TBMM Genel Kurulu'nda Maden Kanunu’nda değişikliği içeren maddeler görüşüldü
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini görüştü. Kanun teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanırken yasa, 30 Nisan tarihinde yapılacak olan Genel Kurul’da maddelere geçilecek.
TBMM Genel Kurulu, 13 Şubat tarihinde mecliste bulunan siyasi parti gruplarının oy birliğiyle erteleme kararı aldığı, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini görüştü. Kanun teklifi üzerine Saadet Partisi Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, “Maden Kanunu’ndaki değişiklik teklifini biz konuşmaya başlarken maalesef hala İliç’te madenci kardeşlerimiz enkaz altında, balçık altında olduğu ve onların orada cesetlerinin bulunduğu bir ortamda böylesine önemli bir konuyu tekrar tartıştığımızın, gündeme getirdiğimizin bilinmesini kayıtlara geçirmek isterim. Madenler kalkınmanın temel unsurlarından en önemlisidir ve kendi kaynaklarını yok sayan, kaynaklarını kullanmayan bir ülkenin kalkınması da mümkün değildir” dedi.
SUNAT: MADENCİLİK PROJELERİNDE ŞEFFAFLIK EKSİK
İyi Parti Grubu adına söz alan Manisa Milletvekili Şenol Sunat, gelecek nesillere temiz bir çevre ve yaşanılabilir bir dünya bırakmanın sorumluluklarından biri olduğunu kaydederek, “Mevcut madencilik politikaları ormanların tahrip edilmesine, su kaynaklarının kirlenmesine ve hava kirliliğine yol açmaktadır. Madencilik projeleri vatandaşlarımızın topraklarından ve yaşam alanlarından kopmasına da neden olmaktadır. Bu durumun sosyal çatışmalara ve gerginliklere de yol açtığını zaman zaman yaşıyoruz. Madencilik projelerinde şeffaflık eksikliği ve hesap verebilirlik sorunu giderek artmaktadır. Maşallah, yolsuzluk ve rüşvetle bu ülkede her şey artık yapılabilir hale gelmiştir. Mevcut politikalar kısa vadeli çıkarlar gözetilerek uzun vadeli sürdürülebilirlik ilkelerini göz ardı etmektedir. Bu durum gelecek nesiller için ağır bedeller doğuracaktır” ifadelerini kullandı.
MHP'Lİ ABDULLAH BAŞKAN: TEKLİFİ OLUMLU BULMAKTAYIZ
MHP Grubu adına kanun teklifini değerlendiren Antalya Milletvekili Abdullah Başkan, “Görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle içme, kullanma suyu temin edilen rezevrler, sulak alanlar ve Kıyı Kanunu kapsamındaki kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere belirlenen alanlarda YEKA ilan edilerek yenilenebilir enerji kaynağına dayalı tesislerin kurulmasına imkan sağlanmaktadır. Bu nedenle, ülkemizin karalarda olduğu gibi, denizler, göller ve diğer su yüzeylerinde de yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı tesisler kurularak ülkemize ilave kapasite kazandırılması bakımından teklifi de olumlu bulmaktayız” diye konuştu.
KOÇYİĞİT: BU YASA MADEN İŞÇİSİNİ KORUMUYOR
Dem Parti adına kanun teklifi üzerine söz alan Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, “Bu Maden Yasası’nın içerisine, 13 Şubat’tan sonraki geçen sürede, bu ülkede sürekli maden kazaları oluyor, maden felaketleri oluyor; bir madde koyalım, ‘işçiyi koruyalım, doğayı koruyalım, toplumu koruyalım’ dediniz mi? Demediniz. Aynı yasayı tek bir cümlesine dokunmadan yeniden Meclise getirdiniz, Mecliste tartışıp- tartışılmadan aslında- yeniden geçirmeye çalışıyorsunuz. Peki, bu yasa kimi koruyor. İliç’teki işçiyi korumadığı açık, maden işçisini korumadığı açık, bu toplumu korumadığı açık. Bu yasayı kim için yapıyorsunuz? Halk için yapmadığınız açık. Bunu sermaye için yapıyorsunuz, maden şirketleri için yapıyorsunuz, Anagold için yapıyorsunuz” dedi.
