TBMM Başkanı Kurtulmuş: Konsensüs sağlanırsa yeni anayasa süreçlerinin devamı mümkün
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Eğer partiler anlaşır, uzlaşır, belli bir konsensüs sağlanırsa yeni anayasa süreçlerinin devam etmesi mümkündür. Bu konuda yine yaptığımız temaslarda da ortaya çıkan, özellikle ilk 4 madde üzerinde tartışma yapılmaksızın anayasa ile ilgili yapılacak müzakerelerin faydalı sonuçlar doğurabileceği kanaatindeyim" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, TBMM Başkanlığı, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) ve Sayıştay'ın 2025 yılı bütçe tekliflerini görüşmek üzere AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Komisyonda, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasının ardından bugün CHP sıraları boş kaldı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis ve bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçelerine ilişkin komisyon üyelerine sunum yaptı.
'İRADEMİZİ ULUSLARARASI ARENADA VURGULUYORUZ'
Kurtulmuş, küresel sistem için reform taleplerinin devam ettiğini söyledi. TBMM'nin Kıbrıs Türkleri başta olmak üzere Azerbaycan'ın Karabağ'daki zaferini, Filistin ve Gazze'deki insanlık dramını uluslararası platformlarda dile getirmeye devam edeceğini ifade eden Kurtulmuş, "Dünya genelinde yaşanan krizlerin ortasında, ülkemizin barış ve diyalog ilkesine olan sarsılmaz bağlılığına dikkat çekmek isterim. Ukrayna-Rusya krizinde üstlendiğimiz ara buluculuk rolü, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel barışa katkı sunmak adına yürüttüğümüz gayretlerin önemli bir parçasıdır. 2 ülkeyle de diyalog kurabilen, her 2 tarafın da güvendiği bir ülke olarak; çatışmayı sona erdirme, insani ihtiyaçların ulaşmasını sağlama ve tarafların birbirine yakınlaşmasını temin etme yolunda sağlam bir duruş sergiliyoruz. TBMM olarak, milletimizin menfaatleri çerçevesinde hareket ederken, bu irademizi uluslararası arenada her fırsatta vurguluyoruz. Sayın Putin ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, ülkemizin barışçıl çözümler konusunda taraflara sunduğu önerilerin, dikkatle değerlendirildiğini görmek önemlidir. Türkiye'nin sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel barışın temini için sağladığı katkıların karşılıklı bir iş birliği zeminine taşınabileceğine dair olumlu işaretler almış bulunuyoruz. Birçok görüşmede Türkiye'nin, TBMM dahil ilgili tüm kurumlarıyla bölgesel istikrarın anahtarı olma yolundaki çabalarının takdirle karşılandığına şahit olduk" ifadelerini kullandı.
'TBMM, ANAYASA YAPMA KUDRETİNE SAHİPTİR'
Kurtulmuş, TBMM'nin yeni anayasa konusunu her daim gündemde tutması gerektiğini kaydederek, "1 asrı geride bırakan tecrübesiyle TBMM inanıyoruz ki milletin menfaatlerine uygun yeni bir anayasa ihtiyacını her daim gündemine alabilir. Şunu net ifade etmek lazım; TBMM, anayasa yapma yetkisine de kudretine de sahiptir. Eğer partiler anlaşır, uzlaşır, belli bir konsensüs sağlanırsa yeni anayasa süreçlerinin devam etmesi mümkündür. Bu konuda yine yaptığımız temaslarda da ortaya çıkan, özellikle ilk 4 madde üzerinde tartışma yapılmaksızın anayasa ile ilgili yapılacak müzakerelerin faydalı sonuçlar doğurabileceği kanaatindeyim. Benim şahsi kanaatim, anayasa tartışmalarının, görüşmelerinin, sadece Meclis çatısı altında değil; sivil toplum, üniversiteler, diğer toplumsal kesimlerin de sözlerinin, tekliflerinin dinlenebileceği bir platforma döndürülebilmesinin, Türkiye'de normalleşme sürecine katkı sağlayacağını, normalleşme süreci güçlendikçe de başta anayasa olmak üzere çok taraflı olarak karar verilmesi gereken konularda olumlu adımlar atılabileceğini görüyoruz" diye konuştu.
