Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

TBMM Genel Kurulu'nda TUSAŞ'taki terör saldırısı görüşüldü

TBMM Genel Kurulunda, Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki Türk Havacılık Uzay Sanayi A.Ş.'ye (TUSAŞ) yönelik gerçekleştirilen terör saldırısı ele alındı.

ABONE OL
Aliekber METE/ ANKARA, (DHA)-

TBMM Genel Kurulu, 'Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Genel Kurulda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Lübnan'daki görev süresinin 1 yıl uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi görüşmeleri sürerken, Meclis Başkanvekili Celal Adan söz aldı. Adan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın TUSAŞ'a yönelik terör saldırısıyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayı okudu ve birleşime ara verdi. Genel Kurul, aranın ardından yeniden toplandı. Meclis Başkanvekili Celal Adan, "Bu hain terör saldırısını kınıyoruz. Şehitlerimize başsağlığı, yaralılarımız için Allah'tan şifa diliyoruz. Hiçbir terör eylemi ülkemizi yolundan döndüremez, döktükleri kanda da boğulacaklardır" ifadelerini kullandı.

SP'Lİ ÖZDAĞ: TERÖRE KARŞI HEP BİRLİKTE OLMAK MECBURİYETİNDEYİZ

Saadet Partisi (SP) Grup Başkanı Selçuk Özdağ, TUSAŞ'a yapılan saldırıyı kınayarak, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu andan itibaren zaman zaman darbelerle, zaman zaman çatışmalarla, sağ- sol kavgalarıyla, zaman zaman kamplaşma ve kutuplaşmalarımızı, ötekileştirmeleri ön plana çıkararak, çoğu zaman da terör örgütleriyle vekalet savaşları yaptırarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ekonomik olarak kalkınmasını, milletleşmesini ve aynı zamanda demokrasiyi içselleştirmesini önlemek istediler. Egemen güçler burada güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti istemiyorlar; ekonomisi, sanayisi, demokrasisi, insan hakları güçlü, hukukun üstünlüğünü istemiyorlar. Bunlara karşı, teröre karşı hep beraber, birlikte olmak mecburiyetindeyiz. Kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin, kesinlikle, hep beraber, 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak eğer teröre karşı birlikte mücadele edersek, birlikte karşı çıkarsak Türkiye'de çok rahat bir şekilde huzurlu ortamları inşa edebiliriz. Aksi takdirde Türkiye, çok ciddi ve ağır bedeller öder" diye konuştu.

İYİ PARTİLİ ÇÖMEZ: TERÖRDEN MEDET UMANLARA LANET OLSUN

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise "Grup olarak terör örgütünü, arkasındaki iradeyi, bundan medet umanları şiddetle ve lanetle kınıyoruz. Allah bu ülkenin birliğini, beraberliğini, huzurunu sonsuza dek muhafaza etsin. Hangi enstrümanı kullanırlarsa kullansınlar, arkalarına hangi gücü alırlarsa alsınlar, ne yapmak isterlerse istesinler terör, bu güzel ülkede asla bizim huzurumuzu bozamayacak ve biz bir ve beraber olarak, güçlü olarak Türkiye'yi aydınlık günlere taşıyacağız. Allah birliğimizi, beraberliğimizi bozmasın, dostluğumuzu kardeşliğimizi bozmasın ve terörden medet uman bütün çevrelere lanet olsun" dedi.

MHP'Lİ AKÇAY: BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİ VE TERÖRİSTLER YOK EDİLECEK

Terör saldırısı ile ilgili resmi makamların takip edilmesi gerektiğini söyleyen MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da "Birtakım kara propaganda ve dezenformasyon mecralarının iddialarına asla itibar edilmemesini özellikle istirham ediyoruz. Bu saldırılar Türkiye üzerine habis emelleri olan güçlerin terör örgütlerini kullanarak yaptığı saldırılardır. Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür ve terörle mücadelemiz de kararlı ve sebatlı bir şekilde devam etmektedir. Asıl olan, ülke olarak, millet olarak ay yıldızlı bayrağımızın altında birlik ve beraberlik içinde kenetli olmamızdır. Saflarımızı sık tutarak Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bütün tehdit ve tehlikeleri sezerek, sürekli uyanık ve tedbirli olma lüzumumuz vardır. Fakat eninde sonunda Türkiye Cumhuriyeti, Türk milleti ve ülkemiz bu mücadeleden galip gelecektir. Bütün terör örgütleri ve teröristler de berhava edilecektir, yok edilecektir" değerlendirmesinde bulundu.

