Özgür Özel: Cumhuriyetimizi korumak ve yüceltmek için bir asır önceki azimle çalışıyoruz

4 Eylül 1919 tarihli Sivas Kongresi'nin 105'inci yıl dönümü törenlerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkan Vekili Celal Adan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ile AK Parti milletvekilleri Abdullah Güler, Hakan Aksu ve Rukiye Toy, CHP Milletvekili Ulaş Karasu, MHP Milletvekili Ahmet Özyürek ve il protokolü katıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Tarihi kongrenin yapıldığı, bugünkü Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi'nde, Sivas Devlet Tiyatrosu oyuncularının hazırladığı kongrenin temsili izlendi. Müze bahçesinde devam eden törende açıklama yapan CHP Genel Başkan Özgür Özel, "Sivas Kongresi alınan kararlar itibariyle bağımsızlığımıza, sonra da Cumhuriyetimize uzanan yolun en önemli adımlarının atıldığı kongredir. Bu kongre manda ve himayenin kabul edilemez olduğu fikrinin perçinlendiği ve kayda geçirildiği hem de milli istiklalin sağlanması için milli iradeyi hakim kılmanın esas olduğunun teyit edildiği, vurgulandığı ve kayıt altına alındığı kongredir. Bölgesel değil, ulusal bir kongre hürriyetine sahip olan Sivas Kongresi'nin en önemli kazanımlarından bir tanesi kendi bölgelerinde mücadele veren cemiyet, dernek ve bağımsız yapıların Anadolu ve Rumeli müdafaayı hukuk cemiyetleri altında birleştirilmesi olmuştur" dedi.

'HEDEFİMİZ GELECEK NESİLLERE DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE'Yİ MİRAS BIRAKMAKTIR'

Sivas Kongresi'nde Anadolu'da işgale karşı tüm derneklerin birleştirildiğini ve Anadolu ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adını aldığını da hatırlatan Özel, "Bu cemiyet, kurtuluşun ve İstiklal Savaşı'nın omurgasını oluşturan yapıdır ve bu yapı önümüzdeki süreçte bütün Anadolu'nun şahit olduğu bir kenetlenmeyi hayata geçirecek ve İstiklal Savaşı'nı kazanacak olan mücadeleyi başlatacak ve sürdürecek olan yapıdır. Bu yapı cumhuriyetin kurulmasına giden yolda, Cumhuriyet Halk Fırkası adını alıp, daha sonra da Cumhuriyet Halk Partisi'ne dönüşecektir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın 1927 yılında yapılan ve resmen birinci kongresi olarak açılan kongrede Gazi Mustafa Kemal Atatürk hem açılışta hem kongrede okuduğu büyük nutukta Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilk kongresinin yapılmakta olan 1927 kongresi değil 4 Eylül 1919'da başlamış olan Sivas Kongresi olduğunu kayda geçirmiş ve büyük nutkunda yer vermiş. Bu büyük onur, bu büyük gururla buradan ilan etmek isterim ki bizler bugün tüm adımlarımızı 105 yıl önce Sivas'ta atılan kararlarla, bağlılık içinde atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Kurucu kadrolarımızdan aldığımız ilhamla Cumhuriyetimizi korumak ve yüceltmek için bir asır önceki azimle çalışıyor. Bu yol mücadelemizi kararlılıkla büyütüyoruz. Hedefimiz gelecek nesillere daha güçlü, daha zengin, daha özgür ve daha adil bir Türkiye'yi miras bırakmaktır. Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur" diye konuştu.