'EKONOMİK DİRENCE KATKI SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Bütçeyi milletin ortak refahına ve geleceğine katkı sağlayacak şekilde kullanma hassasiyetiyle hareket ettiklerini söyleyen Kurtulmuş, "Tasarruf ilkesi, Meclis'imizin yürüttüğü faaliyetlerin etkinliğini korurken, kaynaklarımızı en doğru alanlara yönlendirmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu anlayışla, kamu kaynaklarının adaletli ve hesap verebilir biçimde harcanması yönünde çalışıyoruz. Meclis'in iradesine olan saygımız doğrultusunda birlikte değerlendirmeler yaparak, tüm kararları TBMM'nin hukuki yetkileri çerçevesinde aldığımızı belirtmek isterim. Yaptığımız istişarelerde, milletimize karşı olan sorumluluğumuz gereği, yalnızca verimliliği artıracak ve kurumsal ihtiyaçları karşılayacak kararları benimsiyoruz. Sadece kaynak kullanımını azaltmak değil, Meclis'in hizmet kalitesini de artırmak, kararlarımızın temel mantığını oluşturmaktadır. Kaynaklarımızı halkımızın ihtiyaçları doğrultusunda harcarken, sorumlu bir bütçe yönetimiyle ülkemizin ekonomik direncine katkı sunmayı sürdüreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
'2 BİN 642 KANUN TEKLİFİ SUNULDU'
Kurtulmuş, TBMM'nin 28'inci yasama dönemi içerisinde yaptığı çalışmaları aktararak, "TBMM Başkanlığı'na 28'inci yasama döneminde; 2 bin 642 kanun teklifi sunulmuştur. Genel Kurul gündemine giren 149 kanun teklifinden 76'sı kanunlaşmıştır. Halihazırda 73 kanun teklifi Genel Kurul gündemindedir. 2 bin 489 kanun teklifi ilgili komisyonlardadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde kanun teklif etme yetkisinin münhasıran milletvekillerine tanınmış olması sebebiyle 28'inci yasama döneminde; milletvekillerimizin talepleri doğrultusunda Teklif Destek Büro'muzca 456 kanun teklifi taslağı hazırlanmıştır. Ayrıca TBMM Başkanlığı'na sunulan 39 uluslararası anlaşmanın uygun bulunmasına dair kanun teklifi için inceleme raporu, 1257 kanun teklifi için 30 inceleme raporu ve 1227 bilgi formu hazırlanmış, 96 kanun teklifi taslağı kanun yapım tekniğine uygunluk açısından incelenmiştir. Bildiğiniz gibi zaman zaman ulusal ve uluslararası önemli konular hakkında TBMM'nin duruşunu ve iradesini yansıtabilmek amacıyla TBMM'de grubu bulunan siyasi partiler tarafından ortak bildiri ve deklarasyonlar ilan edilmekte veya Meclis kararları alınmaktadır. Bu kapsamda, 28'inci yasama döneminde TBMM Genel Kurulu'nda 10 ortak bildiri ilan edilmiştir. Bunlardan 4'ü, İsrail'in Filistin halkına yönelik Gazze'de gerçekleştirdiği soykırıma dönüşen katliamlara, 2'si terör saldırılarına ilişkindir" dedi.
'CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI VE BAKANLIKLARA UYARI YAZISI YAZILDI'
28'inci yasama döneminde çeşitli konularda 62 TBMM kararı alındığını vurgulayan Kurtulmuş, Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'nda 776 yasama dokunulmazlığı tezkeresi bulunduğunu söyledi. Kurtulmuş, TBMM Başkanlığı'na; 18 bin 350 yazılı soru önergesi sunulduğunu, 11 bin 721'nin cevaplandırıldığını, 2'sinin geri çekildiğini, 5 bin 229'una cevap verilmediğini, 1398'inin ise 15 günlük cevaplanma süresinin devam ettiğini belirterek, "Bununla birlikte her ne kadar parlamenter sistemdeki yasama dönemlerine göre daha iyi durumda olsak da elbette ideal olan milletvekillerimizin yönelttiği soru önergelerinin istisnasız tamamının süresi içerisinde cevaplandırılmasıdır. Bu kapsamda, önceki yasama dönemlerinde Başkanlığımızca, ortalama 6 aylık sürelerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile bakanlıklara uyarı yazısı yazılmıştır. Bu yazılarda, yazılı soru önergelerinin cevaplanma durumu gösterilmiştir. Bu yasama döneminde de Başkanlığımızca 5 Aralık 2023 ve 28 Haziran 2024 tarihlerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile bakanlıklara yazılı soru önergelerinin cevaplandırılma durumunu gösteren yazı yazılmıştır. Bu yazılarda yazılı soru önergelerine süresi içinde cevap verilmesi ve verilecek cevapların TBMM'nin saygınlığına uygun olacak şekilde soruları tam olarak karşılayan, yeterli ve tatminkar nitelikte hazırlanması rica edilmiştir" diye konuştu.