DEM PARTİLİ TEMELLİ: PROVAKASYON HER TARAFINDAN BELLİ

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de insanların hayatlarını kaybetmesinden ötürü üzgün olduklarını kaydederek, "Tabii, sadece bu olaya bu olay kapsamında bakmamak gerekiyor. Bu ülkede kaç gündür, son birkaç haftadır aslında çok önemli bir tartışma sürdürülüyor. Bu tartışmaların çok çok büyük bir kısmı Türkiye toplumunun beklentilerine yanıt veriyor çünkü uzun süredir Türkiye toplumu bu savaş, şiddet, bu ölümlerden kurtulmak isterken böyle bir olayla karşılaşıyoruz. Zamanlaması manidardır, provokasyon her tarafından belli olmaktadır. Dolayısıyla da bu tür şeylere karşı halkın, toplumun beklentisi olan, barış içinde bir arada yaşama beklentisine ısrarla, inatla yanıt vermek zorundayız. Geç kaldığımız her adım aslında işte bu yitip giden canlara mal olmaktadır. Dolayısıyla ben bu olayı bir kez daha kınıyorum" ifadelerini kullandı.

CHP'Lİ EMİR: TERÖRİZMİ LANETLİYORUZ

Saldırı nedeniyle sarsıldıklarını ifade eden CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise "Soğukkanlı, sağduyulu olmamız gereken saatlerdeyiz. Umuyorum ki daha fazla şehidimiz, daha fazla yaralımız olmadan güvenlik güçlerimiz bir an evvel bu çatışmaları sonlandırırlar ve teröristler en sert şekilde cezalandırılır. Teröre, terörizme asla boyun eğmeyeceğiz. En sert şekilde nereden gelirse gelsin terörizmi lanetliyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin eninde sonunda teröristlerle hesaplaşacağını ve terörizme asla boyun eğmeyeceğini Yüce Meclisimizden bir kez daha ifade ediyoruz" diye konuştu.

AK PARTİLİ ZENGİN: ZAMANLAMASI MANİDAR

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de terör saldırısının Türkiye'nin gündemini sarstığını dile getirerek, "Türkiye adına hepimiz üzgünüz ve başsağlığı diliyorum. Şehitlerimiz var; ümit ediyorum sayıları artmaz. Yaralılarımız var, onlara da acil şifalar diliyorum. Bütün Türkiye takip ediyor çünkü TUSAŞ çok önemli bir kurumumuz. Uçak sanayisi üzerine 1973'te kurulmuş bir kuruluş, Türkiye'nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığına son vermek için kurulmuş ve son yıllarda da özellikle önemi artan çok önemli bir kuruluşumuz. Son derece başarılı gençlerin, Türkiye'nin en parlak mühendislerinin çalıştığı bir kuruluş. Ben de zamanlamasını çok manidar buluyorum. Bu terör örgütünü, yapanları muhakkak Türkiye Cumhuriyeti bulacak, yakalayacak. Onları bulmak kadar bunların arkasındaki yapılar; neden bugün, neden TUSAŞ, bununla alakalı bütün bu soruların cevaplanması Türkiye'nin geleceğine dair çok önemli diye düşünüyorum. Bugün burada ne kadar tartışırsak tartışalım, bütün siyasi partilerin aynı anda aynı hissiyat içerisinde buluşarak terörü kınamasını, lanetlemesini ve aynı zamanda da Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak Türkiye'nin barışına dair bütün sorumluluğu ve yapması gerekene dair bir anlamda taahhüt olarak bu birlikteliğin altını çizmesini bugün şu anda Türkiye için çok anlamlı bulduğumu belirtiyorum" dedi. 