ADAN: TÜRK MİLLETİ KENDİNE BAĞIMSIZ BİR GELECEK İNŞA ETMEKTEDİR

TBMM Başkan Vekili Celal Adan ise Sivas'ın milli mücadele dönemindeki önemini anlatarak, "Mazlumlara umut ışığı olan milli duruşumuz; halen birilerinde hazımsızlık yaratmaktadır. Dün Düyun-u Umumiye ile, iş birlikçi Galata bankerleriyle bu ülkenin helal ekmeği üzerine operasyon çekenler; bugün de fırsat kollamaktadır. Dün şahsi ikbalini, çocuklarının hürriyetinden kıymetli görerek ‘manda ve himayeye teslim olalım’ diyenler, bugün de kendi menfaatleri için vatan pazarlama yarışındadır. Bağımsızlıktan taviz verme karşılığında bir yerlere yaranacağını düşünenler; ekranlarda ve kürsülerde boy göstermektedir. Bu şer şebekesinin karşısında; Türkiye yine mukavemet göstermektedir. Türk milleti; elindeki imkanları var gücüyle kullanarak kendine bağımsız bir gelecek inşa etmektedir. Karabağ’ı azat eden, sınır ötesinde terörün belini kıran, bağımsız enerji politikalarıyla petrol ve doğal gaz bulan, FETÖ’yü inlerinde inleten işte bu kararlılıktır. Şükürler olsun ki Allah; bu milletin inancını, gayretini, alın terini zayi etmemektedir. Türkiye’nin güçlü bir savunma sanayii, hür ve müstakil bir enerji sahası, güçlü bir ekonomi oluşturmasına tahammülü olmayanlar gerçeği karartma derdindedir. Bu yüzden de ipleri başkasının elindeki kuklalar, atılan her güzel adıma, bir kulp takma gayretindedir" ifadelerini kullandı.

DESTİCİ: BERABERLİĞİMİZİ KAYBETTİĞİMİZ İÇİN OLUMSUZ SÜREÇLER YAŞADIK

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de "Türk milleti Metehan'dan bugüne pek çok zaferler kazanmıştır. İşte geçtiğimiz ağustos ayı zaferler ayıydı. Pek çok zafere ağustos ayında imza atıldı. Tabii sadece ağustos ayında değil. Her ay Türk milleti tarihi içerisinde büyük zaferler kazandı. İşte mayısta da İstanbul fethedilmiştir. Ama yine Türk tarihi içerisinde maalesef pek çok zorlukları yaşadığımız süreçler de oldu. Bunların pek çoğunda maalesef birliğimizi, beraberliğimizi kaybettiğimiz için olumsuz süreçler yaşadık. Osmanlı Devleti'nin son dönemleri de işte buna benziyordu. Maalesef Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı toprakları emperyalist devletler arasında bölüşülmüş ve Anadolu'nun da pek çok noktası işgal edilmiştir. Elbette Türk milleti bu işgale rıza gösterecek değildir. İşte 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan yürüyüş Amasya Genelgesi haziran ayında, temmuz ayında Erzurum Kongresi ve neticede Sivas Kongresi ve Sivas'tan Ankara'ya yürüyüş. Tabii Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temellerinin atıldığı, kurtuluş savaşının bir nevi başlangıcının kararlaştırıldığı Sivas Kongresi bunların içerisinde en önemlisiydi" dedi.

DEĞİŞİM KURULTAYINA KATILDI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sivas Kongresi'nin yıl dönümü programının ardından 'İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı'na katıldı. Kurultayda; milletvekilleri, il ve ilçe belediye başkanları ile parti üyeleri yer aldı.

Kurultayın açılış konuşmasını yapan Özgür Özel, genel seçimlerde umutsuz bir seçmeninin olduğunu belirterek, "Sokakta karşılaştığımız gençlerin gözündeki fer sönmüş; toplumda büyük bir hayal kırıklığı, umutsuzluk hakimdi ve bu tüm ölçümlere yansıyordu. O günlerde hepimizin önünde yeni bir sorumluluk vardı. Yeni bir sayfa açmak için şunu söyledik; artık hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Cumhuriyet Halk Partisi değişecek, Türkiye değişecek. İşte 5 Kasım kurultayında delegelerimizin, ortaya koyduğu irade 31 Mart seçimlerinde partimizi Türkiye'nin birinci partisi yapan iradenin ta kendisiydi. 5 Kasım kurultayımızın sloganı 'Değişim.' Ancak bu değişimi sadece kişilere indirgemek bir haksızlık, bir vefasızlık yapmak olur. İhtiyacımız olan, bu değişimi, başta partinin yazılı belgelerine yansıtarak sürdürmek, devam ettirmek ve bu değişim sonucuyla başararak sonuç almaktır. 'İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı'nda, bu değişiklik talebinin altını doldurarak tüzüğümüzün daha da demokratikleştirecek, ardından partimizin iktidar programına evrilecek olan parti programımızı değiştirme aşamasına güçlü bir adım atacağız. Şimdiden kurultayımız için nisan ayından itibaren görüş ve önerileri toplamaya başladık. Önümüzdeki günlerde tüzüğümüzü değiştirdikten sonra 25 farklı masada 4 ana temada çok farklı fikirlerin, görüşlerin tartışıldığı ve değişim kurultayının en önemli bileşeni olan, program değişikliğini nasıl yapacağımız, 81 ilde nasıl üreteceğimiz, ilçelere nasıl taşıyacağımız, toplumun beklentilerini nasıl duyacağımız, yeni çözümleri nasıl üreteceğimizi hep birlikte tartışacağımız çok kıymetli iki günü de hep birlikte gerçekleştireceğiz" dedi.