'KAYNAKLARIN VERİMLİ KULLANILMASI AMAÇLANDI'
28'inci dönemde 12 ülkeye resmi ziyarette bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, 11 uluslararası toplantıya katıldığını ve 182 ikili görüşme gerçekleştirdiği belirtti. 9 milyar 536 milyon 586 bin lira olan 2024 yılı bütçesinin yüzde 90'ının harcandığını belirten TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 2025 yılı bütçe teklifi ile ilgili şunları söyledi:
"2025 bütçe teklifimiz, 2024 yıl sonu harcama tahminleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. 2025 yılı bütçe teklifimiz hazırlanırken; TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı 2023-2027 Dönemi Stratejik Planı'ndaki amaç ve hedefler doğrultusunda gerçekleştirilecek faaliyet ve projeler, maliyetlendirilerek ödenek teklifinde bulunulmuştur. Bütçe teklifi hazırlanırken, kaynakların verimli kullanılması amaçlanmış ve tasarruf tedbirlerine azami düzeyde riayet edilmiştir. Performans Esaslı Program Bütçe Sistemi'ne uygun şekilde hazırlanan 2025 yılı bütçemizde; TBMM'ye özgü yasama programının yanı sıra yönetim ve destek programı ile program dışı giderler yer almaktadır. Bu kapsamda, TBMM'nin yasama, denetim ve temsil faaliyetleriyle, doğrudan veya dolaylı olarak ilişkilendirilen giderleri yasama programında, ilişkilendirilemeyen faaliyetler ile ortak yönetim giderleri yönetim ve destek programında, TBMM'nin faaliyetleriyle hiçbir şekilde ilişkisi olmayan giderler ise program dışı giderler başlığı altında bütçelendirilmiştir. 2025 Yılı Bütçe Teklifi, 17 milyar 817 milyon 190 bin Türk lirası olarak Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunulmuştur. 2025 yılı bütçe teklifinin; yüzde 62,9'u yasama, yüzde 32,2'si yönetim ve destek ve yüzde 4,9'u ise program dışı giderlerden oluşmaktadır. Ayrıca 2025 yılı bütçe teklifinin; yüzde 95,4'ü cari giderlerden, yüzde 4,6'sı ise yatırım giderlerinden oluşmaktadır. 2025 yılı bütçe teklifimizde; personel giderleri yüzde 62, SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) devlet primi giderleri yüzde 7,5, mal ve hizmet alımı giderleri yüzde 10,1, cari transferler yüzde 15,8, sermaye giderleri yüzde 4,5, sermaye transferleri ise yüzde 0,1 oranında ağırlığa sahiptir."
2025 yılı bütçe teklifinin, 2024 yılı başlangıç ödeneği olan 9 milyar 536 milyon 586 bin liraya göre yüzde 86,8, yıl sonu harcama tahmini olan 11 milyar 208 milyon 369 bin liraya göre yüzde 58,9 oranında artarak 17 milyar 817 milyon 190 bin lira olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "2024 ve 2025 yılları arasındaki artış özetle; personel ve sosyal güvenlik giderlerindeki artışlar, elektrik, akaryakıt, doğal gaz, su, taşıt kiralama ve benzeri giderlerde beklenen fiyat artışları, sağlık hizmetlerindeki fiyat artışları, uluslararası kuruluşlara üyelik aidatlarının artışı, Florya Atatürk Sosyal Tesislerimizde yapılacak düzenlemeler, hizmet binalarımızın büyük bakım ve onarım faaliyetleri ile KDK ve RTÜK'e (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) yapılan hazine yardımlarındaki artıştan kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak; TBMM Başkanlığı 2025-2027 dönemi bütçe teklifi; 2025 yılı için 17 milyar 817 milyon 190 bin Türk lirası, 2026 yılı için 22 milyar 335 milyon 381 bin Türk lirası, 2027 yılı için de 24 milyar 334 milyon 635 bin Türk lirası olarak öngörülmektedir" dedi.