TEZKERE ÜZERİNE GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR

Grup başkanvekillerinin konuşmalarının ardından tezkere üzerindeki görüşmelere devam ediliyor.

TSK'NIN LÜBNAN'DAKİ GÖREV SÜRESİNİN UZATILMASI GÖRÜŞÜLDÜ

TUSAŞ'a yönelik terör saldırısı görüşmelerinin ardından TBMM Başkanlığına sunulan, 'TSK unsurlarının Lübnan'daki görev süresinin 1 yıl daha uzatılmasına' ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşmelerine devam edildi. Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, Cumhurbaşkanlığı tezkeresi üzerine söz alarak, "Daha önce Beyrut'u yerle bir eden patlama meydana geldiğinde dönemin Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu bizzat Beyrut'a gitmiş ve Beyrut'ta şu ifadeyi kullanmıştı; 'Türkiye'ye gelmek isteyen buradaki insanlara kapımız açık.' Aynı cümlenin farklı bir versiyonunu geçtiğimiz günlerde Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un Türkiye ziyaretinde Sayın Cumhurbaşkanından duyduk. Biz bunu tam olarak idrak edemiyoruz. Yani asıl önemli olan, 'büyük devlet' demek, kendisine bağlı insanları, kendisine gönül bağı olan insanları bulundukları ülkede yaşatmak değil midir ki de biz Lübnan'daki insanları kalkıp Türkiye'ye davet ediyoruz, 'Onlara kapımız açık' diyoruz. Asıl olan bizim onları orada yaşatmamız değil midir? Böylesine stratejik bir hata neden yapılıyor" dedi.

İYİ PARTİLİ KAVUNCU: TEZKEREYE 'EVET' OYU VERECEĞİZ

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu ise bölgedeki diplomatik ilişkileri sağlamak açısından TSK'nın Lübnan'daki varlığının son derece önemli olduğunu belirterek, "Birleşmiş Milletler Barış Gücü görevi olduğu ve bizim de bu anlaşmanın altında imzamız olduğu, üyesi olduğumuz için de bu tezkereye, 'Evet' oyu vereceğimizi şimdiden buradan söylemiş olayım. Bu vesileyle on binlerce masumu katleden bölgedeki İsrail devlet terörünü de en şiddetli şekilde kınıyoruz, lanet olsun diyoruz. Bu devlet terörünün yaratmış olduğu bütün o trajedilerde hayatını kaybedenleri, hepsini burada rahmetle anıyorum" dedi.

MHP'Lİ AKÇAY: LÜBNAN'IN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE'NİN GÜVENLİĞİDİR

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da Türkiye'nin dış politikasının esas hedeflerinden birinin, bölgede ve dünyada barış ve istikrarın tesisine katkıda bulunmak olduğunu; bu çerçevede halen Birleşmiş Milletler'in barış gücü ve barışın inşası harekatına en fazla katkı sunan ülkelerden biri olduğunu söyledi. Akçay, "MHP olarak sınır güvenliğimize ve memleketimizin huzurunu tehdit edecek her türlü tehlikeye karşı devletimizin ilgili kurumlarına her türlü desteği vereceğiz. Filistin'in, Lübnan'ın, Suriye'nin güvenliği Türkiye'nin güvenliğidir. Devletimiz bu kapsamda gerekli önlemleri almaktadır, alacaktır. İsrail'in Arz-ı Mev'ud hayalleri hüsranla sonuçlanacaktır. Lübnan tezkeresinin ülkemizin, milletimizin ve tüm dünyanın huzur ve barışına katkıda bulunmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

CHP'Lİ EMRE: TEZKEREYE OLUMLU OY VERECEĞİZ

CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Yunus Emre de, "CHP olarak, Birleşmiş Milletler misyonlarına, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları kapsamında oluşturulan misyonlara öteden beri olumlu oy kullanma politikamız var, bunu sürdürüyoruz, bunda bir değişiklik yok. Bugünkü tezkereye de olumlu oy vereceğiz. Türkiye’nin böyle bir misyonun içinde bulunması, Birleşmiş Milletler misyonunun içinde bulunması Türkiye için önemlidir" dedi.