ŞEVKİN: YASA YENİ KAPİTÜLASYONLARA YOL AÇACAK
Kanun teklifini CHP Grubu adına değerlendiren Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ise şu ifadeleri kullandı:
“Yeni kapitülasyonlara yol açacağı öngörülen, belirsizlikler ve tavizler içerdiği konusunda eleştirilen bu yasa ısrarla önümüze getirildi. 3 kez, İliç’te maden faciası meydana gelmesi nedeniyle tam 3 kez ertelenmiş, kamuoyunun yatıştığı hissedildikten sonra yeniden ısıtılarak ve hiçbir maddesinde değişiklik yapılmadan yeniden önümüze getirilmiştir. Değerli milletvekilleri, sevgili milletvekilleri; 1, 2 ve 3’üncü maddeler doğrudan Maden Kanunu’yla ilişkilidir yani ülkemizde madenler konusunda ne kadar sınıfta kaldığımız ortada biliyorsunuz ve maalesef, burada yine bir düzenleme getiriliyor. Ya, Allah aşkına, madencilik konusunda sanki çok iyi bir karneniz varmış gibi siz hangi gerekçelere sığınarak yani zamanla ilgili nasıl bir zorunluluğumuz var ya da maliyetten nasıl kaçınırsınız” ifadelerini kullandı.
AKBAŞOĞLU: YARGIYA İFTİRADIR
CHP’nin teleferik kazası nedeniyle tutuklanan Antalya Kepez Belediye Başkanı kararını siyasi olarak değerlendirmesine ilişkin kürsüye gelerek konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, “Teleferik kazasında ortaya çıkan tablo nedir? İdari ve adli soruşturma derhal başlatılmış ve mahkeme bu konuyla ilgili sürece nezaret edecek. Savcılıkta iddianamesi ile ilgili durumun ne olup olmadığını, kimlerin sorumlu olduğuna, kimlerin ihmali ve bu kazada etkili olduğuna ilişkin bilirkişi tayinine gidiyor. Bilirkişinin raporunda yerel seçim ve bayram bahaneleriyle ağır bakımda makaraların değişiminin ötelendiği, 156 kalem parçanın değişmesinin teklif edilmesine rağmen 19 parçanın değiştirilmesi ile yetinildiği yönünde bilirkişi rapor hazırlıyor. Buna istinaden de ilgili yetkili kişilere ilişkin bir mahkeme kararı ile bir tutukluluk söz konusu oluyor. Mahkemenin yargısal nitelikli kararını, teknik bilirkişi raporuna dayanan hukuki kararını siyasi olarak nitelendirmek, bu, yargıya iftiradır. Değerli arkadaşlar, önce bunu bir tespit edelim ve bu konuda asla ve kata burada ifade edilen konulara, değerlendirmelere katılmadığımızı; bunun bir siyasi karar değil bir mahkeme kararı, yargısal nitelikli ve hukuki bir karar olduğunu ifade edelim” diye konuştu.
AKBAŞOĞLU: HÜKÜMETE HAKARET ETMEK İÇİN KULLANILMAMALI
Maden kanununu ile ilgili ‘sömürge madenciliği’ kavramını eleştiren Akbaşoğlu, “Türkiye'nin topraklarının altında veya üstünde ne varlık varsa bu millete aittir, bu devlete aittir ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde bu süreçler idari ve hukuki denetimlere de açık bir şekilde her zaman hem kamuoyunun hem de ilgili mercilerin denetimiyle işletilmektedir. Bu konuda herhangi bir yolsuzluk, bir yanlışlık varsa hep beraber, buyurun, onun üzerine gidelim. Sistem kendi içinde işliyor ancak birtakım siyasal nitelendirmelerle Türkiye’nin varlıklarını, bu millete, bu devlete ait olan varlıkları, madenciliği ‘sömürge madenciliği’ diye devlete hakarete, millete hakarete, hükümete hakarete yönelik bir söylem olarak kullanmak hiç kimseye bir şey kazandırmaz, sadece kaybettirir emin olun” dedi.
GÜNAYDIN: ANAGOLD’UN 8,6 MİLYON DOLAR VERGİ BORCU SİLİNMİŞ
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Akbaşoğlu’nun sözlerine cevaben, “Gerçekten Sayın Grup Başkan Vekilinin hangi cümlesini nasıl yanıtlamak lazım, o da bir ayrı uzmanlık işi. Gruplamaya çalıştım Sayın Başkan. Önce ‘sömürge madenciliği’ diyerek iftira etmişiz. Bakın, ben üniversitelerde Osmanlı iktisadı dersleri verdim, Osmanlı son döneminde çıkarılan altının yüzde 75’ini çıkaran yabancılara verirmiş, siz çıkarılan altının yüzde 98’ini yabancılara veriyorsunuz. Bu, sömürge madenciliği değil de nedir, nedir? Anagold firması 8,6 milyon dolar vergi borcunu biriktirmiş, siz onun 7,4 milyon dolarını bir kalemde silmişsiniz. Bu, sömürge madenciliğidir.