KURTULMUŞ: ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR ANAYASA YAPMAK, MECLİSİN GÖREVİDİR
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, TBMM Başkanlığı, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) ve Sayıştay'ın 2025 yılı bütçe teklifleri üzerine; milletvekilleri görüş ile önerilerini paylaştı ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a sorular yöneltti. Kurtulmuş, komisyon görüşmelerinin verimli, faydalı bir tartışma ortamında geçmesine şahitlik ettiklerini belirtti. Kurtulmuş, yeni anayasa ile ilgili sorulara ilişkin, "28'nci dönemin açılışından itibaren ifade ettiğim noktaları yeniden söylemek isterim. Cumhuriyetin 2'nci asrında, 28'inci Dönem parlamenterleri olarak yapabileceğimiz en önemli katkılardan birisi, tarihi sorumluluklardan birisi, yeni bir anayasa yapılması için gayret sarf etmektir. Eğer başarabilirsek burada olumlu bir sonuç almaktır. Demokratik, katılımcı, kapsayıcı, kuşatıcı, güçler ayrımı prensibini tam manasıyla tahkim etmiş, Cumhurbaşkanlığı Sistemiyle ilgili olarak da birtakım eksiklikler, noksanlıklar varsa bunları da tamamlayan, denge ve denetim mekanizmalarının iyi kurulduğu, özgürlükçü bir anayasanın yapılması Meclisin görevidir. Bunun için de yaptığım çalışmaları tekrar uzun uzun anlatacak değilim ama samimiyetinize güvenerek size şu bilgiyi sunmak isterim; Meclis Başkanının elinde bir maddesi bile hazırlanmış anayasa metni yoktur. Ve ben bugüne kadar sadece sürecin daha sağlıklı yürütülebilmesi için; hiçbir yerde, hiçbir şekilde anayasanın maddeleriyle ilgili bir tartışmanın ya da konuşmanın içerisinde olmadım" ifadelerini kullandı.
'CUMHURBAŞKANININ BİR KERE DAHA SEÇİLMESİNİ SAĞLAMAK, MECLİSİN GÖREVİ DEĞİLDİR'
Kurtulmuş, yeni anayasa sürecinin şeffaf ve katılımcı bir şekilde yapılabilmesi için sorumluluk hissettiğini kaydederek, "Meclis Başkanı olarak; bu süreci şeffaf, açık, siyasi partilerin ve sivil toplumun, üniversitelerin, akademik çevrelerin müktesebatını ortaya koyabilmesi için bu süreci yürütmekle yükümlü hissederim. Olumlu bir katkım olursa, millete karşı vazifemi yerine getirmiş olduğuma inanırım. Dolayısıyla partilerle yaptığımız görüşmelerde de ifade ettim; ön yargısız olarak bu sürecin yürütülmesi, herkes eteğindeki taşları döksün. Kim ne söylüyor? Ne istiyorsa, tekraren söylüyorum. Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili tartışmaları gündeme getirmeden, ülkenin, devletin, milletin bağımsızlığını, bütünlüğünü ve kurucu ilkelerini göz önüne alarak; Türkiye'nin yeni döneme ilişkin beklentilerini, halkın beklentilerini karşılayacak bir anayasanın yapılması bu Meclisin hem vazifesidir hem de üzerinde büyük bir ödevdir. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanının bir kere daha seçilmesini sağlamak, Meclisin böyle bir görevi olmadığı gibi anayasa çalışmalarında bugüne kadar bir tek kişiden bile böyle bir sözü duymadım. Dolayısıyla vehimler üzerinden ön yargılar üzerinden anayasa süreçlerinin yürütülmemesi en doğru en sağlıklı yoldur" diye konuştu.
'BU 4 MADDE TARTIŞMASINI NEREDEN ÇIKARIYORSUNUZ?'