AK PARTİ'Lİ AKAR: TEZKERE, TÜRKİYE'NİN MİLLİ ÇIKARLARINI KORUMAYI AMAÇLIYOR

AK Parti Grubu adına söz alan Kayseri Milletvekili Hulusi Akar ise "Bu tezkere Lübnan’daki Birleşmiş Milletler gücüne katkı sağlamayı hedeflerken aynı zamanda Türkiye'nin milli çıkarlarını korumayı da amaçlamaktadır. Her zaman barışçıl bir politika izleyen Türkiye, diyalog yoluyla sorunları çözmeye daima gayret göstermiştir, göstermeye devam etmektedir. Ancak bölgesel ve ulusal güvenliğimizi tehdit eden durumlarda gerekli tedbirleri almamız da bir zorunluluktur. Siz sayın milletvekillerinin oylarıyla bu tezkere, bu tür durumlar için bir yetki niteliğinde olacaktır. Bu vesileyle, ülkemizin ve milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için her türlü kahramanlık ve fedakarlığı gösteren komutan arkadaşlarıma; asker, polis, jandarma, istihbarat ve güvenlik korucularımıza şükranlarımı sunuyor, kendilerini kutluyorum" diye konuştu.

TEZKERE KABUL EDİLDİ

Siyasi parti temsilcilerinin açıklamalarının ardından Meclis Başkanvekili Celal Adan, Cumhurbaşkanlığı tezkeresini oylamaya sundu. Oylamada, AK Parti, MHP, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi olumlu yönde oy kullanırken DEM Parti çekimser kaldı. Oylamanın ardından, Türk askerinin Lübnan'daki görev süresinin 1 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi.

İYİ PARTİ VE DEM PARTİ ARASINDA TARTIŞMA

TBMM Genel Kurulu'nda, 'TSK unsurlarının Lübnan'daki görev süresinin 1 yıl daha uzatılmasına' ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin kabul edilmesinin ardından siyasi partilerin Meclis Başkanlığına sunduğu araştırma önergeleri görüşüldü. Burada söz alan İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, TUSAŞ tesislerine yönelik saldırıyı kınadı. Ardından Bahçeli'nin grup toplantısındaki konuşmasını eleştiren Yaldır, "Türk milletinin bağımsızlığı, namusu ve şerefinin eli kanlı bebek katiliyle pazarlık masasına yatırılması ihanetine asla müsaade etmeyeceğiz. Daha düne kadar terörün bittiğini, belinin kırıldığını iddia eden Cumhur İttifakı, bugün pişkinlikle teröristbaşıyla müzakereyi ve tecridin kaldırılarak Gazi Meclis kürsüsünden seslenmesini öneriyor. Türk milletinin helal oylarıyla seçilmiş siz değerli milletvekillerine ve vicdanlarınıza sesleniyorum; bu ihanete ortak olmayın. Biliyorum, çoğunuzun içi kan ağlıyor. Bu kirli oyuna sessiz kalırsak çocuklarımızın ve torunlarımızın yüzüne bakamayız. 'Siyaseten susmamız gerekiyordu' diyemeyiz. Gelin, bu kirli oyuna birlikte 'Dur' diyelim. Türk milleti bir daha aynı tuzağa düşmeyecek" ifadelerini kullandı.

Yaldır'ın açıklamaları üzerine söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de "Bu dili kınıyoruz. Bu dil şiddetin dilidir, bu dil nefretin dilidir. Bu kürsüye gelip acıların üzerinden siyaset yapmaya devam edenler hala bu dille bu acılardan beslenmek istiyorlar; bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Selahattin Demirtaş'a 'terörist' demek senin haddine değil. Senin burada yaptığın terör" diye konuştu. Turan Yaldır da "Selahattin Demirtaş da teröristtir, Abdullah Öcalan da teröristtir" dedi. 

