fayda var” diye konuştu. 

“HER SAAT BAŞI BİR BARDAK SU İÇMEYİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRİN” 

Özellikle havaların ısınmaya başladığı bugünlerde hareketle birlikte su kaybının da arttığını hatırlatan Dyt. Buket E. Sefer, telaş ve yoğunluktan, belki de konfor alanımızın dışında olmaktan kaynaklanan sıvı tüketiminde kısıtlama yaşanabileceğini söyledi. “Ancak hem genel sağlık hem de kilo kontrolü için su tüketimi konusunda farkındalığı yüksek tutup saatte bir bardak su içmek atıştırma isteğinizin bastırılmasına yardımcı olacaktır” dedi. 

"TATLI TÜKETİMİNİ YASAKLAMAK YERİNE KISITLI TÜKETİM YOLUNA GİDİN"

“Canınızın çektiği tatlı, börek gibi sizin için özel ne varsa düşünüp kendinize onlardan yana iltimas geçebilirsiniz” diyen Dyt. Buket E. Sefer, “Bayramda tatlı tüketimi konusunda da denge kuralını uygulamak gerekiyor. Tatlı tüketimini tamamen kısıtlamak sonrasında dönüşünüzü muhteşem yapabilir. Bu nedenle her zaman olduğu gibi denge kuralı bayramda da ön planda olmalı. Kendinize izin verdiğiniz 1 ya da 2 gün öğlen saatlerinde yediğiniz ve sizi mutlu eden o tatlı için kendinizi suçlu hissetmeyin. Olmasa da olur tatlılar için de gereksiz kalori almayın” diye konuştu. 

“HER GÜN 1 ÖĞÜN KALİTELİ, AZ YAĞLI PROTEİN TÜKETİN” 

Bayram boyunca da öğünlerde kaliteli protein almanın önemi ve gerekliliğine işaret eden Dyt. E. Sefer, şu bilgileri verdi:  

“Alınan karbonhidratı azaltmak için akşam yemeklerini beyaz et veya yağsız kırmızı et ve bolca salata veya sebze şeklinde tercih edebilirsiniz. Bu hem günlük almanız gereken protein miktarına katkı sunacak hem de kalori alımınızı dengeleyecektir. Proteinin yanında mutlaka sebze olmasına özen gösterin. Bu sayede hem vitamin hem de posa alımınızı artırabilirsiniz.” 

“UZUN AÇLIKLARA GEREK YOK” 

Gündüz tüketilen tatlı veya börek sonrası yapılan vicdanla ‘Bugün akşam yemeği yemeyeceğim’ fikrinin oldukça yanlış olduğunun altını çizen Dyt. Sefer, bu durum gece atıştırma ataklarını tetikleyebilir. Bunun yerine tükettiğiniz şeyler için kendinizi cezalandırmayın. Bir sonraki öğünde hafif bir ana öğün yapmaya gayret gösterin” diye konuştu. 

“PROBİYOTİK VE POSA ALIMINI ARTIRIN” 

Yemek düzeni değişikliği ile bağırsak hareketlerinde yavaşlama veya şişkinlik yaşanabileceğini söyleyen Dyt. E. Sefer, bunun için çözüm önerilerini şöyle sıraladı: 

 “Ev yapımı yoğurt, probiyotik yoğurt veya takviye olarak alınan probiyotik gastrointestinal sisteminizi rahatlatacaktır. Ayrıca ne kadar posa o kadar regüle kan şekeri, düzenli bağırsak hareketleri ve doygunluk. Posayı artırmak için ise bolca sebze ve günde 1 porsiyon meyve şart.” 

“KALORİLİ İÇECEKLERİ SINIRLANDIRIN” 

Gün içinde ikram edilen asitli içecekler, taze sıkılmış bile olsa meyve suları, meyveli maden suları istemeden fazla kalori alımına neden olabileceğini söyleyen Dyt. Sefer, “Bunlar yerine sade kahve (şekersiz ve sütsüz), bitki çayı, sade maden suyu bolca su tüketmek, içecek denetiminde iyi bir kontrol yöntemi olacaktır” dedi. 

“YEDİKLERİNİZİ TELAFİ İÇİN DETOX DİYETİ YAPMAYIN” 

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Diyetisyen ve Fitoterapi uzmanı Buket Ertaş Sefer, kilo vermek ve yenilen yiyecekleri telafi etmek için yapılan yanlış detokslara da dikkat çekerek şunları ekledi: 

“Vücudun en iyi detoksifikasyon yöntemi iyi çalışan karaciğer ve organlardır. Az kalorili diyetler, detoks uygulamaları çoğunlukla su kaybına neden olur. En iyisi bayram sonrası karaciğerinize iyi bakmak ve gerekirse karaciğer sağlığına yönelik gıda ve gıda takviyelerine başvurmak en doğrusu olacaktır.”

Diğer Haberler

  1. ‘Okul başarısızlığın nedeni ‘DEHB’ olabilir’
  2. ‘Mide ve bağırsak kanserlerinin nedeni helikobakter pilori bakterisi olabilir’
  3. '2050 yılında, dünya nüfusunun yarısı miyopi olacak diye tahmin ediyoruz'
  4. 'Bazı travmalar, katarakt nedeni olabilir'
  5. ‘Türkiye’deki her 6 kişiden 1’i migren hastası’
  6. ‘Elektronik sigaralar tehlike saçıyor’
  7. ‘Diyabet sebebiyle meydana gelen görme kayıplarının yüzde 95’i erken tanı ile önlenebilir’
  8. Prof. Dr. Erdal Karaöz: Kök hücre tedavilerinde umut verici sonuçlar alıyoruz
  9. Gereksiz hasta bezi kullanımı toplum sağlığı ve çevre için riskli
  10. Medipol Acıbadem’de Kozmetik Dermatoloji ve Sağlıklı Yaşam Merkezi hizmete açıldı

© Copyright 2024

DHA