Gazi Üniversitesi'nin Akademik Yıl Açılış töreninde Anayasa'nın 3'ncü maddesinin kaldırılmasına ilişkin iddiaların çarpıtmadan ibaret olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Gazi Üniversitesi'nin açılış töreninde, akademik bir ortamda anayasayla ilgili genel konuları konuştuktan sonra tekraren söylüyorum, hiçbir şekilde madde içerikleri üzerinde konuşmadığım bir konuşmanın en sonunda diyorum ki, 'Anayasaların nasıl olduğu, içerisindeki maddelerin ne olduğu kadar önemli 2 konuya dikkatinizi çekerek sözlerimi tamamlamak istiyorum.’ Metin oradadır, isteyen arkadaşlarıma hem metni hem de oradaki görüntüleri verebilirim. Hatta o cümlenin bir- iki cümle üstünde de 'İlk 4 madde zaten tartışılmazdır Meclis'te', bunu nerede söylüyorum? Meclis'teki Başkanlık Divanındaki arkadaşlarımızla yemek yiyorum, herhalde 7- 8 ay evvel 4 madde meselesi gündeme geldi, ben de döndüm tek tek Meclis'teki partileri temsil eden Başkanlık Divanı'ndaki arkadaşlarımıza sordum. Başkanlık Divanı'nda bütün partileri temsil eden arkadaşlarımızın tamamına yakını '4 maddeyle ilgili en ufak tartışmamız yoktur' dediler. Bu anayasayı parlamentonun yapacağına göre, parlamentonun neredeyse tamamına yakını ilk 4 maddeyle ilgili bir tartışmanın içerisinde olmadığına göre, 'Allah aşkına bu 4 madde tartışmasını nereden çıkarıyorsunuz?' dedim" değerlendirmesinde bulundu.
'TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE SIKI SIKIYA SARILMALIYIZ'
Kurtulmuş, 12 Eylül darbe anayasasının ruhunun halen metinlerin içerisinde olduğunu ifade etti ve 18 Eylül 1982 tarihli Danışma Meclisi tutanaklarını okudu. TUSAŞ'a yönelik gerçekleştirilen saldırının Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya ile bağlantılı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Terörün olmadığı, terörün tamamıyla Türkiye'nin gündeminden kalktığı bir Türkiye'yi kurmak da TBMM'nin vazifesidir. Bunun için siyasi farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak bu konudaki ortak zemini tahkim etmek mecburiyetindeyiz. Başından itibaren söylediğimiz bir şey de şudur. Terörün ortadan kalkması için önemli bir görev de siyasi partilerimizin üzerine düşüyor. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde bir eli sandıkta, bir eli silahta siyaset olmaz. Siyasi partilerimizin tamamının terörle arasına mesafe koyması ve bu çerçevede Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne ve milletimizin geleceğine kasteden terör örgütlerine ve onların arkasındaki siyasi zihniyete karşı da ortak bir zeminde buluşmamız gerekmektedir. Şunu biliyoruz; terör eğer birkaç bin örgüt mensubundan ibaret olsaydı şimdiye kadar çoktan bitirilirdi. Terörün arkasında kimlerin hangi amaçlarla destek verdiğini ve sadece bizim bölgemiz için değil, dünyanın dört bir tarafında ülkeler, terör örgütlerine destek vererek siyasi dizaynlar yaptığını biliyoruz. Bizim bu oyunu çevirmemiz, tersine döndürmemiz ve kendi içimizde birliği bütünlüğü sağlamamız gerekir. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bunun yolu da Türkiye'de etnik, mezhebi, siyasi, felsefi, yaşam tarzı bakımından bütün farklılıkları bir tarafa bırakmak ve aynı milletin fertleri olduğumuz bilinciyle aynı medeniyetin, aynı coğrafyanın insanları olduğumuz bilinciyle Türkiye Cumhuriyeti'ne sıkı sıkıya sarılmamızdır."
TBMM, KDK, SAYIŞTAY BÜTÇE TEKLİFLERİ KABUL EDİLDİ
Komisyon Başkanı Mehmet Muş, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un açıklamalarının ardından TBMM, KDK ve Sayıştay'ın 2025 yılı bütçe tekliflerini oylamaya sundu. Oylama sonucunda, bütçe teklifleri, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.