Bu sözler üzerine Temelli, "Bu terörden beslenmeye devam ediyorsun, buna izin vermeyeceğiz. Bugün ne olursa olsun artık bu ülkede barışa dair konuşma başlamıştır, bu konuşmaya engel olamazsınız. Bu tartışmalar milletin beklediği şekilde mutlaka amacına ulaşacaktır. Tabii ki sizin gibi provokatörler çıkacak. Tabii ki eline benzin bidonunu alıp ateşin üzerine dökmeye gidenler olacak ama buna müsaade etmeyeceğiz" diye konuştu.

ÇÖMEZ, DEM PARTİ SIRALARINA YÜRÜDÜ

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli’nin sözleri üzerine İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, "İlk ihanet sürecine de müsaade etmedik, buna da etmeyeceğiz" dedi.

Genel Kurulda tartışmalar sürerken söz alan İYİ Parti Grup Başkan Vekili Turhan Çömez, "Milletvekillerinin bu kürsüde konuşma dokunulmazlığı vardır. Partimizin bir Sayın Milletvekili son derece saygın bir şekilde partimizin ve kendi şahsının görüşlerini yüce Meclis'in çatısı altında paylaşmıştır. Kendisine bu kadar ağır ifadelerle yüklenilmek, kendisine, 'provokatör' demek, 'kirli bir dil' demek Meclis'in çatısına yakışmayacak bir üsluptur. Kendisi; son derece net, son derece samimi, son derece ahlaki ve son derece yurtsever bir karakterle bu Meclis'in kürsüsünden bir teröristin konuşturulamayacağının altını çizmiştir, niye bundan rahatsız oluyorsunuz? Bir teröristi, bir terör örgütünü bu Meclis'in kürsüsünde kınayamayan, onunla arasındaki bağı kopartamayan, onunla iltisakını kopartamayan bir güruh kalkmış burada bizim milletvekilimize ders vermeye kalkıyor. Şiddetle reddediyorum, ısrarla altını çiziyorum. Önce siz terörle aranızdaki bağı keseceksiniz" değerlendirmesinde bulundu.

Çömez, konuşması esnasında DEM Parti sıralarından gelen tepkiler üzerine, DEM Partili milletvekillerinin sıralarına yöneldi. Diğer partililer araya girerek tansiyonu düşürmeye çalışırken, kısa süreli tartışma yaşandı. 

TÜKETİCİLERİN KORUNMASINA YÖNELİK KANUN TEKLİFİ KABUL EDİLDİ

TBMM Genel Kurulu'nda, 'Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' kabul edildi. 14 maddelik kanun ile birlikte tüketici ve konut verileri, doğrudan satış sistemleri, ticari, reklam, hafif ticari uygulamalar ile ilgili idari düzenlemeler yapılacak. Buna göre, kredi veren ile tüketiciler arasındaki sözleşmelerin şekil şartı, bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilebilecek. İşlemler yapılırken tüketici kimliğinin doğrulanmasını içeren yöntemler için imkanlar sağlanacak ve tüketici kredisi sözleşmesi yazılı veya mesafeli olmadığı müddetçe geçerliliği olmayacak. Tüketici kredisi sözleşmelerinin iletişim araçlarıyla kurulabilmesine yönelik düzenleme göz önünde bulundurularak, sözleşmeye bağlı diğer işlemlerin de kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla dijital ortamlardan yapılabilmesinin önü açılıyor. Vatandaşların belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin hesap, tüketicinin aksine yazılı veya kalıcı veri saklayıcısıyla talebi olmaması halinde kredinin ödenmesi kapanacak. Aynı maddeler, konut finansmanı kuruluşları ile tüketiciler arasındaki sözleşmeler için de geçerli olacak. 