'TÜRKİYE'NİN BİRİNCİ PARTİSİNİN RAKİBİ, ARTIK DİĞER SİYASİ PARTİLER DEĞİLDİR'

Yerel seçimlerde CHP'yi birinci parti yaptıklarını söyleyen Özel, "Şimdi bize örgütümüzün ve milletimizin beklentilerine göre demokratik bir tüzük yapmak, güçlü bir program yapmak için ilk adımları atmak ve o programı kısa süre içinde hayata geçirmek ve yeni bir kongreyle yürürlüğe sokmak, kısır kavgalarla şahsi tartışmalarla değil, nitelikli tartışmalarla ve kavga etmeden nitelikli bir süreci hep birlikte yürüterek, milletin gündeminden başka bir gündemi konuşmadan, bizi çekmek istedikleri kutuplaşma oyunlarına asla gelmeden, birlik ve beraberlik içinde genel seçimlere gitmek, öz güvenli siyasetten ödün vermeden geleceğe yürümek ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini ilk genel seçimlerde iktidar yapmaktır. Türkiye'nin birinci partisinin rakibi artık diğer siyasi partiler değildir. Hedefimiz yerel seçimlerde aldığımız yüzde 38'lik oyu yüzde 50'nin üzerine çıkarmak için milletle kurduğumuz bağı çok daha güçlü hale getirmektir. Diğer partilerin hedefi bize ulaşmak, bizim hedefimiz ise kendi başarı çıtamızı daha da yukarıya çıkarmaktır. Artık Türkiye, eski Türkiye değildir, olmayacaktır. Milleti bölerek, ayrıştırarak, iktidarda kalma dönemi kapanmak üzeredir. Çünkü onların karşısında artık milletin hakkının yegane savunucusu olan bir Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye'nin tüm renklerini kucaklayan Türkiye ittifakı vardır. Bugün Türkiye, artık gitmekte olan bir hükümetin neden olduğu ağır sıkıntılar içindedir. Emekliler, asgari ücretliler, üreticiler, 'Geçinemiyoruz' diye feryat etmekte, sokakta ve meydanlarda ses yükseltmektedirler. Ancak biz 'İktidar başarısız olursa biz iktidar oluruz' diye beklemedik, beklemiyoruz, beklemeyeceğiz" diye konuştu.

'MİLLETİN GÖNLÜNDEKİ TEK UMUT OLARAK YÜRÜYECEĞİZ'

CHP'nin artık 'milletin umudu' haline geldiğini söyleyen Özgür Özel, "En güçlü alternatifi milletin gönlündeki tek umut olarak yürüyeceğiz. Bizim her soruna doğru bir tespitimiz ve doğru bir çözüm önerimiz mevcuttur. Bizlere düşen, partimizin her alandaki tutumunu, önerisini, 81 ilde 86 milyon vatandaşımıza ulaştırmaktır. Bunun için görevin en ağırı ne genel başkanda ne grup başkan vekillerinde ne meclis üyelerinde ne milletvekillerindedir. Bu görevin esas yükü çok güvendiğimiz, çok inandığımız siz Cumhuriyet Halk Partisi örgütündedir. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi, tüm mikro sorunların yanı sıra Türkiye'nin önünde makro bir hedef de koymaktadır. O hedef, Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefidir. Hedefimiz, Balkan coğrafyasıyla, Türki Cumhuriyetlerle en iyi ilişkileri yeniden kurmak ve en ileri noktaya getirmektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan ile olan ilişkilerimizi aynı milletin farklı devletleri olduğu gerçeğini inkar etmeden, ancak üstten ve buyurgan bir dille dost ve kardeş bir ülke bağıyla oluşturmak ve sürdürmektir. Diğer yandan Rusya ve Çin gibi güçlü devletlerle, diplomatik ilişkilerin en iyi şekilde geliştirilmesi, en üst noktaya getirilmesi ve sürdürülmesi, partimizin iktidar yürüyüşünde de iktidarı boyunca da terk etmeyeceği bir yol haritasıdır" ifadelerini kullandı.