TBMM Başkanı Kurtulmuş: Türkiye, 2028 yılına kadar seçimsiz bir dönemde yönetilecektir
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye, büyük bir olgunlukla gerçekleştirdiği ve sonuçlarını kabul etmek bakımından tereddütsüz milletin bütün fertlerinin aynı şekilde kabul gösterdiği bu yerel seçim sonrasında, şimdi 2028 yılına kadar 4 yıl seçimsiz bir dönemde Türkiye yönetilecektir. Bu 4 yıllık süre içerisinde özellikle milletvekili arkadaşlarımıza çok büyük sorumluluklar düştüğünü hepimiz biliyoruz, bunun farkındayız'' dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis'te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen milletvekilleriyle iftar programında konuştu. Kurtulmuş, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını anımsatarak Müslümanların dünyanın birçok yerinde yokluk, zulüm ve bombalar altında ramazanlarını geçirdiğini söyledi. Kurtulmuş, TBMM'nin demokrasinin kalbi, milli iradenin tecelligahı olduğuna işaret ederek, "Türkiye'de milletimiz her hal ve şart altında demokrasiye sahip çıkmış, demokrasi kültürünü özümsemiş ve hiçbir zaman demokratik standartlarından taviz vermemiştir" dedi.
'2028 YILINA KADAR 4 YIL SEÇİMSİZ BİR DÖNEMDE TÜRKİYE YÖNETİLECEKTİR'
Kurtulmuş, pazar günü gerçekleşen Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin Türkiye'nin 1950 yılından bu yana yapılan 53'üncü seçimi olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, bunlardan 20'sinin genel seçim, 15'inin yerel seçim, diğerlerinin ise referandum ve farklı seçimler olduğunu söyledi. Bu seçimin geride kaldığını belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, büyük bir olgunlukla gerçekleştirdiği ve sonuçlarını kabul etmek bakımından tereddütsüz milletin bütün fertlerinin aynı şekilde kabul gösterdiği bu yerel seçim sonrasında, şimdi 2028 yılına kadar 4 yıl seçimsiz bir dönemde yönetilecektir. Bu 4 yıllık süre içerisinde özellikle milletvekili arkadaşlarımıza çok büyük sorumluluklar düştüğünü hepimiz biliyoruz, bunun farkındayız. Bu 4 yıl içerisinde hiç şüphesiz milletin beklediği, milletin hayrına olacak yasama faaliyetlerini Meclis’te gerçekleştireceğiz ve milletin ihtiyacı olan yasalar, inşallah sizlerin gayretleriyle çıkacaktır. Ayrıca bunun da ötesinde ve üstünde, önümüzdeki dönem, Türkiye demokrasisinin standartlarını yükseltmek bakımından 28'inci Dönem Meclisin önünde 2 temel sorumluluk daha duruyor. Önümüzdeki dönemde seçimin olmaması, bu anlamda partiler arasında yapıcı bir diyaloğun kurulmasıyla birlikte Meclis'te ümitle temenni ediyorum ki yeni ve daha verimli bir çalışma dönemi başlayacaktır. Bu dönemde birisi yıllardır konuştuğumuz, Meclisin yeni, demokratik, daha katılımcı ve söz haklarını genişleten, karar alma süreçlerini hızlandıran, yasama yapma kalitesini artıran yeni bir iç tüzüğe kavuşması için partiler arasında diyalogla süratle bu meselenin çözülmesini ümit ve temenni ediyoruz. Bu Meclisin ikinci temel ödevi ise yeni, çağdaş, demokratik, kapsayıcı, kuşatıcı bir anayasayı yapmak mecburiyetidir."
'MEVCUT ANAYASA'DAN TÜRKİYE'NİN SİVİL SİYASETİNİN KURTULMA VAKTİ ÇOKTAN GELMİŞTİR'
Kurtulmuş, Türkiye'nin 150 yıllık tarih içerisinde hep birilerinin kendini milletten üstün gördüğü, ülkeyi yönetme yetkisini kendilerinde gördüğü ve anayasa yapma işini de millete bırakmadığı, kendilerinin yaptığı birtakım darbe ürünü anayasalarla yönetildiğini kaydederek, "Şimdi tekrar aynen 1921 Anayasası'nda olduğu gibi Türkiye'nin katılımcı, güçlü bir anayasa yapma imkanı bu Meclis’te vardır; yeter ki iyi niyetle, samimi olarak bu meselenin takipçisi olalım. Şunu söylememiz gerekir. Artık kaç kere değiştirilirse değiştirirsin, 1980 ve 1960 darbelerinin o karanlık eserlerini bünyesinde taşıyan bu mevcut anayasadan Türkiye'nin sivil siyasetinin kurtulma vakti çoktan gelmiştir. Bu bir fantezi değildir, bu Türkiye'nin demokratik standartlarının yükseltilmesi için bir zorunluluktur. Ümit ediyoruz ki burada yeni dönemde ortaya çıkacak anlayış birliği içerisinde, hele hele hiç millete bile gitmeye gerek kalmadan Mecliste oluşacak çok büyük bir ittifakla yeni bir anayasamızı yapmak mümkün olur ve bu şeref de 28. Dönem milletvekillerinin üzerinde olur. Şunu da hatırlatmak isterim. Türkiye'de anayasa yapma gücü, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dışında ve üstünde hiçbir kimsenin ya da hiçbir çevrenin tek başına anayasayı yapma imkanı da yetkisi de böyle bir ayrıcalığı da olmaz. Onun için diyoruz ki siyasi partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, hukuk çevreleri, bu konuyla ilgili görüşü olan herkes görüşlerini masaya getirir, önemli ve yapıcı bir müzakere zeminin açılması mümkün olur ve Türkiye'de yeni bir anayasanın yapılabilmesi gerçekleşir" diye konuştu.
Kurtulmuş, son olarak konuşmasında İstanbul Beşiktaş'ta 16 katlı bir binanın altındaki tadilat yapılan eğlence merkezinde çıkan yangında hayatını kaybeden vatandaşlara da Allah'tan rahmet diledi.