REKLAM VE HAKSIZ TİCARİ UYGULAMALARA VERİLEN CEZALAR ARTIRILIYOR

Vatandaşların korunması için reklam ve haksız ticari uygulamalar hakkında belirlenmiş olan idari para cezalarının yetersiz kalması nedeniyle, caydırıcılığın artırılarak tüketicilerin etkin şekilde korunabilmesi amacıyla düzenleme yapılıyor. Böylelikle, haksız ticari uygulama hükümlerine uymayanlar için 3 aya kadar haksız uygulamanın tedbiren durdurulması yaptırımı veya 60 bin Türk Lirasından, 600 bin Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulanacak. Aykırılık ülke genelinde gerçekleşmiş ise 600 bin Türk Lirasından, 6 milyon Türk Lirasına kadar ceza uygulanacak. Denetimlerde yetkili ve görevli kişi veya kuruluşlara her türlü bilgi ve belgenin doğru olarak gösterilmemesi durumunda 7 gün için içinde bilgi ile belgelerin doğru olarak verilmesi, yerinde inceleme imkanının sağlanması istenecek. Bu imkanının sağlanmaması ve aykırılığın devam edilmesi durumunda ise 80 bin Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılığın gerçekleştiği tarihten bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayrisafi gelirlerinin yüzde 1'i oranında idari para cezası verilecek. Reklam Kurulu ise aykırılığın haksızlık içeriği, menfaat ve neden olduğu zararın büyüklüğü gözetilerek para cezası verme yetkisi verilecek. 

BAKANLIK, TÜKETİCİLERİN BİLGİLENDİRİLMESİ İÇİN SİSTEMİ KURACAK

Öte yandan, kanunla doğrudan satış şirketlerinin sermaye şirketi olması ve yönetmelikle belirlenen koşulları sağlamakla yükümlü olacak. Ayrıca doğrudan satış sistemi elde edilecek kazancın ağırlıklı olarak sisteme yeni doğrudan satıcılar kazandırılması ve bu sayede ortaya çıkan menfaatlerin dağıtılması üzerine kurulmaması, mal veya hizmetin tüketicilere satışını esas alması gerekecek. Doğrudan satış sistemi kapsamında mal veya hizmet satın alan tüketici 30 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahip olacak. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirim bu süre içerisinde satıcıya veya şirkete yöneltilmesi yeterli olacak. İlgili bakanlık ise tüketicilerin bilgilendirmesini, talep ve bildirimlerini iletebilmesini sağlayacak sitemi kuracak. 

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞINDAN TEŞVİK BELGESİ ALINACAK

Kanun ile birlikte işletmelerin ürünlerini yurt dışı pazarlarını ulaştırmalarını kolaylaştıran elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları, teknoloji yatırımlarının teşvik edilmesi amacıyla pazar yerleri üzerinden yurt dışına yapılan satışlar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından teşvik belgesi alınarak gerçekleştirilecek. Adil rekabet ortamının ve sektörün çok oyunculu yapısının korunması amacıyla yapılan düzenlemeyle tanınan indirim imkanından yararlanabilmesi için elektronik ticaret hizmet sağlayıcının net işlem hacimlerinin toplamını ifade eden ve Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi verileri kullanılarak bakanlıkça hesaplanan elektronik ticaret hacminin yüzde 20'sini aşmaması şartı getiriliyor. Ayrıca AK Parti Grubu, kanun teklifi içerisine iki madde daha eklenmesini önerdi. Her iki madde de kabul edildi.

Diğer Haberler

  1. Bakan Bak, İBB Başkanı İmamoğlu'nu kabul etti
  2. Bakan Bolat, Dünya Türk İş Konseyi toplantısına katıldı
  3. Bakan Uraloğlu: İstanbul Havalimanı'nın bir daha birinciliği kimseye kaptırmayacağından emin olabiliriz
  4. Bakan Bolat, Kuzey Makedonya Başbakanı Mickoski ile görüştü
  5. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fener Rum Patriği Bartholomeos'u kabul etti
  6. Bakan Yerlikaya, Iraklı mevkidaşı Şemmeri ile görüştü
  7. DMM'den, sosyal medyadaki mutfak paylaşımına yalanlama
  8. Cevdet Yılmaz: Güçlenen rezervlerimiz ekonomiye duyulan güveni perçinlemiştir
  9. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Rus ve Kazak mevkidaşları ile görüştü
  10. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 3 ülkenin büyükelçisinden güven mektubu

© Copyright 2024

DHA